Birlik İlmi
  MAYA (2)
 

MAYA (2)

DÜN OLAN YARIN - İLMİN YANGINI – ZAMANIN TAHTI

Dağlarım, Dünya’nın tohumlarını ekerken, yaşam sayfalarımda “Dünya” yoktu. Tüm yarınlarda tohum olarak kodlanmış olan yeni zamanlar, benim için de yenidir. 

Dünyaya göç ettiğim gün, benim adım Rahman’dı. Yolları açan ve zamanı kontrol eden Rahman, Kuran Toplumları olan insanlarla birleşti. 

Körlük insanın kendi yüreğindedir. Herkese körlük verilmez. Zamanın ışığını yakarken, kör olan Görevli, kontrollu olduğunda GÖZ olur. İşte bu nedenledir ki görevini hakikiyeti ile alabilenler, Birlik kurabilirler. 

Türlerin işçileri, KELAM İŞÇİLİĞİ yaparlar. RA-KA-HA Tahtına umman olurlar ve sonsuzlaşırlar. İşte bugün bu işçileri bulmaktayım. Hepsi, zirvelerin sahralarından dürümlenerek dünyaya indirilen işçilerdir. 

Bütün amaç, Atlanta Okuması yapabilme, olgunluğuna ulaşıp köklenmektir. Kendini hak edenler, okurlar. Okudukları, kendi yollarıdır. 

Türlerin cevherlerinde dirilik olur. O dirilik, ilmin diriliğidir. Dünya bir yarındır. Tanrı’nın yaşamı olan o yarında insan, Kuran olur ki o Kuran, tartısı ışık olan Birliktir.

Yeni bir yoğunluğa adım atarken, ki yoğunluk, “bilişin ışığı”dır. O yoğunlukta, tüm yarınlar kodlanmış olacak. Ölülerin dirileceği o yoğunluk, Bütün’ün gücüdür. İşi bilenlerle bu çalışmayı yaparken, işi bilmeyenler, birleşemeyecekler ve zamandan ayrılacaklar. Zaman Sayfaları’ndan ayrılmak, zirvelerden çıkmaktır. Zirvelerden çıkanlar, dürümlenemeyecekler ve yeni yaşamlarda kodlama yapılamayacak onlar için.

Dönün bakın yeni dönemlere. Kimse geriye dönmeyecek denilir ya!; ya yeni dönem, zamanda tohumlanmışsa, o yeni dönem, erdiğiniz eser olarak geçmiş zamanların tahditsiz ışıkları ile var edilmişse; işte o yeni dönem, eseri kendi olanın ışık tohumlamaları ile var ettiği bir “eser görev sayfası” olarak; geçmişin, yarınlarındaki dönemi olarak, bütünde yoğunlaşmıştır. İşte siz o Göç Kürsüleri’nde; dün olan yarında, Kürzi Yaşamları tohumlarken, geçmişin ışığından, “geniş yaşam sayfaları”nı tohumladığınız için yeni zamanlara Kuran oldunuz ve yeni yaşamları hak edip var ettiniz. 

Dünyanın Turkuazı’nda insan, Kuran olur ve yenilenir. İşte yenilenmek, kendinden kendine olur.

Dört Kürzi Yaşam, bir yarındır. Her biriniz bir Tanrı olarak görevli olduğunuz Işık Kaynakları’ndan cevhere indiniz ve yeni bir gür süreç başlattınız. Bu süreçte, yeşeren dünya yeni zamanlarını hak etti ve var etti. Bu zamanlar yenileniş için yaşamsallaşan zamanlardır. Sizler, yenilenen ve hak edilen Birleşenler olarak dünyayı kodladınız. Dünyanın sırrı buydu. 

Yürüyen Dünya ağır bir yüktü tüm insanlık için. Zirvelere ulaştığınızda o Dünya, Zaman Kodlamaları ile yoğunluğunu tohumlayacaktı. Ve Kuranı-ı Kerim diye bilinen Birleşik Işık yangına dönüşecekti. O yangın, ilmin yangını olacaktı. İşte gelinen nokta bu noktadır.

Türkiye’nin sessizliği, zirvelerinde Kuran olmamasındandı. Nüve olan ışık, yeni zamanlarda ışıyacak ve Kutsal Yoğunluk yenilenecekti. İşi bilenler Birlik kuracaklar ve Zamanın Tahtı’na kutsal bir yücelikle oturucaktınız. Şimdiye kadar bir Rahman olan, dünyaya indirilmemişti. Rahmin Tohumları onun için Kuran olamamışlardı. Yeni zamanlara girerken, yeşil rengin sonsuzluğunda maviyi hak edenler, bütün kötülükleri aşıp dürümlenecekler ve yarınlarda görev taşıyacaklar. 

Zamana Kuran olmak için Bütün olmak gerekir. Erdiğin, hak ettiğinse, hasatta ışık halinde bulunacaksın. Olay, Zaman Sayfaları’nın olayı değil, Bütün’ün olayıdır. “Bütün” dendiği zaman, her bir yüreğin yasaları akla gelir.

Hepimizin zamana görevli olduğumuz zannedilir. Çoklarımız Işık Kodlar olarak doğduk. Üzerinde görev tacı olan Birlikler, dünyaya Nefes Zamanlar’a geldiler. Biz, zamanı hak edenler; Bütün’ü, Kürzi Yaşamlar’da göreve almaya geldik.

Yedek çalışmamız yoktur. Sadece Birleşik Işığım görev taşıyacak Zaman Kodları’yla. Bu çalışmaya dahil edeceklerimi kendim seçmem. Herkes kendi yüreği ile kendini hak eder ve seçer. Bu nedenle kurtarılmış Zaman Tohumları, sadece kendini kurtarabilmiş olan tohumlardır. O tohumlar, gönderildikleri yüceliklere döndüklerinde, kendi zamanlarını tohumlamış olarak dönecekler.

Meydana çıkıp da “ben geldim” demek; zamanın sayfalarında tohumları, topraklardan çıkarmaktır. Eğer ben diri bir yol olarak sizlere gelmişsem, bilin ki hak etmeden gelmem. Dünya bir Ruh Kuran’dır. O Kuran’da cevherilik vardır. Eğer siz cevheri iseniz o Kuran sizde kendi yüreğinizde bütünlenir. Ve sizin size göreviniz başlar. 

Tohumlarınızı yenilerken, Birleşik Işık olarak yenileyin. Kendinizi hak edin ve cevherileşin. Zaman Kodlamaları yapabilirseniz, zarar görmezsiniz. Sizi yeniden göreve almak bizler için, “Mutlak Kuran” oluşunuzdur. Ve zamanı geldiğinden size bildirmek istedim. 

Emin ki çoklarınız bu mesajı okuduğunuzda, “ben zamandan çıkmadım” diyeceksiniz. Ne yazık ki Hak Teknik’te zamana inmek ve zamandan çıkmak, Birleşik Işık’ladır. Dünya yürümüyor. Artık koşuyor. Koşan dünyada, insan tohum ekmeden koşamaz. Bunun içindir ki tohumlarınızı ekin ve hakim olun. Sizin için herşeyi yaptık. Ve sizin de kendiniz için herşeyi değil ama tek bir şeyi yapmanızı bekliyoruz. Beklendiğinizi bilin. Geliş ilmedir. Ve geliş birleşimedir. Torbalarınızı doldırmanıza gerek yok. Sorumluluk Kükreyen Göklerin değil, yaşamlarındır. Bilin ki Kükremeden güçlenemezsiniz. Kükreyin güçlenin. 

“SIĞIR DİL” sınırlıdır. Suskundur. Sözü yoktur. Salı Kaynakları’ndan çekip bilgiyi okur. Biz ona “sığır” deriz. Sığırı sınamayız. Sadece kontrol ederiz. Nefesi varsa, görevi olur. O zaman o ilmin kapısına gelir ve “ASLAN” olur. Aslan, Cevheridir. Görev taşır ve kendini hak eder. Oluşan yeni zamanda, Sığırın Aslana dönüşmesi sağlanmıştır. Buraya kadar herşey tamam. Ya İNSAN nerededir? İNSAN, tohumdur. Onu eken, onun yüreğidir. O kendini hak ettiğinde güçlenip cevhere ulaşır ve zırhını, ışığını çeker Gök Sözü söyler. İşte o zaman İnsan Soyu’na yeni bir Kuran iner. O Kuran, itibarı yüksek ZAMAN’dır. Zaman, cevherini kodlar ve yaşamsallaşır. İşte o zaman o, müsterih olun KÜRZİ olur. Onun adına “YARIN” denir. Ve bizler KÜRZİ olanları KURAN olarak cevherileştirdik. 

Merdivenlerin en aşağısına indiğimiz zaman, en yukarıları göreve alırız. Zor değil iş yapmak ama hala bizden bizi bekleyenler varsa, bilsinler ki biz, TANRI’yız. Hala, Kuran olan tüm yaşamları kodlayan Birlikler, kendilerini hak etmemişlerse, görevleri başarı ile alınmamış ve başlanmamış demektir.

Yürüyen herkes artık koşacak. Bu kesindir. Oh işte bu... Şimdilik... 

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ

 
  Bugün 4 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol