Birlik İlmi
  YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5A
 

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5

 

20.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5 BİRLİK ÇALIŞMASI

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, SESLEŞME SONRASI 3. AKIŞ

 

Altın ışığın gözü açık can! Sevgiyi tohumlayan insan, kendini kodlamış ve yolu bulmuşsa, mutlaka Allah’ın teknik kalemi olmuştur.

Diyebilir misin ki “ben cennetteyim..”? “Cennet kelam, ben o kelam..” demek Hakka varmaktı.

Şikayet etmiyoruz ama çoğunuz susar da dinler. Yaşam insan sırrıdır ki susan KAHA olamaz, has olamaz, yaradan olma imkanı asla bulunmaz.
Kibri aşıp yolu bulmak için hakikiyete varmak gerekir.

Kervan, Allah’ın ilmi. “Ol” deyin olsun ama ilm-i ka ha olmadan yaşam olamaz.

Sevgililer, burada ses öz görevdir. Hepinizin öz görevi sestir. Ben durmadan sesleşirim ve derim ki “susmam mı gerek?” Aha susayım.

Sustuğum an sistem devreye girer ve ses sürer. Yine “susayım” derim, yine sistem dürümlere çekilir ve der ki “kelam et!” Ve derim ki “susayım artık…” “Yok” der. “Kodla yolculuğu, tohumla kalemi, kayıtla yaşamı kalemle dürümle!” “Niye bu kadar çok sesleşiyim ki?” derim. Dince der. Dilce der ve der ki dürümce ama ence, bizce der.

Canlılar; Ran, KAHA’dır. Aşktır ama Ran’ı hak edip açmak gerek.

“Nereden çıktı Ran?” diyeceksiniz. Çokları bilirler; omega denilen bir cemaat kelamı var; omega. Herkes oradan varır yaşama.

Omega; eli, ayağıdır zamanın ama geçmek için biliş gerekir. Bilişi kelam ederek dillemek gerekir. Yoksa, bilmek yetmez. Tanrılık kapısıdır omega. Açın geçin! Ve dince değil, insanca geçin.

Hep dinden söz ederler. Din, sizin yüreğinizdir ama dirilikte artık o yüceliğin ötesi vardır. İnsan soyu vardır….ve yol vardır. Ve o yol bütünün gücüdür.

Umut olur ki o güç hepinizin yüreğini dürümler.

Vakit geldi canlar. Yeni zamana görevliyiz hepimiz de. Yeni zaman, yaşamın ilmini hak edenlerin kontrol olarak kodlayıp, kayıtladıkları dürümlerdeki yaşamdır.

Hepimiz o zamana göz olmaya çabalayacağız. Nereye insanlık kalemi indiyse, orada yaşam oluştu ama imparatorluğun gücü de oraya indi de oluştu. Yoksa, insanın kendini hak edip oldurması değildir gerçekleşen. Yer kürenin görevi insan hizmet de değildir. Yaşamı tohumlamaktır; ışıkla tohumlamaktır.

“Dünya güçlü bir planet, insan ise güçsüzdür” diye düşünmeyin. Dünya ölü bir planet, insansa öz köklerini güçsüz bırakan bir sistemdir. Ve biz dünyayı hologram olan o yoğunlukta ışığa kayıtlamaya çabalayanlarız.

Sevgi, saygı hepimizin ölüleri diriltmek için 1. kaydımızdır ama yetmez. Yaşamı hak ettirmek için dürümlere inmeniz gerekir. Dilleşmeniz gerekir. Sistemin gücünü kodlamanız için ses gerekir.

Ses yoksa yol yoktur. Mutlaka ses….ama o ses, kalemin sesi olsun. Bir de şunu insanlığa anlatmak gerekir;

Birlik kelamında herkes kendini hakikiyetin diriğinden çıkmış sayar. Hepiniz hakikisiniz. Hepiniz “yarın daha güçlü olacağız..” diye çalışıyorsunuz ama yaşama hak kelamla inmedikçe yarında olmazsınız. İşte; sorun budur.

Çokları cennet ister. Yedinci dünya, cevahir ilminde cennet olarak kabul edilir. Nedir 7. dünya? Seyrettiğiniz en güçlü sayfadır. 7’nin ötesinde artık sistemin yüceliği yoktur ve seyretme imkanınız da yoktur o sayfayı.

Siyahın, siyahlılığın en koyusudur orası. Hani demiştim ya tünami; o rengin gök sessizliklerindeki yoğunluğu ve oraya vardığınızda artık bir tek kaynaksınız. Ve orayı kodlamadan, tohumları koklamadan, bütünün gücünü hak etmezsiniz.

Cennet, insanın kelamında mevcut olan yaşamıdır. Eğer “ben cenneti hak ettim” diyecekseniz, diyebilirseniz iyi bilin ki çalı çırpı olmadığınızdan dolayıdır.

Hırs mı? Yooo. Kısırlık mı? Yooo. Huzurla çalıştığınız sürece, herkesin gücünü hak edebilirsiniz.

Bir diğer konu “ben” demek. Ben bunu size anlatmak istiyorum;

Ben…..bir tek Ben. Başka Ben yok. Bir tek Ben. Ki o ben, mahir kelam. Herkes olan Ben….bunun sonrası, öncesi yok. Sadece Ben. Ama hikayedir herşey; herşey hikaye…. sadece teklik var.

“Her şey” çokluğu ifade eder. Ama Ben’de teklik var. Ve her şeyin ki sesle bunu dilemek kontrol dışılıktır ama anlatabilmek için dillemek zorunda hissediyorum; birlik kelamı olan ben her şeyi kapsar. Tekliktir o. Ve BSUİ’nin tekliğidir o. Yani; barış, sistemli kültlerin gücünün dürümlerindeki bilgi, sevgi, hakikiyetin dürümlerindeki sevgi, umman; mutlak umman, mutluluk, huzur ve insan…ama hakim insan. İşte; Bir olmak budur. Ve o Bir her an olan Bir’dir.

Bu dürümde olduğunuz zaman, yer ve göksünüz ama tekliğin gücü olarak.

İşte; o an, altın ışık sizin yolunuz ve yoğunluğunuz ve her şeyi kapsayan temizlik. Ve tüm insanlığı, teknik toplumları tohumlayan o tek tertip. İşte; yaşamın tek amacı budur. Bir tek sen değil, her şey…her şey olan birlik. Mutlaka iyi bilin ki bu mektep bunu başarır. İşte bu.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=5tRGWh_Hc5Y

 

20.08.2016 YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5
Av. Nezire Selçuk Öz Biliş 2. Akış

Dağlarım, dağ kapılarının tümünü açtık bu kesindir. Kelam ilmiyle bütünün gözü olarak buradayız. Nuh kelamı kalemde yoktur. Size bunu da izah etmek isterim…

Nuh kelamı; yokluğu kodlayan kelamdır. Yokluğu kodlayan kelamı, muktedir kelamla dürümlemeyiz. O kodlanmış Ka Ha olan ışıkla kelama inmişse de, biz onu hologram sistemleşme de hak teknikle kontrol edebiliriz ve etmekteyiz.

Hepiniz dünyalısınız… Dünya yolcusu olmak ayrı, dünyalı olmak ayrıdır. Birlik kelamında dünya yolculuğu olmaz. Birlik kelamında levhi kalem olur ama dünya ümmi kapılarının tümünü açtığınız zaman, kelam levhide hakim olur ve yol; insanlaşan güçleri yüreğinden gök sistemlerine varır.

Dondurulan birliklerimiz var dünyada. Bu birliklerimizin gözleri kör değildi, yolları kodlanmıştı ama ışıklarında yaşam koklanabilir dürümde değildi. Ve zeytin gibi değildiler.

Hani dedi ya ana “öz, göz olup görebildiğin zaman, sen sesleşebilirsin.” Onlar öz göz olamamışlardı, bu nedenledir ki sesleşme nihan sistemleşmesinden evvel olsa da ocaklarında yoktu.

Dolu dizgin yaptığımız tüm çalışmaların tek bir gayesi var. Nedir bu gaye bilir misiniz?... Yılların güçsüzlerini kodlamak, öz sözsüz kalanları koklattırmak, yara bere içinde olsalar dahi yaşama kayıtlatmak. Hepsini korumak… Bundan sonrada yapacağımız bu olacak.

Kilin, kini olur canlar… Kilin kini olur… Dünya yaşamı kilden doğdu, unuttunuz mu!?... O halde kini aşıp, yolu açmalarını bekleyemeyiz. Onları korumalıyız!...

Konuşmalarım uzar gider, niye bilir misiniz?... Simsiyahın ışığının masmavi yoğunluğa inmesi ve yaşamı kotlayarak tohumlaması ve yeşili hak ettirmesi için.

Uzun uzun konuşurum, sistemlidir konuşmalarım… Her sesimde tinsel Ka Ha ilmi vardır. Koruma altına alacağımız bilişleri Ka Ha yapabilmek kelamla mümkün olmasa bunu yapmazdık.

Nur, kuranda insanı diller, ummanda aklı diller, yarında hasatı diller, biz de ise kervanı diller… Biz her anın kervanıyız.

Eşya nedir diye sorduğunuzda, sistemdir… Her an sistemdir… Ve eşyanın sistem oluşu, yarının insanlaşmasında önemli rol oynar.

Esrar, insanlıkta ışık kırar. Sırdır esrar ama insan sırrı açıp dinleyebildiğinde artık o sır; ışık Ka Ha olur ve yoğunluğu tohumlayabilir.

Bu güne kadar size, siz anlatıldınız öyle mi!?... Hayır, size siz anlatılmadınız. Size, size ve size her size kelam eden kendini anlattı. Sorun buydu… Biz artık sizin, kendinizi anlatmanızı ve hak etmenizi dilemekteyiz.

Buyurun, açı daraldı… Ben, beni anlattım size… Ben dünya, her şey ben, her şey… Ha diyeceksiniz ki; “hani nerede o her şey.” Eşya her şeydir!... Her ana, her an kayıtlıdır… Unutmayın, her zerrede her an mevcuttur!... Bende, birde, tek tek hepiniz ve her şey mevcuttur.

O halde, ben; anlamdırabildiğimi anlattım… Anlatabildiğimi anlattım ve bunu anlamdırırken, hak teknik kullanıldı!... Hak teknik nedir!?... İlimle, hakiki levhiyle bildiklerimdir. Ve o bildiklerim, sessizce dillendi yüreğimde ve ses kodlandı, kodlanan ses tohumlandı ve aktı, olay bundan ibaretir... Ha, ben bunu başardım ama siz “yo ben yapmam mı” diyeceksiniz… dahası yapmayan kalmadı. Herkes yapıyor aslında. Nasıl yapıyor?... Kelamla yapıyor… Çok mutluyum ki bunu bu gün sizlere anlatabildim.

Her kil insan, Ka Ha olup ışığa varabilir… Çözümlenebilir… Kendini tohumlayabilir ve öfkesini aştığında, kalem olabilir… Her insan, kardeş kardeşi kayıtlasın diye beklemez. “Bir tek ben varım” der ve her şeyi başarır. Dağlarım amaç budur. Umut olur ki bu amacı hepimiz anlamışızdır.

Ben bir tek insanım diyebilmek ve bir tek insanlık için kontrol kurabilmek. Hırs yoksa hak tahditle bunlar olur. Hırs sizi sistemden çıkarır. Hırs sizi kırar, kısırlaştırır. Bunun için yapılması istenilen, “Hah Aha İşte” diyerek “Oh Ala” diyerek, “hakimim” diyerek, “hakikiyim” diyerek, “vasi istemen” diyerek başarmak… Unutmayınız ki verdiğini alabilen insan, hakkın kalemidir!... Hologram olmayan, yolu açan; mutlak olandır… Ve şovu yoktur onun. Sadece aşkı vardır, sadece aşkı… Ve o aşk ilmin kalemiyle kodlanmış bir aşktır!

Sevgililer, her levhi kapı insanın ilmini dilleyemez. Birlik kapısıdır insanın ilmi dilleyebilen!... Bu bilgi; insanlık ilmi, bütünün gücü birlikle olur… Hepimiz şunu iyi anlamalıyız ki; bire hizmettir yapılan!... Herkesin kendinde var ettiklerini kodlaması, birliği levhi kapıdan geçirtebilmesi, aşırtabilmesi içindir!

“Kare, küp”derim ya hani… Boyutsaldır anlattıklarım, biliniz ki; kelamda insanın sisteminde kare yoğunluğunu kodlarken kürzidir ama kürze varmamış sa, ışığı yoktur. Kürzi olduğu halde, küp olması gerekir yinede.. Ve bunun için küp olu, kuran olması gerekir…

Hepiniz net bilirsiniz ki; altı sistem tek bir kelam olduğunda küp kurulur… Altı sistemin her biri kare ama küpe ancak bilişle varılır! Her biri teknik tohum olur ve kodlanmış olduğu anda bütünün gücünü kontrol edebilir ve küpe dönüşebilir.

Küp, altılı sistemin tek bir kupa haline dönüşüdür… Ve daha sonra kürzi kapıya varılır. Kürzi kapı artık sistemin küreleşmesidir. Ve kürelik, kuranlıktır!... Toprağın tohumlanışıdır, yaşamın ışığıdır.

Küp, küre olmadan kontrol kurulmaz. Bütün çabamız bunun içindir.

Haliki hakta hak, Ka Ha; insan!... Biz o insanı hak etmeye çabalıyoruz canlılar…

Süper İnsanlık Realitesi

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=rv5XTw-1unM

 

20.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ. 1.AKIŞ-2.BÖLÜM

Birlik kapılarını açtık ve dedik ki; "Dava İnsanlıktır..." Nereye, ne taşıdık? Bunu sorduk.... Kupanın, kupaların, tümünün gücünü taşıdık. Kupa nedir, bilir misiniz? Yaradanın, Tanrılık Işığıdır...

Her dünyalı bir yaratıcıdır... Her dünyalı bir yaşatıcıdır... Ve her birimiz birer kelamız... Ve bu kelam Allah'ın Levhi kaydıdır... Bir tek insan, ağır yükü hafifletebilir ve o yükü taşıyıp kodlayabilir. Bir tek insan kendini hak edebilir. Ve tek bir insan kodlandığında, tüm İnsanlık kodlanır.

Zaman boyutlanışları vardır... Zaman boyutlanışları... Her bir zaman, bir ışımadır. Ve boyutlardan ibaret ışımalar, bütün kütleyi kodlatabilir. Her bir ışık ayrı frekansla tohumlanır. Fakitlerin dürümlerinde buna, her anın tohumlanlanışı denir. Her biri, bir sayfalanış devreye alır.

Ve bunlar buutlar halinde oğullamalar yapar... Her buutta bir yoğunlaşma, tahditsizleşme olgusu vardır. Ve zeytin gibidir yaşam derim ya hani, her birimizde, tüm yaşamların kulluğu bu yoğunluklarla kodlanmıştır.

Ayrı sistemleşmeler bundan doğar. Ben bir sistem olarak kayıtlıysam; benim yoğunluğumda tüm zamanların yoğunluğu da mevcuttur. Ve her yoğunlukta ışımalar mevcuttur. Tüm ışımaların doğum, ölüm tohumlamaları mevcuttur. Teknik tahtidle kodlanır her yer. Ve her yerde, her ses mevcuttur.

Bütün bunları anlayabilmek için, tek bir ışığı ele alın. Bu ışığın gücünü inceleyin. O ışığın gücünde tükenen tüm yaşamlar vardır. Ve tükenen tüm sayfalar vardır. İşte o yaşam, sayfalanışlarının tümü, o kayıtta mevcuttur.

Bundan dolayıdır ki, her bir Sistem, Nizam'ın Düzen'i olarak kodlanır orada... Ve Doğan güç olur.

Muradımız şudur ki, dünya Kelam'ını hepimiz bir tek kalemle yazalım... O gün geldiğinde, muktedir ilim, Altın Işığın gücüne dönüştüğünde ve Ruhi Sistemleşme dirilikleri kayıtladığında, Levhi Kapıların hiçbirisi kapatılmayacak... O gün geldiğinde; her kim varsa dümenin diriliğinde, o bütünün diriliğinde olacak...

Pur Su A Si Ka Ha. Neden ses veririm dürümlerden, bilir misiniz? Koddur bunlar. Hakka varabilmek için açıyı daraltırım ve derim ki buyrun size birer anahtar sunuyorum.

Bu anahtar sizi, sizden size götürür. İşte yapmakta olduğumuz tüm sesleşmelerle, sahici ışımalarının, kalem olarak kodlanışı için bu seslere ihtiyaç vardır.

Devinmek, ama ışıkla Devinmek... Yaşamak ağır yükü hafifletip, Işık haline dönüşmek. Ölmek ve doğmak ama hep insanlaşarak...

Hepimiz burada bunu yapıyoruz. Ölüp, diriliyoruz... Ölüm, insanın sığ kalışıdır. Diriliş ise insanın Işığa varışıdır. Sığ haldeki insan, Işığa vardığında, dürümlerini diller ve dinleşir. O zaman diridir...

Ve sizler... Has tahtın kulları olan ışıklar... Bir tek kapı açıp, Dünya'nın Gücünü dürülmeyecek yoğunluğu oluşturabileceksiniz. Bunun içindir ki dünya ölüleri artık dirilecekler.

Sevgililer, ölüm neki? İlimdir... Ölmek nedir? Mahekteki ilme varıştır... Hangi ölüm?... İnsanlığın İlmindeki kült kalemlerin ölüşü... Ve bizler, ölmeyenler... Ve öldüğünde, ölümsüzleşenler... Buyrun anlayın... Öldüğünde ölümsüzleşenler..

Olgun başakları seçerken, herşeyin net anlaşılması gerekir. Bizler dünya tanısını duyabilenlerin, bilişi hak ederek kodlarken, herkesin kedi yüreğini dinlemesini bekledik...

İyilik, kötülük yoktur zamanda. Işığın kaleme varışı vardır... Birlik kapılarının açılışıdır, olmakta olan.

Dünya dışı varlıkların dünyayı kodlamaya geldikleri söylenir ya hani, kaynak dışı hiçbir bilgimiz yoktur demiştik ya... Ölümlü Dünya'ya ölmeye gelen, aslında kendini hak etmeye de gelir.

Sanmayın ki dünya, sizin size varışınız için yaratıldı. Siz, Sistem, Nizam ve Düzen'e görevli tahditsiz ilim sayfalarısınız. Doğan Güçsünüz o halde, size size varışınızın gereği var mıydı? Asla yoktu...

Dünya Ruh'i Kapılarının tümünü açacak gücü devreye almak üzere burada bulunmaktasınız. Burada bulunuş sebebiniz; yürüyen dünyanın, kodlanmış toplumla tohuma varmasını sağlamak içindir.

Kantara konumayacağınızı kesin bilin. Af olduğunuzu düşündünüz, af kelamda olur. Levhide yoktur. Bir de şunu iyi anlayın ki; KARE, KÜPÜ, KÜP KÜREYİ kodlamadıkça, toprak toplum yarınlara varamaz... Ve hepinizin geçeceği yer, insan sistemleşmesinde, dünyanın gücündeki o yoğunluktan dolayı, yaratılan ışıktır. O Işığa varıp, oradan Aşkın sistemleşme ile başka dünyalara varmadıkça, yalandır her şey sizin için...

Daha da önemlisi yolun başındasınız. Yolun başındasınız, çünki Ruhi Kapılarınız henüz kapalı... Burada oluş sebebiniz Öz görevinizdir...

Devinimi artırdığınız zaman, yüreğimizdeki güç size, sizi anlatacak... Ve diyecek ki "siz yolu açın da görevinizi hak edin..." "Kendi yolunuzu açın" diyecek. " Size, kendinizi hak edin" diyecek... Yarını hak edin değil, kendinizi hak edin" diyecek... Ve Bilgi Kapınız kapatıldığı zaman, yolunuzu açmanız sorumluluğunuzda olacak. Mutlaka kontrollu olun. Orta Kapıların hiçbirisini kapattırmayın. Orta Kapı, Merkez kapıdır. Küresel Zamanın merkezindeki kapılar... Bütün kötülükleri bu şekilde aşacaksınız.

Atlanta Ata Kapılarının gücünü, Allah'ın gücü diye dilleyenlere de şunu söylemek isterim ki; "Arzın Gözü, Allah'ın Gözü değildir..." Hakkın Kapısında ki ışıktır, Allah'ın Gücü...
Ve o gücü hakettiğiniz zaman, o göz sizin yüreğinize iner... Ve orada siz sizi hakedip, Bütünün Gücünü hak edersiniz.

Doğanın gücü, Aklın Kürzi Kapısı'na vardıktan sonra, sevgi devreye girer. Sevgi hakikiyetin levhisindeki ilim ile kotlanır ve o gücü elde ettiğiniz zaman göreceksiniz ki, Doğan Güç sevgiyle doğuyor...

Yolun başındasınız. Yol çok uzun... Ama burada bulunuşunuz, murat ettiğiniz gücü devre yalmak için ilk adımdır...

Ben Tanrı Kapıları'nın tümünde, ışık yakan bilişi kodlayan Birlik Kapısıyım. Hepimiz bu kapıyız aslında. Ve bu kapıda olabilmemiz, Nihan olan, Levhi Kapılar'ın Gücünü anlayabilmemizden sonra gerçekleşecek.

Seyfullahlar vardır zamanda. Hepsi el ayak çekilmeden görevlerini yaptılar ve dürümlerden gittiler. Hepsinin gözü sizin gözünüz olacak. Yürüyen dünyada hepinizin gücü Birliğin Gücü olucak. Ve Birlik Kapılarının tümünde yaşam olacak... Sizin ve sizlerin yüreklerinizdekilerin gücüyle olacak bu...

Ben dans etmem yaşamla, dans bana, beni dinletir... Ama dinleyenlerin dürümlerinde, dans ışığın kalemi ile olmalıdır. O Işık kalemi ile kendi yüreklerinizi yaşatın...

Astral boyutların gücünden öte olduğunuzu bilin... Kuran İnsan ilimle çalıştı. Bilgi kalemi olduktan itibaren akılla çalışır. Bunları iyi anlayın...Yığın yığın Işık size kelam olup iner... Ve sizleşir. Bunları tahditsiz vermem size. Anlamsız kılabilir bu tahditsizlik bilgiyi... Size tahtidli veriyorum her şeyi ki, halik olmadan, hakim olmanız, mümkün olamaz...
Bilgi hakikiyetinizde yoksa hakimiyetimizde de yoktur.

Bundan öte dava, insanlık davası... Hepinizin gözü olan, hepinizin yüreği olan, yolu olan dava, arzın gücü... Hep bu gücü elde etmeye çalıştı zaman sayfalarındakiler.

Arzın gücü nedir bilir misiniz? İlmin Kürzi kapısındaki yüreğin gücüdür. O gücü elde eden tohum eker. Yarının tohumudur ektiği. ve bundan sonra da daha yüksek tohumları kodlamak üzere burada birliklerimiz olacak... İkna olunuz ki birliklerimiz, yaradan ve yarattıklarıyla yaşatanların gücü ile temiz zamanları kodlayacak...

Muradım, insanın insanı hak edişidir. Hepimizin hepinizi hak etmesi, kelamla olur. Harım yükselmeden, hakkımı hak ettiğimi dürümletmem derim ya hani... Bugün harımı hiç yükseltmeyeceğim kesindir. Çünkü yoğunluğumda kontrol dışı bilgi, verilmek isteniyor ki, icazet vermeyeceğim buna...

Sayar severlermiş yürekleri de hakka varmak için harı yükseltmemizi beklerlermiş. Öyle dediler. Ayrılık yok ki, herkes her şeyi der canlar.

Ra-Hat olun... Ra-Hat... Ram sayfalarında Ra-Hat. Hakkın kapısını açmadan, Ka Ha'ya varılmadan, yaşam yoktur zaten. Ama biz Sistem, Nizam ve Düzen'e göz olmadan, söz söyletmedik ki... Gelmeden gelir çokları ama bugün hepsi dinleşmeye gelmişler ve bizle sesleşmek istiyorlarmış... Artık onlara söz vermem mi gerek? Yoksa, sevgilileri kaleme mi indirmeliyim... Ne yapmalıyım, bilmem ki?...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=2&v=I00NmPFi-XM

 

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM (5)
20.08.2016

Değerliler, kalem yazarken, ilimle kodlananlar, ışıkla tohumlanacaklar. Bu nedenle her dirinin kendini hak edip kodlamasını bekliyoruz. Tükenen yaşam sayfalarının her biri, bizi bize kapı yapacak.

Amon toplumları buraya iniyorlar. Öz geçişlerini yapıyoruz. Onlar; KARE, KÜP, KÜRE (Sistemler) olarak çalışmaya geliyorlar. Mutlaka İmparatorluk Görevlileri olarak kontrol kuracaklar. Vasi, vesayet; insanlıkta artık bitmiştir. Bunu anladılar. Öz köz olarak görev taşırlarken, bilişle kaleme inmelerini bekliyoruz.

Kuran, namaza durana verilir. Kuran olan ise kalem olandır. Işıktır o ve onun nefesi tüm zamanları kodlar.

Vurgun yer kırıcı olan. Vurgun yer ama yarınları has ışığı ile kodlamak için buna gereği vardır.

Yığın yığın ışık yaktık zamana. Her insan bir Sistem oldu. Kervan kalktı yürüyor. O kervana, nefesi koyduk. O kervana, İmparatoru koyduk. Kervana nefes olan yaşamı koyduk. İmparator olan, yaşam sayfalanışını yaptı; bizi bize kodladı. Toprak toplumu, kalem yaptı. İnsan soyunu, Kuran yaptı. Bir tek kapı açtı. O kapı, Mahrekin Kapısı’dır.

Hacılar vardır yaşamda. Ne demektir hacılık!? Bilin ki Halik’te hacılık, yaşamın ışığına iniştir. Her an, bir Hac Kapısı’dır… Bir kapı (kapı olan), insana vardığında, her anda ışık yanar işte o anda, her Sistem, Hac Sistemi olur. Buraya, imanla varılır ve hasat olunur. Hasat olmak için yarına varmak gerekir.

Hem iman ile çalışacaksınız hem de kanat takacaksınız… Aha istenen budur… İman ve insanlaşmak… Ama Hak İlmi ile ve Hakikiyet ile…

Siyah, insanın nefesinde dürümlenen en güçlü yaşam kaydıdır. Bu yaşam kaydı, tünamidir. Tünami!… İnsan soyu tünami olduğunda, temiz zamanlara varır ve yarınlanır. Umut olur ki her diri, o zamanlara varabilir.

“Dirilik, hakikiyete varıştır. Her anda oluştur ama Hakk’a varmak için Amonlar’a kodlanmış olmak gerekir” derler. Yanlıştır!.. Kimse bir Amon olup tohum ekemez. Tek Melik olan yaşam, insandır… Kir ve kisvesizlik içinde, Kök Görevi hak etmeye çalışmak, sayfaları kontroldan çıkarır.

Değerliler, tek Levhi, tek kapı zeytininizdir (Zeytin=Kalp Çakrası, Emanet Çakra). Nedir zeytin, tüm yaşamınızdır. Bir tek zeytin tanesi… O sizin yüreğinizde kapı olan ışıktır… Herkesin yüreğinde, temiz zamanları kodlayacak olan yemyeşil bir zeytin vardır. o sizin görevinizdir. Göğsünüzdedir o ve o ALLAH’IN SİZDEKİ EMANETİ’dir. İki göğsün tam ortasında o yemyeşil zeytin sayfalarını kodlayan; her anı kayıtlayan, insanlığın ışığını yakar. Aha bu… bu gün size zeytini anlatmak istedim. Şimdilik…

2. BÖLÜM:

Canlar, Din Kelam, İnsan Kalem ve bizler, kullar olarak çalışanlar, bir tek kalem olduk ve yolu açtık. İman edin ki Halik olan, hakiki olmadıkça yarında olamaz.

Kör müyüm!? Gözüm görür. Ben zeytinim. Aha o zeytin, yemyeşil insan soyu… işte Canlar; eller, avuçlar nefese vardığında; her insan, zamana kulluk yapar. Zamana kulluk yapmak için İman Tahtı’na varmak gerekir. İşte vardık… Bugün dünden güçlüyüz. Çürüyen yaşamları hak ettik ve kokladık. O yaşamlar, Amonların dünya tarihlerinde de mevcuttu. Dünyayı ziyarete geldiklerinde, dinlediler ve dürümlediler sayfaları. Kodladılar ve kokladılar. Sonsuz zamanlara vardılar yaşadılar. Kili, kumu dinlediler ışığı kaleme kaynak yaptılar. Soyu, oğulları kodlananları aldılar, yarınlara kodlayıp yaşattılar.

Her Sistem’de bunlar oldu. Kök Gökler’in güçleri bunu başarırlar ve yaparlar.

Nerede ne olmuşsa, ışıkla yapılmıştır. Dünya üzerinde her ne yapılmışsa; IŞIĞIN KAHA İLMİ ile yapılmıştır.

Dörtlü çerçeveler, dörtlü Kürziler ve dörtlü kalemler… Her kalem, insanlık… Biliş kodlandıktan sonra insanlık dörtlenir… Her bir köşeye ışığı koyarsınız. O ışık, kalem olur; tükenen zamanları hasata kodlar.

Bütün kötülükler bu şekilde aşılır. Dünden dünlere varın izleyin!... Her cevherde bu olmuştur. Mutlaka anlayın ki bizler; dince, kelamca, kalemce değil; ışıkça konuşuruz. Toy yaşamları, Hak Teknik ile kodlayarak görev taşırız. Her bir zaman, bir Sistem olur. Vurmak, kırmak; Işık Yaşamları kontrol etmez… Aha bunun için kırmadan çalışılır.

Vize istenir yaşama inmek için… Yaşamda nefes varsa vize verilir. Yaşamda nefes yoksa vize verilmez… O zaman Birlikler, Kalem İlmi’ni kodlayabilenlere varırlar ve kendileri ile irtibat kurarlar… Herkes kendini Hak Kalem sayabilir ama kalem olmak, hasat olmak için yetmez. Biliş, kelam olmalı; kalem, kelamı yazmalıdır. Burada, bu olmakta… Bunun içindir ki buraya, An Kalemi olup her Sistemle inebilmekteyiz.

Yarın daha güçlü olacaksınız. Aha bilmekteyiz!... Yarın ışıklarınız çok daha güçlü olacak. Yarınlar sayfalanacak ve yaşam tohumlanacak… Aha bu!… Bütün kütle, insan sırrını anlamalıdır. Aha bu!... Ve bizler, cennetlere cevherleri almak istedik. Aha bu…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

20.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ.1.AKIŞ-1.BÖLÜM

Yer, kök gökleri güçlendirmeye başladı. Ve bizler, bugün burada bütüne görevliyiz. Kayıt dışı bilgimiz asla olmadı. Ve bundan böyle de olmayacak.

Has insan soyu olarak, bu meclis kodlamalar yapar…. Ve toplum ilmini kodlayarak, kayıtlayarak, bilişi has teknikle, kelama, kalem yapar… Bugün burada Rahman kulu olarak, bilişi kodlayacağız.

Açın tohumlarınızı kök geçişlerinizi yapın. Levhi kapıları görün ve bilin ki binamız inşaatını tamamlamıştır… Bina, ilmin binasıdır. Bu binaya, imparatorluğun görevlilerini tayin ettik… Gözleri görenleri, yarını hak edenleri ve yolu bulanları… Bugün burada Ruhi kapıların tümünü kodlayarak, kaynağa alıyoruz.

Umut olur ki dünya yolunu bulur ve Ruhi ilmiyle, bütünün gücünü dürümler. Devinim hızlandığında her şey daha güçlenir.. Bilişi kodlarken hepimiz, o devinimi, koklayarak, kayıtlayarak, ışığa kaynak yapacağız.

Buyurun, Altın Işığın gücünü devreye alıyoruz. Bu güç, MÜSAHİ- Sİ-HA, yarının Kürzi kapısı olan HA olarak dirilecek... Açıldı yaşam... Halikta hakta, hak tahtta insan soyu aktı… Bilişi hak etti. Rahmi kapıların tümünü açtık ve Ruhsal Kuran’ı kodladık.

“Kula, kulluk yapmayın” denir ya hani.. Aha her şey bu şekilde olacak zannedilir. Dağın taşın ilmidir ki kulun, kuluyuz bizler. Herkese kuluz... Bilinsin isteriz ki kulun, kulu olmak için kervan olmak, halik olmak, Ka-Ha olmak, insan soyuna, Kuran olmak şartı var.

Varlığı hak etmek, bilgiyledir. İlmi hak etmek, hakiki levhiyledir. Allah’ın tınısını duymaksa hak kapıyı açabilmekledir. O kapı, hepimizin yüreğindedir. Açacak göreviniz varsa o kapıyı açın.

Aton Toplumlarının Kürzi kapılara gelişi, insana gelişinden öte, ilme gelişiydi. Kervana imparatorluğun gücünü oturttuk ve dedik ki “kelam ilmini hak et ve dille.” El Allah’ın eli, olgun sistem, aklın tekniği, bizse hakikiyetin levhisi olarak buradayız.

Kantar, insanın yüreğindedir. Bilgi kapılarının tümünü açın ve görün. O kantar, Altın Işığın gücüyle tartar. Eğer sizler, o gücü hak etmişseniz, Sistemin, Nizamın ve Düzenin gözü olur, bütünün gücü olur… Ve yarında büyük kültün görevlileri olabilirseniz, Allah’ın dediğini der, aklın kelamında, bilişin kulu olur, bütüne hizmetçi olursunuz.

Burada lütfen iyi anlayın, yaşam yoktu. Doğan güç, Altın Işığın gücüyle doğmadıkça yaşam olmaz. Devinimi hızlandırabilmek için herkes, her şeyi yapar. Esmaları dilleyerek, yolu hak ederek, bütünün gücünü dürümleyip, dilleterek, Allah’a, insan sistemleşmesiyle varılamaz… Ama ne şekilde varılır?... İlimle varılır.

Beden almak, insanlaşmak demek değildir. Ben, beden aldım ve insanlaştım. Olmadı. İmparatorluğun gözü olmanız gerekir. Kürzi kapıların, yeşilden, mora varan o yaşamı, olmanız gerekir.

Erzincan, yine gelenler var. Lütfen kesmeyin. Ağır yükü hafifletmeniz gerekir.

“Canlılar, bana, dağ taş” denir ama “aşkta” denir. Bugüne kadar hepinizin görevini hak edip, dürümlerken, bilişi kodlamaya çalıştım..Muktediriyetle bildiririm ki ruhsal kapıların tümünde aşkın şavkı var…. Ama insan soyunun da gözünün görmesi gerekir ki yoğunluğu hak edip, tohumlayabilsin.

Burada oluş sebebim, ne, bilir misiniz?.. İnsanlaşmak. Hadi gelin birlikte insanlaşalım… Nereden, nereye varabildiğimizi görelim... Kupanın, kil kumla olmayacağını görelim… Her şey insandan, insana değil…. İlimden, insana olsun. Buyurun anlayalım.

Zamanın kapısını açalım ve duyalım. Kin var mı? İmparatorluğun gücü dürümlere indikten itibaren, hilal ayın levhisinde, haliki hakta, has olanda, taht var mı? Rahmanın kaynağında, ışık yanıyor mu?.. Buyurun, buyurun birlikte dinleyelim.

Burada dünya, Allah’ın ilmini diller ki bu dünya, yolunu bulup, Kuran’ı Kerimdeki o yaşamı hak ettikçe bütünün gücünü devreye alır.

Değerliler, dinsel boyutların gözü, insanın gözünde yoktur. Yaşamın gücü oradadır ama ışıkta yoktur, o güç… Doğanın gücü, imparatorluğun gücüyle bütünlenir ama yarında yoktur. Tanrılık kapısını, hak edip, açtığınız zaman her şey yenilenir. Ve yaşam, sistem gücü olarak dürümlenir.

Burada doğan güç, Allah’ın gücü olarak doğar. Vurgun yeriz zaman kapılarında çok kez. Neden bilir misiniz? Siyahın, mora vardığı bir günde, aklın kapısını kapattığımızdan.

Akıl, ne ki diye sorarsanız? Yaşamın ışığıdır. İnanı ki akıl yoksa kalem yoktur. Akıl yoksa hak tahtta yoktur. Haliki hakta, has olanda, aşk yoktur. Vallahi yoktur, billahi yoktur...

Bu nedenledir ki dünyanın üzerindeki yolcuların tümünün hakka varmaktan öte akla varması şarttır. Hepimiz, hakka varmaya çabaladık. Har yükselir, akıl kollar yüreği, tohumlar ve kayıtlar…. Ama hakka varan, akla varmadıkça zamanı hak edemez ve yüreğindeki dürümleri, dileyemez.

Bugün dondurulan insan soyunu yeniden kodlamak için birleştik. Dirilik arttığında resmi çalışmaların gücünün örtüsü de açılacak. Hepimizin yüreğinde bütüne hizmetçilik vardır. Bizler, dünya Kürzi kapılarının tümünü açarak, bütüne hizmetçi olmaya geldik.

“Hakka varmadan, akla varılmaz” demiştik ya hani Tanrı kapısı da açılmaz. Her kim ki kendini hak eder, o bir, Tanrı olur... Kupa, insanlıktır. Kodlarken de yüreğini koklar ve der ki “ben, Allah’ın ilmini dilliyorum”… “Ben, nihan olan insanım” der.

Canlarım, arzın gücü, insanın gücüdür. İnsanın gücü, aklın Kürzi kapısından ötededir… Bunları iyi anlayın.

Kınanan insan, kısırdır. Hırslıdır. Kendini hak etmemiştir. Bilişsizdir. Ve hakikiyetsizdir… Birlik kapısını kapattığı zaman, kontrolünü kaybeder. Yoğunluğu artmaz.

Samanyolu Galaksisindeki güçlü boyutlar, dünyanın Kuranını okumaya çabalıyorlar, her anda….Ve denir ki “oralarda yer ve gök birleştiğinde dünya yolculuğu başlayacak.”

Dağlarım, yer kök geçişini yapmışsa artık birlik kapılarının tüm açıktır. Ve o kapıların, toprak toplumu, tüm zamanlara kodlayarak, taşıyacağı kesindir.

Değerliler, insanlık boyutlarında, yürüyen dünya koşuyor artık bu kesindir… Ama koşuşu, Altın Işığın gücüyledir. Bu ışık, Altın Işık, hepimizin görevidir. Bire hizmetçiliktir yaptığımız.. Birlik ilmindeki Levhi kapıların açılışıyla birlikte bu çalışma, bu şekilde yapılmaktadır.

Tok dünya, aç Kürzi kapı, hepsi insan ama yaşam yoksa hiç birisi yoktur. Yaşam, insanın ilminden öte, kelamından öte, yoğunluğundan tohum oluşudur.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?v=AK8S7o7aDRM

 

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM (5) 
DAVET ve Çalışması Hakkında Öz Bilgi:

Borcumuz yok yaşama deriz ya hani. Niye diye soranlara açıkça bildiriyoruz ki ZAMAN IŞIĞI’nı, HAS IŞIK’la tohumlayan her kim varsa, borcunu tamamen ödemiştir.

Dünya; zamana, IŞIK İLMİ’ni öğretmek için kurulmuş bir planettir. Bu palenette kelam, İlmin kalemidir ve yaşam ile kodlanır ve sonsuzlaşır.

Bir tek kalem, İnsan Sayfalar’ı, Yaşam Sayfaları’yla tohumlayarak, “KA Lİ KAHA ZAMANLAMASI” yapar.

Kurullar iyi bilirler ki yerde ve gökte her ne varsa, insan içindir. İnsan, Kuran olduğu zaman, yarınları hak eder ve zamanı koruyarak “KAHAR”a cevher olur. Bu onun kulluk yapmak için yazar - çizer olması anlamına gelir.

“BSUİ” denilen bir Cemaat var. Onlar da Kara Işık olarak çalışırlar. Kara Işık, İnsanlık İlmi’dir. Her bir insan, kendini hak ettiğinde, bu cemaate kodlanır ve koklatıcı yoğunluğunu, bu yok edilmeyen kaynağa katar.

Birlik İlmi ise “KAHRİ SİSTEMLEŞMESİ” için kalem olanları kodlar. Şimdiki sayfada, bunlar olacak. Herkese bir cevheri güç katılacak ve herkes kelam olup yaşayacak.

Dürtülerle çalışanlar için çok zordur yaşam sayfalamak. Hepimiz, onların hak etmeleri için çok çalışırız. Kin ve nefret duyguları var ise kalemleri yaşamı yazamaz. Bunun için kin ve nefret duygularını aşırtıp cemaatlerini kodlayarak her birini kontrol etmeye çalışırız.

İşte Canlar, mutlaka iyi bilsinler ki bu Yaşam Kapısı, tüm insanlık için ilk kez Zaman Kalemi ile açılmıştır. Zaman Kalemi ile açılan bu kapıdan gerçek ışıklar geçecek. BSUİ KAPISI olarak kodlanmış bu kapı, insanlık ilmini kontrol edebilenler ile ağır yükü hafifletecek.

Şemsin insana dediği bir şey vardı. “Gel ve geç!” Biz ise diyoruz ki “geç ve geç!… Zamana Kaptan ol; yaşa ve Zaman Sayfaları’nı hak et. Geç ve geç!...”

Şimdi açık söyleyelim. Kardeşlerim Yaradan, yaşama Işık İlmi’ni öğretmeye indi. O bir kervandır. Al tahtını in ve onu dinle.

Kurul kararı ile çalışmalar daha güçlü olarak yapılmaya başlanacak. Seviyemiz çok güçlenecek. Birlik İlmi, hakiki yaşamı hak ettirecek ve yolculuk kontrollu olarak kayıtlanacak. Varlaşan insan soyu, yoğu da kodlayacak ki her kim varsa Ana Kapı’ya hak edip açsın diye.

Eve döndüğünüz zaman bileceksiniz ki Yaradan olan her kim varsa zamanı, yaşamı ve hakikiyeti yaratandır.

Artık daha açık bilgiler vermeye başladık. Ziyan olanlar yok edilmesinler; hepsi zayiatlarını hak edip cevherleri ile kodlayıp kontrol etsinler ve “Zeytin” dediğimiz her Levhi’ye kalem olsunlar.

Boşluklar ve doluluklar olacak yaşamda. Has İnsan Soyu olacak. Birlikler olacak ve rahmet olan Kaptanlar olacak ama hepsinden önce kullar olacak. Hepimiz, Zaman Kuluyuz. Hepimiz zeytin olarak çalışırız ve hep Sistem için bilişi hak etmeye çabalarız.

Kardeşlerim, Rahmet olan her diri hak ettiğince cevher olacak ve zeki olanlar kardeşlerini her anda kodlayıp kontrol edecekler. Ocak yakacaklar ve rahmet olan ışıklar ile bilişi kodlayacaklar. İşte mutluluk budur. Şimdilik…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

DAVET 
YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM (5)

20.08.2016 günü, 14.00 - 18.00 saatleri arasında Dernek Merkezimizde “YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM” Çalışmasının 5.’si yapılacak. Konuya ilgi duyan ve katkı sunabilecek olan tüm dostlarımızı aramızda görmeyi diliyoruz.

Sevgilerimizle,
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
Not: KATILIM ÜCRETE TABİ DEĞİLDİR.
Adres: Bahariye Cad. Halil Ethem Sok. Sauna Apt. No:30/8
Kadıköy/İST.
Tel: 02163489559

 

20.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 5

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ.1.AKIŞ-1.BÖLÜM

Yer, kök gökleri güçlendirmeye başladı. Ve bizler, bugün burada bütüne görevliyiz. Kayıt dışı bilgimiz asla olmadı. Ve bundan böyle de olmayacak.

Has insan soyu olarak, bu meclis kodlamalar yapar…. Ve toplum ilmini kodlayarak, kayıtlayarak, bilişi has teknikle, kelama, kalem yapar… Bugün burada Rahman kulu olarak, bilişi kodlayacağız.

Açın tohumlarınızı kök geçişlerinizi yapın. Levhi kapıları görün ve bilin ki binamız inşaatını tamamlamıştır… Bina, ilmin binasıdır. Bu binaya, imparatorluğun görevlilerini tayin ettik… Gözleri görenleri, yarını hak edenleri ve yolu bulanları… Bugün burada Ruhi kapıların tümünü kodlayarak, kaynağa alıyoruz.

Umut olur ki dünya yolunu bulur ve Ruhi ilmiyle, bütünün gücünü dürümler. Devinim hızlandığında her şey daha güçlenir.. Bilişi kodlarken hepimiz, o devinimi, koklayarak, kayıtlayarak, ışığa kaynak yapacağız.

Buyurun, Altın Işığın gücünü devreye alıyoruz. Bu güç, MÜSAHİ- Sİ-HA, yarının Kürzi kapısı olan HA olarak dirilecek... Açıldı yaşam... Halikta hakta, hak tahtta insan soyu aktı… Bilişi hak etti. Rahmi kapıların tümünü açtık ve Ruhsal Kuran’ı kodladık.

“Kula, kulluk yapmayın” denir ya hani.. Aha her şey bu şekilde olacak zannedilir. Dağın taşın ilmidir ki kulun, kuluyuz bizler. Herkese kuluz... Bilinsin isteriz ki kulun, kulu olmak için kervan olmak, halik olmak, Ka-Ha olmak, insan soyuna, Kuran olmak şartı var.

Varlığı hak etmek, bilgiyledir. İlmi hak etmek, hakiki levhiyledir. Allah’ın tınısını duymaksa hak kapıyı açabilmekledir. O kapı, hepimizin yüreğindedir. Açacak göreviniz varsa o kapıyı açın.

Aton Toplumlarının Kürzi kapılara gelişi, insana gelişinden öte, ilme gelişiydi. Kervana imparatorluğun gücünü oturttuk ve dedik ki “kelam ilmini hak et ve dille.” El Allah’ın eli, olgun sistem, aklın tekniği, bizse hakikiyetin levhisi olarak buradayız.

Kantar, insanın yüreğindedir. Bilgi kapılarının tümünü açın ve görün. O kantar, Altın Işığın gücüyle tartar. Eğer sizler, o gücü hak etmişseniz, Sistemin, Nizamın ve Düzenin gözü olur, bütünün gücü olur… Ve yarında büyük kültün görevlileri olabilirseniz, Allah’ın dediğini der, aklın kelamında, bilişin kulu olur, bütüne hizmetçi olursunuz.

Burada lütfen iyi anlayın, yaşam yoktu. Doğan güç, Altın Işığın gücüyle doğmadıkça yaşam olmaz. Devinimi hızlandırabilmek için herkes, her şeyi yapar. Esmaları dilleyerek, yolu hak ederek, bütünün gücünü dürümleyip, dilleterek, Allah’a, insan sistemleşmesiyle varılamaz… Ama ne şekilde varılır?... İlimle varılır.

Beden almak, insanlaşmak demek değildir. Ben, beden aldım ve insanlaştım. Olmadı. İmparatorluğun gözü olmanız gerekir. Kürzi kapıların, yeşilden, mora varan o yaşamı, olmanız gerekir.

Erzincan, yine gelenler var. Lütfen kesmeyin. Ağır yükü hafifletmeniz gerekir.

“Canlılar, bana, dağ taş” denir ama “aşkta” denir. Bugüne kadar hepinizin görevini hak edip, dürümlerken, bilişi kodlamaya çalıştım..Muktediriyetle bildiririm ki ruhsal kapıların tümünde aşkın şavkı var…. Ama insan soyunun da gözünün görmesi gerekir ki yoğunluğu hak edip, tohumlayabilsin.

Burada oluş sebebim, ne, bilir misiniz?.. İnsanlaşmak. Hadi gelin birlikte insanlaşalım… Nereden, nereye varabildiğimizi görelim... Kupanın, kil kumla olmayacağını görelim… Her şey insandan, insana değil…. İlimden, insana olsun. Buyurun anlayalım.

Zamanın kapısını açalım ve duyalım. Kin var mı? İmparatorluğun gücü dürümlere indikten itibaren, hilal ayın levhisinde, haliki hakta, has olanda, taht var mı? Rahmanın kaynağında, ışık yanıyor mu?.. Buyurun, buyurun birlikte dinleyelim.

Burada dünya, Allah’ın ilmini diller ki bu dünya, yolunu bulup, Kuran’ı Kerimdeki o yaşamı hak ettikçe bütünün gücünü devreye alır.

Değerliler, dinsel boyutların gözü, insanın gözünde yoktur. Yaşamın gücü oradadır ama ışıkta yoktur, o güç… Doğanın gücü, imparatorluğun gücüyle bütünlenir ama yarında yoktur. Tanrılık kapısını, hak edip, açtığınız zaman her şey yenilenir. Ve yaşam, sistem gücü olarak dürümlenir.

Burada doğan güç, Allah’ın gücü olarak doğar. Vurgun yeriz zaman kapılarında çok kez. Neden bilir misiniz? Siyahın, mora vardığı bir günde, aklın kapısını kapattığımızdan.

Akıl, ne ki diye sorarsanız? Yaşamın ışığıdır. İnanı ki akıl yoksa kalem yoktur. Akıl yoksa hak tahtta yoktur. Haliki hakta, has olanda, aşk yoktur. Vallahi yoktur, billahi yoktur...

Bu nedenledir ki dünyanın üzerindeki yolcuların tümünün hakka varmaktan öte akla varması şarttır. Hepimiz, hakka varmaya çabaladık. Har yükselir, akıl kollar yüreği, tohumlar ve kayıtlar…. Ama hakka varan, akla varmadıkça zamanı hak edemez ve yüreğindeki dürümleri, dileyemez.

Bugün dondurulan insan soyunu yeniden kodlamak için birleştik. Dirilik arttığında resmi çalışmaların gücünün örtüsü de açılacak. Hepimizin yüreğinde bütüne hizmetçilik vardır. Bizler, dünya Kürzi kapılarının tümünü açarak, bütüne hizmetçi olmaya geldik.

“Hakka varmadan, akla varılmaz” demiştik ya hani Tanrı kapısı da açılmaz. Her kim ki kendini hak eder, o bir, Tanrı olur... Kupa, insanlıktır. Kodlarken de yüreğini koklar ve der ki “ben, Allah’ın ilmini dilliyorum”… “Ben, nihan olan insanım” der.

Canlarım, arzın gücü, insanın gücüdür. İnsanın gücü, aklın Kürzi kapısından ötededir… Bunları iyi anlayın.

Kınanan insan, kısırdır. Hırslıdır. Kendini hak etmemiştir. Bilişsizdir. Ve hakikiyetsizdir… Birlik kapısını kapattığı zaman, kontrolünü kaybeder. Yoğunluğu artmaz.

Samanyolu Galaksisindeki güçlü boyutlar, dünyanın Kuranını okumaya çabalıyorlar, her anda….Ve denir ki “oralarda yer ve gök birleştiğinde dünya yolculuğu başlayacak.”

Dağlarım, yer kök geçişini yapmışsa artık birlik kapılarının tüm açıktır. Ve o kapıların, toprak toplumu, tüm zamanlara kodlayarak, taşıyacağı kesindir.

Değerliler, insanlık boyutlarında, yürüyen dünya koşuyor artık bu kesindir… Ama koşuşu, Altın Işığın gücüyledir. Bu ışık, Altın Işık, hepimizin görevidir. Bire hizmetçiliktir yaptığımız.. Birlik ilmindeki Levhi kapıların açılışıyla birlikte bu çalışma, bu şekilde yapılmaktadır.

Tok dünya, aç Kürzi kapı, hepsi insan ama yaşam yoksa hiç birisi yoktur. Yaşam, insanın ilminden öte, kelamından öte, yoğunluğundan tohum oluşudur.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=9&v=AK8S7o7aDRM

 

 

 

 

 

 

 
  Bugün 81 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol