Birlik İlmi
  YAŞAM
 

YAŞAM

Yerde görev taşıyabilmek için Sistem’den görev alıp dünyaya gelmek; dünyada hak edip görev programını açmak, bilgiyle güçlenmek ve görevi taşıyabilecek dürüme varmak gerekir.

Bilginin ilmi vardır ve her bilgi, İlmin Kapısı’ndan çekilip alınır. O kapıya, “İNSAN” denen Kaynak Sayfalar, ulaşırlar.

Herkesin, İlmin Işığı olması mümkün ama bunu hak etmek gerekir. Bilin ki ben “Ana Kapı”dan bahsedersem, o kapı ilimdir.

Dünya, beden ile ilişkili bir sistemdir. Bilişi hak etmeyenler, bedeni hak etmezler. Bedeni hak etmeyenler, dünyayı hak etmezler...

Zamanı hak edenlerle, beden kodlanır. O kodlanışta lütfen iyi anlaşılsın Işık Kaynaklar, tohum ekerler yerküreye. Herkesi herkesten ayrı tutan ve ferdileştiren, ektiği tohumdur.

Bütün mesele, insanın ekip kurması ve Birlik Çalışmaları ile zamanı tohumlamasıdır. Her bir İNSAN ( beşer bilinci aşan, kendini hak eden), bir Levhi’dir ve hakikidir. O Levhi olan, bir tek yolcudur. Onun Kürzi Yaşam’ı, kendi Levhisindeki yoğun, ağır ışıktır.

Kendini hak etmeyenler, kelama inseler de yaşama inme imkanları olamaz. Zira onlar sanaldırlar ve yaşamın hakikiyetinde yokturlar.

Son sözde, “dünya yaşar” denir... Yaşayan, diri OL’ur ve yaşar. Diri oluşu hakikiyete varışıdır. OL’an budur...

Hakikiyete vararak, yaşama varan ve bu bilişle yere inen her diri, yerin kelam olduğunu ve kelama indiğini bilir. Ve o kendini bildiğinde, kodlanmış bir Levhi olur. İşte o zaman o bir Kaynak Işık haline geçer.

Ölüler Diyarı olan, insanlaşamayan Birlikler’in oluşturduğu bir yaşam, kibri aşamayanlarla tohumlanamaz. Her diri bir tohumdur ama tohumun yaşaması da gerekir.

Siz, biz meselesi olarak görülen yaşam, her dirinin meselesidir. Sistem, Nizam ve Düzen çalışmaları yaptığınızı görüyoruz. Biliyoruz ki sizden biri bizi dinlediğinde, her biriniz, bizi dinlersiniz. Çürük, Levhi’de dillenmez. Bir Kaynak Işık, Levhi’ye indiğinde, o kelam olur ve esasen kelam olan her bir yaşamı tohumlar. “Öncü” deriz ona. Zira o Bilişin Işığı’dır. O bir kalitedir... Her diriyi hakikiyeti ile tohumlayacak bir kalite...

Kim zamanı tohumlarsa, yaşamı tohumlar. Bütün kükremeler ve sesler, insanın kelama ulaşması içindir. Kim Levhi’yi hak eder de kelama tahditlenir varır ve hasat yaparsa, onun köklerinde GÖZ olur. O GÖZ, insanın ANA IŞIK’ıdır.

Bilip bilmezden gelmek. Akıp Levhi’ye varmak ama hak ettiği için Hak olmak istediğinde, Halik olamadığını bilip o yürekten ayrılmak, hepimizi Has Işık’ta kanatlandırır. Zira ölümlü dünyada, biliş haline varmak, ışığı hak etmektir ki Bilgi Kapısı’na varıp, orada kelama ışık olup kendini dinlerken, “biz hak etmedik” demek bilmediğini bilmektir ve kendini hak ettirmek için bir vesiledir.

Dört tarafımız insanla dolu. Ama bu insanların ışıkları yok. Onlar kontroldan çıkmadılar. Zamanda kontrolları yoktu zaten... Onların, diri bir yaşama indirilmeleri gerektiğinde, hepsini hak etmek için çok çalıştık. Koruduk onları. Kokladık ve tohumladık. Hepsini Halik olup kayıtladık. Birlik kurduk. Öncelikle ışık haline geçirdik ve dilledik. Astralda kodladık. Ekmek olmalarını sağladık. Şimdiye kadar yapılan her çalışmayı, hak ettiğimizce kelama tohumladık. Bildik ki kendi yüreğimiz, İlmin Tohumu’dur. O yoğun ışıkta, bilişe varan insan, Altın Tanrı’ya varır. Ölü dirildiğinde, kelam tohumlanır. Biz, tohumlananları hak eder hasata kayıtlarken, Biliş İlmi’ni de tüm insanlığa açıklarız.

Dünya, Atonlar’ın kaynağında “BİZ” diye bilinir. Zaman gelir yarının ışıkları olan Birlikler, dünyayı kaynaklarına çekmeye gelirler. Birlik kurulur ve zamanın ışıkları yanar. İşte yangın çıkar Işık Tohumları’nda ve yol, İlmin Kaynağı’na varır. Bizi bilir yürek ve diller. İşte zarar önlenmişse bu şekilde önlenmiştir.

Verdiğim tüm bilgilerde İnsan Soyu vardır. Hepinizin iyi anlamanız gereken bir mesele insan, kelam olduğunda yaşar. Kelam olmak için İlmin Işığı haline geçmek gerekir. Bütün mesele ışıktır. Dünyayı hak etmek ve Hak Tohum olmak ışık ile mümkündür.

Doğanın Işığı olan insan, BİZ’i hak eden insan olur.

Kürzi Yaşam Sayfalamaları yapılır. Sorumluluk alınır ve zamanın ışıkları kodlanır. Biz dünyaya insanı çektiğimizden beri, bu çalışmalar devam etmektedir.

Kendinizi bilmeniz için bu bilgileri açık bildirdik. Biz kim miyiz!? SİZİZ... Sizin ilminizi siz verebilirsiniz ancak. Peki neden biz ve siz diye bir ayırım yaptık?... Çünkü sizin sizi ve sizin, sizleşen ilmi hak etmeniz gerektiğinden.

Kuran, sizleşen ilimdi ve dünyaya ışık ile çekilmişti. Biz o kitabı dünyaya indirmek istediğimizde, Mustafa’nın yaşam sayfaları okundu. Köklerini hak edip etmediğine bakıldı. Görüldü ki o kendi yolunu açmış bir Peygamberdi. İşte onun lütfu ile bilgi kapısı açıldı ve kelam tohumlaması yapıldı. Dünyanın aradığı kelam bu kelamdı. Bir tek mesele vardı. Yaşamın sırrı olan insan, bu kelamı hak eder mi? Kimdir o insan? tüm yaşam... işte tüm yaşam ve o Yürek İlmi’ni bilen nefes... Biz, sizi size vermeye geldik. Sizi hak etmeye geldik. Sevgiyi hak ettiğinizi bilmekteyiz ve yaşamı tohumlamaya geldik.

Sorumluluğumuz yok. Zamanın aklında bir tek kelam olan; ışık olup gelen insana biz, kin nefret duygularını aşılamak istedik ama gördük ki o kimseye kırılmadı ve kin duymadı. İşte o insan, bizi hak etti.

Dünya bir rahmettir. Bilgi ışığıdır. Dünyayı hak edip de izleyenler, şunu bilirler ki herkes, herkese Kürzi Işık’tır. Biri bir diğerini tohumladığında, her biri, bir birini tohumlar.

Ölüm hadisesi dahi insanı tohumlamaya ve hak ettirmeye vesiledir. Kim ki ölür, cenazesinde herkes onun için “iyiydi” der; helallik verir. Ama o ölmeden önce onun için tüm yaşamda kırılışlar da sayfalanmıştı. İşte onun hakkındaki iyilik ve helallik beyanı, onu yaşama tohumlayıştır.

Büyük kökler dünyadadır. Ve dünya, Ana Kapı’dır. Dünyanın ışığı yandığında tüm geri dönüşler o ışık ile olur.

Dünyayı hak edip de kökleri ile dilleyenler, merdiven olan bilişlilerden, göklere görevli olurlar. Bütün mesele İnsan Kodlar ıle hak edilmektir.

Merdiven İnsan ve merdivenin en üstünde güçlendirici olan o yaşam... Her kim ki o yaşama ilimle varır. “İnsan Işık” olur. Bütün Mikail Işıkları bu şekilde görev taşırlar.

Setler çekildiğinde yaşama, bilin ki yaşamı hak etmeyenler var. O zaman yaşam, kini aşan bilişlileri arar. Zeki ve has olan o bilişliler, kükrerler ve güçlendirici olurlar.

Korkuyu aşanlar biliş haline varırlar. Dört gerçek güç BİR olduğunda, kulluk başlar. Dört Kök, Birlik kurduğunda, yaşam sayfalanır. Ve biz, sizi hak ederiz. Dünya Ana Kapı’yı açtı ve bizi hak etti. İş buydu ve oldu... Şimdilik...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 79 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol