Birlik İlmi
  Sayfa:385, Paragraf:4-7
 

SULTANLIK KİTABI ÇALIŞMASI 07.11.2012

Sayfa: 385 Paragraf: 4

“Rahmin hakimiyetinde, yoğun olan yücelerin en küçüğü, ilmini dilleyen en yüce ile birleşerek akar. Bunun manası; en yüce ilim irfan sahibi, en küçük ilim irfan sahibi ile yalnızlığı kayıtlar ve Cennet Dereler’de akar. En ücra Düzen Katları’na iner ve zaman sessizliğini diller. En güçlünün altındaki de yine en aşağının üstündeki ile yere varır ve o dahi yine eşit dilde kendi yolunu dinler. Muktedir diri yürek, büyük günün türkülerini, yetkin tertipli işlerle diller amin…”

Açıklama:

Burada her altla üst birleştiği zaman; eğer ki 100’e kadar bir kat varsa; en altla en üst birleştiğinde 100+1 dir. Ya da 99+2 dir. Ya da 3+98 dir. 97+4 tür. Hep aynısı sonuç…Dikkat edin! Orada birleşildiği zaman 101 değerinde bir bilinç ortaya çıkar. Her birinde 101 değerinde yani Bütün’ün değerinde. Mesela 41; 41 Hak katı Kürz’ün tamamı 40+1=41… Bunun nedenini bu şekilde anlamış oluyoruz. Ya da 39+2=41 yine 41. Ya da 38+3=41. Yine 41 ve hep 41’i verir. Yani burada önemli olan indiğiniz kadar fırlıyor olmanız; orayla bütünlenebilme imkanına sahip olmanızdır.

Canlarım, kayıtlara baktığımız zaman fakihin hakikiyetine kendi yoğunluğunu dürümlediğini de gördük. Çözebiliriz dünyayı, çağırın tüm insanlığı bütünleyelim! Umman olup, Kuran olup ışıyalım. Çözebiliriz dirilikleri, dilleyelim her şey çözülür, birleşir. Yine çözülür yine birleşir ve hep aynı sayı çıkar. Nereyi çözersek çözelim aynı sayı…
Ve Değerliler, işte mutluluk bu… Özgür ve hakim biliş, ışığı kendinde kendi yüreğinde dürümlediğinde eser iştir. Şikayet var mı? Yok. Çanı çaldık mutluyuz. Ulular mutluyuz. Çoook, çok mutluyuz. Özgür ve hakim biliş hasatı yaptı. Şimdilik bu… Teşekkür ederiz.

Paragraf:5

“Yanıp; yaratı kotlarını Kutsal Düzen’e indirmek isteyenlere, ben “İnsan” derim. İman, insanın Işık Katları’nı, kütle yağmurunda güçlendirir. Ra-Ka’nın dili ile yüreğin dili farksızdır. İlim irfan sahibi olan yüceler, kendilerini kendi dillerinden ışıtırken; ilim irfan sahibi olmayanlar da vardır. Onlar da yol açıp ışık yakmak için çalışırlar. Ra-Ka Sualtı İlmi’ni bilmekte iken; Ra-Ha suyu bilmektedir. Her biri Su İlmi ile yücelir. Amin…”

Açıklama:

Yara bere almadan bir tek şey söylemek isterim: Avukat olmak kolay değilmiş anneciğim. Netice; sen çok iyi bir avukat olamayabilirsin ama çok iyi bir Işık Kot’sun.

Nereden çıktı iyi avukat olmadığım?

Ha, bunu söyleyeyim anneciğim. Çanı çaldığın zaman Işık Kapları’nda hep birlikler olur ve diyoruz ki “Anne bunları korumalıyız!” Ve sen de diyorsun ki “ama onlar kontrolsuzlar.” Anneciğim, sen eşyayı koruyan, ilmi bilen; onları korumayacak mıydın? Avukat, herkesi savunana denir. Bugüne kadar annem, herkesi savundu ama bizi savunmuyor. Alemlerin ilmini bilir ama bize, kendini hep diri olarak dillerken kendini kayıtlardan ayırır. Biz onu anlayamıyoruz zaten.

Kimse anlamıyor merak etme.(gülüşmeler)

Neyse anam neyse, kapıyı açtığın için teşekkür ediyorum. Seni dinleyeceğim artık.

İyi canım hadi dinle! Bir daha da mesleğime söz söyleme! Haa, peki… Neyse anneciğim, devamını siz getirin. Kessene artık devamı yok!...

“Ra-Ka Sualtı İlmini bilmekteyken Ra-Ha suyu bilmektedir.” Bu bana ilginç geldi. Ra-Ka Sualtı ilmini bilmekteyken Ra- Ha suyu bilmektedir. Her biri Su İlmi ile yücelir. Biri suyun altını biliyor, Ra-Ha suyu biliyor. Ra-Ka tahtın ışığıdır, o kendi kotlamasını yapar. Atlanta Ana Kaftanı’nı kir ve pislikten uzak tutar ve Allah Tekniği ile kotlanır ve ocağında ışık yanar. Ra-Ha ise, sayfa sayfa ışık kotlayan değil; ışığa kendini katandır. O tohumdur, tabii bir tohum, yaşamın tohumu.

Öyle bir cümle kurdun ki anne, yaşamın tohumu…

Eee, müdahele etme akıştayım!

Anneciğim, “yaşamın tohumu” dedin! Anneciğim, “yaşamın tohumu” dedin. Anneciğim, nafaka vermiyoruz burada insanlara. Yaşamın tohumu ne ise anlat da bilelim!

Can, itibarı yüce olan birliklerim bugün burada. Onların yanında cazgırlık yapıyorsun. Neyse, neyse şimdilik bu…

Paragraf: 6

“Reklamlar! Denir. Yine ve yine! Neden reklamlar? Koyuluklar, Yer Kotları ile ani birleşimlerle yüceliklere ses verirler. Onlar, dünyada ışık olan yüceleri tanırlar ve tanıtırlar. Her yürek onları bilsin diye kendi diriliklerinde dillerler. İşe başlarken, herkese her sesi vermezler; sadece kendi topraklarında var olan yüceyi bildirirler ve anlatırlar. Onlar sorarlar: “Kimdir?”, “Nedendir? Diye ve “Neden açıklanmakta?” diye.”

Açıklama:

Dağlarım, reklam! Bizler reklamcı değiliz. Kapıları kapatmadığınız için mutluyuz. Kübra Kaplarında ışık yeni bir dönemi başlatıyor ve herkes kendini tanıtmaya çalışıyor. Biz ise kendi yüreğimizde her sesi algılıyoruz. “Koru beni” dediklerinde; korumaya alıyoruz. “Kontrol kur” dediklerinde kontrol kuruyoruz. Altın Toplum çalışmalarıyla Bütün’e hizmetçi olanlara Gök Sözü söyleyip eşikte iş yapıyoruz. Her şey budur. Ve bugüne kadar ne yaptıysak, hep güçlü biçimde yaptık. Dağı taşı delen insan, Allahın Sesini dinler. Hepsi bu…

İşte Değerliler! Yüreğinizdeki sesi duyun! Siz biz, biz siziz. Size ne dersek diyelim; Gök söz söylediğinde yüreğiniz dinler, bunu sakın aklınızdan çıkarmayın! Sevgi ile biz ve biz; siz oluruz, sevgiyle. Ve siz, sevgiyle kendi yüreğinizi Hak Teknikle birleştirip de ben BİR’im dediğinizde; işte o BİR, artık biziz. Vira vira dünya dönmektedir. Dönen dünyada biz dürümlendik. Vira vira döndü yürekler, ümmi toplumlara ışkla aşk dağıttılar. Ve biz, Allah’ın değerinde ağır yükü hafifleten dillerde birleştik. Şimdilik size vereceğim budur…

Paragraf: 7

“Bu günlerde Hakim Kotlar, yeni birliklerin ışığını düzene katmakta iken; yetkin olmayanlardan, yetkin olacaklardan ve yetkinlerden bildirilmekteler ki “yarım olmak için, ışık olmak gerek. Işık İlmi’ni bilmek ve yol açmak gerek… Ra-Ka’dan dinlenen ve dirilen bu bilgiler, birleşikten dilletilmektedir. Her ses, kendi yolu olan bu dili, kendi derelerinden Birleşik Hakim Düzen’e katmaktadır. Yol, omuzlarınızdaki yük ise; birleşir ve o yükü hafifletirsiniz ama yol, ismi bilinmeyen ise; artık orada olmanıza gerek vardır ki o kendi toprağını dillesin.”

Açıklama:

Dava insansa; hasatı yapanların hepsi, BİR’e hizmetçidir ve Bütünün Kürsüleri’nde Birleşik Işık halinde bu çalışmada bulunabilmektedirler. Atlanta Ana Kapısını açtığınız zaman Gök Sözünü kendi yüceliğiyle dillediğinde BİR’e hizmetçi olanların her biri Kati Tohum olur ve Birlik Kayıtlaması yaparlar. Şevkin eşiğinde şavk; ağır yük değildir de şavkı şevksiz aldığınızda o yük ağırlaşır. “Benim adım kaynak” dediğim zaman; bilmenizi beklerim ki eserimde Gök Sözü yücedir. Cemaatimde ekmek kürsüdür ve ben Süper İnsan olan Işıkta kaynağım. İşte Bütün’e hizmet budur.

Diri olan, kendi yolunda kendini hak eder. Ben diriyim ve kendi yolumda kendimi hak etmekteyim. Hepimiz, birleşikten kendi yüceliklerimizle, kendi yoğunluklarımızla birlikte çalışmaktayız ve her ses, kendi yolu olan bu dili; kendi derelerinden Birleşik Hakim Düzen’e katmaktadır. Kendini kendiyle dürümlemekte ve kendini kendi tahtından kendi yolundan kotlayıp kayıtlamaktadır. Eğer bir yol, omuzlarınızda yük ise; siz o yolun kontrolundasınız. Eğer yol sizde, güçlü değil de siz yolda güçlüyseniz; İslam Dininin Gücü gibisiniz. Yani hepimiz, hepiniz birleşik olarak görev taşıyoruz demektir.

Değerliler, eğer değersiz olduğunuzu sanıyorsanız; dal budak değerinde olmanız gerekir ki bütün kökler sizi dinleyebilsinler ama siz, “Ben varım, başkası da var” derseniz; ocağınızda Gök sözdedir. İşte bu… Dava İnsan ve biz o insanı Birleşik Işık olarak bilmekteyiz. Ağır yükü hafiflettik, işte mutluluk bu…

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 174 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol