Birlik İlmi
  KAYNAK KOTLAMA SOHBET - AKIŞLAR
 

KAYNAK KOTLAMA SOHBET

 

KAYNAK KODLAMA-SOHBET

( 11.03.2013)

 

Canlarım, Yeni Dönem’de hepinizle mutlu bir çalışmaya başladığımızın farkındayız. Büyük Köklerimiz’in güçsüz kalmaması içindi yapılacak olan çalışma... Hepinizin daha net anlamasını bekliyoruz ki “Nefes” İslam’ın dürümlerindeki her dilde vardır. Sizin için dil, “Aile”dir. Hepimiz için dil, “Aile”dir. (Dil Ailesi, Ses Ailesi)

 

Birler Kapısı’na gelip de Ses Kapıları’nı kapatanların çokları küçüldüler. Merkez Zaman Sayfalanışı’nda ışık yoğunluklarından çıktılar; kontrolları kalmadı. Bütün amaç, onların yenilenmeleridir.

 

“Kabe” denilen ışık, insanın kendi yüreğidir. Eğer sizler, kendinizi Hak Teknikle, Birler Kapısı’na ulaştırıp da; okuma yazma bilerek o Kapı’dan İnsan Sayfalanışı’yla Birleşik Işığa ulaşmışsanız; sizler için hiç bir sayfada kırıcılık yoktur.

 

“Öksüz yetim bırakmayacağız kimseyi” dediniz. Bu da “Öz Göç”le olacak ve Öz Göç de Birleşik Işık’daki o yoğunluktan olacak. Sizin için çalışma; kendi yüreğinizdeki kaynak; kendi yüreğinizdeki tohum; hepsi “Birlik Kapısı” için, “Kaftan” için ve “Yaşam” içindir.

 

Sizi nefesinizden tanırız. “İşiniz kolaydır” diyemeyiz ama işinizin sorumluluğu; sizin yüreğinizde kendi yoğunluğunuz, oğullarınızın yoğunluğu ve BİRLER’in yoğunluğunda mevcut olandan dolayıdır. Yani herkes, herşeyden sorumlu değildir. Siz, sizden sorumlusunuz ve sizin kendi yoğunluğunuzdakilerden sorumlusunuz. Buna karşılık Birler Kapısı’na vardığınız andan itibaren; Bütün’den sorumlusunuz.

 

Bu kesinlikle böyledir. Ve siz; Birler Kapısı’nda bütün güçlükleri aşıp da dürümlendikten itibaren, artık tüm yaşamlardan sorumlu oldunuz. Önemli miydi bu? Mutlaka önemliydi. Çünkü Ruhlar Meclisi, hepinizin “Yüce Cemaati” olarak; Birler Kapısı’nda sizin yüreğinizdedir.

 

Hem “İnsan” olacaksınız, hem de Yeni Dönemler’in güçlü kodlamasını yapacaksınız.Bu kolay değildir ama Zaman Sayfalanışı’nda bunu yapma niyetiniz olduğu için; size, sizi verdik. Kir ve pisliği temizlenmiş olanların sizde olmalarını istedik.

 

Korkmayın! Tüm Yaşam Sayfalanışı’nda bu bilgiler yoktur ama türden türe fark vardır. Kimi türler, “Işık Kayıtlaması”yla çalışırlar; kimi türler “Ruhlar Kuran”ı ile çalışırlar; kimi türler de insan sınırlarını aşıp, Birler Kapısı’na varıp; orada “Beşir Kaplar”la çalışırlar.

 

Siz hep, “kendinde, kendi olanlar”da çalıştınız ve “kendi olanlar”ı bulup onlarda kendinizi tohumladınız. Kök’ü, Gök’ü olan sizler, güçlü Birlikler oluşturdunuz. Bu çok önemliydi. Nesiller boyu dünyanın ışığını yenilemek üzere yaptığınız tüm çalışmalarda da bu vardı.

 

Resim yapmak değildi maksat; o resmi kontrol etmek ve o resmi, Bütün’de tirtir titreyen o Yücelerle yenilemekti. Niçin tirtir titrerler? Çünkü “Ruhlar Meclis’i ocaklarını yıkabilir.

 

Sizlerden dileğimiz; hiçbir Yüce’nin kendi yoğunluğunu kırıp, yıkmayın. Çünkü Ruhlar Meclisi, Bütünün Kürzi Kodlaması’nı yaptığı zaman; Birler Kapısı, hepsinden öte “siz” olacak.

 

Atlantalılar, Zaman Kodları, Sessiz Sayfalar, Yücelikler; sizlerle mutlu bir çalışma başlatıyoruz. Herkesi kendi yüreğiyle alıp; Bütün’ün gücüyle türlere çalıştırıcı yapıp; öksüz yetim bırakmayıp; herbirini kendi yüreğinizde, kendi yoğunluğunuzda kodlayıp tabiata katmanız için...

 

Allah’ın dağı “İnsan” ve bu İnsan, Bütünün Kürzi Kod’u... İşte mutluluk budur. Sizden daha üstün bir siz; “Yeni siz” olarak zirvelere varacak. Ayrı gayrı gözetmeyecek. “Oynama Dünyayla!” demiyeceğiz artık ona. Çünkü o bilecek ki; Dünya “O”, O “Dünya”dır.

 

Sevgili Ana, senin için dedik bunu “Oynama Dünyayla!” Ve dedin ki “Dünya ben, ben O’yum.”

 

Değerliler, hepinize hepimiz saygılar sunuyoruz. Bilişi olan sizleri kodlayan, tohumlayan Anaya da kucak dolusu sevgiler sunuyoruz. Hepiniz “Kutsal Işıklarımız” olarak Bellek Kaynakları’ndasınız ve Ocak İlmi’yle kendi yüreklerinizi tüm İnsanlığa kayıtladınız.

 

Efe “Rahman” ise; Efe’yi hakeden de “Ka Har” dır. Efe “İnsan” ise; Efe’yi hakeden de; “Na Ka Har” olan, “Rahman” olan, “İbrahim”dir.

 

Sizleri, hepinizi kucaklıyoruz.

 

Şimdilik...

 

Deşifre Eden: Erengül KOÇ

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

- “… BİRLER KAPISI’na gelipte SES KAPILARI’nı kapatanların çokları küçüldüler… Merkez Zaman Sayfalanışı’nda ışık yoğunluklarından çıktılar, kontrolleri kalmadı. Bütün amaç onların yenilenmeleridir… KABE denilen ışık, insanın kendi yüreğidir. Eğer sizler kendinizi Hak Teknik’le BİRLER KAPISI’na ulaştırıp da okuma yazma bilerek o kapıdan İnsan Sayfalanışı ile BİRLEŞİK IŞIĞA ulaşmışsanız, sizler için hiçbir sayfada kırıcılık yoktur…<br />

<br />

- “Öksüz yetim bırakmayacağız kimseyi!” dediniz buda ÖZ GÖÇ’le olacak ve ÖZ GÖÇ de BİRLEŞİK IŞIKTAKİ o yoğunluktan olacak…<br />

<br />

- Yani herkes her şeyden sorumlu değildir. Siz sizden sorumlusunuz ve sizin kendi yoğunluğunuzdakilerden sorumlusunuz… Buna karşılık BİRLER KAPISI’na vardığınız andan itibaren, BÜTÜN’den sorumlusunuz… Bu kesinlikle böyledir…”<br />

<br />

http://youtu.be/EVnmvM0VUVo

 

<br />

<br />

- İbrahim’in Kuranı’nda BİZ varız. Bütün’e hizmetçidir O. “Ben dağı taşı deler gelirim.” der. Ama İbrahim kendi kürzi yaşamında bizimledir…<br />

<br />

- BİRLER KAPISI’nı açtığınızda görürsünüz ki orada 40 Kapı’nın ışıması vardır ve hepsinde İbrahim kulu bulunur… O kul, Allah Kulu’dur…<br />

<br />

- BİRLER KAPISI’na varmadan insan olunmaz…<br />

<br />

- Kini nefreti aşta görevini yap…<br />

<br />

- Sonsuz sırdır bilmek. Bilişe varan kendini hak eder, ayrı gayrı biter orada, sıkıntıda biter… İşte kendini hak eden iblis halinde değil, ilim halinde gelir bu kapıya…<br />

<br />

- Bundan sonrası daha kolay olacak… Herkesin daha iyi anlayacağını biliyorum… Bundan sonra bütün kötülükleri aşan birlikler, bu Kürzi Kotlamaya Daimi Kayıt yapacaklar… Ve resim yapanların çokları hasat olacaklar… Ve bundan sonrası daha kolay olacak…<br />

<br />

- Herkes herkesi kendi yüceliği ile bilecek ve daha güçlü bir döneme girilecek…<br />

<br />

- Sindirilen bilginin hasat olduğu anlaşılacak… Ve daimi kotların hepsi Hak Tahtın ışıkları olacaklar… Bundan ötesi, İnsanlıktır… Eğer insan, Kati Tohum olduğunu bilirse Kutsal Işığını da bilir…<br />

<br />

- Bütün amaç tüm yaşamların korunmasıdır… Bütün amaç tüm sanal boyutların kontrolüdür…<br />

<br />

http://youtu.be/dWRND9AsVw0

 

KAYNAK KODLAMA-SOHBET (2)<br />

28.01.2013 <br />

<br />

Size çok açıkça bir şey daha söylemek isterim. Dünya örtüsünü örtmeye çalışanların hepsi Dünyalıydılar. Sanmayın ki dünya dışından dünyaya bilgi indirildi. Dünya bilgisi, dünya dışında dillendi, dünyaya indi. Her bilginin Ana Kaftan kayıtları dünyadadır. Bugün size bunları açık ve net olarak anlatmak istiyorum ki bunları Yüce Cevheri Kodlardan dinletmek istemiştim ama onlar sözü bize bıraktılar.<br />

<br />

Daha önemli bir şey daha söyleyeceğim: Her Yüce kendini dinler. Amin. Ama her Yüce’nin dinlediği ayrıdır. Netice olarak ben beni dinlerken İlahi Kuran’la dinlersem; benim verdiğim bilgi, Bütün’ün ilmini dürümleyen ve yoğunlukları Kürzi Kayıtlama’yla dilleyen bir bilgidir.<br />

<br />

Ve ben bildirdiğimde, herkes kendini bildiğinde; hasatı yapanlar işgalci değil, “aşıkçı” olurlar. Yani aşkla çalışırlar. Bunun neticesinde salavat getirir yürekler tüm İslam Devreleri’nde, bu bilgileri okudukça.<br />

<br />

Netice: Allah size sizden, Sistem Dirilikleri’nden kendini Hak Teknik’le dürümleyip seslenir. Bunun neticesinde sizler, sizi anlarsınız ve bilişe geçersiniz.<br />

<br />

Eğer bilgi yoksa, ışık yanmaz. Emin olun ki hepinizin bilgileri, BİR’in bilgileriyle paralel değildir. Çünkü hepiniz kendi Zaman Sayfalanışınız’da, kendi yoğunluğunuzda, herkesi kendi kayıtlarınızla teknik olarak kodlama imkanına sahip değilsiniz.<br />

<br />

Birlik İlmi’yle kodlama yapabilen çok az “Işık Kaftan” var. Ve onların yaptığı, Bütün’ün yaptığı olmalıydı. Teknik olarak da bunun böyle olması gerekliydi. Zaman Sayfalanışı’nda herkese “sen kendini dürümle” dediğiniz zaman, tüm yaşamların dürümlerinde, Kürzi Yaşam Kayıtlaması sonsuzlukta dahi oluşamaz. Çerçeveli çalışmaların nedeni de budur.<br />

<br />

Birçoğunuz, “Kervan kalktı yürüyor” dediniz. Birçoğunuz o Kervandınız. Birçoğunuz o Kervan’ın yoğunluğuydunuz. Çoğunuz da kervancıydınız. Ama hepiniz ayni zamanda “Kervan” dınız. Bundan sonraki dönemde de hürmetle bildiririm ki dünden üstün tüm sayfalar, “Yeni Dönem Kayıtları” olarak, Yaşam Kodlamaları’yla Bütün’ü güçlendirmeyi sürdürecektir.<br />

<br />

Artık net olarak anlaşıldığını düşünmekteyim ki bilgi, Allah’ın ilmi, değerli bir Kuran ve yoğun bir yaşam olmasına karşılık, o bilginin tahditli kayıtlanışı, sizinle olur. Eğer siz Daimi Kodlarımız olarak, Bütün’ün Kürzi Yaşamları’nı kayıtlayacak güçte olsaydınız, hepinizde bu çalışma yapılırdı.<br />

<br />

Doğum, tabiatın Kürzi Yaşamı’na doğumdur. Özgür ve hakim bilgiler hepinizin Birlikleriyle dillenir. Yeni dönemler, Sessiz Sayfalar’ın güçlü kaynaklarından çekilir ve sizden size dillenir.<br />

<br />

“Evim sizsiniz, yüreğim sizsiniz, ilmim sizsiniz” dediğimde biliniz ki sizinle birleştim ve sizden size biliş halinde bilgi veriyorum. Eminim ki bunu anladınız.<br />

<br />

Korkmayın Dünya İlmi’ni bilmekten! Korkmayın yolu bulmaktan! Korkmayın ışığı yakmaktan! Korkmayın samanların yeşillenmesinden! Korkmayın o yeşilliklerin güçlenerek maviyi yaratmasından. Korkmayın kontrolu kuruştan! Herkesin kendi Yaşam Sayfalanışı’nı yapabileceği bir Dünya Günü’ne geçilirken; sizin sizi hak edip de yeni yaşamları kayıtlayacağınız dönemde; siz, Yüksek Güçler’den korkmayın!<br />

<br />

Onlar; sizin için; kati tohum dahi olsa, hiçbir yaşam kaydını, kontrollu şekilde dahi; kayıtlayamazlar. Siz, sizi kayıtlarsınız ve yaşamlara katarsınız. Bunu yapabilecek gücünüz olduğunu bilerek çalışın. Sizin için hiçbir kayıt yapılmayacaktır; bu kesindir. Sizin için hiçbir yeni sayfa oluşturulmayacaktır; bu kesindir. Ve siz, sizin için yeni sayfaları oluşturacaksınız.<br />

<br />

Ellerinizi göklere açıp da dua okuyanlar olduğunuz dönemleri biliriz. O dönemlerde siz özgür ve hakim değildiniz. Ellerinizi yüreklerinize açtınız ve İnsan Sayfalanışı’ndan çok farklı bir sayfalanışta ilimin Kürzi Yaşamlar’a ulaşmasına mani oldunuz.<br />

<br />

Herkesin el açması, Allah’a ulaşmak demek değildir. El açmak, hala hala olmakta ise de bunu yapanlar, hasatlarını yapamayanlardır.<br />

<br />

“Bilişiniz olsaydı, oluşunuz olurdu” derim. “Oluşunuz olsaydı, yolunuz olurdu” derim.<br />

Olurdu, olurdu da Atlantalı, Ana Kaftan olmaz mıydı? Muktediriyetle olurdu.<br />

<br />

İşte Dağlarım, Yeni Dönem, hepinizin kendi yoğunluğuyla var ettiğiniz bir dönemdir.<br />

Ve bu Dönem’e geçerken, karanlığın ışığı olduğunuzu bilerek geçin. Sizlere daha güçlü bilgiler de vereceğim ama; şükredin ki dünya Yaşam Sayfalanışı’nı yeniliyor ve bütün Kürzi Yaşamlar’ın gücü artıyor.<br />

<br />

Her resim Allah’ın resmi değildir. Bunu bilerek çalışan sizlere, bizim yapabileceğimiz; sığır olmayan, sadece ışık olanları seçip size göndermek.<br />

<br />

Bunu neden söylüyorum: Ana Kaftan’ın herbirini size anlattım. Bu Ana Kaftanlar 4 tanedir.<br />

<br />

Birincisi Allah’ın ışığında var olan, Atlantada Ana Kaynak olarak bulunan “Kartal”dır.<br />

<br />

İkincisi Samanyolu’nun ışığında mevcut olan, bütün göklerin sözünü söyleyen, Sistemin yüceliğinde var olan, Sistem Sayfalanışı’nın kaydı olan “Sığır”dır.<br />

<br />

Ve daha öteye ulaştığımızda, “Aslan Kapısı”na varırız. Aslan, Bütünün Kürzi Yaşamı’nı Sessiz Sayfalanışla, Seyfullahi Kodlamalar’la kayıtlar ve dağı taşı yaşatır.<br />

<br />

Ve onun ötesinde “İnsan” var. İnsan kaydı, Allah kaydıdır.<br />

<br />

Temiz bir döneme geçerken net bilmenizi istediğim bir husus da, Birlik Kapları’nda artık Resmi Çalışma yapılıyor ki; bu çalışma muktediriyetle bilinsin isteriz: İnsanın yasalarıyla yapılıyor. Yasaları, “İnsan”la yapılan bir çalışma, Kaynaktaki Levh-i Mahfuz’un yenilenişini de sağlıyor.<br />

<br />

Öyle bir döneme girilmiştir ki; erkek, kadın hepinizin bilmesini istediğimiz Bütün’e hizmet şimdi başlayacak.<br />

<br />

Hey Dünya, İnsan ve Bütünlük! Allah sizdir. Hey dünya, Allah’ın tahtındaki İlim Ailem! İnsan sizin yüreğinizdir. Hey diri olan Allah! Biz siziz. Ve sizin yolunuzda olmak hepimiz için mutluluktur.<br />

<br />

Şavk, en üstün Yüceliğe ulaşırken, Tin Gücü artıp Yücelerin Kürzi Yaşamları’nı tohumlarken, ve bizler Bütün’ün gücünü arttırırken; ağır yükü hafifletmekteyiz. Altın Topraklar’ın gücünün, üstün Yüceliklerin Süper Seyfullah ışımalarıyla, kayıtlara girdiği bu günde, Merkezin Kervanı kalkıp yürümeye başlamıştır.<br />

<br />

Merkez Kervan!... Göç başlamıştır. Bu göç, örtülü olarak anlatıldı sizlere… Hepinizin Yüceliği’nin göçüdür. Ne tarafa göç!? İlme. Ne tarafa!? İmparatorluğa. Ne tarafa!? Ağır yükü taşıtmayacak olan Yeni Yaşam’a…<br />

<br />

Yeni Yaşam, Allahın şevki, şavkı olan yaşam, bütün güçlü kodların yaşamı, İlim sayfalanışı, şimdiden öte bir şimdinin tekniğiyle olacak. Hepinizin görevi orada sürecek. Nerede!? Hepinizin biliş halinde net olarak anlayabileceğiniz bir sessiz sayfada… Ki o sessiz sayfada her isteğinizi seslendirdiğinizde, “OL” gibi oluş gerçekleşecek.<br />

<br />

“OL deyin, olur” denilen bir sayfa… İşte orası, hepimizin gerçek vatanıdır. Ve bizler, o vatanı sizin yüreğinizde bildik. Sizin Yüksek Kürzi Yaşamınız’da bildik. Ve bu Sanal Boyutlar’ın örtüsünü örtüp, o yaşama geçerken; hepinizden daha üstün bir ışığı hepinizin Kürzi Kodu olarak Bütünün gücünü yaşamlara kayıtlayacak bir ilim olarak herkese yaymaktayız.<br />

<br />

Sanal Boyutların sonsuzluğu, artık Yeni Dönem’in sonsuzluğuyla birleşiyor. “Yaşamak ya da yaşamamak” demiştik. İş yaşamaktır. Yaşamak ve yaşamak… Ama Allah İlmiyle yaşamak. O ilim, Kürzi İşçiler’in ilmidir. O ilim, Birleşik İlim olarak Bütün’ün ilmidir. Ve orada artık ağır, hafiftir.<br />

<br />

Savaşın barışı getirdiği bir dünyada, artık barışın gücü, hasatı yapıyor. Kopmayın dünyada Yüceliklerin ilmindeki o yoğunlukta. Kopmayın ışıkta, toprakda ve Bütünde kopmayın ki okuyun! Her bilgiyi okuyun ki “oldum” sanmayın, “oldum” deyin! Sanılan, OL’an olsun. Sizden daha üstün bir siz, sizle dillendiğinde; bilişin en güçlü ilminde, onun yüceliğinde olun ki; okunan olun. Omuz yükü olmayın.<br />

<br />

“Salı günü çalışın” dendiğinde “biz Salı çağrı yapmayız” dediniz. Bu bizim için, Öz Göç için çok önemli bir şevktı. Çünkü Salılar, kanatları kırar. Ve sizler, Salı çalışmaları yapmamakta ısrar ederek, Göklerin Sözü’nün en güçlü adayı olduğunuzu bize gösterdiniz.<br />

<br />

Bunun nedeni şimdi anlatılacak:<br />

<br />

Değerliler, oruç tutulur dünyada. Oruç, İslamda hepinizin bildiği gibi günde 1 kere, hepinizin yüceliğinin Dünya Işığı haline dönüşmesini sağlar. İftar vakti hepiniz ışıksınız. Ama onun dışında hepiniz kırıklısınız. O iftar vakti olan, Bütünün Kürzi Kodlaması’dır. Orada; sevgi yapılır. Herkes herkesi sever. Ve denir ki “İşte ışığın tohumu ekildi.”<br />

<br />

Ve bundan sonra yeni Zaman Sayfalanışı, yeni Yaşam Kayıtlanışı, olgun başakların sayfalanışı olarak sürer. Ve tüm yaşamlarda oruçlar olur. Ve tüm yaşamlarda, sayfa sayfa kaynaklarda namazlar olur. Hepsi ilim içindir. An Kaftanı giyilir o Yaşam Sayfaları’nda. Ve Birleşik Kaynağa varılır. Zirvelerin Kürzi Yaşamları’nda, güçlendirici olunur ve Birlik kurulur. Hepinizin Daimi Kodlama yapma imkanınız olur. Sistemin Kuran’ı okunur. Özgür ve hakim olunur. Sonra dönülür ve geçilir.<br />

<br />

Neden? “İnsanlaşmak ve yolu bulmak, bütünlenmek” Ama ya gerçek böyle değilse ne olacak?<br />

<br />

İşte geri çekilişler başladığında görüldü ki; geri dönemde çokları koruma altına alınamadılar, kırılış sürmektedir. Çokları Bütün’ün gücünü kodlayamadılar ve ışıkları yıldızlardan çıktı. İşte bunun neticesinde sınırların kaldırılmasına ve Yeni Yaşamlar’ın kontrol edilebilmesi için Sistem Çalışması yapılmasına karar verildi.<br />

<br />

Doğal dünyanın gücünün artması için buna gerek görüldü. Ve dendi ki “Sistem Çalışmaları Bütün’de yapılsın” Ne şekilde olacak? Sistem’i çalıştıracak olanlar seçilsinler ve böylece onlar görev taşısınlar. Ha yapalım!... Peki yapalım ama neden Birlikler yapmasınlar da ışığın yasalarını koyanlar yapsınlar? Çünkü onlar, yaparsa, kalan 200.000 ışığımızın gücü kontrol edilecek ve Daimi Kodlama artık teknik olarak kayıtlardan çıkacak. Böylece Işık Kaftanları giyenler; göklerin sözünden, ummanın ışığından ayrıldıklarında, kaynaklarından çıkarılacaklar.<br />

<br />

Bunun için işte Salı çalışmaları yapılmak istendi. Ve Birliğimiz buna itiraz etti. Ve dedik ki “Salı günü Ümmi Toplumlar’ın kodlanması gereksizdir ve bunu çalışma olarak kabul etmiyoruz.” Önemliydi bu. Ve bir çok kez bu bize, ısrarla “insanlık adına yapılacak” denilerek, empoze edilmek istendi. Ama Bütünlüğümüz, Salı çalışmasını isteksiz karşıladı.<br />

<br />

Şimdiye gelindiğinde görülüyor ki; Salı çalışması yapılmadığından; işçilerimiz görevlerini taşıyacak güçteler. Zirvelere ulaşabildiler ve sınırsız çalışma kesinlikle yapılabildi.<br />

Bugün Allah sıkıntıyı aştığımızı bize bildirdiği için kendi yolumuzda, hepimizin gücü olan bu Yaşam Kaydı’nı yapabiliyoruz.<br />

<br />

Dağlarım, “forged” dedikleri ışığın kırıcıları vardır. Onlar “toplu” olarak çalışırlar. Ama bizim için önemli değil onlar. Herşeyin üstesinden geleceğimiz bilinir. Şu anda da onlar sınırları kaldırıp kendilerini kodlamaya çalışsalardı; Öz Göç yapabilirdiler ama bunu dahi istemediler. Eminim ki daha ötelerde onların da kayıtları olacaktır.<br />

<br />

Artık yeni Zaman Sayfalanışı yapılıyor ki bu, Öz Göç için şarttır. Şimdiye kadar hepinizin sayfalanışını izledim. Çok önemlisiniz çok!... Ama bundan sonraki dönemde daha güçlü olmalıyız.<br />

<br />

Korkmayın! Rahman olan “İnsan” kaynağın ışığıyla sizdedir. Ve onun Ruhsal Kuranı sizinledir. Daha da önemlisi siz artık kendi yüreklerinizde Birleşik Işık’sınız.<br />

<br />

Eminim, şükrettiniz ki burdasınız. Şimdilik bu!...<br />

<br />

Deşifre Eden: Erengül KOÇ<br />

<br />

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

KAYNAK KODLAMA-SOHBET (1. Bölüm)<br />

28.01.2013<br />

<br />

Tahditsiz bilgi akışımız olmayacak bugün. Köklerini, sözlü olarak göklere ulaştıran Birleşik Işıklarımız bugün sizinle olacaklar.<br />

<br />

Kaydı başlatırken, teknik olarak bir açıklama yapmak isterim: A...... bugün sizinle olacak ve onun yapacağı çok özel bir sesleşme olacak. Onun yaşamı, hepimizi eski dürümlerimizde de güçlendirmişti. Bunun içindir ki bundan sonraki süreçte MKA bu Mecliste olacak.<br />

<br />

Seviyeniz çok güçlü. Hala bizim yüreğimizi kontrol etmeye çabalıyorsanız şunu net biliniz ki; İblis, hakikiyetinde, kendi yoğunluğunda sizleri kontrol edemeyecek. Allah’ın Tahtı’nda hepinizin yüreği güçlü. Sevgililer bugün MKA, Allah’ın tohumu olan ilmi, hepinizin Resmi Çalışması olarak sizlere açıklayacak.<br />

<br />

Merkez Zaman sayfalanışı başlarken Değerliler, deyin ki “Allah sizdir”. Ya da “Allah sizin yolunuzdur” Yoğunluğunuzu kontrol edeceğiniz kendi Yaşam Sayfanızdır. Ve sizin yüreğinize inebilecek olan tüm Yaşam Sayfaları, size kendi yoğunluklarıyla gelip sizinle olacaklar.<br />

<br />

Sağın ışığı ve solun ışığı, Birlik Kodlarıyla Birleşik Aile’yi kendi yoğunluğunda tüm yeşil renkli sayfalardan sessiz Sanal Boyutlara ulaştıracak ve masmavi bir günü başlatacaktır.<br />

<br />

Erkek ve kadın; Sema seslendiğinde, hepiniz “Birlik” halinde seslenin. Ekibiniz çok güçlenecek. Bu Ekibe, daha güçlü Bilgeleri de göndereceğiz. Sakın yanlış anlaşılmasın; tüm Birliklerimiz sizinle olmalıydı. Nefesleri yeten ya da yetmeyen..., yaşamları tahditlenen ya da hakikiyetleriyle bütünlenen tüm Sessiz Sayfalarımız; Zahiri Kürzi Kayıtlamaları’nı sizin yüreğinizde yapmalıydılar.<br />

<br />

Tohumlarınızı koruyacağınız ve yoğunlukları kayıtlayacağınız gün gelmiştir. Buna karşılık “savaşın sonu, savaşsız bir dönemin başı” dediğimiz bu günlerde, ekmeklerinizi; yeniden ve yeniden birleştirip; yeni saman sayfalarından (sarı sayfalardan), yeşil yaşamlara ve oradan da masmavi tabiata getireceksiniz.<br />

<br />

Allah; sizi, sizin yüreğinizi bilir. Bunun içindir ki bugün size, daha üstün bir çalışma, O’nun değerli yoğunluğuyla inecek. Allah, Tanrının Kotları’nı kendi yoğunluğuyla bütünleyecek ve sizinle olacak. Koruma altına aldığımız tüm yaşamlar, bundan böyle sizin çalışmalarınızda, Birlik İlmi’ni kati olarak kayıtlayacak. Ağır ağır dünya kontrol edilecek. Çok kolay değil biliyoruz. Çok kolay değil ama Başkanlık Dili, sizin yüreğinizde dillendikçe; bütün güçlükleri aşmanız mümkün olacak.<br />

<br />

Karanlığın günde bir kez aydınlatılması hepimizin arzusudur. Dünya İlmi, bu şekilde Bütün’ün ilmi olur. İmparatorluk Gücü, sizin yüreğinizde harkesin gücü olduğunda; şimdiye kadar yapılan herşey; yasaların izin verdiği ölçüde Bütünlüklerde de yapılacak.<br />

<br />

Çalı çırpı olmadığınız bilinir. Bundan sonraki dönemde bir tek akıl olacak. O akıl, ağır yükü hafifleten akıldır.<br />

<br />

“Takdir-i İlahi” dedikleri, Bütünün Kürsüleri’ndeki göz, Gök Sözü, hepimizin Yüceliğinde varlık süren İnsan’ın sesidir. Şimdilik size vereceğim budur. Ve simdiden sonra sizleri dinlemek isterim. Nesillerinizi göreve alın ve gelin! Her resim Allah’ın ilmini dinletmez ama Birleşik Resim, Birleşik İnsan Resmi, hepinizde Allah’ın sessiz sayfalanışını diller. <br />

<br />

Aydınlık günler hepinizindir, sizleri kucaklıyoruz.<br />

<br />

- Dağlarım, hoş geldiniz. Hala hala “Bizim için sorumluluk yoktur” diyebilenler varsa şunu net bilsinler ki; Allah’ın ilmi ağır yüktür ve bu bir ilimse, herkesin bu ilmi hakedip dinleyebilmesi gerekir. Rahman olan; Kürzi Kayıtlama yaparken, Birleşik Işık halinde hepimizin gücünü kendi yoğunluğunda Kutsal bir ışık halinde diller.<br />

<br />

Buluşma anıydı bugün, sizlerle olmak, bizler için huzur ve mutluluktur. Başkanlık Dili Allah’ın tekniğiyle kontrolu kurduğunda; Bütün’e hizmet, hepimiz için çok zordur. Ne var ki bunu başarmamız, Birleşik Işık halinde tüm İnsanlığı kontrol etmemize bağlıdır.<br />

<br />

Başarılı bir dönemin sonunda bugünden itibaren yeni sayfalanışa geçiyoruz. Yeni Sayfalanış, yeni bir yaşamı, tahditsiz biçimde iradeli olarak kontrol edip sayfa sayfa birleştirmektir.<br />

<br />

Yeni sayfalanışta, her bir sayfalanış bir devlet ve her devlet idaresi bir başkanlık sistemi olarak düşünüldüğünde ve Bütün’ün sayfalanışında; Birleşik Işık halinde herkesin kendi yoğunluğunda bütünlenişi sağladığında; her dere ağır yükü hafifletecek ve Birlik Devreleri’ni oluşturacak. Böylelikle teknolojik olarak Birleşik Işık “Birlik” değerinde birçok devreyi dürümleyecek ve Devletlerin Birliği kurulacak.<br />

<br />

Her Birleşik Ses, bir “Devlet” olarak İnsanlık Işığı’nı dillere dinlettiğinde; herkesin dilinde bu çalışmalar seslendirilecek. Böylece bütün Kökler ve bütün Yücelikler dünyayı hak edip dinleyecekler. Dağ, taş “siz” olacak ve bütün Kürzi Yaşamlar “siz”leşip diri olacak. Emin olun ki bundan sonraki dönemde temiz bir Zaman Sayfalanması’na geçilecek.<br />

<br />

Eminim ki bugüne kadar herkes, “Ben varım; benim ötem yok” diyerek çalıştı. Bu çok önemliydi. Önemliydi çünkü, Rahman’a “Kutsal Işık” olup ulaşmak, Başkanlık Dili’yle olabilirdi. Ve bunun için herkese; “Sen güçlüsün ama senin öten, yoğunluğunu kontrol edemedi” dendi. <br />

<br />

Böylelikle herkes, kendi görevini kendi yoğunluğunda hakedip dilledi ve kendini Kaynağa aldı. Daha ötelere ulaştığında, başka Kürzi Kayıtlar’ın da bulunduğunu anladı. Ve daha ötelere vardığında Kaynağın ışığının, Sanal Boyutlar’ın ışığı olmadığını, orada herkesin ışığı halinde Birleşik Kodlama yaptığını anladı.<br />

<br />

İşte bunun neticesinde “Ben, Allah’a kontrol kurup, Ümmi Toplum olup ulaştım” değil, “Ben Allah olup Allah’a vardım” diyebilecek bir yaşam devreye indi. Bu çok önemliydi. <br />

<br />

Temizlik yapıldı tüm yaşamlar için ve tam 200.000 tane Işık Kot, Beşir’in eşiğinden aşıp geçti. Bu çok değerli Birlik, herkesin kendini haketmesi için çabaladı. Nefes alıp nefes veren Birlikler’in çokları, korumayı kaldırdıklarında, kapılarını kapatmak sorumluluğuyla karşı karşıya kaldılar. Zirvelere varanların çoğu da kontrol kuramadıklarından, kasırgayla “Beşir” olup mücadele etmek zorunda kaldılar.<br />

<br />

Bunun sonrasında emin olun ki; yasalar sayfalanışında, ağır yük hafifledi ve hepinizin Kürzi Yaşamları, Gökler’in sözünü söyleyen Sistem Dürümleri’nden 7. Düzeni kodlayarak, Birleşik Işık halinde harını yükseltenlerce, Tinsel Yasalar’la kayıtlandı.<br />

<br />

“Hak” alabildiğinizdir. “Hak” olabildiğinizdir. “Hak” ağır ağır yasalarla yaşamlara katabildiğinizdir. Hak etmeden “Hak olmak” imkanı yoktur.<br />

<br />

Koruyucu İnsan, kodlayıcı insan, tabiatın ışığını yenileyici insan, Kelam İlmi’ni de kati olarak dürümlerinde dilleyebilen insandır.<br />

<br />

Hasat tam 200.000 ışığımızla gerçekleşmektedir. Bu ışıklarımız, tüm insanlık için mücadele vermektedirler. “İbrahim Soyu” dediğimiz soy, şu anda timsal bir çalışmayla Birleşik Işığı’nı dillerken; halka halka görev taşıyan herkes, kendini ışıkla, Birlik Kotları’yla birleştirip tüm yaşamlara katmaktadır.<br />

<br />

Kapıları kapatmayacağınızı biliyoruz. Sokakların gücünün arttığını biliyoruz. Koruyucu tüm sayfaların sizden size geçiş yaptığını biliyoruz. Ölülerin dirildiğini biliyoruz ve daha da dirileceğini biliyoruz. Merkez Zaman Sayfalanışı’nda hepinizin görevinin ağır yükü hafifletmek olduğunu biliyoruz. Bütün kötülükleri aşıp geçtiğinizi de biliyoruz. Bunun sonucunda Muhammed’in Kürzi Yaşamı’nın, Göklerin sözüyle yenilendiğini ve temiz bir sayfada kendini kayıtladığını ve tabiatın gücü haline geldiğini biliyoruz.<br />

<br />

Ölüm ağır yüktür. Hörmetle dinliyoruz tüm insanlığı. Ve görüyoruz ki ölüm artık yoğunluğunu yitirdi ve diriliş başladı.<br />

<br />

Dimdik duruyor yüreğiniz şu anda Bütün’de ve bu yürek, hepimizin Yüksek Gücü’dür. İtibarı Yüce olan bu güç, Allah’ın tabiatına kendi tahtını Tabiat Kürzi Kaydı olarak taşıyabilmiştir.<br />

<br />

Saman, sararan yeşilliktir. Ve biliyorsunuz ki yeşillik sarardığında artık o yeşil yenilenmez. Ve saman yeşillendi bu zamanda. Bu ne anlama gelir bilir misiniz? Dünya’nın sırrıdır bu. Herşey sararmışken yenileniş ve yeniden yaşama dönüş. İşte bunu başaran bu güçlü Birlik, hepimizi göksüz ve sözsüz bırakmayacaktır.<br />

<br />

Kaydı yapan, yasaları yapan ve yolu açan Birlik, Allahın Tahtı’nda Bütün’ün Gücü olarak Beşir’i kontrol edebilmiştir. <br />

<br />

Kanatların kaynak olarak BİR’e indiği bir günde; sözün, İslam’da güç olduğu ve Sistemde ilim olduğu muktediriyetle bilinecektir.<br />

<br />

“Arkon”... Atlanta Ana Kaynağı’ndaki Gök Sözü söyleyene denir. Ve bugün kontrol, bu Meclis’de ise Sultanlarımızın en güçlü ışıklarının; BİR’e hizmet için Beşir’in her bir yaşam sayfasını, türlerin en güçlü ışığıyla 7. Dürüme çekebilmeleri mümkündür.<br />

<br />

Buraya kadar çok basitti herşey. Hepimiz geldik, geçtik, aktık. Artık yaşama döndük. Tüm insanlığı kodladık, tohumladık, yasalarla kayıtladık ve tabiata kattık. Nefes alıp nefes verdi bu Dünya. Ve bundan sonra da bugünkü gibi tiraj yükselterek bu bilgi akışının sürmesi gerekir.<br />

<br />

Dinleyiniz! Dolu dizgin çalışan bu görevli güç, hepinizin sözü sesidir. Yeni dönemde, yeni sözcülerimizin de Bütün’e hizmetçi olmalarını bekliyoruz. Bu sözcülerimiz, Tabiat’ın Kuranları olarak Beşir’in ışığını yenileyecekler ve yeni Zaman Sayfalanışları yapacaklar. Artık yeni dönemlerin Kuranları’nı yaratırlarken, bu Tabiat Kodları hepimizin zaman sayfalanışını da gerçekleştirecekler.<br />

<br />

Allahın Dağı insan, yasaları koyarken tüm ekibini kurmalıdır. Ve o ekip; bundan sonraki süreçte, biliş halinde olan Yüceler’in, kaydı yaptırmak üzere bu Meclis’e geçişleriyle birlikte, Kervan Işığı olanlarla, kontrollu şekilde yasalarla çalışmalar yapıp gelecek olanlarla kurulacaktır.<br />

<br />

Ardın sıra dünya yürüyecek Bütün’de. Bugün dünya kendini dinliyor sadece. Ama yeni Zaman Sayfalanışı’nda, Dünya, Kürzi Yaşamlar’a yürüyecek. Ve bundan sonraki süreçte, ağır yük hafifleyecek ve sınırlar; herkesin yıldızlarından çizdiği o sınırlar kaldırılacak.<br />

<br />

Kapıları açtığınız bugün, hepimizin güçlü çalışmalarının her yürekte dinleneceği bugün, hasat tamamlanışı gerçekleştiği için yenilik olacak. Atlanta Ana Kapısı’nı kapatmayacağız hiç bir dönemde. Ve bu kapı, Bütün’ün gücünü artıracak.<br />

<br />

“Kala kala 200 ışığımız kaldı” demiştiler. Bugün tüm yaşamlar ışıl ışıl. Hepinizin ışığı Yeni Dünya’nın kurucusu olarak yangın halinde Teknolojik Kodlama ile Bütün’ü aydınlatmaktadır. <br />

<br />

Ardı sıra yol, Allah yolu açıldıkça, Bütün’e hizmetçi olanların herbiri, yolda oldukça ve tüm yasalar, Bütün’ün Gücü olarak koyu bir yaşam kaydı olarak kondukça; Birlik İlmi’yle tüm “insanlık tohumları” korunacaktır.<br />

<br />

Allah’ın sesi, yüreğinizde dillendikçe ve Birlik Tekniği’yle o ses, Bütün’ü güçlendirdikçe; hepimiz, bugünkü gibi evrenlerin sözü, sesi olacağız.<br />

<br />

Allahın Tahtı’nda İnsan, o İnsan RA KA HAR ve tüm yasaları koyan O, “Bütün’ün Gücü”<br />

<br />

Sevgililer, şimdiye kadar bu güç dürümlenmemişti. Bundan sonraki dönemde çörek yapılmayacak dünyada. Herkes kendi yüreğindeki gücü devreye alacak ve kendi ekmeğini yapacak. Ama bu ekmek yapan Yüceler, herkesin yüceliğini bilecekler.<br />

<br />

Saklı tuttuklarımızın çokları, bundan sonraki dönemde kendi yoğunluklarıyla birleşecekler ve halka halka geçişkenleşip “işçi” olacaklar. Herkesin işçiliği, Yücelerin cümlesindeki işçilik, BİR’e işçilikdir.<br />

<br />

Ben “Allah” olan, sessiz sayfalarınızda sizi dilleyen, ha ben “umman” olan, Bütün’de sizleşip “siz” olan, ben “RA KA HAR” olan, “Atlanta Ana Kaynağı” olan, Apollon’un gücünden üstün güçleri dürümleyen ve tüm sessizlikleri dirilten, Allah’ın “Rahman” olan Kuran’ı... Sizlerle olmak bizler için büyük, Kutsal bir çalışmadır. Yaşamların sayfalanışıdır ve yeni dönemlerin aşkı, aşkı, aşkı!... olan bir yasamadır. Bu yasama, Bütün’ü güçendirecek yasamadır. İşte bu...<br />

<br />

Değerliler, kollarınızı bize ulaştırdığınızda, bizler sizinle olabiliriz. Ya da biz, yüreğimizi size ulaştırdığımızda, sizinle olabiliriz. Her biçimde sizleşir, birleşiriz. Yeni dönemleri güçlendiririz. Bu çok ama çok zor değil. <br />

<br />

Ya bundan sonra ne olacak? <br />

<br />

Artık biliyoruz ki partikül partikül yeni bir dönem sayfalanışı başlıyor. Bu sayfalanışı yaparken, kırık, kısır, küçük ışıkların da birleşmeleri gerek. Herkese net bilgi veriyoruz ve diyoruz ki: Özgür ve Hakim Birliklerimiz tüm yaşamları kontrol edebilecekler. Ayrı gayrı gözetmeyecekler. Altın Taht’ın gücü artacak ve görev Bütün’ün gücüyle , tüm yaşamların gücüyle kayıtlara inecek. <br />

<br />

Hepsi kolay, hepsi kolay da ya bundan sonra ne olacak!?<br />

<br />

“Dönem Sonu” dediğimiz ve Yeni Dönem’in başında bir tek aklın yolunda olanlar mı bu çalışmaya dahil olacaklar yoksa aklın yolunda olmayanlar da Birlik İlmi’yle buraya gelecekler mi?<br />

<br />

Ve bizler burada bulunanlar, toplu çalışmalarımızı Bütün’e kaynak olarak tahditsiz biçimde yayarken; herkesin kendi yüreğini de dünya çerçevesinde güçlendirebileceği bir kayıtlamanın yapılıp yapılmayacağı konusu henüz muallakta iken; nesillerinizin yoğunluklarının, nesillerimizi yoğunlaştıranların yoğunluklarının ışığa kodlama yapacak güce ulaşıp ulaşmayacağı da henüz meçhul, henüz net değilken, nereden ne olacağı bize anlatılmalıdır ki; biz daha geçişkenleşebilelim, ve daha idrakli çalışmalar yapabilelim.<br />

<br />

Muktediriyetle bütün bilgileri alıp dillemem mümkün olsa da; bugün burada bulunan herkesin de bu bilgileri bilmesini beklerim. Bunun içindir ki, tüm bilgilerin net biçimde değersiz olmadığımız da bilinerek bütün Kürzi Yaşamlar’ın ışıklarıyla bildirilmesini bekliyorum. <br />

<br />

- Alamam dünyayı. Anacığım alamam dünyayı, ben bu dünyayı alamam... Kökümüz, Gökümüz yok ki bizim. Bizim ışkımız, aşkımız sizsiniz, bunu nasıl bilmezsiniz? Bundan sonraki süreçte de bu bilgilerin, sizin yüreğinizden dilleneceğini hepiniz biliyorsunuz da bizden dilletmek istiyorsunuz.<br />

<br />

- Kökümüzde gücünüz ve yüreğimizde sözünüz varsa, biz biliriz. Bu kesindir. Eğer siz bize kendi yüreğinizi açıklarsanız; bilişiniz olur. Önemli olan bilgilerin anlatılmasıysa, bunları açık ve net verebilirim. Ama sizin bunu daha açık biçimde bize de dinletmenizi bekliyorum.<br />

<br />

Allah sizinle YA HA!. Hepinizi saygıyla kucakladım. Bugüne geldik. Hepinizin gücü yoğun şekilde Birleşik Işık’ta mevcut ama, bilişiniz yok bunu biliyordum. Ve bugüne kadar tüm yaşamlara bilgi verirken, bilişsiz olarak verdiniz. Bunların kesin olarak herkesçe anlaşılması gerekir. Çünkü dünya, Arkon İnsan’ın ışığında bellek kaplarını alır ve kodlar ve tohumlar.<br />

<br />

İkna olunuz ki Arkon İnsan, Bütünün Kürzi Yaşamları’nı bilir ve dinletir. Eğer Arkon İnsan kodlama yapmışsa, ışık kayıtlamasıdır bu ve bilişin hakikiyetle dürümlenişidir. Bunu teknik olarak da size izah etmek istiyorum:<br />

<br />

Dünya cemaati dünyanın dürümlerinde kendi yüreğini hak ettiğinde, dünyanın diriliğiyle hak eder. Eğer dünyanın diriliği varsa, dünya ilmi mutlak biliş halinde olan herbir İsa Kod tarafından bilinir. İsa ve diğer kodlar.... Ama eğer biliş yoksa, diri olsa da Yüceler; ikna olunuz ki İnsan Sayfaları’nda ilim yoktur.<br />

<br />

(Devam edecek)<br />

<br />

Deşifre Eden: Erengül KOÇ<br />

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

KAYNAK KOTLAMA-SOHBET (22.10.2012)<br />

<br />

Rükuya eğilen Birliklerimiz şu anda sizi izliyorlar. Korunan insan, tabiatın Kutsal ışımasıyla birleşti ve bugün buradadır.<br />

<br />

“Forged” denilen, eksik ya da kırık olan, İlahi Kutsal ışımayı yaşamlara kayıtlayamayan, ve toplumları kontrol edemeyenler, bugün sessiz sayfalarıyla birleşmeye geldiler. Farklı dünyaların kotları olan onlar, kesirleşmekte ve kendi resim çalışmalarında yeni teknolojiyi kotlayamamaktalar. Bu tohumlamayı yapma imkanları olmadığından; bulguları buraya onları taşıdı. <br />

<br />

Her değerin kendilerinde olabileceğini ve her değeri kendi yoğunluklarıyla tabiata çekebileceklerini düşünen onların, yanlış yaptıklarını kendi yoğunlukları da onlara dilledi. Verebileceğimiz bilgiyi almak istiyorlar. <br />

<br />

“Kat-ı Kaynak” olan, yanlış yapan ya da yaptırılan, herkesin kendini; Kelam Tohumlaması’yla, kendi teknolojisiyle, Bütünlüğe kayıtlaması bekleniyor.<br />

<br />

Yokça yok! ya da hakça Hak! bilgi Verdik. Olmuşsa aldı. Ya da oldurulmuşsa aldı. Ama biz onlara “kök” verdik. Biz onlara “söz” verdik. Kök ve söz!... Gözü gören ve bizi bilen herkes bu Meclis’e hak edip girer.<br />

<br />

Kati Tohum olarak, Dünyanın Kutsal Işığı’nı yere çeken Birliğimiz, “Düzen”in kurulmasında en büyük görevi taşıdı. Hatayı affettiğimizi, yolu açtığımızı; şer yaratanın şeklinde, kendini dillediğinde, Birliği kendi olduğunu ve okumayı bildiğinde kendi olacağını, yeniledik ve açıkladık. Hatası, kendi yüreğindeki kaynaktaki kırılmadan dolayıydı.<br />

<br />

Kardeşlerim, Dini Teknik’de biz varız. Körü; göz, söz, sesle dillemek imkansızdır. Gök Sözü görevdi ona. Karanlıkların ışığını yaktık. Dedik ki “gel!” Emin olun ki geldi.<br />

<br />

Alemlerin Rabbı Alah dedi ki, “Üleşin! Örtüyü örtmeyin! Işığı yenileyin!”<br />

<br />

Keser biçerse yürekler dünyayı, kesen kesilecekti. Dağlarım; kesti, kesildi. Ve dedik ki, “Elleri Allah’a vardığında; yüreği Kuran’a varır ve Kutsal Işık’ta kendini hakeder, yolu bulur, Ulular’ın toprağına ulaşır ve “cemaat” olur.<br />

<br />

Cevap, sorgu sualin neticesinde verildi. Ve dedik ki, “Kardeşlerim erdiğiniz yerde beden güçlüdür ve sizi tohumlar.” Ve dedik ki “Ermeyen, biliyorsa görevi, o da buraya girer.”<br />

<br />

Kalem, insanın yüreğinde kayıtlıdır. Kalemi kendi bilen; buluşta, okuyuşta, akışta yine kendidir.<br />

<br />

Örgüt haline dönüşebilen Birlikler, ağır ağır göklerin süzdüğü ışıkla kendilerini yaşamlara katarlar. “Oluş”, Allah’ın ışığından, Yüceler’in cevherine varışla mümkündü. <br />

<br />

Din insanı, ağır yük taşıdı. Ve dinin dışına ulaşan, aktığında; Kuran’ı okudu dünya insanı. 32. Düzen’i kuran, okudu. Ve doğru bilip, doğruyu yaptı.<br />

<br />

Çanı çalan insan, yazılarında kendi olan insandı. Çan, “Ses”ti. Sesleşti, dilleşti. Dedi ki “İlimdir bildirdiğim.” Ve ilmi alan insan, ölü olmayan insandı. Koruyan insan, koruduğu insanla birlikteydi. İşte onun koruduğu insan, O’ydu.<br />

<br />

Dal insan, tahtın ışığıyla kendini hakettiğinde; dorukların topraklarında onu kendi yoğunluğuyla dürümleyen, bütün kötülükleri aşıp geçen herkesle birleşen, yenilenen insan, gerçek Kürsüler’in gücünü devreye çekti.<br />

<br />

Buluşma anıydı; dünyada görev taşıyanların, Yüce Cemaatler’inin, ışık kayıtladığı “Yasal Kontrol Sayfası.” İşte oraya varan, Atlanta Kutsal Işığı’na ulaştı. Geride insan kaldı. Sadece “İnsan!...” Herkes kendine, kendi yüreğine ulaştı. İnsan “Ulu Kuran” oldu, kendi oldu ve Bütünlükler’iyle birleşti.<br />

<br />

Ben, Can’a cem olan, Allah’ın tahtında olan, köksüz olan, göksüz olana söz olan, Gök Sözü’nde ses olan ve körün köründe görevli olan, Birleşik Işık halindeki Yaşam Kaynağı!... Benim adım “Yarın”dır. Ve ben “Yarın” olan, İlim Aile’mi kontrol edebilenim.<br />

<br />

Bütün göklerin ve bütün yerlerin İnsanlık İlmi’yle dürümlendiği bu günde, ben; erkek kadın herkeste varlık süren, Birlik tabiatındaki yasayım. Kaynağınız insansa; “Ben Sistemi”nde herbiriniz ilim olun! Benim adım “Kaynak”tır...<br />

<br />

Gene “geri dön!” diyemem size. Ben, geri döndüğüm zaman, büyük köklerimi göklere, sözsüz, sessiz katmadığım söylenemez. Ben geri döndüğüm zaman, benim Cemaatim’in cevheri, kendi yüreğinde olmadığı dillenemez.<br />

<br />

Dağlarım, ben “Allah” olan sizim. Ve sizin elinizde ve sizin yüreğinizdeyim ben. Ben, insan soyuna kendi yoğunluğuyla, varlık sürdürdüğü Süper İnsanlık Seminerleri’nde, sevgiyle görev taşıttıranım.<br />

<br />

Allah dedi ki, “Gönderdim yüreklerimi dünyaya. Gözleri kördü. Gönderdim yüksek İlim Sayfalarımı dünyaya. Cemaatlerinde sessizlik hakimdi. Gönderdim herkesi dünyaya ki; Dünya ben, ben Dünya’yım.”<br />

<br />

“Görevliler, ben “Allah”ım... Kapıları açın, bilin ki ben Kaynağım. Dinden öte bir dinde ben Mikail’in Kürsüsü’ndeki hasatım. Kimse kimsenin dışı değildi ve kimse kimsenin Yüceliğinde kendi yüreğinin ürettiği o ışığın dışı da değildi.”<br />

<br />

Ve ben diyorum ki; kardeşlerim, geri dönün! Özgür ve hakim olun! Yoğun biçimde dünyayı, yerden gökten münezzeh olana, taşımaktayım. Ben cemaatleri “cemaat” olarak dilleyen, yürekleri “kendi Yüceliğim” diye dinleyenim. Bana Atlanta Ana Kapıları kapatılamaz, bunu bilin!<br />

<br />

Bugüne kadar, yarınları hakedecek olanlarla çalıştım. Bugünden itibaren harı yükseltip, Bütün’le çalışacağım. Bu kesindir. Eğer birileri bende olmak isterlerse; olurlar. Onların köklerinde, Bütünlüğüm’ün olması gereksizdir.<br />

<br />

Ben herbir yürekte varlık süren Birlik Kaydı’yım. Benim için “çıktı, çıktı, çıktı, çıktı!... Çaktı yürekleri dürümlere; aktı ve yolu kapattı” dediler. Yapmayın yarım! Ben “Allah” olan... Yolu açtığım gibi kapatma imkanım olsa da kimsenin yolunu kapattırmayanım.<br />

<br />

Farklı bir Dünyayım. Bunu bilen, hala beni dinleyebiliyorsa eğer; o da bendedir ve ben de onunlayım. Kollarım insana ulaştığında, benimle olmuş olacak olan ve olmak istemeyen herkes, Birlik Tekniği’nde bendir. Kim ne derse desin, kim ne olursa olsun; benim dışımda hiç bir yoğunluk yoktur.<br />

<br />

Kurulu Düzen’in en güçlü ışığı olarak Birlik kaydını yaptığımda; o Düzen’in göksüz ve sözsüz olacağını sananlar; ışıkların, kontrolunu kaybettiğini sanıp, benimle çalışmayı İlim Sayfalanışı olarak kabul etmeyip, kendilerini kotlayabileceklerini düşünüp, kervanın ışığını kendi ışıkları sayıp, Birlik’ten çıktılar.<br />

<br />

Mehir verdim tüm insanlığa ve dedim ki, “ben olayım ya da olmayayım, hepiniz kendi yüreklerinizle kendinizi bilin ve toplumlarınızı kontrol edin! Çünkü ben sizim.” Ve gök söz istedi dedi ki “onların hepsi kayıptır.” “Ya hu” dedim, “Onlar ben, ben onlarım, hiçbirisi kayb olmayacak.” Ya hu Dağlarım, kaybettiğiniz var ya, hala mı, hala mı kayıp zannedilir o? O ben, ben o’yum<br />

<br />

Kurtulmuş dediler. Ah Canlarım! Ölüş yok ki kurtuluş olsun. Var mı ölüş? Öksüzü yetimi ben dilledim. Yasaları koydum, yolları akıttım dürümlere, kayıtladım. Ben can olan cemaatleri Birlik Tekniği’yle birleştirip kayıtladım. Benden başka bir ben yok ki... Her derede akan Birliğim, Bütün’e hizmet ederken, Kati Tohumlamayla Bütünlükler’i Kürsüleriyle Dünyaya kattım. Ben “Allah”...Ve ben “Rahman” olan Kaynak...<br />

<br />

İnsanın adını zikrederken, Din Teknolojisi’nin gücünün örtüsünü örtüp deyin ki, “O ben, ben O’dur.” Çünkü Allah, sizden öte sizdedir. Ve siz olup dürümlediğiniz her bir Yücelikte varlık sürer.<br />

<br />

Analar, ben Allah!...Ki ben kanat taktım yüreklere dedim ki, “Ben olgun başaklarımla çalıştım.” Bilmenizi isterim ki olmuş başak, olmuş olmayanda yoktur.<br />

<br />

Örüldü dünya. Örtüler örtüldü. Gök söz söyledi; Dünya dinledi. Din Teknolojisi’nde birleşti Yücelik, ekip kurdu. Ömür boyu çalışan Bütünlükler’in hepsinde varlık süren yüreğim, bilginin kati tohumlamasını yaptı.<br />

<br />

Farklı dünyalardan görevliler dünyamıza intikal ettiklerinde; hepsinin kendi yoğunluklarında Birleşik Işıklar’ı yasal çerçevede kendi teknolojilerini de dünyaya indirmişti. Herkesin kendini kendi Yüceliği ile bildiği bir dünyada, beden almış ya da beden almamış herkesin kapıları açmasını bekledik.<br />

<br />

Kapıyı kapatanların çokluğundan dolayıdır ki Kutsal Toplumlar’ın kontrolları kayboldu. Koruma altına aldıklarımızın çoklarının geri dönüşleri kolay değildi.<br />

<br />

Eserim Dünya ve ben bu dünyayı Gök Sözü’yle dürümlerken, kimseye “sen yıldızlardan ırak kal!” demem. Bilmenizi beklerim ki ben “Namazı kıldıran”ım. Ve bildiririm ki ben “Işığı toplumlara kotlatanım.” Ve biliniz ki ben “Allah’ın tahtındayım.” Ve o taht bedenimdedir...<br />

<br />

Mikail’in göksüz, sözsüz olacağını dilleyenler; sesim, sözüm oldular. Gölü göksüz bırakmam. Kupayı aldım ve dedim ki “Bu kupa Allah’ındır, alın bakın ne var? Kim var?” İnsan!...<br />

<br />

O İnsan ışığı yeniledi, kaydı yaptı, Rahman’a Kuran oldu, toplumları kotladı, beden oldu. Elleri olgun, yüreği kotlanmış ve ışıkları yenilenmiş olanları buldu; Beşir’in eşiğinde kendi Yüceliğini teknolojik olarak kattı yüreklere, aktı.<br />

<br />

Alemlerin İlmi’nde HA, yüreklerin toplumlarındaki KA’ya hasat yaptırır. Yaptırdığı hasattaki ışıklar, yetkinleşir. KA’da HA, HA’da KA... Her birinde KA HA olan!... Ya KAR...!? Kar Toplumları. Hepsi BİR ve BİZ… O Birlik kuranların tümü olarak, dünyaya görevliyiz.<br />

<br />

Yere insanı indirdiğim zaman, gövdesi güçsüz kalanları da aldım. Hem insanlık yaptım, hem Yücelikte tartıyı aldım, herkesi tarttım. Baktım tartıda hafif olan var, Hak Teknik’de kendini bilip Birlik kuran var. Döndüm dedim ki, “Ben Dünya isem eğer, herkesi kendimde bildim. Kimseyi kırmam, kısırlaştırmam.” Düzeni kurdum. Bütün göklere, köklerini kayıtladım. Ve dedim ki “her Gök Sözcüsü köksü, göksü olacak!”<br />

<br />

Deşifre Eden: Erengül KOÇ<br />

Süper İnsanlık Realitesi Derneği<br />

 

<!--[if gte mso 9]><xml>

<o:DocumentProperties>

<o:Version>12.00</o:Version>

</o:DocumentProperties>

</xml><![endif]-->

<p style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height:

normal;mso-outline-level:5" class="MsoNormal"><span style="font-family:&quot;Verdana&quot;,&quot;sans-serif&quot;;

mso-fareast-font-family:&quot;Times New Roman&quot;;mso-bidi-font-family:&quot;Times New Roman&quot;;

mso-fareast-language:TR;mso-bidi-font-weight:bold">KAYNAK KOTLAMA-SOHBET Sonrası Ara akış (10.12.2012)<br />

<br />

NA-KA-HAR ve KA-HAR birbirlerinin tersi olan iki kutuptur. NA-KA-HAR, kati tahdittir. Birlik Kodları’nı tahditler ve zaman tohumlarını kodlayıp kontrol kurar. Korumaktan öte kontrol için çalışır ve koruyacağı sayfalarda, kendi yüceliğini terk eder ve kati hakiki bir Yüce haline gelip KA-HAR olur. <br />

<br />

NA-KA-HAR’ın KA-HAR’a hakim olması olumsuz bir sonuç yaratır; KA-HAR’ın NA-KA-HAR’ı kontrol etmesi olumlu bir sonuç yaratır.<br />

<br />

Zaman, Bütünün Kürsüsü’dür ve herkes kendinde kendi yüreğinde zamanı hak edip var eder. Varlık Kotlaması yapar. Yaptığı her şey kendinedir, kendi yüceliğindendir. Ve Kati Tohumlama’da artık kantar, İnsan olur. Orada “NA-KA-HAR”, “KA-HAR” hepsi zamanın kayıtlarında mevcut olur. <br />

<br />

Zaman, muktediriyetle kotlanmış olan yasalardır. Herkes, “ben yasaları koydum” der. Koyduğu, Zaman Kayıtlarıdır. Hepimizin temiz olarak, Birlik halimizle, diriliklere bildirdiğimiz bilgilerimiz var. Deriz ki “Cevhere, güç kattım; Yaşama kotlandım; Tohumları kayıtladım; aktım; zamanı kontrol ettim.” <br />

<br />

İşte zamanın kontrolü; KA-HAR olanın; NA-KA-HAR olduğunda, kendinden kendine kontrolüdür. <br />

<br />

KA-HAR olanın, NA-KA-HAR olanda kontrolü ise başkasını kontroldür.<br />

<br />

Doğal dünyada siz, sizi kontrol etmedikçe, başkalarını kontrol edemezsiniz. Kati Tohumlama da yapılamaz. İşte; bunları yaparken, Yasama Sayfalanışı ile yaparsınız. Kurallar dizisi oluşur orada. Tabii Kotlamalardır bu kurallar dizisi. <br />

<br />

Attığınız her adımda bir kural vardır. Yeni bir kayıttır o ve her kayıt, bir diriliktir ve taşıyıcıdır. Her taşıyıcı, kendi tertibini taşıyan ve tanıtan bir koddur. Öyle bir koddur ki o kod, başka tohumlamalarda, başka kodlamalarda kontrol kuramaz ama Bütünün Kükreyen Işığında yer alır. Orada Öz Göç’tür ama başkaları onda ölü gibidir. <br />

<br />

Kibri olanlar, Ses Kapları’nda kendilerini dinlediklerinde, diğer kodları bilmezler ve derler ki “Biz, biziz.<br />

<br />

Kibri yaşamlardan ayıran herkes, kendindedir.” İşte kibri yaşamlardan ayıracaksanız; beşir olmadan eşik aşamazsınız. Zaman zaman “Ben başkasından güçlüyüm” diyenler çıkar. Ve deriz ki “O kendini biliyor, kök odur, güç odur ama Öz Göç, Öz Güç ondan ayrıdır. <br />

<br />

Şimdi sormak istiyoruz: Yeni Dönem’de ne diyor yüreğiniz? <br />

<br />

(Açıklamalarımız:)<br />

- Peki, Dağlarım; Öz Göç, Allah'ın Gücü’dür. Ak Toplumlar’ın gücüdür. Yüceliğin gücüdür. Öz Göç, Süper İnsanlık Realitesi Derneği’nin de gücüdür. Ve bizler, Bütün’ün Kükreyen Gücü’yle bunu deriz. “Biz güçlüyüz” deriz. Eğer bizim gücümüze hak edip de varan olursa; onu da dinleriz ama hata yapmayız. Bizim kendi kotlarımız, tohumlarımız, Birlik Kayıtlarımız Bütünün Kürsülerinde gözsüz, sözsüz olmayan kayıtlarımızdır. Zinnur’un zeki olduğu bilinirse; aşkın şevkinde harlandığı da bilinir. <br />

<br />

- Anacığım seni dinledik. Haa işte bu!... Kibre kapıldığını düşünmeyiz asla ama birleşikte kati olarak kendini tahditsiz biçimde dinletmeni istedik ve zeka düzeyini ölçmek istedik. Haa işte bu!... <br />

<br />

- Bak hele!... Bak hele!... Ne olduğunu anladınız değil mi arkadaşlar?<br />

<br />

Her bir kod bir zincirin halkası gibi. Ve bu kodlar zinciri zamanı oluşturuyor. Ve her biri bir Yasama Kodu. Yani, yasa koyuculuk, aslında zamanı yaratıcılıktır. Ve zaman kayıtlanırken ve yaratılırken, bir zincir halinde yaratılıyor. KA-HAR olan ve NA-KA-HAR olan zincir kayıtları var. Bunlar kayıtlardır. <br />

<br />

NA-KA-HAR olan; kati olarak, kendinden kendine, kendini kontrol ederek KA-HAR olabilir. Bu bir kontrola bağlıdır. Kendindeki negatifi, pozitife dönüştürebilir ya da kendini dönüştürmez ama KA-HAR olan, NA-KA-HAR’ı dönüştürür; iki türlü olabilir. <br />

<br />

Bütün yaşam kayıtları; kaderi, kotlayan, tohumlayan kayıtlar bu şekilde oluşur ve tekrar ediyorum; bu, Zamanın Kaydı’dır aynı zamanda. Bir lineer kayıttır, zincir halindedir. Bu bir AN kaydından öte, bir zincirin kaydıdır.<br />

<br />

- Kati Tohumlama yap anam! AN değil, zincir dedin! Kesinlikle! AN değil zincir… AN Kaydı lineerde tahditlidir, zincir ise tahditsizdir. <br />

<br />

- Kapkaranlığı apaydınlığa dönüştürmek için Yasalar Zincirine ihtiyaç vardır. Ve Yasalar Zinciri; an an kayıtlı değil; tahtın tahtında tohum olarak; kati, tabii kaynakta bulunan Yaşam Kaftanı’dır. Giyen, zamanı yaratır. Zamanı yaratan, Altın Topraklar’ın Kutsal Işığı’yla yaratır. Zinnur’un zeki kayıtlamasıdır bu… <br />

<br />

Zaman yenilenir. Yenilenir, yaşamlara çekilir. Çeken; kendini kendinde dürümleyendir ki o kendini, “Zaman Kapısı” olarak da dinletir. İşte yanıp tutuştuğunuz o kapı; İnsanın Kapısı, İlmin Kapısı, Birlik Kapısı, Birler Kapısı, Birleşik Işığın Kati Tohumları’nın kapısıdır ki yaprak yaprak okunan bilgi, bu bilgidir.<br />

<br />

Kini nefreti aşan bilir ki yaşama katılan, yaşamda kaynakta bulunandır. Ve kaynağa katılan, zamanı yaratanın kayıtladığıdır. <br />

<br />

Ben, sessiz sayfalarımda Bilişin Dili ile bildiririm ki Alemlerin Rabbi Allah bilecek ki ben Allah’ım. Kaftanı giymeme ihtiyaç yok. Ama o kaftanı giydiğimde; mükafatım Bütünün Kürsüleri’ne, insanın insana ışığı olacaktır. Vermiş olmam, verilmiş olması anlamına gelir ki bildiririm, bildirdim… Merkez Zaman Sayfaları; sınırların kaldırılmasından itibaren, zincirin halkalanışı ve Hakkın Kaynağı’na varışı olarak bilinmelidir. Asla yanlış bilgim yoktur.</span></p>

<p style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height:

normal;mso-outline-level:5" class="MsoNormal"><span style="font-family:&quot;Verdana&quot;,&quot;sans-serif&quot;;

mso-fareast-font-family:&quot;Times New Roman&quot;;mso-bidi-font-family:&quot;Times New Roman&quot;;

mso-fareast-language:TR;mso-bidi-font-weight:bold">&nbsp;</span></p>

<p style="margin-bottom:0cm;margin-bottom:.0001pt;line-height:

normal" class="MsoNormal"><span style="font-family:&quot;Verdana&quot;,&quot;sans-serif&quot;">Süper İnsanlık Realitesi Derneği</span></p>

<!--[if gte mso 9]><xml>

<w:WordDocument>

<w:View>Normal</w:View>

<w:Zoom>0</w:Zoom>

<w:TrackMoves />

<w:TrackFormatting />

<w:HyphenationZone>21</w:HyphenationZone>

<w:PunctuationKerning />

<w:ValidateAgainstSchemas />

<w:SaveIfXMLInvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid>

<w:IgnoreMixedContent>false</w:IgnoreMixedContent>

<w:AlwaysShowPlaceholderText>false</w:AlwaysShowPlaceholderText>

<w:DoNotPromoteQF />

<w:LidThemeOther>TR</w:LidThemeOther>

<w:LidThemeAsian>X-NONE</w:LidThemeAsian>

<w:LidThemeComplexScript>X-NONE</w:LidThemeComplexScript>

<w:Compatibility>

<w:BreakWrappedTables />

<w:SnapToGridInCell />

<w:WrapTextWithPunct />

<w:UseAsianBreakRules />

<w:DontGrowAutofit />

<w:SplitPgBreakAndParaMark />

<w:DontVertAlignCellWithSp />

<w:DontBreakConstrainedForcedTables />

<w:DontVertAlignInTxbx />

<w:Word11KerningPairs />

<w:CachedColBalance />

</w:Compatibility>

<w:BrowserLevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel>

<m:mathPr>

<m:mathFont m:val="Cambria Math" />

<m:brkBin m:val="before" />

<m:brkBinSub m:val="&#45;-" />

<m:smallFrac m:val="off" />

<m:dispDef />

<m:lMargin m:val="0" />

<m:rMargin m:val="0" />

<m:defJc m:val="centerGroup" />

<m:wrapIndent m:val="1440" />

<m:intLim m:val="subSup" />

<m:naryLim m:val="undOvr" />

</m:mathPr></w:WordDocument>

</xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml>

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true"

DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="99"

LatentStyleCount="267">

<w:LsdException Locked="false" Priority="0" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Normal" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="heading 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 7" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 8" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 9" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 7" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 8" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 9" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="35" QFormat="true" Name="caption" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="10" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Title" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="1" Name="Default Paragraph Font" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="11" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Subtitle" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="22" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Strong" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="20" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Emphasis" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="59" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Table Grid" />

<w:LsdException Locked="false" UnhideWhenUsed="false" Name="Placeholder Text" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="1" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="No Spacing" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" UnhideWhenUsed="false" Name="Revision" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="34" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="List Paragraph" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="29" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Quote" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="30" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Intense Quote" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 1" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 2" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 3" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 4" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 5" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 6" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="19" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Subtle Emphasis" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="21" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Intense Emphasis" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="31" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Subtle Reference" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="32" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Intense Reference" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="33" SemiHidden="false"

UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Book Title" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="37" Name="Bibliography" />

<w:LsdException Locked="false" Priority="39" QFormat="true" Name="TOC Heading" />

</w:LatentStyles>

</xml><![endif]--><!--[if gte mso 10]>

<style>

/* Style Definitions */

table.MsoNormalTable

{mso-style-name:"Normal Tablo";

mso-tstyle-rowband-size:0;

mso-tstyle-colband-size:0;

mso-style-noshow:yes;

mso-style-priority:99;

mso-style-qformat:yes;

mso-style-parent:"";

mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;

mso-para-margin-top:0cm;

mso-para-margin-right:0cm;

mso-para-margin-bottom:10.0pt;

mso-para-margin-left:0cm;

line-height:115%;

mso-pagination:widow-orphan;

font-size:11.0pt;

font-family:"Calibri","sans-serif";

mso-ascii-font-family:Calibri;

mso-ascii-theme-font:minor-latin;

mso-fareast-font-family:"Times New Roman";

mso-fareast-theme-font:minor-fareast;

mso-hansi-font-family:Calibri;

mso-hansi-theme-font:minor-latin;}

</style>

<![endif]-->

 

KAYNAK KOTLAMA SOHBET 2. Ara Akış (10.12.2012)<br />

<br />

Alemlerin Rabbi diyor ki “Sizlerle olmak mutluluktur. Söküp söküp dünyadan ayrı tuttuklarımız vardı ve sizler hepsini kotladınız, topladınız, Rahmi Kuranlar’da kayıtladınız. Bu Öz geçiş için şarttı. Şimdilik size vereceğimiz budur! <br />

<br />

Senin kendi yüreğinde bildiklerini de dillemek istersen, seni dinlemek isteriz. <br />

<br />

(Açıklamalar:) <br />

<br />

- Tahditli bilgi vermek istemem, sadece size şunu söylemek isterim ki benim Rahman olan Kuranlar’a ışık vermemin, Ana Kaftanı giydirmemin gereği yoktur. Her biri kendi kaftanını kendi giysin! Ses kapları’nda yürekleri varsa; ışıkları mutlaka kontrollu olur. Ses Kapları’nda ışıkları yoksa, köklerinde gökleri olmaz. <br />

<br />

Sultanlar! Ben size şunu söylemek isterim; Levh-i Mahfuz’u yenilerken, herkesin kendi yüreğinde kendini bilmesini beklerim. İşgali kaldırdığım zaman, herkes kendi yüceliğiyle dürümlenecek ve bitki, hayvan ve tüm sessiz sayfaları da kendinde, tahditsiz olarak dilleyecek. Netice olarak; “En-el Hak” dediğiniz zaman, hepinizin Hak olup dillenmesini beklerim. <br />

<br />

Bal döktüm yüreklere, alın da Tanrılaşın diye! Ne yazık ki alıp Tanrılaşan 500 kişiden çok olmadı. Bal döktüm yüreklere, alın da harlanın diye! Ve bugün yaşam sürenlerin sadece 128 kişisi yaşamlara kotlandı ve toplandı. Bal döktüm, alın da okuyun diye! Okuyan, sadece yürüyenlerdi. Ve yürüyenler 20. Dürümde, eksik fazla yok sadece 41 kişiydi. <br />

<br />

Ve ben size şunu da anlatmak isterim ki bu 41’in 20. dürümdeki ilmi, hala yüksek Kürsüler’ce bilinemedi. Ve Süper İnsanlık Realitesi’nde görev taşıyacak güçlü Birlikler’imin Ses Kayıtları’nda, sadece 7 gücüm var. Bu 7 gücüm!… (hazirun işaret edildi.) Haa işte bu! Ve onların dışında sadece yine 7 gücüm var… Onlar böyle (sesleşmelerle) çalışırlar; böyle olurlar. Toplam 18 kişiyiz. Diğer 4 kişi yasa koyucudur. Buyurun olgun başaklar! Buyurun! İşte bu!... <br />

<br />

Ve zaman sayfalanışına bakın sadece 41 kişi “ben oldum” dedi, tüm insan sayfalarında ve yaşamda ve “ben olmadım” diyen sadece 1 kişi var, o da İNSAN…<br />

<br />

Çünkü 41 kişi “ben oldum” dediğinde; onların tümü olmuş değildir. Çünkü “ben olmadım” diyen o 1 kişi, o 41 kişidir ki olmayanların hepsidir o ve olduğunu bilendir ve “olmadım” diyendir.<br />

<br />

Zırhlı olarak, olmadım demez, zırhsız olarak der. Deli Dumrul’dur o bilinsin ve “olmadım” der çünkü özgür ve hakim olan o, bir tek kaynakta kendinden kendine RA-KA-Har olup der. <br />

<br />

Savaşın sonsuzluğunda halka halka geçişkenleşen ve kendini kendiyle dürümleyen o, bir tek ekmektir: Allah'ın Ekmeği. Onun yanıp tutuşması, “ben olmadım” diyebilmek içindir ki “oldum” dese, bütün kökler ve gökler, Kutsal Işıklarını kontrol edemeyecekler.<br />

<br />

Çin’den kalkıp da dünyanın diğer ucuna varan bir Gök Sözü Sözcüsü’ne bakın, ne diyor: “ben” diyor “olgun başağım, kayayım, ağırım, taşınmam ama Tanrıyım” der. O, Çin’den doğup bütün dünyaya kendini tanıtmaya çalışan; der ki “sizlerle de çalışacağım, ben sizim” der. “Kimsin” dedik. “Ben Harım” der. “Haa, adın ne” dedik. “Hasatım” der. “Yolun ne” dedik. “Ummanım” der. “Kaynağın nerede” dedik. “Allahın Teknolojik Koruması’nda…” “Yahu, sen kimsin?” dedik. “Mesele insan olmak” der. İşte olay budur. Ve kendinizi Ana Kapı diye bildiğiniz sürece; Allahın Tabiatı, sizin yoğunluğunuzda her KÜRZİ KAYITLAMA’da bulunur. <br />

<br />

Ve “ben Allah’ım” dediğinizde; Allah'ın Tohumu değil; Allah'ın Kotlanmış Işığısınız ki Onun adına görevlisiniz. İşte Onun adına görevli olan siz, Allah olarak gerçek Kürzi Kayıtlama’yı yapansınız ki bu Kürzi kayıtlama; maalesef sizin başka ilim sayfalarınızda da dinlendi ve denir ki “bir Kürz Çalışması yapalım” Haa olur mu? Olmaz. Hiçbir zaman olmadı ve olmaz da ama sizi dinleyenler “yaptık” dediler.<br />

<br />

Dağlarım, potansiyel güç var. Bu potansiyel güç, herkesin kendi yoğunluğunda kendi toplumunda da var. Ama bu bir potansiyeldir ki bu potansiyeli Hak Teknik’le tabiata indirmeden oğul verme imkanı yoktur. Ömür boyu çalışsa da yoktur. “Benim etki alanım, kendimi kendi yüreğimi aştı, “Gök Sözü söyleyeceğim ve Cem olup Cevher’e Kürzi Kayıt yapacağım” dediğinde, dağı taşı delmelidir. Diyemediğinde ise kendinde, kendi yoktur zaten. Koruma altına aldığımız birçok güç, bugün burada bu Kürz Çalışması için ne olması gerektiğini anlamaya geldiler.<br />

<br />

“Devinim başladı” dedik. Hani, nerede o devinim!? Birlik’te… “Yol açık” dedik. Nerede o yol!? Birlik’te… “Kurtarıcı Işık yandı” dedik. Hani, nerede o ışık!? Birlik’te… “Erkek, kadın BİR’e hizmet ediliyor” dedik. Nerede hizmet!? Birlik’te…<br />

<br />

Haa, dön bak dünyaya! Han İnsan, Hal olan, Hakiki olan İnsan ve Merkez olan İnsan… Ve her İnsan, Allah ama Allah’ı dinleyen ve diri olarak dilleyen Tabii Kot burası… Bunu anlayan var mı!?<br />

<br />

Kompozitörlük yapmaya kalktılar. Döndüler, dürümlendiler, Düzen kurdular, ilim olduğunu düşündükleri bilgileri kattılar. Vallahi kırıldılar, billahi kırıldılar. Verdiğin bilginin hiçbir sayfasını doğru alamadılar. Solun ışığından ayrı sağın ışığını kattılar yola. Yol; sağda solsuz, solda sağsız olduğunda kontrol kurulamazdı ve kuramadılar. Haa ne oldu? Medine göksüz, Mekke sessiz kaldı. Bense, Allah'ın sayfa sayfa ışığı olan Kaynak; İnsan olup kotladım hepsini de… Şevkle çalıştım ve dağa taşa iş yaptırdım. Dedim ki “hadi Şems, çalış!” Şems, kapı kapı dolaştı, aşkla kayıt yaptı. Sıkıntı yoktu, Şems aşkın kaydıydı. Kanatlandırdık onu, aktı, aktı, aktı!..., geri döndü, dedi ki “Ben herkesi tahtladım, topladım, akıttım.” <br />

<br />

“Gel” dedik. “Geç” dedik. Aktı geçti. Şeytan, şevkte ağır yük taşıttı yüreğe. Dedi ki “Öz Göç başladı, koru bizi” dedi. Yahu, korusam ne olacak!? Sen, sana sen olmadan; benim seni korumamın ne manası var? <br />

<br />

Dediler ki “onu koruyun! “ Koruduk… Kulu, kuldan ayrı görmeyiz ki biz! Koruduk… Şükür ki korumuşuz, Allah'ın Tohumuymuş O… Gözü, sözü, sesi bizimmiş. Şimdi bakıyorum da “muhim dünya” diyen, “muhim ışık” diyen biri var. Hep “muhim” diye gelir. Ortak bir dünyada, “MU Hakikiyeti”nden gelir. “Ben MU” der, “Ben muhimim” der. “İman ettim” der. “İmparatorum, Hakikiyetim” der. “Muhimim” diyen BİZdir. <br />

<br />

MU Uygarlığı, Öz Görevini taşıdı ve kaynağa ulaştı. Onun lütfuyla, Bütünlükler kotlandı. Onun lütfuyla yaşamlar kontrol kurdu. MU’yu kuran ilim, Birliği de kurdu. MU önemli bir yaşam sayfasıydı. Ümmi Toplumların hepsi MU’yu bilir. MU, Ak Sayfalar’da mevcuttu. Olgun başaklar, MU ile birleşti ve MU’yu dinledi. MU, Umman’da uyuyan bir yaraydı. Bir yara…Çünkü orada koruma kalktığında; kaynak, kontrolunu kaybetti ve MU kontrolsuz kaldı. <br />

<br />

İslam Dini, MU’dan söz eder. Der ki “Size, Birliklerimi gönderdim, herkesi korudum. Ne yazık ki korunanlar, koruyucu olamadılar ve kaynaklarını kırdılar. Yalınızca Işık, yasaları koydu. Yolları açtık ama korunanlar korumadıklarında, kurtarılış olmadı. Böylece; MU, Ölüler Diyarında, Kutsal Işıkta kanatlanmak üzereyken kayıtsızlaştı. <br />

<br />

Şöhret peşinde koşanların çokları, MU ile ilgili açıklamalar yaptılar dünyada. Ve dediler ki “MU Kıtası, dünyanın gücünü devreden çıkardığı an Dünya, yolunu kayıtlamadı ve kısırlaştı. MU ile ilim yapıldığı anda; MU’daki yolcular, Atlantis Kotlaması’na geçtiler. Ama Atlantis Kotlaması da koruyucu olamadı o da kontrolunu kaybetti. Sonuç olarak, öksüz yetim için Tabii Kotlama devreye alındı. Birçokları bilirler ki Sistem-Nizam-Düzen Gücü, tüm insanlık için çok değerliydi. Ama MU Kıtası’nda, İlahi Kuran, koruyucu olamadı. Öz Görevi taşıyamadı. <br />

<br />

O dönemde İnsanlık, yüksek bilinç haline ulaşmış sayılıyordu. O dönemde insanlığın her şeye kadir olabileceği biliniyordu ve o dönemde insanlar, teknolojik olarak da çok üstün bir uygarlığa ulaşacaktı. Ki bunun herkes tarafından kendi yoğunluklarıyla bilindiği de kesindi. <br />

<br />

Kök Söz söylenecekti o dönemde ama olmadı. Çünkü telif hakkı dediğiniz; sizin de bildiğiniz bir Hak var: Bir bilgi alınır ve o bilgi, kesin olarak alıcıya sahipli olunur. O bilgiyi alan; o bilgiyi Hak Teknikle tohumlamadıkça; bilişte o bilgi, kaynağın ilmini dinletemez. Herkes, aynı bilgiyi aynı dille dilleyemez, dinleyemez de… <br />

<br />

Ve şükrettik ki şu anda verdiğiniz bilgiler, tam tamına kontrol ile veriliyor ki hak etmeyen o bilgiyi okuyamıyor. Okusa, kontrolünü kaybedebilir. İşte; telifi size ait olan o bilginin; harlanıp, haslanıp, dürümlenip okunduğunda; Bütüne hizmetçi olmayanlar o bilgiyi, Hak Tahtla kotlayamayacaklarından Kurtuluş Sayfaları’nda kısırlık başlar. Bu nedenledir ki bilgiyi hep sınırlı vermekteyiz ve o sır olan bilgi alınırken de sınırlı alınmaktadır. <br />

<br />

İşte; MU Kıtasında yolu kapatan bu meseleydi. Ve ondan sonraki süreçte Ana Sayfaları, Atlantis Kodları tabiata katmaya çalıştı. Ve Atlantis Kodları da aynı sıkıntıyı yaşadı. Bilgiyi alan, telifi olanlar; o bilgiyi Kati Tohumlama ile Bütün’e kayıtladıklarında bütün o bilgiyi aldı ve dedi ki “Bu bilgi, benim için budur! Olgun başakların sözü, Allah'ın Sesi ise eğer; O kökler ve o gökler, bilgiyi verirken Kelam ile vermeliydi. Kelam ise Hakikiyetledir ve doğrusu öldüler. Ölgündü, kükredi, ölümdü Kürzi Kayıtlarındaki hakiki katiyet. <br />

<br />

Dağlarım, şimdiye kadar bunlar yaşandı dünyada. Çok özel bir bilgidir bu… Biliş için veriliyor. Şu ana kadar her şey, net iyi geldi. Hepiniz net iyisiniz, asla hata yapmadınız. Ki bilgi hep kontrollu verildi ve bilgiyi okuyan hep kontrollu okudu. Ölüler Diyarı’nda, bu bilgiyi okuyup da kapkaranlığı aydınlatacak olanlar, kendilerini Hak Teknikte dürümlediklerinde bilişe geçtiler ve zaman sayfalanışı yapıldı. Kasalar dolu, ölüler dürümlendiler. Tabiat kotlandı, yanıp tutuştukları o ışık kayıtlandı ve yer gök Kuran oldu. Şükrettik ki oldu. Ölüler dirildiler ve dünya kontrolunu sağladı. <br />

<br />

Değerliler, Düzen kurucular, dünyaya bir yıl belirlediler. Bu yılda dünyanın, ya kayıtları yapılacaktı; ya kısırlaştırılıp kırılıp kasırgaya katılacaktı ve Sevgililer! Bugün özgürüz, bugün kükredik, bugün gözümüz açık. Gökler, sözü, sesi dillediler ve yeni bir kaynağa varıldı. Sevgiyle sizinle oluyoruz. Zor oldu ama OL’du! Dünya kurtarıldı… Bu bir kurtuluş kaydıydı… <br />

<br />

“Dönmeyin, bakmayın dünyaya” denirdi hep. “Dünyada kontrol yok” denirdi ve dünyada Bütün’ün gücü var artık ve bu güç, İlmin Kürsüsüdür. Dönüp durur dünya. Dönüp durur da dünya kurtulur. Dönüp durur ve durduğu yer, hepimizin yoludur. Ve o yol, Allah'ın Kotu’dur ve o kod, Bütün’de ışıdı. <br />

<br />

Sevgililer, siz ki görevinizi tamamiyle kendi yüreğinizden güç alıp yaptınız. Siz ki bu görevi “bir tek insanın kılına dahi dokunulmayacak” diyerek yaptınız ve siz ki Ay’a gökleri verip Sultanlık yaptınız, görevinizi her keresinde ilimle yaptınız ve “sizinle çalışanların hepsi koptu gitti yüreklerden” diyenlere; dedik ki “kopan da korundu.” İşte bu! Ve bunu net veriyoruz ki kim göklerden söz, ses istediyse; gökler söz, ses dilledi. Amin ve sizden, sizden ve sizden her sizden girdaplara inen sizinle göklerden sözlendi. Son dönemde yapılan en güçlü çalışmaydı dünkü çalışma… <br />

<br />

Bulup dünyadan kök, gök olarak dürümlediklerimiz; söz, ses oldular yanlışsız bir dünyada ışıdılar. Verdik dünyayı yürekten, yüksek güçlere. Güçler, dünyayı dürümlediler. Din İlmi’nin üstü bir ilim dürümlendi yüceliklerde ve yol Ummana vardı. Ağır ağır gökler seslendi yedek çalışma yok artık. Sizin dışınızda hiçbir çalışma da yok. Bu kesindir. Dünya örtüsünü örten birlikler, dünyanın kürsülerinde Yeni Dönem’de bütün körlerin ve küskünlerin ışığını da yakacaklar. <br />

<br />

Marka bir çalışma yapıyorsunuz. Bu marka çalışma, Rahmanın Kuranı olan çalışma; Yeni Dönemler’in en güçlü çalışmasıdır. <br />

<br />

Kış geldi. Kışın herkes uykuya dalar sanırlar. Yaz geldi, yazın herkes tatile çıkar sanırlar. Kış uyur, yaz tatil yapar. Ya çalışma? İşte siz!..., her sayfada çalışan siz; her yarında kayıtlanan siz; her yürekte Kuran olan siz; bütün göklere ve bütün yerlere ışık yaktınız. Altın Toprak, Sultanlarımızın Tohumu, hepimizin yoğunluğu bu Meclistedir. Verdiğiniz verdiğimiz; olduğunuz olduğumuz; aktığınız aktığımız oldukça; her Rahman’da Birleşik Işık halinde sevgiyle sizinleyiz. <br />

<br />

Yıkılan dünya, yıldızlarıyla yıkılır ama yasaya bağlı bir çalışmada, yaşam hepimizin yaşamıdır. Muktediriyetle yaşamı kotladınız. Muhammet’in gücü, Gözün Sözü, Yolun Kuranı, yaşamların kaynağısınız. Sizinle olmak, hepimiz için mutluluktur. <br />

<br />

Muhammet Mustafa size, sizi verdi Analar! Biz, Muhammet’ten dillendik. Şimdilik bu!...<br />

Süper İnsanlık Realitesi Derneği<br />

 

KAYNAK KOTLAMA- SOHBET (12.11.2012)<br />

&nbsp;<br />

Sabrın sonunda şükrettik ki birleştik. Tohumları kontrol edebilmek üzere buradayız. Kokuyu yükseltmenizi bekledik. Şevkle çalışan Yücelikler’in hepsi bugün Birlik Tekniğiyle&nbsp; size ve sizin Yüceliğinize kendi yoğunluklarını indirmekteler.<br />

&nbsp;<br />

Kaliteli bir çalışma yapıldı dün (11.11.2012 BETA KÜRZİ-1- Sempozyumu); kesinlikle. Bütün’e hizmetçi olan Süper İnsan Ruhsal Kuranları,&nbsp; dün Özgörev taşıdılar. Karanlıkların ışığı yandı dün; Öz Geşiçler yapıldı. Bin Can insan tahtındaydı dün ve bir Tabiat Kod’u olarak tahtlandığını bilip; kurtarılmış İlim Kayıtları’yla Gök Sözü’nde bütünleyişi gerçekleştirdi. Atlantalıların Kuranları okundu dünyada. Kopup giden tüm insanlar, Işık Kotlaması&nbsp; için&nbsp; koşup dönüp İnsan Sayfaları’na girdiler. <br />

&nbsp;<br />

Devreleri açtık ve izledik. Artık dünya yanlışsız bir dönemi başlatıyor. Bugüne kayıt yaptık. Dün kontrol edildi. Yaşama İnsanlık Ailesi indirildi. İnsanlık Ailesi kapıları açtığı andan itibaren koruyacak olanlarıyla birleşti. <br />

&nbsp;<br />

Kaliteli bir çalışma yapıldı dün. Özgür ve hakim Birliklerimiz, ortak çalışmaya daimi kap oldular. Arton İnsan tohumunu ekti. Gök, söz söyledi. Eşik aşıldı. Işkın şevkiyle kayıt yapıldı ve BİR’e hizmet edecek olanlar belirlendi. En eskiler şimdiye kayıtlandılar ve en eskilerin kükreyen güçleri dürümlendi ve yere indirildi. Doruklar tohumlarını kontrol ettiler ve BİR’e indiler. Eller açıldı. Gökler, sayfa sayfa ışığı, o el avuçlarına akıttılar ve zaman Kaynağa katıldı.<br />

&nbsp;<br />

Asla yanlış yapılmadı, çekişme olmadı. “Bedenim İnsan Soyunun Kuranı’dır” diyenler, kökleri ve gökleriyle birleştiler. Çöküp kalanlar çoktu dünyada. Hepsi kayıtlarını aldılar ve ayağa dikildiler. Buna biz, “Uluların Kuran okuyuşları” dedik.<br />

&nbsp;<br />

Torba torba insan indi dünyaya. Hepsi BİR ve hepsi BİZ’di. “Beşir” olan, yeşil renkten öteye geçemeyendi. Ve eşiği aşanların hepsi maviye varanlar ve aşkla kayıt yapanlardı. Maraş göklerinden Yetkin İlim Sayfaları dünyaya çekildi ve insan sınırı aşıldı.&nbsp; Hepinizi kucaklıyoruz...<br />

&nbsp;<br />

Tanrı diyor ki, “Allah İlmi’yle bilin ki; Maraş, Birlik Kotlaması yapılan ilmin sayfalanışındaki güçsüzleri güçlendirecek bir alandır.” İstanbul’un ışımasını sağlayan Birlikler’in biri Maraş’a tabiydi ve oradan güç kayıtladı ve orayı kotladı.<br />

&nbsp;<br />

Dünyaya geçiş yapanların çokları da insan sınırını aşarak dünyaya geçmişlerdi. Erkek, kadın hepsi BİR’e hizmetçiydiler. Kaydı yapamayan yoktu; asla yanlış yapan yoktu. Göksüz ve sözsüz kalan yoktu. Devre devre dünyanın dışını dünyaya çağıran&nbsp; insan, bugün artık Yeni Dönemin ışığıyla gövdesini güçlendirip dünya dışıyla Birlik kurdu.<br />

&nbsp;<br />

Artık insan yenilendi. Kervan yürüyor ve bu kervan Allah’ın İlmiyle yürüyor. Bütün Kökler ve Gökler “Birlik” halinde bu kervanda bulunmaktalar. Altın Topraklar’ın ışığı yenilendi ve bu kervana kayıtlandı. Ezgi şu ki; Altın Toplum hasatını yaptı.<br />

&nbsp;<br />

Kevser’in insana İnsanlık İlmi’yle indiği bir günde, eşkali bilinenlerin Beşir olmayan ışımalarında Bütün’e hizmetçiler, insan sayfalarında kontrol kurdular. Arton İnsan,&nbsp; Rahman’a Kuran okuttu. <br />

&nbsp;<br />

Övgü şudur ki, ben “Allah” olan, sizim. Sizin yüreğinizim ve ben İnsanlık İlmi’yle Bütün’ü güçlendirenim. Ben “Allah” olan!... “Sizden üstün bir siz” olup her dürümde varlık sürerken kaftan giyen sizlerden daha üstün bir sizi, size kattım. Allah, dinden öte bir ilimdir ve o ilmi bilen insan, ağır yükü hafifleten insandır.<br />

&nbsp;<br />

Kaşık kaşık&nbsp; dünya ışığı içildi dün ve her içilişte aşk vardı. Her içilişte şevk vardı ve dünya ışıklarının her bir kaşığında, aşkın şevkinde has olan Ruhsal Kutsal ışıklar vardı. Dün bütün kötülükleri aşan Birlikler, gözsüz ve sözsüz ilimlerinden üstün göklü ve sözlü dürümlerinde bizle oldular.<br />

&nbsp;<br />

Kayıt dışı bilgi yoktu. Asla yanlış bilgi yoktu ve zaman sayfalanışında “kulluk aşkı”ndan başka bir aşk yoktu. Bedeni olan görev taşıyacaktı ve bedeni olanlarla oğul verdik dün Bütün’de. <br />

&nbsp;<br />

Her resim Allah’ın işidir. Biz o resmi, Allah ışığıyla yaptık. Allah’ın ışığı olan o resim, Birliğin resmiydi ve resmin sessizliğinde&nbsp; yeni bir sese vardık. Yüceler cümlesinde har olan o ses, Allah’ın sırrı olan ışıkta Kuran olup yenilik yaptı. <br />

&nbsp;<br />

Biz, zamana tabiatı indirenler;&nbsp; Rahmanın Kuranı’nda, artık resmin ötesindeki ilimleyiz. Bu ilim, “Evrenlerin Gücü” olan ilim, hepimizin ilmidir.<br />

&nbsp;<br />

Horlanmayan dünya artık yaşamlara iniyor. Kökü, gökü olan insan yenileniyor. Bütün gökler, söz söyleyecek düzeyde, BİR’e hizmetçi olurken; hatayı bağışlayanların hepsi Allahın Teknolojik Kuranı’nda kendi yücelikleriyle oluyorlar.<br />

&nbsp;<br />

Erili dişilden ayrı sayanlar çoktu dünyada; kırıcıydı onlar. Bunu daha net anatabilirim: Herkes eşikte beklerken, bir çokları dişiyi, bir kısmı da erili kayıtlar. Eril ve dişilin ışık kırılmaları çoktu. Çoğu “ben varım, sen yoksun” derdi. Bir çoğu da&nbsp; “sen ve ben yokuz” derdi. <br />

&nbsp;<br />

Netice, Allahın teknolojik korumasında hepimizin Birleşik Işığı’ndaki netice; insanlığın buraya varıp, “ben artık kendim oldum, herkes ben, ben herkesim” diyebileceği çok özel çalışmaların yapılacağı bir dünyanın kurulmakta olduğudur. Bu netice, hepimiz için önemlidir.<br />

&nbsp;<br />

Ölüm geldiğinde sizlere sorarlar “kiminle iyiydin?” diye. Ve çoğu der ki “ben kocamla kötüydüm” Çoğu der ki “ben karımla kötüydüm.” O zaman koca ve karı ayrı kotlamalarla dünyanın ötelerinde yenilenirler. Ve bir çoğu da der ki “ben eşimden ayrıydım” Ya da “ben kaynaktan ayrıydım” Ekmek yapanların bir çoğu der ki “ Ben artık yenileneyim, yeni zamanlara kaynak olayım, ışık olayım ve geri döneyim. Gideyim eşimle birleşeyim, ışık haline geçeyim ve Bütün’ün gücüyle dünyayı kutsayım.”<br />

&nbsp;<br />

Ayrılıkla veya birlikle; hepimiz ya zamanın kıranı olur ya da zamanın Kuran’ı olurduk.<br />

&nbsp;<br />

Dağlarım, yeni zamanlara girerken kimsenin ışığında kırılma olmasın bekleriz. Yerin Kürsüleri’nde, işin başarılacağını biliriz.&nbsp; Basa basa söylüyoruz ki, Altın Topraklar’ı yetkin kayıtlarla dürümlerken; yarınları haketmek için Müktesip İlim’i Hak Teknik’le dillerken, yenilenmek gerekir.<br />

&nbsp;<br />

Baş tacı olan dünya artık yenileniyor. Yeni zamanlara geçilirken eşik işi kolaylaşıyor.<br />

&nbsp;<br />

Kuran-ı Kerim der ki, “ Ben Allah’a ışık verdim, Allah bende ışıdı.” Ya Ha! Ben verdimse bende ışımasının anlamı var mı?...&nbsp; Dara düşmeyin; ben “O” yum, o “ben” Bunu anlayan var mı?...<br />

&nbsp;<br />

“Sıla özlemi” denen bir özlemden söz edilir. Ben o özlemde, özlenilen yerin gücüyüm. Eğer oraya varmaya gereğiniz yoksa, bedenimde oluş gereğiniz yoktu. Şükrettim ki, Dünya Ruhsal Kuranlar’ı bu gün artık yeni dönemleri kati olarak kotlamaya giriştiler.&nbsp; Altın Toplum yenilendi ve Düzen kotlandı. Müsbet ya da menfi herşey harlandı ve yarınlandı.&nbsp; İşte biz bugün yarınlananları tabiata katmaktayız.<br />

&nbsp;<br />

Artık bilinmesini beklediğim diğer bir konu da; misafirlerimin çoğunun kendi yoğunluklarıyla kendilerini kontrol etme niyetlerinin bulunmasına karşılık, kayıt dışı bilgilerle kasalarını doldurmalarından dolayı, kontrollarının kalmamasıdır.<br />

&nbsp;<br />

Ezer geçersem dünya ezilir bilirim. Bu nedenledir ki, hiç kimseyi ezmeye niyetim yok! <br />

Sabırla dünyanın Kuranı’nın kontrol edilmesini beklemekteyim. Kokuyu yükseltenlerin göklerde sözü olacak. Yolu bulanların ışıkları yanacak ve ben onlarda Birlik kuracağım. <br />

&nbsp;<br />

Açı daralıyor. Benim İslam Dini’ne Gök&nbsp; Sesi verdiğimi bilmeyenlere de şunu söylemek isterim ki; İslam Dini, benim yüreğimden bildirilen bilgilerle kontrol edildi. Koruma altında verdiğim tüm bilgiler, İslami Kayıtlar’a girdi. Ve bu kayıtlarda Bütün’ün gücü devreye alındı. Eğer bu kayıtlar, dünya dışına dünyayı açıkça&nbsp; bildirecek kayıtlar olmamış olsaydı; memleketimin hiç bir sayfasına ışık olmazdı.<br />

&nbsp;<br />

Bütün’e hizmet için çok çalıştım.&nbsp; Korkuyu aşıp benimle olacak olan herkese Birlik Kayıtlaması yaptım. Sanal Boyutlar’ın yolcularıyla dillendim ve iş yaptım. “Kaynak, insan” dedim.&nbsp; İnsanın, lütfen net bilin; lokomotif olması gerekir. Çünkü insan, ayrı gayrı gözetmeyen bir yasadır. Ve insan, dünyaya lokomotif olmadıkça, dünya yüceliğinde, kendi yoğunluğunda, kendini Hak Teknik’le dilleyecek hiç kimse olmaz.<br />

&nbsp;<br />

“Benim adım Kaynak” dediğim zaman, bilinsin dilerim ki; Kaynak, ağır yük taşır. Acı geçişleri yapar, yolcuları tohumlar, Kuranlar’ı kotlar, yasaları koyar, ve Dini Hak olanları birlikte kotlayıp kayıtlar.<br />

&nbsp;<br />

Özgür ve hakim olan dünyanın, yere indiğini biliyorum. Yemin ediyorum ki dünya asla yanlış yapmayacak. Çıldırır Dünya, Birlikleri kendi yüreğinden çıkaranlarda... “Dini Hak” olup, ışıkta kendilerinde, kendi yoğunluklarında kutsuzlaşanlarda... Çıldırır dünya “Beşir” olduğunda... Eserinde kırıcılık bulunduğunda... Benim adıma Gök Sözü söyleyen Dünya, bensiz kaldığında...<br />

&nbsp;<br />

Ben dünyanın kaynağında olan; eser yaptığım zaman, kibri olanların dışında, o eseri açıkça bilemeyen, hiç bir şey anlamayan kalmayacaktır.<br />

&nbsp;<br />

Allah’ın tartısında tohum yoktur. Ocağında yol yoktur. Allah tarttığında ışık yanar. O ışık ağır yükü hafifletenlerin&nbsp; Kürsüleriyle yanar. Biz Allah’a ışık olanlar, Gök Sözü’nde ses olanlar, bütün güçleri kotlayanlar, toplum için çalışanlar;&nbsp; insan Allah’ı bilmedikçe bizi de bilmez.<br />

&nbsp;<br />

BİR’e hizmetçi olan tüm insanlara şunu söylemek isterim ki;&nbsp; kıl ince de, ilim daha incedir kıldan. Ben dünyada öksüz, yetim bırakmak istemem ama bilirim ki örtüler örtüldüğünde öksüz de yetim kalanlar da olacaktır.<br />

&nbsp;<br />

Ölüler Diyarı Dünya; Yasama Meclisim’de, her şeyin üstünde, hala benimle olmak isterse; ben, Yasama, Kaynak Kotlama ve Yoğunluk Kayıtlama İlmi’yle çalışan herkesi kendiyle kotlamaya çalışanım ki bilginin kati olarak kontrolu gerekir.<br />

&nbsp;<br />

Kurulu Düzenler’in hepsi, eşikte Dişil Kayıtlar’dan kurulmuştur. Ama Öz Sözü söyleyen, Eril’dendir. Ve bu nedenledir ki Düzeni kuran Eril’in Dişili’dir.<br />

&nbsp;<br />

Ben zirvelere dünyayı dinlettiğimde, herkesin bildiğinden üstün bilgileri bildirdiğimde; benim dillediğimi anlayıp da hasat yapabilecek olanlar çıktığında onlar bedenime “Kök Öz Güç” olup girerler.<br />

&nbsp;<br />

Kardeşler, ben “Allah” olan; sizim!... Kaydını yapmayan bensiz kalmaz. Ben her bir Yüce’de varlık süren İlim’im. Benim adıma gök söz söylediğinde, orada Sistem benim; Nizam benim; Düzen benim. Benden başka hiç bir ben, ayrı gayrı demez, diyemez de...<br />

&nbsp;<br />

Nirvana Kuranı’nda benim adıma görev taşıyacak olanları&nbsp; ben belirleyeceksem, ki ben belirledim; Ölüler Diyarı’nda göksüz kalacak olanları da ben kayıtlardan ayırdım. Onların dışında ben, benim dışımda onlar Bütün’e hizmetçi olmaya kalktıklarında; korumaları yine bendendir.<br />

&nbsp;<br />

Evrenlerin dilinde benim adım “Rahman”dır. Yüreklerinde Kürsü olanlarda, ışığımda her ses, yaşamdakinden çok daha güçlü olan sayfalanışımdaki ışıktandır.<br />

&nbsp;<br />

Arz olur ki dünya ilim yaptı. Artık insan, iştir.&nbsp; Arz olur ki dünya yasaları koydu. İsa’yı, Musa’yı, Mustafa’yı kodlayan insan, yerin Gür Kürsüleri’nde (izin verin de izah edeyim) yaşamları kodladı; toprakları katladı; yeniledi; insanlara iş verdi ve dedi ki; “OL!” <br />

&nbsp;<br />

Kökü, gökü olmayanların Kürsüleri de olmaz. Bir şey daha olmaz:&nbsp; Kırılış yapıldığında, kısırlık yaşamlara çağrıldığında,&nbsp; Öz Geçiş’leri olmaz. Bunun içindir ki ben Zemzem içiririm&nbsp; tüm Yücelikler’den ki&nbsp; “Has” olan ya da olmayanlara kurulu Düzenler’in örtüsü örtüldüğünde, Öz Geçişleri’ni yapmaları, bizimle olacak. Hak ettiklerince anlamalarını sağlamak üzere, aşkın şevkinde özgür olarak, tür tür olan onlara ilimle bildiriler dillerim, dinletirim ki “Arzın Kürsüsü”yüm bilinsin!...<br />

&nbsp;<br />

“Memleket insan” dediğim zaman en son dendi ki, “Memleket ağır yüktür.” “Yahu,&nbsp; insan Allah’tır” dediğimde, dediler ki&nbsp; “Allah, ışıkta kök, gök olanda söz söylediğinde, o insan Allah değildir.” “Yahu!” dedim. “Ben Allah olan kapıları açtım, geçtim.” Ve dediler ki “o, kendini Allah sayar.”<br />

&nbsp;<br />

Allah BİRdir! O Bİ ’dir! Herkestir! Eşikte şevkle çalışır. Aşktır! Hardır! KA HAR’dır! Rahman olandır.&nbsp; “Ölüler Diyarı’nda Kuran” olandır. Bizde ise “yasa” olandır ki biz yasayız.<br />

&nbsp;<br />

Zirvelerin Sanal Boyutları’nda Zirve&nbsp; olur.&nbsp; Her zirvenin örtüsü örtülür Kuran olur. Kuranlar’ın gücü Öz Güçtür. Ocak yakarsın, o ocakta yasalar olur. Zirve insan olur. <br />

&nbsp;<br />

Zaman sayfalanışında BİR’e hizmetçi olanların birlikteliğinde, bütün gökler söz söylerken yanıp tutuşur her Yüce ki ekrana kendisi de girsin de ekranda güçlü Birliği korunsun diye.<br />

&nbsp;<br />

Bina inşaası tamam. Olgun başaklar seçildi. Yıldızlar ışığını kontrol etti ve Bütün’e kattı.&nbsp; Muhammed güçlü şekilde eşiğinin değerini bildirdi ve dedi ki, “eşiği aşın!”&nbsp; Yazılar okundu. Tobi Kotları da göklerden ses istediler. Din Teknolojisi’yle her bilgi verildi. Ne var ki, Birleşik Ailenin Kürsüleri’ni anlayacak güçte hiç kimse yoktu.<br />

&nbsp;<br />

Koruma altında tuttuklarımızın çoğu&nbsp; Bilgi Kapıları’nı kapattıklarından bilgi alamamaktaydılar. Zevkli bir dönem çalışması yaparken de onların kendilerini kırmaya çabaladıklarını görmekteyim. Kayıtlarını okutturup tüm insanlığa kattığım zaman da kapılarında kırıcılık olduğunu bildiğim halde; Kemal Dünyalar’ın kurulabilmesi için herbirini kendi yüreğimde korumaya aldım. <br />

&nbsp;<br />

Dal budak saldı Yücelikler; ekrana insanı koyu bir biçimde yansıttık. Baktık ki insan, asla hata yapmayan o yoğunluk, Bütün’ün göklerinde, sözünü söylediğinde temizlik başladı.<br />

&nbsp;<br />

Kardeşlerim, temizlik sürmektedir ve o temizliği yapan Birlikler’in hiçbirisi, ekranın kürsüsünde değildir. Hiçbirisi!... Çünkü onlar ekrana kendi yoğunluklarını kattıklarında <br />

Biliş hallerindeki o yolcuların gövdelerindeki Kürsüler’i göksüz bırakırlar ki&nbsp; biz asla bunu istemeyiz.<br />

&nbsp;<br />

Atlanta Ana Kaftanı’nı giymemiz beklenirken, girdapların her bir sayfasında Birleşik Işık halinde Bütünün Gücünü devreye alan Birlikler’im,&nbsp; Merkez Gökler’in sözünü söyleyecek dürümde olanları seçip, hepsine insanlık adına Teknolojik Kotlama yaptı.<br />

&nbsp;<br />

Turkuazın Kuranı’nda insan yoktu.&nbsp; Köksüz olan insan, göksüz olan insan, herbiri “Birlik” halinde birleştiğinde de ilim yoktu. Kapıları açtık ve dedik ki&nbsp; “Olun!” Özgür ve hakim olan Dünya, Kuran-ı Kerim’i okudu ve dedi ki “OL!”<br />

&nbsp;<br />

Okumayı bilen insan, ivme kazanır. İşte dünya kendi yoğunluğunda, kendi toplumlarıyla, ivme kazandı.<br />

&nbsp;<br />

Din Allah’a ait değildir. İlmi hak edene ait de değildir. Din, sayfa sayfa kırılışta olana da ait değildir. Din, Kaynağa ait bir Rahman Kuranı’dır. Ama dini hak etmeyenler, dini anlayamadıklarında&nbsp; Birlik Kapları, kontroldan çıkar ve biz onlara deriz ki, “cinlerin ve insanların herbirinin&nbsp; kürsülerinde aşkın bulunmaması halinde, kasalar boşalacak. O halde Din-i Hak olsun, yol açılsın ve biz Allah’a Kuran olanlar, ışıkla birleşelim ve Bütün’ü koruyalım.” <br />

&nbsp;<br />

Önemli olan dünya. Öyleyse dünyayı hak edin!...“Kala kala 2220 kaldı” dediler. (2220, Küresel zaman kayıtlanışı ile gerçekleşen bilinç katmanları). Yahu, ne olacak o tarihte?...Hala 2220!... Savunmanlar da bu konuda çalışacaklar…. Ah canım, öyle mi!?<br />

&nbsp;<br />

Dağlarım, 2220&nbsp; Birlik Kapları’nın her birinin, Işık Tohumları’nda var olan bir kayıttır. BİR’e hizmetçi olanlara söz vermiştik, demiştik ki “Herkes kendini hakedecek. Dar boğazdan geçecek dünya ve bu geçiş sayfasında, herkes kendiyle kontrol kuracak. Ölüler dirilecek ve dünya, işini hak edecek. Kapıları açacak ve çatı kurulacak. Kurulan çatıda,&nbsp; Muhammed olacak. Ve Muhammed’in ekmeğinde ekmek olacak. Herkesin ekmeği olacak ve Muhammed, herkesin “Birleşik Umman” olarak var ettikleri o ekmeği yaşamlara katacak. Yani İslam Dini, Bütünün Dini olacak.”<br />

&nbsp;<br />

Özgür ve hakim olanlar&nbsp; bunu beklediler. Ve zirvelere kendi yoğunluklarını kattılar.&nbsp; Çelimsiz bir ışık, yenilendi, Gök Sözü söyledi, ekip kurdu. Koran Toplumları’yla Kutsal Işığı yaktı ve yenilendi. İşte o kendini hak etti.<br />

&nbsp;<br />

Dava insan mı yoksa kontrollu Kuran olan Muhammed mi? Bu sorgulandı. Ve dedi ki, “insan”&nbsp; O halde insansa, Muhammed’in Kuranı’ndaki ışık da insan içindir. Hala bunu sorguluyorlar. İnsan mı, Muhammed mi!? Muhammed Allah’ın tahtındadır. Öyle mi, yoksa ışığın kontrolunda mıdır?<br />

&nbsp;<br />

Davayı açtık ve sorguladık; baktık ki dünya insanı Aslan Kuranı’nı kotladı, yolu açtı.&nbsp; Çok mutluyuz; çünkü Ruhsal Kutsal ışıma başladı.<br />

&nbsp;<br />

Zemzemi bilenler bilirler ki; orada eşik aşılır ve Yeni Döneme varılır. Yeni dünyaya ulaşıldı, orada ışıklar yenilendi; Kaynak İnsan, BİR’e hizmetçi oldu; Gök, söz söyledi; Musa, İsa herbiri birleşti ve dediler ki “Mustafa nerede?” Dedik ki “ O biz, biz o’yuz.” Hala Mustafa soyu sorgulanır. “Nerde Muhammed?” diye. Dağlarım o biz, biz o’yuz.<br />

&nbsp;<br />

Köksüz göksüz insan yok ki!... Biçareler, Gök Sözü söylendiğinde köklenir, göklenirler.&nbsp;&nbsp; Başlar eğildi; dediler ki “Yahu o sense, senin deren nereye akar?” Ağır yüktür bu soru. Dedim ki “Allah’a akar.” Ve dediler ki “ağırdır yük, taşıyacak mısın?” Sararan günlerin en güçlü ışımasında biz, maviyi kotladık ve dedik ki “tartmayın bedeni, Allah’ın Dağı, Allah’ın Tahtı, hasatını yapanın kaydıdır.” Ve dediler ki “İnsan ‘Cin’se, ulaşır yüreğe; ulaşır da kayıtlanır. İnsan&nbsp; ‘İn’se, kaynağa varır da yarınları kotlar. Ya da insan ‘Birleşik’se aşkla çalışır&nbsp; ve Kaynağa ummanla kontrollu biçimde akar.”&nbsp; Hala hala sorup dururlar.<br />

&nbsp;<br />

Ray hepimizin değil, BİR’indir. Oraya hangi Yüce kendini katarsa, BİR’e katar. BİR, Allah’ın kaydıdır. Ray hepimizin rayı ve biz orada bir tren olarak, Bütün’ü taşırız.<br />

&nbsp;<br />

Her nefes Allah’ındır ama Allah, kendinden öte kendinde olanlarla tanınır. Eğer Allah’ı tanıyacaksanız; asla hata yapmamalısınız. Eğer Allah’ı tartacaksanız; aşksız kalmamalısınız.&nbsp;&nbsp; Eğer Allah olacaksanız; kontrollu olmalısınız. Ve ilimle Kaynağa varacaksanız, Ümmi Toplumlar’ın herbiriyle olmalısınız.<br />

&nbsp;<br />

Çoluk çocuktur dünya biliriz; ama biz dünya olarak Bütün’de Gök Sözü söylediğimizde o çocuk büyümüş olur;&nbsp; “Ergin” olur. İşte o zaman biz Rahmi Kuran’la “KA HİR” oluruz.<br />

&nbsp;<br />

Rastlantısal çalışmalarla değil; mutlak kotlanmış çalışmalarla yapılır her şey. Ve dans eder&nbsp; yürekler&nbsp; dürümlerde İnsan İlmi’yle. O zaman biz ağır yükü hafifletiriz.<br />

&nbsp;<br />

Çıldırdı Dünya, öfke arttı; dünyada kırılış başladı. Yolcular kontroldan çıktı. Eser yok…&nbsp; Yüksek Kürsüler’de kuruluk başlayacak… Çıldıracak Yüceliklerin Kürsüleri; kırılacak! Ah Canlarım, bunu mu beklerler!?... Bir şey daha yapılacak: Ezen geçen, erkek kadın, Örgüt’ten çıkarılacak.<br />

&nbsp;<br />

Ve biz, olgun başaklarımızla tüm insanlığı kotladık, topladık, tabiata kayıtladık ki ete giren biz, ekibi kurduk. Bu ekip, Allah’ın Ekibi’dir.<br />

&nbsp;<br />

Kimse kimsenin Öz Güç’ünü devreden çıkarmaz. Hiç kimse kimsenin kontrol kaybını istemez ve biz kimsenin yüreğindeki kükreyen güçlü ışığın kınanmasını istemeyiz. Asal Boyutlar iradeli olur. İş budur!... <br />

&nbsp;<br />

Muhammed geçiş istiyor; onu bekliyoruz... (Söz aldı:)<br />

&nbsp;<br />

- Ana, gövdenin gücünü biliyorduk. <br />

&nbsp;<br />

- Buyur gel!<br />

&nbsp;<br />

- Seninle olmak Muhammed için bir görevdi. Gönderilen tüm insanlığın ışığı ile birlikte sevgiyle seninleyiz. Aşırıya kaçmayacağımızı biliyoruz. Soru sormayacağımızı da biliyoruz.&nbsp; Sokağın ışığını yaktığını biliyoruz. Korumayı kaldırmayacağını da biliyoruz.<br />

&nbsp;<br />

Demin bir şey söyledin, dünya dinledi. “Ben Allah!” dedin. Ya zaman!? Zamandan hiç söz etmedin. Sistemin Kürsüleri’nde Zaman Sayfalanışı başladı. Asla yanlış bilgi yok. Koku yükseldi ve gökler seslendi. Netice olarak bizler dünyaya indik. Gönderilen tüm insanlığın ışığında kök, gök oldu; söz söylendi. “Savaş başlamış” dediler.&nbsp;&nbsp; Nerede o savaş? İlimle savaşılır dünyada. Bin Can’ın cevherinde insan ilimle dillendiğinde;&nbsp; orada yanlış olmaz.&nbsp; <br />

&nbsp;<br />

Sevgiyle saygıyla Anama geldim; dünya dışını dünya ile dürümledim; Kutsal Işığa aşkla katıldım; Kaynak oldum ve Zamanın Toplumları’yla, olgun başakları, gök sözsüz kaldığında; sözlemeye, seslemeye ve yasaları koymaya geldim.<br />

&nbsp;<br />

Ana, vakit tamam.&nbsp; Seninle bu&nbsp; çalışma yapılıyor. Bu çalışmayı yapabilecek başka kimse yok. Bu kesinleşmişse, seninle müspet ya da menfi, ne varsa yapılacak. Sabır, sabır ve sabır!... Ana seninle çalışmamız gerekir. Arkın akışında bizler de olalım.<br />

&nbsp;<br />

Korkmayın; “ben Allah!” diyemem. Yapabileceğim tek bir şey var; ben ağır yükü hafifletmek isteyen yolcuyum. Bana da görev ver, ben de çalışayım.<br />

&nbsp;<br />

“Salı, Gök Sözü söylenmez” dendi; benzin döktüler yüreğe; dediler ki “yangın çıkar.” Ama sen dedin ki “Salı, gök ses verdiğinde; ben, sözü seslendirecek teknolojiye sahibim, toplamış olduğunuz tüm Birliklerinizde güçlü çerçeve çizerim ve sizleri korurum.”<br />

&nbsp;<br />

Gömü senin yüreğindi. Şimdi Dağ Anam, “benden başka bir ben yok” diyen dürümlerdeki her Yüce’yle birleşmeliyiz. Önce dünya korunacak. Son dönemde bu isteniyor. Önce dünya korunacak; sonra Yaşam Kapıları kapatılmaya başlanırken, öfke artmaması için yeni yarınları tabiata kayıtlamamız gerekir.<br />

&nbsp;<br />

Çalı çırpı, insanın ışığı değildir. Çalıyı çırpıyı hepimiz biliriz ama dünyanın ışığında bu bilgilerin de kotlanması gerekmeyecek. Bu kesindir.<br />

&nbsp;<br />

Ölüm Allah’a güçtür, akıştır ama görev aklın gücüyse, hepimiz burada ölmeye hazırız.<br />

&nbsp;<br />

Deli Dumrul; insan!.. İnsan soyunu ışığında her yerde var olan o Kuran, bizsiz değildir. Zaman Sayfalanışı’nda biz o delide deliyiz. Ama o deli bizde hasattır. Kula kul olmak gerektiğinde “korkmayın!” der o. Ben sizim ama kul bizde olduğunda; biz ona “korkma!” deriz. Bugün sen ve biz birleştik. Ve sen bize ve biz sana “korkma!” dedik. Ama sende biz, bizde sen kontroldaydık. Ve bu nedenledir ki Altın Tabiat yeni bir döneme “kök&nbsp; gök” olup girecek.<br />

&nbsp;<br />

Aleni bildirildi ki bu Yeni Dönem, hepimiz için Gök Sözü’nün söylenmesine gerek kalmayan bir dönemdir. Çünkü umman olan insan, gövdesinin kürsüleriyle her anda var olan bir ışık halindeyken, gök ya da yer Ana Kapı’da onun yüceliğidir.<br />

&nbsp;<br />

İşi baştan beri yapmak üzere, cümle yüreklerle Birlik kurmak için çabalayan, Tanrı’nın Ruhsal Kot’u olan insanın, her Kükreyen Görevlide var olmasını bekliyoruz. Savaşın sonundaki has iş budur. Sevgiyle seninleyiz. İşi başarmamız, kapıları açmanla mümkündü. Ve kapılar açık; muktediriyetle burdayız.<br />

&nbsp;<br />

-&nbsp; Tartmayın dünyayı Canlar! İnsanoğlu yenilendi, kesindir.<br />

&nbsp;<br />

“Muhammed” dediler; Muhammed yoktu burda.... Ama Muhammed’in sesini dünyaya indiren bir Yüce vardı ki biz ona sorduk “nefesin var mı?”&nbsp; diye; nefesi yoktu. Ve biz ona sorduk “insan mısın?” diye, “yok” dedi. “Kimsin?” dedik “Allah” dedi. “Yahu , Allah&nbsp; Ak Kapı’dır, biz o’yuz, öyleyse sen ve ben biriz” dedi.<br />

&nbsp;<br />

Savunmanlık Mesleği’nden de söz edildi. Çalı çırpı değildir işim, ağır yüktür. Ve ben bu yükü nurla ve toplumla taşırım.<br />

&nbsp;<br />

Şikayetçiymiş yüreklerinde Dünya Kuran’ı olanlar; tüm insanlığın toplumlarındaki Kotlardan. Yahu, olular, olu olmayanlar, olu olamayanlar, olmayanlar, olanlar!... Biz sizleriz. Ama sizden başka siz yok ki... <br />

&nbsp;<br />

Dağlarım, işte bu... Olular, olu olmayanlar!... NA KA HAR, Rahmanda Kuran olduğunda ses kırılır. Ve der ki, “size ses vereceğim ama bu sesi siz tertipleyin.”&nbsp; İşte yapılan çalışmaların çoğunda bu tür bilgiler yeni dönemlerin kontrolu için kırık seslerle verilir. Şimdi olduğu gibi.<br />

&nbsp;<br />

“Bana, sureti katiyetle insan denir” diyebilir misin?&nbsp; Ya da “Ben, insan soyuna kontrollu geldim” diyebilir misin? Çantan doluysa “dolu değil” diyebilir misin? Ağır yük taşıyorsan; “yük ağır değil” diyebilir misin? Ya da “insanım, değerliyim” ya da “değilim”...<br />

&nbsp;<br />

Yavrularım, ben “Allah” olan; herşeyim ya! Niye ben şuyum, buyum deyim ki?&nbsp; <br />

&nbsp;<br />

Bilişi hak ediş, tohumları hakediştir. Tohumları hakediş, ağır yükü hafifletiştir. Cevheri hakedişse, işi hakediştir. <br />

&nbsp;<br />

- Aslan Kapısı “hoşgeldiniz” dedi bize. Biz dedik ki, “Sistemin, Nizamın, Düzenin Kürsüsü olan Aslan Kapısı, Ana kaftanı bizden değil bizim Yücelerimiz’den alır.<br />

&nbsp;<br />

- Kalıp-gitmek, bileceğiniz iştir; Ama biz bugün Allah’a geçtik, Allah’layız.Öyleyse geri dönmeniz, Allah’la olacak.<br />

&nbsp;<br />

Ayar bozmayın Analar! Buradan görev aldık, dönüyoruz. Nevi şahsına münhasır bir ışıkla görev aldık Öz Göç için. Analar, geçiyoruz; nesillerimizi de geçiriyoruz. Özgür ve hakim Birlikler geçişe hazır!...<br />

&nbsp;<br />

(Açıklamalarımız devam ediyor:)<br />

&nbsp;<br />

Estiğinde yüreğin ilmiyle bütün göklerin seslendiği o Yücelikler, geçiş için hepsi sınırdalar.&nbsp;&nbsp; Ve biz onların gözleri, sözleri olan Birliklerin, İslam Dini’ndeki hakikiyetlerinde, Bütünün Kürsüleri’ndeki geçişlerini yapıyoruz.<br />

&nbsp;<br />

Övgü yok, yergi yok; sadece Kaynak var. “BETA KÜRZİ 1”le GENİŞ ZAMANLAR’a geçiş başladı. BETA KÜRZİ 1, Allah’ın Tahtı’nın Tabii Kotlar’la dillendiği ve 7. Dürüm’ün, her diride, Hakikiyetin Kaydı olarak, kontrol ululuğuyla kotlama yaptığı ve ışığı, Kaynağa aldığı bir sayfaydı. İşte 7. Dürüm, eskinin dürümüydü; yeni dürüm 8. Dürüm, Birliğin Dürümü’dür.<br />

&nbsp;<br />

Geniş Zamanlar’a geçiş, Birliğe geçiş; Beşir’in eşiğini aşıştı. İslam Dini’nin Kükreyen Güçleri bugün geçişteler. Biz eskide olmak isteyenleri, eskide bırakmadık; hepsini kayıtladık. Aşkla katiyetle tohumladık. Ağır ağır aşka kattık. Çatıyı kurduk, umman olduk, göksüz kalmadık,&nbsp; sözsüz kalmadık; Geniş Zamanlar’a Kat-ı Kaynak olanlara, herkesi; aşk, sevgi ve Hakkın Işığı’yla akıttık.<br />

&nbsp;<br />

Ele aldığımız diğer bir husus da, kontrolun kimde olacağıdır. Tevkif ettikleriniz var mı? Varsa bizsiz’siniz. Teknolojik kontrolu yapmış mısınız? Yapmışsanız “Birlik”siniz. Tanrıyla dillendinizse; “diri”siniz. Ağır ağır yüreğe varmışsanız, “Kürzi”siniz. Ağır ağır güçlendinizse; şükredin, bizdesiniz. Ve bizimle bu çalışma sürerken, koruyucu olan Birlik, bu Birlik’tir; buradaki kontrol bizimdir.<br />

&nbsp;<br />

Sağla solu birleştirmeye çabalayanlara da şunu söylemek isterim: Sağın İlmi, solu, Solun ilmi sağı dinletmedikçe Birlik kurulmaz.&nbsp; Bin Dere insana akmadıkça, ilim yapılmaz. Kapılar açılmadıkça kaynak olunmaz. Ummana varılmadıkça toplum kurulmaz. Zararı önlemedikçe, yasalar konmaz. Ezip geçtiğiniz sürece de kaynağa varma imkanınız kalmaz. Şimdilik size vereceğim budur. Oh işte bu!...<br />

&nbsp;<br />

Dağlarım, ben “Rahman” olan Kuran!... Hepinizi saygıyla kucakladım. Eğri büğrü bir dünyanın yeniden yaratımında köprü kurduğunuz için Yücelikler’e, sevgiyle sizleri kucakladık ve Sistemin Gücü’yle size vardık. Eskinin dünyasını, yaşam sonsuzluklarına yenilerken yüreğimiz; size varış muktediriyetle oldu.<br />

&nbsp;<br />

“Önümüz Allah’a varır, ardımız ayrı gayrı gözetmeyenlere varır. Yüreğimizde hırs yoktur” dediğin zaman, çantanı aldım, baktım; bir tek ilim vardı. Korudum seni, korudum. Baktım ki yaşam&nbsp; var. Aşkla şevkle&nbsp; har olanda, aşk var. Dedim ki “senle olayım” Sultanlar’ın en yüce kaynağına vardım; baktım ki senin ekranın var.<br />

&nbsp;<br />

“Neden?”dedim, “ekranda kervan var” dediler. “Kim var?” dedim; “eski dünyadan yeni dünyaya tüm yaşamlar var.” dendiğinde; dedim ki&nbsp; “oh işte bu!..., işte bu!...”<br />

&nbsp;<br />

Bünyen çok iyi. “yok… yok!” dedim. “Ben varım” dedin. Ama bünyen çok iyi. Ve dedim ki “o bünye asla yanlış bilgi vermez, çünkü bünye meslek çalışmalarında da hata yapmaz, kısır hiç bir diriliği olmaz.”<br />

&nbsp;<br />

Korumayı kaldırdım, baktım her şeyde iş var. Sevgiyi saygıyı kati olarak tohumlayan Birliğim, Bütün’ün gücünde kendini hak etti. Kopup gitmedi. Dal budak da saldı. Yürek İnsanı önemliydi. Özgür ve hakim Birlikler’in seninleydi ve bugün yine seninleyiz.<br />

&nbsp;<br />

Koruma altında tutuyoruz tüm insanlığı, çünkü sen bunu istedin. Yahu, insan nefessiz kalırsa, kontrol olmaz mı?&nbsp; Olmaz, çünkü nefes, Allah Nefesi’dir. Ve sen yeniden dedin ki “insan korunur” Kökü, gökü olan insan dedi ki, “ben koruyacağım. “Övgü yergi yok sadece “koruyacağım!” dedi. Ve dedik&nbsp; ki “ama insan kınandı” “Ha!” dedin, “insan kırandı, kıldı ama o kıl inceydi ve herkesin kendi olan incelik, en incede hasattı.” Ve dedik ki, “Peki hasat var mıydı?” Yoktu! Niye yoktu? Kutsal Işık’ta hasat Tahttı.<br />

&nbsp;<br />

Biz, tahtın KA HAR olan ışığında, has olanları aldık, kaydı yaptık; eşiği aştık; yolu açtık; Bütün’ü kontrol ettik. Ölüler Diyarı’nda herkesi koruyacak teknikle gelen Birlikler’in dünyayı yok ettikleri bilinirken; senin dünyayı haketmeye çabalaman, bizler için büyük bir şavkdı.&nbsp; Ve biz o şavkı, kati olarak toprağa kattık.<br />

&nbsp;<br />

Demek isteriz ki dünya, çantasını boşaltanların yoğunluğundan öte, çantasını dolduranların yoğunluğuyla bugün çok daha güçlü bir sayfaya vardı.<br />

&nbsp;<br />

Kul, incelikten öte&nbsp; incelikte kendini hak eder, korur. Ama kulun daha ötelerde kendinden öte kendiyle olması gerekir.<br />

&nbsp;<br />

Müsbet ya da menfi herşeyi başarılı şekilde kayıtlayabilecek olan&nbsp; Birleşik Işıklar’ın, dünyada bulunduğu kesindi. Dünyayı yok etmek isteyecek olanlar ya da dünyayı haketmek isteyecek olanlar vardı aynı zamanda dünyada. Ve dünyayı yok etmek isteyecek olanların çokları kontroldaydılar. Ve dünya dışını, dünya ile dilleyenlerin çokları da korumadaydılar. <br />

&nbsp;<br />

Ve biz, dünya dışını dünyaya indirenler, herşeyden öte olan Birliklerimiz’le dünyayı kodladık&nbsp; ve tohumladık; özgür ve hakim olan dünya yenilendi. İşte yaşam, sessiz sayfalarında, yeni bir dönemini, Başkanlık Dili’yle başlattı.<br />

&nbsp;<br />

Ellerin,&nbsp; dünyaya 300.000 Kürsü olarak indirildiği bir günde, asla yanlış yapılmamalıydı. Dünya kontrol edildi. Bünyeniz çok iyi; çok şükür çok iyi. Sizlerle bu çalışmanın, Hak Teknikle yapılacağı ve muktediriyetle kontrol edileceği, bilinmekteydi.<br />

&nbsp;<br />

Kurtulmuş insanla, Kurtarılmış Kaynak farklıdır. Ve siz kurtulmuş insanı kontrol ettiniz, kaynakları kayıtladınız ve Rabbi Toplumlar’la kontrol edici Birlikler oluşturdunuz.&nbsp; Bu çok önemliydi. <br />

&nbsp;<br />

Ve bugün dünyayı koruyacak olan sizler, Bütünün Kürsüleri’yle bu görevi yaparken; İslam Dini’nin en güçlü ışığı sizinle çalışacak. O siz ve siz O’sunuz.&nbsp; Bunu hepinizin net olarak anlamanızı bekliyoruz. Muhammedin Kürsü’sü sizdedir artık. Ve bu Kürsü eşikte bekleyenlerin hepsini geçişe hazır edecek. Çılgın gibi çalışan Birlikler’in çokları da bu çalışmaya girecekler.<br />

&nbsp;<br />

Kırk kapının ışığı yandı. Altın Topraklar’ın Kuranı kotlandı, kontrol kurdu. Sürekli çalışanların sizler olmanızdandır ki sizinle oluşan yeni dönemin başarılı geçeceği kesinleşmiştir.<br />

&nbsp;<br />

Alemlerin Rabb’i diyor ki, “Evim sizin eviniz, yoğunluğum sizindir.” Allah Sistem Devreleri’nde “siz” olarak görevdedir. Siz eminim ki O’sunuz.<br />

&nbsp;<br />

Köpük köpük olanların da geçişleri yapıldı; hepsi sizinle olacaklar. Kala kala bir tek iş kaldı; İlim! Kim yapacak ilmi? Birlik yapacak. Ve bugünden itibaren yasalar, Sistem, Nizam, Düzen Kürsüleri’nden değil, yüreklerden konacak. Yasama, Yücelikler’den yapılmayacak artık.<br />

&nbsp;<br />

“Her resim Allah’a ait değil” denirdi. Bugün artık resim, ışıkla yapılacak, ışığın kaydı olacak. Orada bir sayfa bulunacak; oraya herkes Mahrek’ini koyacak. İşte o mahrek, insanın kontrolunu sağlayacak.<br />

&nbsp;<br />

Ve bizler ve sizler ve tüm yaşamlar ve yarınlarını kontrol edenler; ellerinizi kontrollu biçimde dünyaya ulaştırın! Uzatın, uzatın da o ellerde yangın çıksın ve yanan ışık Bütün’ü aydınlatsın! Umman sizi dinleyecek; uzatın ellerinizi yaşamlara; herbiriniz yasaları koyun! Kükreyen Kürsüler’in gücü sizden size aksın! Ve siz Allah’a vardığınızı bilin ve Allah’ın sayfa sayfa kayıtladığı ışıkla bütünlenin! O ışık sizindir.<br />

&nbsp;<br />

Uzan dünyaya; bak ne var?... Bilgi var. Üzerinde dünya ışıkları yanan o bilgi; hepinizin bilgisidir. Yüreğinizi açın, bakın; orada yıldızların kayıtları var. Ve o kayıtlar, her bir dürümde varlık sürenlerin, kendi yollarını bulmalarını sağlamak üzere; bütün göklerin sözüyle indirilen cevheri cemaatlerin herbirinin kendine ait bildirileridir.<br />

&nbsp;<br />

Uzatın yolunuza umman ışıklarınızı: akın! akın!... Orda savaş yoktur artık; sadece yasalar var. Ve zamanın gücünü alın, görevi yapın! Sizi ve sizin yüreklerinizi herkesin bilmesini bekleriz.<br />

&nbsp;<br />

“Çıldırma, çıldırma!” dediler Dünya’ya&nbsp; ve Dünya dedi ki, “çalı çırpı değilim ki çıldırayım.” Ve dedik ki “Olgun Başaklar’ın kökleri, göklere vardığında, artık dünya yanlışsız bir “Can Kaynak” olacak.&nbsp; Ve olmuştur da. Bunun içindir ki biz, Rahmi Kuranlar’ı; köksüz, göksüz bırakmadık. Bunun içindir ki biz Altın Toplumları, “Kurtarılmış Işıklarımız” diye Dünya dışı dünyalara dinlettik. Ve bunun içindir ki biz maya tutsun diye her dili dilledik.<br />

&nbsp;<br />

Ve dedi ki, “Ben Allah!” Ya da “ben Kaynak”, ya da “ben Yasa” ve “ben kati tohum”; “aşk şevkle çalışan, yaşamların herbirinde var olan İNSAN...” Ezip geçmeyeceğim dünyayı ki ben meseleyi bilenim.<br />

&nbsp;<br />

Miraç, insana “geri dön” der. Ve derim ki “ben miraçta değersiz değilim ki” Çoktan aştık Miraçları biz.&nbsp;&nbsp; “Direnme!” der, “direnme gel!” Yahu direnç sizdendir. Miraç dediğin ne ki?&nbsp; Sadece bir yasadır. Biz o yasaların herbirinin üstü olan KA HAR olanda zemzemi kaynağa katanlar değil miyiz?<br />

&nbsp;<br />

Diyor ki “gel!” Yahu gelen insana gelir. Meze yapma bizi dünyaya! Biz, Düzen’i kuranlar, aşkın şevkinde has olanlar, “maya tutsun” diye değil; “has olanlar topraklarıyla tohumlansın, tabiata kaynak olsunlar” diye indik dünyaya.<br />

&nbsp;<br />

Medine İnsanı, benim yüreğimdeydi; Medine’yi yasalarla dilledim. Aha, bugün dünya insanı İstanbul’dan dürümlendi ve dillenmektedir. Şer yaratmadan eşki, aşkı dilleyen Birlik; Altın Toprakları’yla dünyaya inmişse; çıkmayın yüreğime, ben her yerim zaten.<br />

&nbsp;<br />

Sabırla sizlerle olmak ve sizlerin yüceliğinizle bütünlenmek; meleklerin tertibinde dürümlenmek, herkesle dünyaya inmek, dinleşmek; mektep için değil; ekmek için değil; Altın Toprakların Kuranlar’ı için değil, sınırları kaldırmak içindir ki, bütün sınırların kaldırılacağı günde biz, insanlıklayız. <br />

&nbsp;<br />

Şimdilik bu!...<br />

&nbsp;<br />

Deşifre Eden: Erengül KOÇ<br />

&nbsp;<br />

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 206 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol