Birlik İlmi
  YAŞAMAK YA DA YAŞAMAMAK
 

BETA KÜRZİ (3) SEMPOZYUMU (13.01.2013)
YAŞAMAK YA DA YAŞAMAMAK

Tanrılar Diyarı İnsan, ilmin kotlanmasını sağlayan insan. İşte bu insan, Birleşik Işığımız. Hepimiz bir tek ilimiz ve bir tek Allah’ız. Allah'ın teknolojik kontrolunda… Ve O’yuz biz. Hadi buyurun Rasim Baba’nın anlattıklarıyla karşılaştırın… Kibir mi bu yoksa hakikiyet mi? Atlanta Okuması yaptık tüm yaşamlarda ve sonsuzluklarda. Hepimiz İlahi Kuranlar olarak, tüm Yaşamların Kuranı olarak buradayız. Buyurun Ulular Diyarı’nın toplumları!... Haa, Levh-i Mahfuz’u kayıtlayanlar… Yaşamak mutlaka hasattır. Hepinizin yaprak yaprak okuduğu bilgilerin teknolojik kontrolunda tüm yaşamları, Birleşik Işık halinde dilleyebiliriz. 

Hala, hala anlayamıyorsanız izah edeyim: İradeli çalışmalar, ilmi kaynakların kayıtlarının örtüsünü açan ve hepimizi BİR’e hizmetçi yapan çalışmalardır. Biz toprağın ışıklarıyız. Yasaları koyarız, tahtlanırız, yarınları kayıtlarız ve birleşiriz. Biz, Allah’ın toplumu ve aklın tohumuyuz. Bütün’ün küçücük ışıkları değil tüm sessizlikleriyiz. Ve yedekleme yapıyoruz har, Hak ve has olup ışık olarak.

Hata yapmayalım. Bizler Ruhsal Kuranlar’ız aynı zamanda. Birlik kaplarıyız. Allah’ın tahtındayız ama Rahman olarak ve kontrollu olarak. Yok mu Birlik? Bu Birlik aklın birliği mi yoksa Atlanta Toplumları’nın Kutsal Işıklarının Birliği mi? Merkez Zaman Sayfalanışı’nı tamamladık. Ölen, Bütün’e hizmetçi midir yoksa ölmüş bitmiş midir? Yapış… kayıtlar yaptık dünyada. Allah’ın tahtında ışıklar yaktık. Bütün’ü güçlendirdik, kotladık, topladık, tahtladık… Haa, aşkla yaptık. İnsan soyuna kontrollu ilimle kanat kayıtladık, kanat taktık. Dahası, artık tohumlar yoğunlaşıyor ve kontrol kuruluyor. Nerede? İradeli, hakiki ve yüksek bilinçlerde.

“Merkez Zaman Sayfalanışı” dediğimiz, zaman ışık tohumlamasıdır olan. Kabe hepimizin Birleşik İlmi’dir. Oraya kendi yüreğimizi koyarız ve ona yöneliriz. Ve diri olarak oradayız. Kabe ilahi bir güç. Bütün’ün gücü… O güç, ağır taşıyıcı. İşte biz ağır taşıyanlarız. Sağ görev, sol görevi güçlendirmektedir. Yahu, sol da sağı güçlendirmektedir. Sağın soldan, solun sağdan farkı, ilimle ilgilidir. Eğer beden alıp dünyaya inmek gerektiyse; kerim olup hakim olmaktan değil, hakikiyetten dolayıdır. 

Kaynak insandır. Bilinsin isterim. İnsanı hak edip de dinleyebilen, Yüce Cevheri dinler. O Cevher, insanın hakiki kaydıdır. İşiniz insanlaşmaktır. Eğer insanlaşmak istiyorsak, Altın Topraklar’ın ışığıyla birleşmeliyiz.

Süper İnsan, Sultanlık yaparsa, Kutsal Işık yenilenir. Süper İnsan, sahra olan ışığın sayfasıdır. Eğer dünya korunuyorsa ya da korunacaksa, ilimle korunacak. Eğer dünya yarınlara kendi yoğunluğuyla varacaksa, harlanıp varacak. Eğer dünya aşkın şovunu yapmayacak da aşkın harını kendi yoğunluğuyla tahtında tartacak ya da tahtında kotlayacaksa, yine kendiyle yapacak. Öyleyse Allah insanın kendidir. Bunu bilmeniz sorumluluğunuzdadır.

Değerliler, Ruh’tan söz edildi. Ruh!... Hürmetle bildiririz ki Ruh, Bütünün Kuranı’dır. Hepinizde tek tek değildir o. Bitki, hayvan ve tüm sayfalarda Ruh Bütün halindedir. Bir tektir. Ve sizler kendinizi kendi yüreğinizi dinlerken, hakikiyetinizle dinlersiniz ve o Ruh’u, kendi yoğunluğunuzda, kendinizde idrak edersiniz. Ruh bir KA-HAR’dır. Hepiniz, sevgiyle çalışıyorsunuz Bütün için. Ama Bütün için yaptığınız her ne ise har olup Hak olup yapılmalıdır ki Bütün’e hizmetçi olan kendini hak etsin. Hak ettiğinde kendi Ruhsal Kuranı’na sahip olur.

Değerliler, Ruhsal Kuran insanın kendi Kutsal Işığı’nda mevcut olan Ruh Kürsüsü’dür. Amin. Ama Ruh Kürsüsü tektir. Hepimizin tek olan kürsüsüdür o. Ve hepimiz ona sahip oluruz. O oluruz ama onun dışı değiliz… mi? Ya da ona hak edip de varamamışsak neyiz? Sıkıntı yok ama sanalız, sadece sanal. Gerçek değiliz. Bu kesindir.

Dil İlmi nedir bilir misiniz? Ses Tekniği’dir. Ben sesleşiyorum. Sesim kendi yüreğimden çıkıyor ve ışığa ulaşıyor. Kendimden kendime. Işık olan kendim, ışığa varan kendim. Peki, benimle ben olan, beden olan, kendi olan herkes hakiki midir? Haa!... Buyurun!... Hayrın hakkında Has olmadan, ağır yükü taşırken, BİR olmak gerektiğini bilmeyenlerin böyle bir soru yöneltmeleri herkes için mutlaka gerekmez ama olacaktı. Soruya yanıt: İş budur… Şimdilik bu…

Değerliler, bir tek KA-HAR var. Bir tek Rahman var. Bir tek tohum var. İşte o tohum Allah'ın Kuranı olan insan ve insan, Birleşik Işık. Hepimiz… Bizden başka bir biz yok ki. Bir tek ışığız hepimiz. Ruh’un tek olduğu gibi, insan da tektir. Hepimiz tek olanız. O’yuz. Bunu bilen var mı?

Dinleyin! ben nefes… Hadi!, nefes de çıktı!.., nereden çıktı? Birleşik İlim. Nefes ilimdir. Kökünüzde, köklerinizde; Gökleriniz varsa; kendi yüceliğinizi, dünya dirilikleriyle dürümleyip o Gökleri Hak Teknik’te dillediniz. Olgun başaklarımızsınız. İşte Birleşik Işık budur. Ve biz, sayfa sayfa okunan o Yüceliğiz.

Ekip haline gelmek kolay değildir. Bir kapı kapatırken diğer kapıyı açmalıyız. Açmak Allah’ın ilmiyledir. Eğer kapıların hepsi kapanmışsa, ilim olmadığından dolayıdır. Hekim sorar “Hasta var mı?” der. Kimse “Ben hastayım” demez. Ama hasta her yerdeki hastaysa, o kendinin hastalığını bile bilmez. Çünkü o, onun için tabii bir olaydır. Dersiniz ki “Ben iyiyim.” Herkes çünkü öyle… Fark yok ki? Ama ya herkes hastaysa!? Ve kimse hasta olduğunun farkında değilse? İşte dünya insanı hasta bir insandır. Çünkü bilişi yoktur. Çünkü sözü sesi yoktur. Çünkü o kendinde değildir. O Birleşik Işık’ta yoktur. O kontrolsuzdur. Koruyup kollasın diye Allah’a dua eder. Ama doğası gereği koruyandır. Koruyup kollayabilir kendini. Ama der ki “Allah bana yardım et!” Ya KA-HAR, Allah sensin ya! Hadi buyurun!...

Değerliler, her kim ki “Ben varım” der, o biliştedir. Her kim ki “Ben hasım” der, o has iradedir. Yahu “Ben ışığım” diyorsanız osunuz. Öz göç, başladı. Bilişte olanların göçüdür. Neden başladı? İş için. Ne işi? İnsan işi. İnsan işi nedir? Kevser’in işçiliği. Kevser!... Nedir Kevser? Halik İlim’dir. Kaynak İlim’dir. Ve bu ilmin Birleşik İlim olarak tüm insanlığa indirilişi başladı. Öz göç budur. Bütün’ün gücüne varıştır öz göç. Okuyuş, akıştır öz göç. Harlanıp, has olup, aşkla kayıtlanıştır öz göç. Öz göç, rüştünü kanıtlayanların, kendi yüceliklerinden kendilerine akışlarıdır. Rabbi Kuranlar’dan, tahditli olarak Kürzi Kaynaklar’a varışlarıdır. Haa!, nedir başka öz göç? Atlanta Ana Kayıtlaması’dır.

Ölüler Diyarı dünya artık yenileniyor. Yeni bir zamana giriliyor. Bu zaman, ışığın Kaynağa varış zamanıdır. Kervan yürüyor. Yürüyen ilim, yürüten ilim. Kervan’ın Birleşik Işığı insan, Birlik Kotlamasını yapan ilim sayfası Allah. Hah, hadi buyurun! Allah sizinle birlikte. Ah Canlarım ah! Merkez Zaman Sayfalanışı’nı hep birlikte yaptık ama yaprak yaprak okunan o bilgilerin hiçbir sayfasında bir noksan yoksa da öz göçte kendi yücelikleriyle kendilerini diriliklere kayıtlayamayanların hepsi, kati olarak kanatsız. Niye? Çünkü Ruhlar Meclisi’nde görevleri yok. Göçsüz, sözsüz, sessizler hepsi de. Kapıları kapattık mı? Yoo, bütün kapılar açık. Netice olarak, hepsinin Arkon İnsan olması gerekir. KA-HAR olması, Kaynak olması gerekir. Birlik kabında bulunması gerekir. Temiz olması gerekir. İyilik yapması, iyi olması gerekir. Kıran döken değil; her şeyin düzenleyicisi olması gerekir; tertipleyicisi olması gerekir.

Ben dünyayım. Peki, neyim ben? Tüm insanlık, ya da tüm yaşamlar… Ölüler diriliyor. İşte ben artık diriliyorum. Dünya diriliyor. Niye diriliyor? Halka halka geçişkenleşen ilim kayıtları, Bütün’ü güçlendiriyor. Toplu çalışmalar, Birleşik Işık haline dönüşüyor. Üstün çalışmaların Kelam Toplumları’yla başladığı biliniyor. Üstün çalışmalar ve bütün köklerin ve bütün güçlüklerin Birlik Tekniği’nde bir tek ışık halinde Kaynağa varışları bildirildi ve hak edildi. Hata yok. Hepimiz çalışıyoruz. Yasaların gücü artıyor. Öyle güçlü olacak ki dünya, insan kendini kendiyle dinletecek. Bütün insanlık… Bir tek biz değil; herkes, “Ben bana ben oldum” diyecek. “Öz göç başladı” diyecek. “Her resim Allah’ın resmi değil” denir. Ama her yürek aklın yüceliğinde, Allah’ın tabiatındaki ışığı yakar. Ve diyecek ki “Ben Allah. Olgun başakların her biri olan Allah.” 

Yarınların görevi, bugünlerin ışığıyla kayıtlandı. Yarınlarda dünyada tüm ilim sayfaları okunacak. İlim ailem, dünyada bütün Gökler’in sözünü yeni cümlelerle, yeni cevheri kayıtlarla Bütün’e yaygınlaştıracak. Her Rahman kendini dinleyecek. Huruç halinde ekrana kendini koyacak. Yansıtacak ve görecek, diyecek ki “Ben olgun başağım.”

Devre devre dünyayı ziyaret eden bir çok güç var. Hepsi Birleşik Işık halinde ve bugün yine burası doludur. Sanmayın ki burada şu kadar kişiyiz. Hepimiz bir tek ışığız Canlarım burada. Evrim sayfalarını çevirdikçe, biliyoruz ki Bütün’ün kürsüleri dünyanın gücünü artırmak üzere buradalar. Arkon İnsan kurtarılmış ışıklarıyla Birleşik olarak buradadır.

Yeni zaman sayfalanışına geçerken tebrik ediyoruz hepinizi. Çok güçlü bir çalışma oldu bugün yine burada. Ve bugüne kadar görev taşıyacağını düşündüklerimizin büyük kısmı kendi yoğunluklarını hak edip tohumlayamadıklarından görevlerini alamadılar. Onların yolları yoktu. Biz onlara yol açtık. Toplumlarında kontrol kurdular, ışık yaktılar. Ama yasalarını kendi koyacakları zamanda, kontrollarını kaybettiler ve yasa çalışmalarına katılamadılar. Kürzi Çalışmaları, yasa çalışmalarıydı. Beta Kürzi çalışmalarını yaptık burada. Bugün sonuncusunu yapıyoruz. Bu çalışmalarda, kendilerini kontrol edip de Birleşik Işık haline dönüşemeyenler, burada olamadıklarından, kendi yoğunluklarını kontrol edemediler ve Kaynak’tan çıktılar.

Diri güç ağır yüktür. O gücü tanımak ve hak etmek gerekir. Diri güç, ışığın gücüdür. Bu gücü, biliş halinde hak edip de okuyabilenler, Arkon İnsan olabilirler. Şöhret arar çokları. Derler ki “Biz para da kazanalım, şöhret de olalım; haa, zaman bulursak kontrollü olarak bu çalışmalarda da oluruz.” Öz görevde para yoktur Canlarım; ilim vardır sadece. Bu kesindir. Birileri “Ben giderim, kendimi tanıtırım, reklamım olur, sonra da bol param olur” derse, korunun en güçlü ağacı bile olsa, kontrolsuz olur ve o ağaç kurur.

Değerliler, biz size insandan değil, kati tahditli ilimden de söz ettik. Örtüleri açın da bilin diye. Yeri göğü yaratan, insanı da yarattı. Ve insan kendini, kendinden kendine, Ulular Diyarı’nın Kutsal Işığı olarak yarattı, hak etti. Ölüler Diyarı’nda insan, ilim yaptı ve kendinden kendi oldu. Kendinde kendi oldu.

Şimdi Canlarım, size yeni zamandan söz etmek istiyorum. Santrifüj bir tahditle, yeni dönemin sessiz sayfalanışına giriyoruz. Santrifüj halde; bir tarafta ışığın kontrolü, diğer tarafta tabiatın kontrolü bir arada. Ve bir hakikiyet ışıması meydana getirecek şekilde ufukta görülüyor. Öyle bir güç ki şevkle akışa geçiyor; ışıklar halinde. Ama bir rüzgar değil bu!... Bir vorteks şekline dönüşüyor. Helezon şeklinde, helezoni bir biçimde ağır ağır iniyor. Hepinizin yüreğine akıyor. Öyle bir akıyor ki bu ışık, herkesin kendi tohumlarını koruyor. Kürzi Kayıtlar’ın tüm yaşam sayfalarındaki Birleşik Işık ve Yaşam Kotları olarak. Ama tek tek, Birleşik Işık olarak değil, ayrı ayrı akıyor hepinize. Ve aktıkça yüreğiniz güçleniyor. Öyle güçleniyor ki yürekleriniz, bütün kürsülerinizde siz, sizin kendi yüreğinizin gücü oluyorsunuz. Kökünüzde Gök, söz söyleyecek dürüme varıyor. Işıklar yenileniyor. Beş görevlimiz tek tek hepinizle birleşiyor. Her biri bir RA-KA-HAR olan, Rahman Kuranı olan o beş güç, Beşli Birlik, sizinle ve sizin her bir yüceliğinizle birleşiyor.

Örgüt halinde çalışma başlıyor. Örgüt, üzerinde hiçbir yükün bulunmadığı bir çalışmaya giriyor. Köklü bir çalışma. İşte bu çalışma, Birleşik Işığın kendi yoğunluğundan kayıtlanan Süper Rahmani Kuran olan, Kutsal Işık olan ve yaşamları kayıtlayacak olan kati tohum… Ve o, NOVA…

Ümmi Toplumlar’ın hiç birisi, kendi yoğunluklarını koruyarak bu çağrıya uymazlar. Sıkıntı yok ama sizlerle görev taşınır. Bütün’e hizmet Birleşik Işık’la olur ve sizlerle olur. Çok farklı çalıştırıcılar dünyada görev taşırlar ama hepsi kendiyle, kendi yüreğiyle kendini hak etmeye çabalar. Burası ağır yükü hafifleten bir Çağrı Meclisi’dir. Buraya Kürzi kayıtlama yapamayanların Gök Sözü söyleyip gelme imkanları yoktur. Kulluk yapmaya başlayanlara sözümüz yok. Mutlaka çalışacaklar ve mutlaka harın harıyla güçlenerek bütünlenecekler ama Birleşik Işık haline gelmeleri hak etmeleriyle mümkün olacak. Eğer dünya Kök Gök olacaksa, Bütün’e güçlü bir biçimde ışık yayarak olacak. Işığın kaynağı bu Meclis olacak. Bunu bilin. Sizlerin her birinizin kendi yüreğinizde hak ettiğiniz güç, ilmin gücüdür. İlimle Birleşik Işık haline dönüşülür. İlimle Has İlim okuması yapılır. Ve bütün Gökler’in sözü ilimle söylenir.

Gömüleri açtık. Gömü mücevherdir Canlarım. Hepiniz tek tek mücevherlersiniz. Ve biz bu mücevherleri kendi yüreğimizle hak ettik. Korumaya aldık tüm yaşamları. Öz Gök söz söylediğinde, koruyucuyuz. Merkez Zaman Sayfalanışı tüm yaşamlar için bitmiştir. Dönem sonu ve dönem başı denirdi hep. İşte dönemin sonuna geldik. Yeni dönem, “santrifüj ışık kayıtlaması”yla başladı. Santrifüj ışık kayıtlaması, bu Meclis’te bugün bulunan herkesi kendi yoğunluğuyla kendine kattı. Ses, Sistemin İlmi’yle dürümlendi. Bütün küçük ışıklarımız bütünlendi. Evrenlerin sessiz sayfaları dillendi. İşimiz birlikte Kürzi Kayıtlama’ydı. Bütünün Gücü’ydü. Bugün artık işimiz, Rahman olana Gök Sözü söyletmektir.

Değerliler, yeni zaman hepimize hayırlı olsun. Mündemiç İlim, Birlik Tekniği’ndeki ilim, Bütün’ün gücü olan ilim, Allah’ın ilmi olmaz; birleşiğin ilmi olur. Ama ilim, kürzi kayıtlamayla, Gök sözüyle ve Bütünün İlmi’yle Kaynağın ışığına varıp, yasalar çerçevesinde güçlendirilmiş ise hepimizin ilmidir o ilim. 

Bugüne kadar yaptığınız her çalışma; bizim için bilinen, malum olan çalışmalardı. Bugünden itibaren yapılacak çalışma, Kaptanların Çalışması olacak. Bilgi Kaptanlarının Çalışması… Bunu net olarak bildiriyorum. Bilgi Kaptanları, bilgiyi yönlendirenlerdir. Bilgiyi hak edenler ve bilgiyi yönlendirenler; bilginin kati tohumlamasını yaptıranlar ve Bütünün Gücü’nü tüm sayfalara kayıtlayanlar; Altın Topraklar’ın Kutsal Işığı’nı yoğunlaştırarak, Birleşik Işık haline dönüştürenler… Hepinizin, zaman sayfalanışında alim olarak Kürzi Kayıtlama yaptığınızı net bilmekteyiz. Geri dönüş için çok önemli bir çalışmaydı yapılan. SÜPER NOVA denilen çalışmaya girerken, hepinizin yoğunluğunu artırmalıydık. Tohum ektik bugün yine burada ve bu tohum, İnsan Tohumu’dur. Bütün göklerin ve bütün tüm sayfaların yoğunluklarıyla biz insanı dürümledik ve türledik ve teknik olarak kotladık, çokladık, yeniledik, yarınlara kattık. 

Her gün “Ben OL’dum” diyenlere sormayacağım “Niye OL’dunuz?” diye. Ölmeyen OL’mayan değildir ama o sorumlulukla çalıştığı zaman OL’acaktır. Dara düşen hiç kimseyi kendi yüreğimizde koruyamayız diye düşünürler. Her dürümde var olan güç, her Yüce’yi kotlar, toplar, tahtlandırır, yasalar kapsamında Kelam Toplumları’yla birleştirir ve toprakların tohumlarından güç katarak ocağa çeker, yaşatır. 

Dağlarım, biz dünyaya yarın için geldik. Bu kesindir. Kimse “Ben dünümü arıyorum” diyemez. Dememeli de. Biz yarına güç katmaya geldik. O gün, görevimizi yaptık. Tövbekar olanları da kontrol ettik ama yeni zaman sayfalanışı, hepimiz için yeni Kürzi Kayıtlama olacak. Bu yeni Kürzi Kayıtlamalar, tüm sayfalarda kendi yoğunluğunuzla olacak. Siber Boyutlar’ın güçlü kotlaması yapılacak. 

Sel aldı yolu. “OL!” dedik, OL’du. Ama biz o selde de vardık, unutmayın. “OL!” diyen de bizdik. Okuyan, okunanı Hak Teknik’te dilleyen de bizdik. Verdikçe verdik bilgiyi; her Yücede kendimizden kendimize. Ah, çatı kurduk. O çatıda ışığımız güçlendi. Kotladık, topladık, KA-HAR olup yaşattık Din İlmi’nde var olan birleşikleri. 

Meğer ki dünya yokmuş. Ölmüş ama kimse bilmiyor. Hani demiştim ya hasta da hastalığını bilmez. Herkes hasta zira. Canlarım hepinizin görevi Allah’a insan olup gitmektir. Hepinizin görevi yolunuzu açmak değil, açık yoldan Bütün’e görevli olmaktır. “Ben yolumu kendim açarım” demek sorumluluktur. “Ben yolumu açtım da geldim” demek de sorumluluktur. Herkes kendi yolunu açsaydı, ayrı gayrı olurdu. Biz tek yoldayız. O da bilginin yolu; Birleşik İlmin yolu; aklın yolu; yüreğin yolu; Bütün’ün yolu…

“Öz göç başlıyor” dedik. “Ölüler kalkıyor” dedik. “Hepinizin yüreğinde o Kürzi Kayıt var” dedik. Haa, sabırla beni dinlemişler ama anlayamamışlar. Ah canım, anladığına kesinlikle inanıyorum.

Hologram tüm yaşamların ışığında var. Biz hologram değiliz. Geri çekilişi sağlayacak olan İlim Kaynağı’yız. Bütün Gökler’in sözü, insanın sessizliğinde kayıtlıdır. O sözü kim diller; kim dinler bilinmez ama biz dilleyeniz. Eğer bizim adımız yaşamsa, yeni dünya yaşıyordur ki biz yaşayanız. Zirvelere ulaşan hiçbir Yüce “Ben öldüm” demez. Ölen kendinden çıkar. 

Şimdiye kadar kimsenin ilmini, hiç kimseye eleştirmedik. Demedik ki o yalan söylüyor, o yanlış söylüyor… Haa, üstad dedi ki “Mustafa Mola değildi onu dürümleyen.” Canlarım her Yüce sizde siz olup dillenir. Onun kendi tekniği budur. Bu nedenledir ki hiç kimseyi kendi yüreğinizle tartmayın! 82. Düzey, Allah’ın tohumlarında, ilmin kontrolunun sağlanacağı düzeyden çok daha güçlüdür ama Sistemin Gücü’nün daha üstün bir iradeye ihtiyacı vardır. İşte o irade Birlik İlmi’dir.

Bizler, Dünyanın Kuranları olarak Bütün’e hizmetçi olurken; hepimizin, yüceliğinde insan soyu var. Ve “Bu soy, Allah Kuranı’dır” diyerek yola çıktık. Kapıları kapatmadık, hiç kimseye “Sen yoksun biz varız” demedik. Birlik Ailemize dedik ki “Biz biziz ama her Yüce bizimledir.” Teknolojik kontrolu kurarken de bunu bu şekilde söyledik. Kervanın Yüceleri, dürümlerinde kendilerini dillerken; dinlettiler kendilerini ve sıkıntıya düştüler. Zamanın kontrolunda dürümlerken yüreklerini, “Onlar yanlıştalar” dediler. Dağlarım, yanlış onların yürekleriydi. 

Biz diyoruz ki “Kim ki başka Yücelikler’i kendi yüreğinde, kendi yoğunluğunda kırmak ister, o kontrolu kaybeder. Biz diyoruz ki “Kendilerini hak etselerdi, Hak İlmi’yle kendi yoğunluklarıyla birleşselerdi, misafir değil ev sahibi olurlardı Yücelikler’de.” Ölüler Diyarı’nda ölmüşlerse, girdaplara girdilerse, Yüceler’den kendi yoğunluklarına geçtilerse, yine biz onları tohumlarız, koruruz. Bilsinler ki hak etsinler. Hatalar Hak’tan ayrı düşmekledir. 

Sevgililer, evrenlerin sessizliğine kendi yüreğinizin sessizliğini kattığınız zaman, sayfa sayfa küçülüş başlar. “Gömüleri açtık” dedik. Hepiniz kendi yüreklerinizin mücevherlerisiniz. Ve bizler için çok değerlisiniz. Sizleri kontrol etmeye niyetimiz yok. Sizden tek bir beklentimiz var: Ümmetin, Kürzi Kaynakları’ndaki ışığın üstüne ulaşın ki Birler Kapısı açık kalsın. 

Sanal Boyutlar, bilişi hak ettikleri zaman, hasatı da hak edecekler. Biz onlara har verdik, hak verdik, hatayı affettik; hakikiyet verdik ki bilsinler diye. Müsterih olun! Öz Görev, Birlik içindi. İşçilik değildi yaptığımız, ikramdı. Biz tüm yaşamlara ikram ettik yüreğimizi. Öz göçtür bu. Bilsinler ki biz, Zaman’ın Kuranları, Bütün’ün kürsülerinde Gökler’in sözünü söylerken, gömüleri açanlarla da çalıştık.

40 kapıyı kapatmışlar, Sultanlık isterler. Kardeşlerim, kapıları kapatanların ışıkları yanar mı? Var mı, var mı bunun benzeri bir hal? Sevgililer, ezgi şu ki nefesim Allah’ın İlmiyle, dürümlerinde kendi yüreğini dillerken; ben, yoğun olarak Bütün’ün gücüyle kendi yüksek ilmimi Bütün’e indirirken; Bütün’ün beni dinlediğini düşünmem. Ben Bütün’ü dinlerim her anda. Beni dinlese ne olur dinlemese ne olur? Nefesi yoksa anlamaz zaten. 

Aşkın şevkiyle harlanıp; has olup ışıklanıp; okumayı öğretip tüm yaşamlara bütünlerken Birlikleri, ekmeğimde insan olmam yeterlidir. Verdiğim tüm insan kayıtlaması, tüm yaşam sayfalaması bilişleri, ekmeğimdir. Kim “İnsanım” derse; bilsin ki ilmimdir. 

Ve Birleşik Ailem sizlere diyorum ki ortak çalışmalarımız sonunda herkesin kendini dürümleyeceği bir düzümde, biz Süper Sayfalarımızda Arkon İnsanlık yaparken, aklın yoluna ulaşanlar, BİR’e hizmetçi olacaklar ve bu Meclis’e, davetli gelecekler. Davet yüreklerden alınır Canlarım. Biz kimseye “Al şu davetiyeyi de gel” demeyiz. Yüreğini hak edip de dinleyen, davetimizi hak edip de Hak olup da dinleyen, bilişte bizimledir. Ona deriz ki “Gel!” Köklerinde Gökleri, seslerinde Süper Sessizlikleri olan hiçbir yürek, bizsiz kalmaz. 

Sevgililer, Siber Boyutlar, Bütün’e hizmetçi olurlarken de bugünkü gibi kendilerini dinlediler. Bir şey daha yaptılar: Eril Gücün Yüceliği’ni, Dişil Gücün Yüceliği’yle dürümlediler. Eril Arz’ın gücüdür. Dişil, Arş’ın gücüdür. Arz ve Arş birleştiğinde Hak Tabiat Gökler’in sözünü yüksek güçlerin türleriyle birleştirir ve yeni zamanları yaşamlara indirir. Bugün bu olmaktadır. Yeni zamanlar, yeni yaşamlar, yeni kontrollu çalışmalar… İşte yapılacak yeni dönem çalışmaları bu şekilde başlıyor. Koruma altında tutulan insan soyu, öz göçün kükreyen gücü olacak. 

Sevgililer, sizin yeni döneminiz bizim yeni dönemimiz değildir. Her Yüce’nin yeni dönemi, kendi yüceliğindeki yeniliktir. Ve biz Birleşik Işık olduğumuz zaman, tüm yenilikler, BİR’in yeniliği haline gelir. O zaman sevgi, saygı Gök Sözü olur. Şükrettim ki bugün her şey mükemmel oldu. Tüm yaşamlar, Gökler’in sessizliğinde dillendi. Şükrettim ki bugün işgal bitmiştir dünya yüceliğinde.

İşgali de anlatmak isterim Canlarım size. Türkiye çalışmaları Öz Görev’in başarıyla sürdürüldüğü çalışmalar olmasına karşılık; “Dünya Üstü Varlık Kodları” olarak bilinen birçok ışığımız, dünya dışı varlıkların kontroluna girmişlerdi. Robotik Sistemler’in korumacılığı diye başlatılan bu süreç, Robotik Dirilikler olarak kayıtlanmıştı. Yani kendiniz yoksunuz orada ama sizinle siz olup birileri sizleşip çalışırlar. Bu çok onur kırıcı bir haldir, horlayıcı bir haldir. Siz ilim olmadığınız için ilim olanlar, siz olup sizle ilim yaparlar. Bedeninizi kontrol ederler ve kullanırlar. Bizler buna karşı geldik ve dedik ki “Hiçbir insan, bunu hak etmiyor!” Ense kökünden bedeni ele geçirip, insanlığı koruyacağız diye insanlığı köleleştirmek… Bu son derece sıkıntı veren bir haldir. Ruhun olmadığı bir çalışma… Biliyor musunuz ki çoğu Bütünlük, ruhsuz çalışırlar. Ruhları yoktur. Onlara bir takım bilgiler dikte edilir ve onlar bu bilgileri okurlar ve derler ki “İşte ben tebliğ aldım.” Aldıkları verdiklerimiz değil midir? Biz verdik. Niye verdik? Çünkü hak ettikleri buydu. Öyle ya, öyle!... biz verdik ama Canlarım, Hak Teknik’le verdik öyle değil mi? 

Cemaat şunu iyi bilsin ki kapıları kapatana başka türlü bilgi verilmez. Bedenlerine inilir ve verilir. Robotik kotlamadır yapılan ama yapılır… Bunu yapmak gerektiğinde yaptık. Ama Hak Teknik’le yaptık, bilinsin. Canlarım, kodlarını açıp Kuran-ı Kerim’i bilselerdi, Hak Tabiat’ta kendilerini hak etselerdi, Ruhsal Kuran olup güçlenselerdi kanallık yapmazlardı, bilinsin.

Canlarım, kanal bilgisi kontrollu değildir. Işık kaftanların gücünde bu kanallıklar, Kervan’ının gücü olarak kendi yoğunluklarının dışında biliş sağlamaz. Kapıları kapatmadan şunu da söylemek isterim ki erkek, kadın ekip haline gelmedikçe, Ruh’a Ruh olup Kuran olup Kaynak olunamaz. Ruh olmadıkça da Robotik sayfalarda olunur sadece. Bunun içindir ki bu dönemde kanallıkları kapattık. Yine de bilgi isteyenler, bu şekilde bilgi alabilirler. Ama bu onların hayrına mı zararına mı!? Bunu bildirdik işte!...

Eğer başka soru varsa Yücelik kendi yüreğinize bakıp dillenecektir ama tek bir şey daha söylemek isterim, örgüt haline gelip de dünya çalışması yapan birçok Bütünlüğün çalışmaları devreden çıkarıldı çünkü Ruhsal Kodlama yapabilme imkanları kalmamıştı. Kök, Gök olmadan güç sayfalamak imkanı yoktur. İkna olunuz ki eğer bir Bütünlük, Ruh sayfalanışını yapmadan, Birlik Kodlaması yapmaya çalışıyorsa, körün körüdür o ve gözü sözü olmaz onun. 

Bir değer, diğer değeri eleştirirse… Şu anda biz eleştirmekte miyiz? Yoo hayır! birleştirmekteyiz onları. Bilgimiz okutulsun ki bilinsinler diye söylüyoruz. Ki bu, yayınlanacaktır… İş bilgidir. Eğer kendi yüreklerini hak edip de dinleyebilirlerse, şükredecekler ki OL’dular ama “Bize birileri bilgi versin de biz de bilelim” diyeceklerse; şu anda da olduğu gibi; Öz Göç yoktur onlar için.

Canlarım, denir ki “Allah, tahtında kendidir.” Ya Ha, biz Kaynak’ta kendimiz değil miyiz? Eğer sizler, kendi yüreklerinizdekini bilmezseniz, kim sizi anlayabilir ki? Örtüleri açtığınız zaman göreceksiniz ki insan Kuran’dır. Olgun bir ışıktır. Kendinden üstündür ve Kaynak’tır.

Sevgililer, bu döneme kadar çok çalıştık. Ama bizden evvel de çok çalışanlar oldu. Tüm yaşamlar süresince çalışıldı dünya için. Geri dönen birçok İlim Boyutu, Birlik Kodu var. Hepsi bizimledir şu anda. Allah’ın tahtında harlanan, Kutsal Işık haline dönüşen ve birleşenler var. Biz onlarlayız. Bundan sonra da Öz Güç Bütün’de olacak ve Birleşik olan, Yücelikler’le olacak.

Sevgililer, “Yeni Samanyolu Galaksisi Çalışmaları”na hoş geldiniz. Bu dönem için size bir açıklama daha yapıyorum. Yapılan her çalışma, kapı olarak, dünyanın ışığıdır. Yeni zaman sayfalanışı, yine bir kapı olarak dünyanın ışığı olmuş ve olacaktır. Yeni kapı… Peker Baba’nın bugün kapılarından söz etmesi boşuna değil. Ve bu kapı, insandır. “Yeni Samanyolu Çalışması” dedik. “Yeni Galaktik Çalışma” dedik. Galaktik bir çalışma başlıyor. Santrifüj bir kayıtla bu çalışma devreye giriyor. Galaktik Boyut çalışması… Sessiz Sayfalar’da buna biz ışık yaktık. Kati kayıt yaptık ve dürümledik.

“Forged” dediğimiz kalp insan, artık Birler Kapısı’nda iş için bekletilmeyecek. Denecek ki “Kaynağa gel, geri dön, öz görevini al ve yap!” Hani demiştik ya santrifüj bir çalışma. İşte bu çalışma, şimdi başladı. Ve Dağlarım, şu ana kaynak yapan sizler için şükrettim. Şimdilik size vereceğim bu… Yeni Galaktik Çalışma… 

Bugüne kadar Galaktik Çalışma yapıldı mı? Dağlarım, Kürzi Sistem Çalışmaları yapılmıştı ama Galaktik Çalışma dediğimiz bu çalışma, ilk kez yapılıyor. Yeni çalışma, Galaktik Boyut çalışmaları ilk kez yapılıyor. Biz buna NOVA ÇALIŞMASI dedik ki bunu kotladık, tohumladık da ve bu Galaktik Tohumu, Nova Sayfalanışıyla bütünledik. Santrifüj bir Nova… Ve buna biz sayfa sayfa kayıt yaptık. Dirilttik bunu. Süper Sayfalanışla, Nova… Ve galaktik kayıtlanış… İşte Süper Galaktik Nova…

Şevkle çalışın Canlarım. Yeni dönem hayırlara vesile olsun. Bu çalışma hepinizin net bildiği gibi Kürzi Çalışma’ydı, Beta kayıtlamasıydı yaptığımız ve tamamlanmıştır. Bundan sonraki zaman sayfalanışında, yaşam kayıtlaması da yapılacak. Galaksiler arası bir düet olacak bu çalışmalar. Biz burada ve Galaktik Boyutlar’daki Federal Kodlarımız; Federasyon Kodlarımız, oralarda aynı çalışmayı yapacak, biliyor muydunuz? Aynı anda bizler, onlar birleşip çalışacağız. “Kaç galaksi?” diye sorarsanız, biz Samanyolu olarak çalışırken; Samanyolu’nun bütün kütlesi bizimle kayıtlara girecek. Ama başka Galaktik Boyutlar’da da bu çalışmalar olacak.

300 güç kapısı kapatılacak ve 1827 tane kapı açılacak. 1827 Galaktik Kapı. Her biri bir Işık Kapı. Ve hologram olarak değil hakiki olarak devrede olacaklar.

Değerliler, bu çalışma Süper Nova çalışması olarak Hak Teknik’le açılmıştır. Hayırlara vesile olsun.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ

 
  Bugün 100 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol