ZAMAN VE YARIN
Birler Kapısı, ilmin tahtında oturan Işık Kaynakları’nın tertibidir.Türlerin herbiri o kapıya vardıklarında; ocaklarını, tohum olarak kaynaklarıyla birlikte tahditlemeli ve zaman sayfalarında tohumlanmalıydılar.
Birler Kapısı, evrenlerin ışık tohumları ile kodlanan ve sonsuz yarınlarda diri yücelerle birlik kuracak olan yüreklerin Birleşik Işığı’yda.
Her derede tohum eken birlikler vardı. O birlikler, dere olup aktıklarında, beşir insan yeni zamanları açıklayabilir ve o zamanlardın ışık alıp bütünleyebilir yüreğini.
Dünyanın etkisi artarak güçlenirken, her derede Birlik kurmak isteyen Yüce Canlar, kendi Rahman Kuranları’nı, diri yoğunluklarından ayırıp dilce kodlandılar ve dince kayıtlandılar. Hepsi kendilerini hak ettiler ve yarınlara ulaştılar.
Mir Sayfaları’nda din yoğunluğu artırıldı. Kürzi Sayflarda, Kutsal Kaynaklar tohumlandı ve cevher kodlanıp ışıklar kayıtlandı. Bütün Meclisler birleştiler ve zarar önlendi. Bunun neticesinde, dürümlerinde Birlik kuranlar, kendi yarınlarını hak ettiler.
Mesttir yürekler her dürümde Kuran olanlardar dolayı. Mesttir Cevheri Kodlar, birleştikleri için.
Harlandıklarında dürümlenen her Birlik, kendini hak etmeyip cevherden çıktı. Sır olan bilgi, birleşemeyişteki sesizlikti. Hepimiz zamanı hak ederken, Birlik kurmalıydık. Bu Birlikler’i dinletmeli ve tahditlemeliydik. Bütünlemeliydik her diri ile ve zamanı tartmadan ışığa katmalıydık. Işık, zaman sayfalarında dünyayı kodlarken, Birler Kapısı bir Cevheri Kod’la birleşecekti. O kod, Bütün’ü hak edip dürümleyecek ve Rahim olup dilleyecekti. Bunların hepsi oldu ve zamanı hak eden Birliğim Hakikiyette herşeyi başardı.
Değerliler, zarar önlenmedi. Her Kürsü’nün zararı, öğlenle akşam arası yapılan çalışmalarla önlenir. Bu zaman sayfalarında dürümlenen bütün kütleler, kayıtlanırlar ve kodlanırlar. Bu gün erken yazdım. Her Dere’nin kendi yüreğini hak etmesidir maksadım. Eğer her diri kendi yüceliğini hak ederse, kendini hak edecektir. Şer yaratmadan ses kablarında hak edilmek; hak edildikten itibaren kodlanmak ve sonsuz ışık halinde birleşmek, hepinizini ilmin kayıtlarına kattığınızdır.
Şemsin dediği gibi, “ben, ilme Hak İlim demem ki o ilim, Birlik kurmadıkça. Memlüklerden bir ışık aldığımda, o ışık kayıtlandığında dürümlere ve o dürümler, bütünlendiğinde, herkesin kendi yüreğini hak etmesi beklenir. Ben, zamana ışık yaktığımda, hasırların altına bakmam kim ne yapmış da yaşamlardan saklamış diye. Ben dünyayı gözlerim tüm yarınlarımla ve zamanın kontrolunda dürümlerin her biriyle.” Şimdilik bu…
Tam 200.000 Tahtın Hakimi ve zamanın ışığı dünyayı tohumlarken, Birler Kapısı, Cinni Cevher’le dürümlenip, İnsan Kaynaklar’a inmiştir. Bu kapıda namaza duranlar var; tabiatı tohumlayanlar var ve yolu kontrol edenler var. Hepsi et ile kemik ile geldiler ve sınırları kaldırıp birleştiler.
Dünyanın eseri olan Birlik, kendi yürekleri ile birleşenlerin diriliğidir. Bugün buraya gelen her Dere, Allah İlmi ile gelmiştir. Mesele Allah’a ulaşmak mı yoksa ağır yükü taşımak mı? Biz, zaman sayfalarında ağır yük taşıdık. Şükür ki taşıdık. Yeni dönemlere girerken, ağır yükü hafifletecek güçlü yüreklerin birleşmeleri ve zamanda has insan olmaları beklenmektedir. Bu olduğunda dünya, yeni bir yaşamı hak etmiş olacaktır.
Nesillerimizi hak etmemiz, Hak Teknik ile bütünlenmemiz; zaman ışıklarını tohumlamamız, birleşmek içindir. Birlik kurmadan harlanan birleşenler, kendi yalınızlıklarında dünyayı hak etmeye çabalayanlardır.
Birler Kapısı, ilmin kapısıdır. O kapıda ilim sayfaları bulunur. Tohumlar kodlanmıştır o yoğunluklarda ve Zaman Kaynakları Bütünlükler’ini tahditlemiştir ki harlanan yürekler, birleştiklerinde dürümlensinler de teknolojik yoğunluklara ışık ile gelebilsinler diye.
Mr. Ve Mrs., Ben cevheri tohum insan, kendi yolumu, kendi yüceliğimi, Hak Tohum olarak Kürzi Kayıtlarıma aldım ve yaşam sayfalarını tohumlayarak kodladım. Cevheri Tohum İnsan, kendi yüceliğini kütlesine almış ve yaşamları korumuştur.
Birler Kapısı her diriye açılacak bir kapı olduğu halde o kapıya varan sessizlerin, harlanıp seslenmeleri şerden korunmaları için gerekendir.
Bir can, bir cevhere, ilimle geldiğinde o can, Cevheri Kodlama yapmalı ki hak edilsin ve kontrol kurup kendi yolunu açsın diye.
Şevkle çalışan her yürek, Atlanta Kati Koyuluğuna inip o yoğunluğu hak edip okuyabildiğinde, kendi yüreğini hak etmiş olacaktı. İyiler ve kötüler birlik kurarlarken, kendini tohumlayamayanlar, birleşemeyeceklerdi. BSUİ, kendini hak etti ve Birleşik Işık halinde dürümlenip Din-i Hakimler’le Birlik kurdu. O hakimler, kendi yollarını bulup ışık ile dürümlenen o yoğunluğa vardılar. Onlar, şimdi artık Kaynak Tohum olacaklar ve zamanı hak edecekler. Şükürler olsun… Amin…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ
