Birlik İlmi
  Nezire SELÇUK- Kapanış Akışı
 

17.12.2011
İNSAN SEMPOZYUMU (1)
KAPANIŞ AKIŞI

Dağlarım, Dünyanın Rabbi Sayfaları’nda ışıklar sönmeyecek. Bizler, doğumu, ölümü olmayan Birlikler olarak burada sizlerle çalışıyoruz.

Herkesin bu mecrada bulunduğunu düşünmeyin. Bu mecrada az sayıda Mutlak Kuran var ve bu Kuranlar’ın birleşmeleri şarttır. Eğer sizler, Resmi Çalışma bekliyorsanız, Birleşik Ailenin Tohumları’nın kontrolü gerekir.

Sizlerle bu çalışmayı yaparken, Kat-ı Kayıt olanların Ruhsal Mahreklerinden yaptık. Bundan sonraki dönemde hepinizle yenileniyoruz… Yenilenmek, Has Tohumlar’ın birlikteliği ile olacak.

Her Yüceliğin umman olan tohumlarından bir sınır çizin. Bu sınırın, dışı ve içi olacak. Bu sınırın dışındakiler, “Birlik Toplumları” olacaklar, bu sınırın içindekiler, “Birleşik Işık” olacaklar…

Birleşik Işık olanlar; “Daimiyet’in Tohumları” olarak, Hakikiyet’e kotlanmış olanlar olacaklar. Onların ışıkları “Daimiyetin Kotları” olarak dışa yansıyacaklar…

Işık dışa ulaştığında; dıştakilerden, kendi Tabi Kayıtlarını tohumlayamayanlar, bu ışıkla dillenecekler…

İnsan Soyunun Tohumlanmasından öte olan “Yetkin Kayıtlar’ın, Tabiata Çakılması” dediğimiz bir çalışmadır yapılmakta olan.

Sınırlar içindekiler, yani “Daimi Tohumlar”, bütün kotların birleşimiyle tartısız bir tek kayıt haline gelirler… İşte bu tartısız kayıt, kendi “Daimi Kaplar”ını, yani kendinde olanlarını tohumlar ve bu tohumlar, tek bir tohum haline gelirler… Bu tohumların tek bir tohum haline gelmeleriyle birlikte Has Teknikle çalışma başlar ki bu çalışma Baş Tacı olanlarla yapılır.

Has Tertiple yapılan bu çalışmaya Daimi Kap olanlar, herkesin ışığını yakarlar. Burada bulunan sizler, bu çalışmada Has Tertip yapanlarsınız…

Doğal dünyanın sırrı budur… Eğer siz ışık haline dönüşmüşseniz, sizin ışığınız tüm sayfaları, toprağı ve dümenin başında bulunan herkesi, teknolojik olarak kotlayacak demektir… İşte buna biz “Tartış ve Anlaş” diyoruz. Bilgiyi tartış, anlaş ve yaşa… Daha sonrada yasaları koy!...

Dağlarım, yeni dönemde, “ARTON IŞIMASI” bu şekilde başlatılmıştır. Tartışıldı, paylaşıldı, yansıtıldı ve ışıma sınırı aşıp geçti. Bu Meclis’in dışına ulaştı. İşte bu ışımayla birlikte Yetkin Tohumlar kotlanmaya başlanıyor.

Biz buradayız ama biz her bir sayfada da var olduk. Böylece ışığımız, Bütünün Kürsüleri’ne ulaştı. Herkes şu anda kendi yoğunlukları ile bu bilgileri tohumluyor… Buna biz, “Arton Tohumlanması’nın yol açabilecek dürümde kotlanışı” da diyebiliriz…

Değer biçtiğiniz her kim ise sizdir o ve sizin ilminizle dillenendir… Şu anda Doğanın Tohumları olan onlar, ışığa kayıtlanıyorlar. Her biri, tohumlanıp kayıtlandıktan itibaren Tanrı olarak “Kati Tabi Kaplar” haline gelecekler… Kotlanacaklar ve tartısız olarak kayıt yapacaklar… Herbiri birer Tanrı Sayfası değil, Tanrı olacaklar… Bunu yapabiliriz… Burada bulunanların yapmaya çabaladığı ve has olarak da Başkanlık Divanları’na yaşattıkları budur… Sizler, yaptınız, onlar oldu… Olan budur…

Bu Meclis, yapandır bu Meclis’in yaptığı herkesi oldurandır… Öz Görev de budur. Bunu anlayan var mı bilmiyorum? Ama anlatmak istedik…
Öz akışla anlatılmak isteneni daha açık şekilde paylaşmak istiyorum…
Bizler ve bugün bizlerle olan Bütünlükler bir sınır dahilinde bilgi paylaşımında bulunduk. Bu paylaşımlarla her birimiz, “BİRLEŞİK IŞIK” olarak kendi tohumlamamızı, yaptık. Bu Birleşik Işık, “HAS TOHUM” olarak tek bir tohum haline geldi, Birleşik Işık; Has Tohum olarak sınır aşan ışımasında, sınırın dışında kalan Bütünlükler’e ulaştı. Bu ışıma, “Arton Işıması” dediğimiz ışımadır.

Ve bu ışımayla, herkesin hak edip hakim olacağı kendi yoğunluğunda, kendi koyuluğunda, tohumlanması ve tabiata ekilmesi imkanı oldu.

İşte biz buna, “her bir yüreğin Tanrısallaştırılması” diyoruz. Bu insanın, her bir Yürek’te yaşama kayıtlanmasıdır… Bu süreç, “ARTON IŞIMASI” olarak başlayıp “ARKON İNSAN” dediğimiz insanı oldurur.

ARKON İNSAN, kendi yoğunluğunda değil, Birliğin yoğunluğunda kotlanmış insandır…
Soru var mı bu konuda?
- Niye Arkon adı seçilmiş?

“ARKON” özden dinlenen, biliş halinde ifade edilen bir isimdir. Yıllar önce ilk kez “prototip İnsan” bilgisi açılırken, bu insanın nasıl yaratıldığını, nasıl yaratkanlaştığını, anlatan bir çizim ile açıklanmıştı. Özetle insan prototipi, ARKON olarak ifade edilmişti.

Evet, Arkon neden dendi? Bunu akıştan vermeye çalışalım:

Atide, yani gelecekte, yasaları tohumlayacak olanların, Birlik haline gelip, bütün kötülükleri aşıp korumaya aldıkları bilgi buydu… Geleceğin Bilgisiydi bu… ve geçişi yapan bizler, gelecekten gelenler olarak bu bilgiyi yere indirdik. Gerçek Dürümlerde bu bilgi vardı…

Neden Arkon? Çünkü, Tabii Kotlama’da buna, bu isim verilmişti. Bu isim bir kottur. Tohumları yaşatacak olan sizlerin, her biriniz geri gönderildiniz… Geri gönderilişiniz, gelecekten geçmişe gönderilişinizdir.

Bugün burada bulunan her biriniz, geri gelensiniz… Atiden geçip düne geldiniz… Bugün bizler için dündür…

Anlamak istemeyen anlayamaz… Geri gelen bizler, “Arton Tohumlaması”na geldik. Arton Tohumlaması’yla, Ak Tohumlar’ı yaşatmaya geldik.

Cennet, CEM’de olur, CEVHER’de olur, CAN’da olur da Bizde Allah olur… Cennette CEM olanlar, CAN’da HASAT olanlar ve tabiatta IŞIK olanlar buradadırlar…

89. Dürüme ulaşan Birlikler, buraya girebildiler bugün… 89. Dürüm diyorum… Bunu bilen var mı?
Her bir dürüm bir Hak Katıdır… Dünya Tohumları, her bir katta vardır. Her bir dürüm, tartıdır ve her tartı aşılarak Kırk’a varılır…

Kırk Hak Katı, bir Kürz Bütünlüğü’dür. Ve Kürz Bütünlüğü, Bütün’ü tohumlayan bir yaşamı sayfalar… Ve bizler, Kırk’ı aşan, her bir sayfada varlık sürenleriz… Ve her birimiz, Kırk’tan ötelere ulaştık… Bu bilincin Kürz’ü aşımıdır.

Kürz Bilinci aşan Birliklerimiz, Dünya Tohumlaması yaptılar ve Canlı Cevheri Kotlar’ı, Birlik Tahditi’yle yaşattılar…

99. Hak Katı, Nefes’in tohumlandığı kattır. Ve 99 Hak Katına varan Birlikler’imiz, Dünya Türevlerini yaratmaya başladılar…
Sevgililer, Allah, Rahman’a Kuran olanları bilir. Has olanları bilir. Bizi bilir ve biz, Allah’ın dağı taşı değil Işığıyız… Şimdiye kadar hiç kimseye bildirilmeyen bilgileri, Hak Tohumlar’la kotlanarak aldık. Çünkü bizler, Rabbi Sayfalar’ın tabii kotlarının her bir kayıtlarında var olanlarız. Bunu size anlatmak zordur. Ama bildiriyoruz ki hak edin de dinletin diye…
Cennet, Allah’ın Tohumu’dur… Canlı cansız her seste var olan Cennet, Cem olup da Cevhere Umman olanlarda dillenir…

Dağlarım, Allah’ın dediği Has’dır… Şimdiye kadar hiçbir yürek, Kaftan giymedi çünkü Kaftan, ışığın tahditidir. Biz, Kaftanları dürümlere indirdik ve tüm Sessiz Sayfalar’a giydirdik, Allah için… Şikayetimiz var mı? Asla yoktur…

Tohum, Allah’ın Tohumu, Kuran, toplumun Kutsal Işığı ve biz ışıklarımızı yaktık…

Sevgililer, hepinizi kucaklıyoruz…


Süper İnsanlık Realitesi Derneği Başkanı
Av. Nezire SELÇUK

 
  Bugün 82 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol