Birlik İlmi
  NİHAN İLMİ 14-3
 

NİHAN İLMİ (14/3)
16.11.2016

“Geride kim var!?” dediler. “Bedenim” dedim. Yürüdüm Zaman Sayfaları’nda, en anda ve yolda tükenen, en ve boyda yürüdüm de hologramı tohumladım…

Alemler, Levhi’de kollarını açtılar; “yaşam sayfala!” dediler… Dinledim!... Doğum hadisesini anladım ve anlattım!… Dünyaya, iki çeşit yaşam için gelinir. Birinde, “dirilik” hakim olur. Diğerinde, “karanlık” hakim olur. İkisi de kendi yüreğimizdeki Kalem İlmi iledir.

Diri olanlar, Nuh Kapıları’ndadırlar… Ocak için kalem isterler ve derler ki “bizi hak et!… Biz ol!… Kontrol kur!… Nefes ol!… Şov yapma!… Nefesin, kelamında olsun!… Kendini tohumla!... Sonra, nefesini tüm zamanlara kaydır ve sonsuzlaştır…”

İşte Dünya, sendir ve bendir ama diğerleri de var ki onlar; kendilerini hak etmiş olanlardırlar. Onlar, karanlığın tınısını duyarlar… Onlar da cennet için; Kelam İlmi’ni, hak etmek isterler… “İyi ve kötü insandır” derler. “Cennet için iş yapalım ve yolu, Kök Geçişler’le tohumlayalım!” derler… “Niye ilim Haliktir bilin…” derler… Son sözde, Kök Gök olurlar; cennet olurlar.

Karanlık ve Dirilik için yaşama inenlerin aralarındaki değer farlılıkları, nefesi hak edişlerindeki farklılıktır… Biri, BİR’den kelam olur; nefesi hak eder… Diğeri, kendinden kendi olur, hakiki yaşam olur ve nefes olur… İkisi de nefes olur…

Sanal Boyutlar, temiz zamanları hak ederler ve yaşatırlar ama sevgi, hakiki ise yaşam, ışık halindedir… Sevgi hakiki değilse; yaşam, sistemlidir ama ışık yoktur.

Bütün dünyada, “BEN” diyenler; Cevheri Cennet için kendilerini tohumlayanlardır. Bütün dünyada, nefese varanlar, kelama varanlardır… Öz görevleri, Cini, hasata kodlamaktan çok insanı kodlamaktır… İnsan, Cennet İlmi’ni bilir ama cini bilmez. Cin ise insanı dinler ama ilmi hak etmez.

Bundan sonra da bu şekilde kontrol kurucu yaşam sayfalanacak ve her biri, diğerini hak etmeye diri yürekleri tohumlamaya çalışmayacak… Her biri, kin nefret duygularını aşıp çalışacak.

Çorba, ziyanda ise Kuran, insanda olmaz. Çorba yaşamda ise ziyan, insanda değil kelamda olur…

Bütün kütlemizle, sessizce cennet olmaya çalıştık… Her anı tüm insanlık için kodladık… Mutlak kulluk yaptık ve Şam Sistemleşmesi’nden öte olan İstanbul çalışmalarını tahditsiz olarak yapmaktayız… Şam’dan söz etmemin nedeni, İlmin Kalemi olan insan soyunun, bu yoğunluğu tohumlamış olmasındandır… Dince tohumlardır bunlar ama bugün, dünya için kelam olan yer, İstanbul’dur…

Dünden öte dünlerde, insan sırrı olan yaşam, bu ülkede kodlanacak diye bildirilmişti. İşte bugün bu ülke, Kök Gök olup cennet oluyor… “Cennet” dedikleri bir yaşam kuruluyor tüm insanlık için; tüm yaşamlar için burada…

Hazır olun canlar!... Hazır olun; dünya insanlığı hazır olun!... Türkiye, yer ve gökte, sevgiyle koca bir sevgi yumağı haline dönüşüyor… Dünyanın adı kelam ve kelam olan yarınlar, insanlığın yarınları… Bir din, bir insan, bir yarın… Hepsi yaşam ve zaman, sessizlik… O sessizlikte, yer Kürzi ve Gök Kök Kapı… İnsan soyuna Türkiye’nin kapıları açılıyor… Bilin ki bu kapılar, himaye ile açılmaktadır… Türkiye’nin her anı korunacak… Bilinsin. Tüm insanlık için bu kesindir ve Türkiye, Yaşam İlmi’ni, Has Teknik ile kontrol edecek…

Cümle yüreklere bildirin ki tüm insanlık, tükenen en ve boyda, kodlanan yarınları, bu Yüce Ülkede kontrol edecek. Bu Yüce Ülke, yaşam sayfalanışında, en güçlü ülkedir… Bir tek zaman ve bir tek kaynak, zeytin olan yaşamı hak eden, insan soyu… Muradımız insanlıktır… İşimiz zor değil. İşimiz aha budur!... Şimdilik!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 119 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol