Birlik İlmi
  KAYNAKTAN BİLDİRİ
 

KAYNAKTAN BİLDİRİ:

Düzen, Sultanlar’ın kotlanmasını gerçekleştirecek bir tertiple gerçekleşmiştir. Düne daha güçlü bir gün ekledik ve yeni gün, eskiyi tohumladı. Bu, dünyanın arkı akmakta demekti ki bugün ark akmaya başlamıştır.

Ark, yarınların tahditli çalışmalarının, bugünlerden hak edilerek yaşam sayfalarına indirilişidir.

Dünü hak etmeyen, yarınları kati olarak yaratamaz. Bunun neticesi düne Kuran olup yarınları tohumladık.

Dünya bir çağrı yapmaktadır. Gerçek Kuranlar’ın Düzen kurmak üzere gelişlerinin yapılması gerektiği husununda.

Bu çağrıya uyan birçok Kuran, değerli çalışmalarını, gerçekleştirici bir sayfalanışla dünyaya indirmişlerdir.

Doğal olan her bir Kürsü, doğal olanı çalışıp var etmiştir. Sultan Sayfalar, doğal çalışma sayfalarıdır.

Dünyanın Nuru olan Birlik, BSUİ’nin yasaları ile görev taşır. Bu Birlik, İlmin Kaynağı’dır. Okuyup anlayacağınız düzeyde bilgi verir. Okuyup anlayamayacağınız hiçbir bilgiyi sizlere bildirmez. Zaman Sayfaları’na indirir ve kati tohum olarak o bilgileri eker.

Ne farkı var diyeceksiniz. O bilgiler, Kaynak Tohumlar olarak dünyaya indirilip ekildiklerinden her bir yüksek bilinç, o bilgileri alıp kotlayabilir ve hakikiyetinde dinleyebilir. Bunun sonucunda dünyayı hak eder ve zamanı, kaynak olarak kendi tertibinde geçişkenleştirip kendi yasaları ile kotlayabilir. Bunu yapabilen çok fazla biliş halinde insan yoksa da bir çeşit “kayıtların kotlanıp okunması” olarak dinletilen bu oluşumu, bilip hak edip kotlanmış yücelikleriyle açıklayanlar da bulunur.

Kötülük, kimsenin hak etmediği bilgileri, Bütün’e bildirmektir. Biz bu tür bilgiler vermekten özellikle kaçınırız. Arıyı baldan balı arıda ayrı tutmayız ama arıya bal verdiğinizde o bal ona ait olsun isteriz.

Kötü ya da iyi, her verilen Altın Işık ile verilir. Bir zaman gelir ki her verdiğiniz zirvelere Kürsü koyar ve der ki “bu bilgi, Zinnur Işık olarak Gök Sözü söyleyecek.” Siz, Gök Sözü’nü söylersiniz; değerlenir o söz ve sonsuz ışıklarda yeni bir güç devreye alır. İşin en önemli yanı budur. Sizi sizleştiren de budur.

Hana’ya güç; her zaman Hana’yla çalışanların verdikleri güçtür. (Hana=Eril güç, yer gücü, direkt güç) Özden söz söylemekse daha fazla sorumluluk ister. Misafirlik yapanlar o sözü dillediklerinde, kem gözler o bilgiyi hak etmemiş olduklarından, sınır çizerler ve dinleyip anlamadan, kesinleştirmeden çıkıp giderler. İşi hak etmeyenler bunlardır.

Bütün kötülükler ve bütün iyilikler; Eril Değerler’in Dişil Kayıtlar ile bütünlenmesi sonucunda, gök sözgünleştiğinde ve yer sayfalandığında gerçekleşir. Hepiniz, zırhınızı kuşanırsınız ve yedeklenir, Birlik kurarsınız. Size yeni bir Gök verilir. Bir tek Kürsü ve yeni bir Gök!… Burandan aldığınız her bilgi, sizin kendi yüksek kotlamalarınızla aldıklarınızdır. Erdiğiniz her yer; sizin size kotlattıklarınız olduğundan; bilişiniz, hak edişinizdir…

Örtüleri açmanız ise, kendi bilişinizi hak etmeniz ve zamana çekmeniz anlamına gelmektedir.

Her birinizin zırhınız olmayabilir; Sizlerin herbiriniz zırhlı Hakimler olmayabilirsiniz. Bunun neticesi, verdikleriniz ve aldıklarınız farklı olabilecektir.

Şu ana kadar sevgiyi hak etmeyen Yüceler, sevilmeyen Yüksek Kaynaklar ya da hak edilmeyenler, nefesleri olmayanlardır. Onları korumak ya da kotlamak zordur.

Ölmüş olan ya da olmuş olan, her kim varsa, zararı engellenmişse; kötülüğü öğrenmiş olmasındandır.

Küskün olanlar ve kusurlu olanların birkısmı, heryerde İlim Hakimi olmuş olanlardır. Onları bilişlerimizle hak edebiliriz.

Zamanı, kaynaklarda dinleyecek düzeye ulaşanları, mutlaka alıp kotlamalıyız ki hak etsinler Ruhsal Kotlamalarda dürümlensinler. Onları kurtarmak bu şeklide olacaktır.

Hem İnsan olmak, hem de İmparator olmak mümkün mü? Hala Gök söz söylememişse ve hala Yer Kürsüleri, tohum olamamışsa; gök söz söylemedikçe ışıkların yanmayacağı da bilindiğinden; biz, yasalar kapsamında Kutsal Işıklar olarak çalışanlar, memurluk isteklisi olmayanlar olduğumuzdan; Bütün’ü kötülüklerden korumayı istemeyiz.

“Kötülük yapan, kötülük yaşar” diyenler de kötü olduklarını mutlaka anlamalıdırlar. Bir tek fark var biri “kötüyüm” der, diğeri “iyiyim” der. BİR’e hizmet, insana hizmetse, herkesin kendi yüreği ile iyi olması gerekmektedir.

Ortak çalışmalarda; Tanrı Kotları, çok önemli Birlik Kayıtlamaları yapmaktadırlar. Bu bilinmektedir. Ne var ki hala “biz ve bizim dışımızdakiler” denmekte ise, kurtarıcı ışık henüz yanmıyor demektir.

Bütün’e hizmet, ilme hizmettir. İlim, Allah İlmi’dir. Ağır yük taşıyanlara şunu da izah etmek istemekteyim. Ertelenen çok özel Birlikler var. Ruhlar Meşalesi’ni hak etmemişler ve Kutsal Sultanlıklar’da Kuran olamamışlar. Oğul vermeleri de mümkün olamamış. Onları hak etmemiz; verişlerimizle ocaklarınız yakmamız; mümasil kayıtları, tohum olarak oğullatmamız; kaynaklarını dürümlememiz; Ocak Soyları’nı kayıtlamamız; ışıklarını yaratmamız ve zaman sayfalamamız gerekir mi?

Değerliler, “biz Kuran’ız” dedik. Amin ama Kuran olan çokları da bunu bilip dinletmeliydi. Bir İlim Ailesi, bir Işık Kaynak, bir Yolcu ve bir yoğun kayıt bir tek tohum olduğunda her dere İNSAN olur akar. Bunu nasıl bilmezsiniz…

Bütün Amonlar, dünyaya güç verseler de Düzen; kurtarılışlarla, kotlanışlarla ve sonsuz kayıtlanışlarla dürümlenmedikçe, Işık Kayıtları Bütün’ü dürümleyemez ve Sonsuz Işık Kaynakları birleşemez.

Eril, insanı hak etmeye çalışan; bütün kürsüleri ile kotlanan ve zaman yaşamlarında kayıtlar yapan İlm-i Hakim olarak çalışır. Orada insan, Işık Kaynak’tır.

Sır olarak bildiğiniz her bilgi Hakikiyet’te bilinir. Zirvelere vardığınızda Kürsü olup Gök Sözü söyleyerek cevhere güç katarsınız. Oraya ve buraya ve her yere ışık yakar Birlik kurarsınız. Ölü dirilir ve zaman tahditsizleşir. O zaman kontrol size geçer. Bunu bilin ve Birlik kurun.

Ulu Gök ve Ulu Yer, tek bir Cevheri Kaynak olsa; siz, o Göç Kürsüleri’ni hak eder ve bilirsiniz. Şefkle çalışan her yüreğe Kuran, mutlaka Kutsal Kayıt olarak okutulur. Öz Ses bu olur. Bunu bilin ve birleşip hak edin.

Sana sen olup konuşan yeni bir sen olduğunca; sen, beden olur ve kotlanırsın. Sen, kendinle kendi yüksek ışığınla, bitki ve hayvan ve tüm yaşamlarda tohum olduğunca, BSUİ (Barış, Sevgi, Umut, İlim) senle sesleşir ve yasaları koymana imkan verir.

Sıkar mı yürek ummanı. Yok yarım. Ümit edilir ki her Yüksek Kot, bilsin ve zararını engellesin.

Şimdi sen ver:

- RA-KA-HAR, rakipsiz Cevheri Koran, tohum ve kot ve sonsuz yaşam ve iş, İlm-i Hak… Ve son söz şu: “YASALAR KONMAKTADIR VE SONSUZ IŞIKLAR YERİ KORUMAKTADIR. BU BİLİNSİN…”

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 106 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol