Birlik İlmi
  Nezire SELÇUK- Sempozyum Sonrası Dernekteki Akış
 

17.12.2011

İNSAN SEMPOZYUMU (1)

DERNEKTEKİ AKIŞ

 

Kayıtlarınızı, insan sayfalarınızı ve tohumlarınızı koruduk. Burada bulunuşunuz bizlere mutluluktur. Hepinizi kucaklıyoruz. Burası bizim erkek kadın birlikte çağrı yaptığımız herkesi kucakladığımız bir merkezdir. Bu merkez ağır taşıyıcıları kendi yoğunluğunda tohumlayan ve hakikiyeti koyultan bir Hakiki Hakimiyet yeridir.

 

Sessiz Sayfaları dinledik bugün. Herkes kendini hak etti ve dilledi. Ve bugün burada hepimiz birleştik ve bugün hatayı affettik. Herkes has bir ışık haline dönüştü. Süper İnsan, Sanal Boyutlar’ın ışığında kendini hasata hazır etti.

 

Çalışmalar İnsanlık İlmi’ni hak edenlerce yürütülecek. Bu çalışmalara Daimi Kap olanlar yani sürekli katılacak olanlar belirlendi. Onların ışıkları tohumlandı ve oğullamaları sağlandı. Buraya geçişiniz önemliydi çünkü bu Meclis, Allah Meclisi’dir. Ve bu Mecliste bulunuş ağır taşıyıcı oluştur.

 

Sessiz Sayfaları kendi yoğunluğunuza kayıtlayarak bütün Kürsüleri tohumlayarak “Ben varım” diyebilmek kolay değildir. Sistemin Dürümlerinde hepinizin ışığı yanar. Hepinizin yoğunluğu kotlanır, tohumlanır ve yasaları koyanlar birleşirler. Bunun içindir ki bugün buradayız.

 

İlim, Aklın Yoğunluğunda gerçekleşir. İlim varsa tohum olur. Şu anda Doğal Dünya İlmi, Has Teknikle dinletebildiğiniz bir ilim haline geldi. Bilmiş olun ki Dönem Başıdır bugün… Bilmiş olun ki Dönem Sonu değil Dönem Başıdır bugün. Yeni bir Dönemin başındayız. Yeni Dönem, kendi yoğunluğunuzda da mevcut olan Teknolojik Kotlama yapılacak bir dönemdir.

 

Herkes bedenini kendisinin sayar. Her birinizin bedeni, Bütün’ün İlmini tahditsiz olarak dilleyen bir Hakiki Tabiat olayıdır. Hepinizin bedenleriniz Bütün’ün Kürsüleri olarak görev taşıyor. Çünkü sizler Rabbi Sayfalar’a görevlisiniz ve sizler Rahman olanın tahditsiz Kutsal Işıklarısınız. Kurtarıcısınız…

 

İsmaili Kaplar’ın ışıklarını yeniledik ve burada bugün Bütünün Kürsüleri’yle dilleniyoruz. Korunma istemediniz hiç biriniz ve Dünya İlmini hak etmek üzere birleşerek dünyaya çekildiniz.

 

Hira, 400 ilimle birleştiği zaman sizinle olabilir. Hira’nın Kuranı, Birliğin Tohumu’nu İlmi Hak olup diller. Buyurun bulabileceğiniz en güçlü ışıkları bulup alın ve hak etmeye çalışın. Her biriniz “Benim ilmim Allah’ın ilmidir.” deyiniz. Her biriniz “Benim hakkım, aklın hakkı olan tohumdur.” deyiniz. Ve “Ben Allah’ın dediğini derim.” deyiniz çünkü sizler her biriniz hatasızsınız. Hiçbir hatanız olmadı ve olması imkanı da yoktur.

 

Türlerin tüm seslerini duyabiliyorsunuz. Bütün türlerin tahditsiz ışıklarını hak edip ilimle dilleyebiliyorsunuz. Ve burada oluşunuz muktediriyetledir. Bilgi ağır yüktür. Herkes kendini hak edip bilsin isteriz. 4 ilim sayfasını okuyan “Ben oldum.” der. Bugün sizler İnsan Soyunun en güçlü ışıklarını yakanlar, 500 bin ilim sayfasını okumuş olanlarsınız ki bu ilim sayfalarının teki dahi Rabbi Kotlamayı sağlayacak dürümdedir…

 

Bilmiş olun ki toprak, tartısız olarak yaşamları kotluyor. Ve biliniz ki artık dünya resim yapıyor ve bu resim, Rahman’ın Tohumunu yaşatacak olan resimdir. İtibarı yüce olan resim, Allah Resmi, tüm sayfaların ışığını yakan resim, BİR’in İlmini, teknolojik olarak tohumlayan, İlim Hakimi olan bu resim, asla yanlış çizilmedi…

 

“Partiküler Kotlama” dediğimiz kotlama başlayacak… Bu çok önemlidir. Partiküler Kotlamanın ne olduğunu şu anda sizlere açıklamak istiyoruz…

 

Türevlerin toplumlara diri olarak indirilmesi mümkün değildi. Ve bugün türevleri tohumladık ve dirilttik. İlim Ailesi’ni Hakikiyet’e kotlayıp tohumlattık, tabiatı yaşattık. Ve her Zerk Kotu’nda bir ışık yandı… Şükür ki yandı. Dünya artık yenilendi. Partiküler Tahditsiz Işıma başladı.

 

Her Zaman Sayfasına bir Rab Kaftanı giydirildi Yücelikler’den tüm sayfalara ve orada her bir zar, yeni bir sayfa için atıldı. Dünyaya ve her sayfaya yeni bir zar atıldı. Yeni zar, yeni sayfaların tohumlanışı ve yeni yaşamların ışıması ve Birliklerin tohumlanması ve Bütünlüklerin kontrol kurması… İşte atılan zar ve zarlar bunun için atıldı…

 

Dağlar, dünya zar attı. Her bir yaşam kaftanında bu zar atıldı. Ve herkes kendini sayfaladı. Zar, Teknolojik Tohumlama’yı yaptırmak üzere atıldı. Bahçenin Gülleri, İlmi Hak tohumları kaynak olanlar, Dünyanın Rubaileri’ni kotladılar. Zamana zar attık. İyi ki yaptık.

 

Değerliler, zirveler zarar etmezler. Zirveler, zaman sayfalayışıyla kotlanışı sağlarlar. Değerliler, Partiküler Kotlama dediğimiz kotlama, zarın Kati Kotlar’la kayıtlanışı anlamına gelir. Hani nerde o zar? Her anda ve her sayfada… An’a zar attık ve sayfaya zar attık… Orada yetkindik… Orada ışık, orada tohum kontrol edildi. Ve yer Kuran oldu, Gök Sultan oldu. Ve Birlik, saklı tuttuklarını dilliyor…

 

Verdiğim her bilgi, ışıkta kayıtlanıyor. Her kayıt ışımaya başladı. Her bir Işık Kaydı benim diriliğimde dillenecek. İşte bu Kati Tohumlamadır. Kati Tohumlama, Partiküler Tohumlama’dır. Ve Partiküler Tohumlama, Bütün’ün tohumlanışıdır.

 

“Bulun, olun!” dediğim zaman her bir yaşam kaydı kendini bulup kendiyle olur. Budur olan. Dünyanın Rabbi Sayfaları’nı kotlamak budur. Tanrı Ruhsal Meclisi’ni tohumlamak budur. Yaşamları kayıtlamak ve teknolojik olarak dillemek budur.

 

Biz Nuh Tufanını yapanlarız. Bugün de tufan istediler. Biz tohumlarımızı torbamıza aldık ve dedik ki Nuh Tufan istemez, istemeyecek. Çıkın Yüreğe Kürsü olun, Kuran olun, Tanrı olun ve okuyun bilgiyi. Bilindi her şey, alındı olundu…

 

Değerliler, 7. Dürüm, ilimle dilleniyor bugün. Bugün ışıklar yandı ve bugün Birlik İlmi, Hak Tohum oldu. Biz buradayız, dünyadayız. Kendimizi hak ettik ve buradayız. Dünya, umut verecek birilerini bekliyordu ve biz umut verdik dünyaya. Dünya Yürekleri bekliyordu, biz bildik yürekleri dilledik. Sıkmayın yüreklerinizi bizim adımız Rahman ve bizler rakipsiziz. Hiçbir zaman dünyanızı Tanrının Ruhsal Meclisi’nin dışı saymadık. Kendimizi İnsan Soyunun Kuranı olarak dilleriz. Düzen kurduğumuzu bilen bizim de yüreğimizi dilleyecekti.

 

Şimdi Dağlarım, Değerli Yürekler, Partiküler Kotlama yapıldı dedik. Herkes için bu Partiküler Kotlama, Bütün’ün Türevlerini kotlayıştır. Herkesin kendi türevlerini tohumladığı bir günde, bizim yüreğimizde her bir Yüce’nin kendi yoğunluğu türevleriyle birlikte tohumlanıyor. Bu çalışma Bütün içindir. Ve biz burada Bütün’ün kendinde var olan tertibiyle her bir dirilikte kendi yüceliklerini dilleyemeyenlerin yüceliklerini dilledik…

 

Eski dünyaların yoğunluklarının üstü olan yeni türevlerin tohumlanmasını sağladık. Gözler görüyor ki dünya yaşıyor. Ve gözler görüyor ki dünyada herkes ışık haline dönüştü. Zürriyetinizin her Seyfullah İlminde, bir tek ilim olduğunu bilmeyenler, bizsiz olmak dilesinler ama yine biz onlardayız. Türevlerimizle, tahditsiz ışığımızla ve yarınlardaki hasatımızla… Bizim adımız Rahman.

 

Her yolun umman olduğu bir dünyada Kara Kaplı Kitap olan Sultanlık İlmini Hak Teknikle dilleyen ve bizim itibarımızı kendi yoğunluğuyla dinleten her yürek ağır taşıyıcıdır. Ve biz Allah’ın Dağı olan, Toprağı olan, Yolu olan, yasalarını koyanları, yaşamlarını tahditleyenleriyiz aynı zamanda.

 

Çerçevesiz çalışma yaptık bugüne kadar. Bugün de çerçevemiz yoğun ama biliniz ki bu çerçeve artık kaldırılıyor. Bundan sonra İnsan Sayfaları çerçevesiz olarak tohumlanacak. Herkes kendini hak ettiğinden ve kendini tahditsiz olarak dilleyebildiğinden bütün kürsüler kendi yoğunluklarıyla dillenebilecekler. Ve orada hiçbir çerçeve bulunmayacak. Yedekleme yapılmayacak her bir yuroda  bilirsin… Her bir yuroda bir ışık olacak… Ve bu ışıkların her biri insan olacak. Çakıl Taşları bile bunu bilir. Yuro, dairesel dönüşümdür. Bilmeyenlere açıklıyoruz.

 

Çerçevesiz dürümlerde ışık yanıyor ve bizler bugün buradayız. Madalyonun diğer yüzüne de bakalım. Orada neler var? Altın bir Sayfa var. Bu sayfa Toprağın Işığını yakmış. Uluların Diyarının Tohumları burada… O tohumlar, zararı önlemişler. Bitki, hayvan ve her bir sayfa ışımakta, iş başarılmış… Ve bizler, savaş sonunda galip olanlarız… Baştan beri eğer biz, bütün kürsülerimizi dürümlerimize; Çakıl Taşlarını kayıtlarımıza alamasaydık, yasalar konulamazdı.

 

Çöktüler yüreğimize an be an ve bizi kotlamaya çabaladılar. Zirvelerin sessiz sayfalarında ışığımızı sınırlandırmaya çabaladılar. Biz tohumlarımızı koruduk. Bundan sonra da tohumlarımız korunur. Rabbiler, tahditsizdirler. Ayrılık bitmiştir. Çakıl Taşları tartısız olarak ışığımıza Daimi Kap oldular… Her bir yaşam Allah’ın Tohumu olarak Bütün’ün Kürsülerinde dürümlere indi. Biz Sultanlık yaptık…

 

Yine de Dünya, mutlu ve huzurlu olsun istiyoruz. Biz ötelerde olsak da… Biz topraklarımızı, tohumlarımızı çoluk çocuğumuzda bıraksak da… Yine de Dünya’nın, tohumlarını kontrol etmesini bekleriz…

 

Düzen kurulmasından itibaren bu Bütünlük, ağır taşıyıcılığını kendi yoğunluğuna çekerek içi dışı bir olanlarla dillenip, beden sayfalarından gidecek ve bu beden sayfalarından gittikten sonra yasalar yeniler tarafından konulacak. Yasaları koyanların hepsi Birleşik Ailemizin mensupları olacaklar. Zira biz ortak değerlerimizi dünyaya ektik. Bizden sonra gelecek olanlar bu değerleri tohumlayacaklar. Koruma kalkanlarımız olacak her birinin üzerinde ve onları koruyacağız.

 

Beşir Kapların hiçbirisi bizim yüreklerimizin örtüsünü örtemeyecek çünkü, biz Zaman Sayfalarında hep ışık halinde dolaşanlarız. Kimse kimseyi Ruhsal Meclisi’nin tohumlarından çıkarmaya kalkışmaz. Zaman Sayfalarında Tabii Kotlama vardır ve bu kotlama hep sürmektedir. Yasa Koyucu der ki “Ben varım.” Yasa koyucunun “Ben varım” deyişi Kara Kaplı Kitapların tertip olarak yaşamlara kayıtlanışıdır. Her Katı Kayıt olan ışıkta kaynaktır.

 

Sevgililer, dünden bugüne Öz Görevler taşındı dünyada. Bizden sonra da taşınacak ama bilmenizi istiyorum ki Namaz Zamanları hepimiz Birlik Tekniği ile burada olacağız. Namaz okunma zamanıdır. Verdiğimiz bilgiler okundukça Bütün Kürsülerimizle dünyaya ineceğiz ve müspet, Hakiki ve Sessiz Sayfalarda hep Birliğimiz olacak.

 

Bugün doğum ölüm yok bize çünkü biz halka halka geçişgenleşen bir yaşamı kayıtladık. Bugün Öz Görevlilerimizin hepsi İsalar’a, Musalar’a ve Mustafalar’a ışık yaktı. Ve bugün biz Altın Toplumları kayıtladık.

 

El, Allah’ın ümmet tohumlarında ışık yaktığında, Rabbi Sayfalar bizimle olacak. Kuran-ı Kerim’i okudukları zaman döndüklerinde dediler ki “Biz bu kitabı anlayamamışız.” Çünkü Kuran, Rahman’a Kuran’dı. Öz Görevliler’in çoğu “Biz anlatamamışız.” dediler. Biz anladık ve anlattık.

 

Cemaatimizin hiç birisi kendi yüreğinin örtüsünü örtüp de “Ben başkasına iş yapmam.” demedi. Her birimiz BİR’e hizmet için çırpındık. Çakıl Taşları dahi burada bizimdir. İçi, ağır taşıyıcı kürsü olanlarımız; dışı, yaşam olanlarımız ve tohum olanlarımız, Bütünün Kürsüleri’nde Mushaf oldular. Dara düşmedik.

 

Eğer bedenimde İnsan Soyu yoksa ışığımda tabiat olmaz. Çakıl Taşları bilsinler ki bu dünya Allah’ın Turanı’dır. Bu dünya Yaşamın Kuranı’dır. Bu dünya Amonların Tohumu’dur. Ve bu dünyada biz, Rahman’a Kuran olanları sayfaladık.

 

Kardeşlerim, döktüğümüz ışık ağır taşıyıcılara döküldü… Ve kim bizimle olacaksa onlar sayfalandı, maya tuttu… Bu gün Doğanın Tohumları yaşıyor ve yarın da yaşayacak. “Biçare doğumlular, kini aşamamışlar, yolu açamamışlar” diyecekler, bizi kinlendirecekler, Haa! Kinimiz var mı? Artık yok!... Kontrol bizdedir. Bütün’e hizmet ilimle olur.

 

Değerliler, 7. Dürümden itibaren Dünya Soyu kontrol altında tutulacak. Ve artık bu Soy, Bütün’ün Kürsülerinde Bütün’e hizmet edecek. Evreler halinde yenilenecek ve yenilendikten itibaren tartı, tohumları kotlayacak. Yeni Dönemde yenilik, Allah’ın değerini bilenlerle yapılacak… Çıkıp yüreğimize “Yok olun!” diyenler burada bulunacaklar, yol açacaklar yüceliklere… Asla hata yapılmayacak.

 

Çıldırdı yürek, ışığı dilleyemediği için biz dilleriz. Çıldırdı yürek, Hakikiyete varamadığı için biz vardık. “Artık dünya yok!” diyenler bildiler ki Dünya Hak’tır. Sistem diridir ve diri olan Sistem, BSUİ’dir. Barış, Sevgi, Umut, İman… İlimle İman ve ilimin Hasatı olan İnsan…

 

Bin İlim hakim olanda dillendiğinde ışıklar sınırsızlaşır. Ekip haline gelmek Sultanlıktır. Ekmek olup Has olmak tohum olmaktır. BİR olmak itibarı yüce olmak dilde olmak mahir olmak has olmak Bütünlük içindir. Ve artık Bütünlük içiniz… Bütünlük için yenilik. İnsan, Bütünlük için yenilik yaptı. Çatı kuruldu artık yaşam başlıyor…

 

Ertelenmeyecek bir çalışmaydı bu ve hak ettik oldu. İlimle yapıldı bu çalışma. Misafirlerimiz var bugün. Bilirsiniz Yusuf, Sultandır ama kendini dinletemedi. Dinletemez de çünkü Rahman’a Kuran olduğunu dahi bilmez ama onun dedesi var. Rabbi Sayfalardan biridir O. Altın Toplumdan geldi adı KA-HA’dır. İçi dışı birdir ve bize ses vermek ister.

 

- Yarım görev, bir görevden aşağı değildir. Yarım görev yapan, tek bir şey bilsin BİR’de görev yapar. Artık bunu bil. Sessiz sayfanda kitleler olmaz. Seslendiğinde kitleler tohum olur oraya ve çakı çakan tartısız olarak seninle olur. Seninle olmak mutluluktur bize… Kilo kilo ışık yak, izinli ol, Çakıl Taşları’yla dilleş; bizsiz kalma. Seni dinlemek isteriz Canlım, seni dinlemek isteriz…

 

Yine misafirlerimizden sen (hazirundan birisi işaret edildi) bizimlesin ama şunu bilmeni isteriz ki yakında Dünyanın Rubailerini okuyacak dürüme varacaksın. Biçare doğumlu Allah seni kotladı ve topladı artık bizsiz değilsin. Şimdilik sana vereceğimiz budur. Rabbi Sayfalarımıza hoş geldin.

 

Ve Canlarım, misafirlerimizden Furkan… Kara Bahçem benim… Yazılarını okuyorum, çok iyi yazıyorsun. Korkma ışığın çok iyi. Sistem’de dürümlerin yok amma yaşamın çok iyi. BSUİ’nin Tohumlarında Bütün’e hizmetçisin. Kapı kapı dolaşma tek bir kapı var Akıl Kapısı orada ol yeter başka kapıya gitme. Çıktığın her asal boyut seni tohumlarından çıkardı. Büyük Köklerini kontrol edemedin, şikayetçiydin. Amin de şikayet, Has Tohum’da olmaz. Sıkı sıkıya sarıl yüceliklere de ki “Ben halka halka geçişken bir yaşamım. Kibre kapılmayacağım. Her şey benim için zamandır. Sıkıntım da yoktur.” de. “Sıkıntım vardır.” dediğin sürece sıkıntıdasın. Bunu sakın aklından çıkarma.

 

Sevgili Nejdet, bizimle olman bize mutluluktur. Korkma, her şey iyidir. Seni sonsuz sır olan diriliğinde dilliyoruz. Kara Kaplı Kitap Sultanlığı oku ki hak et. Okumadan dilleme. Sakın, sakın ha! Sakın! Hak etmediğin hiçbir bilgiyi de dilleme. Dillediğin her neyse hak ettiğin olsun. Yazı yazarken de harını yükseltme sadece hak et ve yaz. Harını yükselttikçe ışığın sınırlanır. Bunu sakın unutma… Öpüyoruz seni…

 

Ve Can Rahman, adını zikret.

 

- Yasemin.

 

Sana şunu söylemek isteriz: Hala Yasemin ışığını alamamış. Ama alacak. Asla asla yanlış yok almıştır. Işığını almıştır. Bütün’e hizmet etmek zordur. Sabır, sabır, sabır!… Has Tohumlar, sabrı öğrenmelidirler… Şimdilik bu!...

 

Sayfa sayfa sizi dinliyoruz. Kurtarıcı ilim sayfalarında sizinle olduk. Han siz, hancı siz. Ama bizde teknolojik olarak tohumlama yaptık burada. Mutlu ol, her şey iyi olacak. Oğlun ışıklıdır, onu sakın üzme…

 

Ve zaman zaman sizi dinliyoruz. Çok mutluyuz çünkü Ruhsal Mahrek’te Kuran’ınız var. Zapt ettiğiniz her şey has olduğu için buraya girebildiniz. Has olmayan, bu Meclise kabul edilmez. Burada oluş, ummana toplum için kaynak oluştur şu anda sizler buraya kaynaksınız.

 

Karnaval çalışmaları değil burada yapılan çalışmalar. Tartısız çalışmalardır ve bu çalışmalarda mektep olunmaz Has olunur, Has!...

 

Şikayetçi olmayacağını biliyoruz. Burada bulunman mutluluktur. Sağlıklı kalmanı dileriz.

 

Herkes, herkes burada!... Herkese ses vermeye niyetim yok. Sadece yenilere ya da gelişi seyrek olanlara ses vermek istedim.

 

İnsanlık, ışığını yaktığı zaman, tohumunu kotlar. Sizi son dönemde çok net olarak kayıtlamaya çabalıyoruz.

 

Bünyeniz çok iyi olsun istiyoruz. Sağlık sorunlarınızı halletmenizi diliyoruz. Öz göreviniz gereği sağlıklı kalmalısınız. Eğer sağlık sorununuz varsa, hasta iseniz hastalığınızı iyileştirmek için gerekli çalışmayı mutlaka yapınız. Bedenler nerede olurlarsa olsunlar, ses alıp ses veren çok ciddi kaynaklar olarak bizim Kürsümüzdeler.

 

Her bir beden bir santral kaydıdır ve bu santral kaydının açık ve net bilgi alış verişleri olmalıdır. Bunun için size kendi yoğunluğunuzun kontrolü gerekir ve her biriniz kendi bedeninizde bu kontrolü sağlayacaksınız. Şikayetim var mı? Yoktur…

 

Hepiniz çok iyisiniz, hepiniz çok iyi santraller olarak buradasınız. Santral görevi bu Meclisindir ve bu Meclis, Altona Tohumlaması’nı yapacak tek Meclis’tir. Altona Kotlaması ve Altona Tabii Kayıtlaması önemlidir.

 

Biliyoruz ki Altona, Bütün’e hizmetçi olan bir Hasat Tartısı’dır. Orada her şey Altından yaratılmıştır. Altın Işık, Altın Yol, Altın Tohum hepsi altındır ve tinsel bir yaşam yoktur orada. Orada tını hakimdir. Her şey çın çın öter. Tını halinde titreşen bir yaşam sayfası ve bu yaşam sayfası, Gürz’ü tohumlayan bir sayfadır. Her Ana Kap buraya bağlıdır. Bütün Peygamberler, Altona  Meclisi’nin sayfalanışında bulundular.

 

Altona, Gürzün Kürsüsü değil santralidir. Oradan bilgi akışları sağlanır. Oraya varan yolu bulur. Altona, formal olarak, bitmiş bir yaşam sayfasıdır ki oraya sizler yine Has İlimle girebilirsiniz. Oradaki yaşayış, Birleşik Işıktaki yaşayıştan başka bir şey değildir. Sadece bunu bilin…

 

Birleşik Işıktaki yaşayışta böyle formal bedenler yoktur. Orada Birleşik Işık vardır ve o Birleşik Işık, yolu açan herkesin, ululuğunda oğullamasında vardıkları yerdir. Herkes orada mı? Bu Meclis oradadır. Ve bu Meclis, orada ışık halindedir. Ve bu Meclis orada bütün Kürsüler’e iş yapmaktadır. Buradaki bedenli halinizde düşünmeyin kendinizi. Orada bir ışıma halindesiniz. Hepiniz oğul verdiniz çalıştınız ve oradaki hasatı yaptınız. Artık Altona, kendi yoğunluğuyla tüm Gürzü yeniliyor.

 

Sıkıntı şu: “Biz küçük, önemsiz bir yaşamız; nasıl bunları yaparız?” diye düşünüyorsunuz. Yarınlarda her şey bilinir. Ama bugün siz, Atiden geriye geldiniz. Hiçbir şey sizin için bilinir değil çünkü, örtüleriniz var. Ama sizin Öz Kayıtlar’ınız oradadır.

 

Değerliler, Altona’daki Meclis, Bütünün Görevlisi’dir. Bunu size bugün açıklıyorum. O Meclis, bu Meclis’tir. Hani BİZ olarak görev yapan, hani Atlanta Toplumları’na Tabi Koyuluğunu tartısız olarak ışıkla kayıtlayan…, işte o Meclis, bu Meclis’tir. Ve bu Meclis, bu dönemde dünyaya geçip düne döndü. Biz bugün, dünüz… Bunu anlamak mümkün mü?

 

Zaman Sayfalarından geriye geçiş… Bunu neden yaptık? Kısırlaştırılmasın Yücelikler diye. Herkesin kendini Katı Kayıt olarak tohumlamasını sağlamak üzere. Oysa bilin ki aftan istifade eden, buraya geri gelmez. Hani derler ya “Af edildi artık ölüme dönmeyecek.”

 

Yaşam diye bildiğiniz aslında ölümdür. Dünya, sizin için bir mezardır. Ama bu mezara kendi yolunuzdan, kendi Hak Tekniği’nizden girdiniz. Dünya insan sayfalarının mezarıdır.

 

Size şunu anlatmaya çabalıyorum. Bu beden; müspet, menfi her ne yaparsanız yapın sizi korumaz. Bu beden ışığınızı yoğunlaştırmaz. Burası Sanal bir yaşam… Asıl Yaşam; tüm sonsuzlukların tohumu olan yaşam, Bütünün Kürsüsü, hepinizin yaşam kaynağı Düzen, her birinizin sayfalanışı dünden ötelerdeki günlerden de ötelerde var olsa da yasaların sayfalandığı anda, yarını kayıtlar ve yarın sizsiniz…

 

İşte Canlarım, hasat budur. Her birinizin hasatı budur. Ve Arkon budur. Yarın olan insan!… Yarın olan insan, tohum olan ışıktan kayıtlıdır ki o tohum olan ışıma, “Arton Işıması”dır. Bunu soranlara tekrara açıklamak ihtiyacı duydum.

 

Kömür Gözlüler dünyaya indiklerinde öfkeleri yoktu… Kömür Gözlüler dünyaya indiklerinde yaşamları yoktu… Ve Kömür Gözlüler bugün Yaşayan Yüceler olarak geçişlerini yaptılar…

 

Sizi öpüyoruz, kucaklıyoruz. Her birinizi sayfaladık, yaşama kayıtladık. Geri döndünüz. Yaşama geri döndünüz.

 

Öfkesiz Kürsülerin her birini hala bekliyoruz, hala ve hala!… Siz, Hakk’ın Işığında biz olduğunuzu anlayamadınız. Biz Altona’daki sizler… Ve siz, dünyadaki bizler… Biz BİR’iz bunu anlayamadınız. Size bunu anlatamadık. Altona’daki bizler ve buradaki bizler… Tek biziz. Ben burada, ben Altona’da… Ve her biriniz burada ve her biriniz Altona’da…

 

Ve Allah, Samanyolu Galaksisi’ndeki ışımada bizleri dinliyor… Ona sonsuz sayfalarda ışık yaktık. Öfkesi yok, bizi bizden izledi…

 

Hepinizi kucaklıyoruz…

                                                                                                     

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği Başkanı

Av. Nezire SELÇUK

 
  Bugün 115 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol