Birlik İlmi
  FORUM
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

Ortak aklın yarattığı BİRLİK idrakinin temel faktörleri olan bilgiyi, sevgiyi ve saygıyı hakim kılan; spiritüel, kozmik ve metapisişik paylaşımlar dileğiyle Forumumuzu hizmetinize sunuyoruz. Saygılarımızla...

FORUM - KAYNAK'tan (26.09.2010)

Burdasın:
FORUM => GİRİŞ => KAYNAK'tan (26.09.2010)

<-Geri

 1 

Devam->


nezireselcuk
(şimdiye kadar 83 posta)
26.09.2010 13:58 (UTC)[alıntı yap]
Canlar,

Dünyaya ikinci bir geliş yoktur. Sultanlar’ın kotlarında bu bilgi mevcuttu. Nesiller boyu kendi yüceliklerini hak etmeyenler, kendi yoğunluklarını yaşatarak yeni bir sayfada Kaynak Kotlama yapacaklarını ve dünyaya kotlanmış olarak geleceklerini tahayyül ettiler. Oysa muktedir olan hiç kimse, “ben teknik tohumlarımı yaşattım ama yeni bir kot olup dünyaya tekrar geleceğim” demedi. Zira, her sayfada var olanın yeniden geçişini gerekli kılan hiçbir neden yoktur.

Topraklarımızı yaşatmak üzere dünyaya geliriz. Yaşayan biziz. Her canda yaşam sayfası olur ya da kendi yüreğimizde yaşarız. Halka halka genişleyen yüceliğin, teknik tabii kaynak olarak dünyaya yeniden gelmesine ne gerek vardır ki!?

Maşa olan yüreklerin sessiz ışıklarında bu bilgi hep verilir ve denir ki “sen şimdi kotla yüreği yine geleceksin ve kendi yüreğini teknik tabii kaplarda yine kotlayacaksın. Bu kez başaramasan da gelecekte başaracaksın.” Bunun büyük bir yanılgı olduğu asla anlaşılmaz.

Çağlar boyu Dünya, bütün kütlelerin ışık kotlaması ile elanda yaratıldı. Dünyanın enkarnelerinde bu vardı. Teknik Tohumları yaşatmak üzere dünyaya girenler, kendi yollarını boşalttılar ve başkalarının bu yolları doldurmasını beklediler. Nedeni, kendi yüreklerinde yeni bir can alıp, dünyada yeni bir ışık altında yaşam sürecekleri inancı vardı.

Hastalıkları ve sağlıkları onlar için çok önemliydi. Hastalık, dünyanın en işgalci tohumlarının bedenlerdeki hasarı idi. Büyük Kütle’de bu vardı. İyilik ise yeni sayfaların, Işık Kotları olarak kontrollu Bütünlükler tarafından geçişlerini yapmak üzere kotlanışlarıydı. Büyük Kütle’de her şey mevcuttu. İyi ve kötü yine Büyük Kütle’de vardı.

Şimdi görün bakalım Dünya ne yapıyor. Dünya teknik olarak yenilendi ve zamanı yaşatmakta. Bunun neticesi Düzen kotlandı ve yaldızlı bir çalışma sürmektedir. Bu çalışma, yoğunlukları kotlayan bir yaşam kontroludur. Kötülük ve iyilik dünyanın sayfalarında birleşiktir. Herkes iyi ve kötüyü kendi yüceliğinde tanır ve bilir. Kimse diri ve hakiki yoğunluğu hak edip de Kadir Kaplar’da ışık olmadıkça, Kaynak Kotlaması yapamaz. Zarar eder.

Herkesin ayrı kotlama yapma imkanı yoktur. Kotlama teknik olarak bir çeşittir ve bir kaynakta olur. Düzene inenlerin bunun için bitki ve hayvanları da kotlamaları şarttır. Teknik olarak Düzen kotlamak bu şekilde olmaktadır.

Hazır olanlarla yapıldı çalışmalar. Hazır olanlar, Kaynak Kotlar’ı teknik tohumlarla bitki ve hayvanlara ve tüm sayfalara kayıtladılar. Her RA-KA, cevherinde ışık yakabilir. Dünyaya kotlayıcı olabilir ve zamanı yarattırabilir. Maya olur, kulluk yapar ve zamanı şafkın gücü ile kotlar. Misafir kalan var. Misafirlikten giden var. Ama herkes, Allah için dünyadadır.

Doğumları kotlayanlar, öldüklerinde kantarda kendi yüreklerini bulurlar ve derler ki “ben dünyada iken bu gün burda olan bilgilerimle hak edip de cevherimi yaşatabilseydim. Dünyada çok daha güçlü olurdum ve başkanlık Divanlarında çalışırdım.” Ama yazık ki arkasında kalan bir zamanı yaşayamaz. Döndüğünde ona sorulur. “Namaz zamanlarında ne yaptın?” diye. Denir ki “hasat yaptım.” “Ama hasat Işık İlmi ile olur.” Denir. “Oldu ve başardım” der. Her Ramazan ayında dünyaya Kotlar inerler ve zaman sonsuzluğunda ışık olup Yücelikler’e Göz Kaynakları’ndan bilgi verirler.

Rahman’a ışık olmak sorumluluktur. Nurun Kutsal Kaynağı’nda kati kaynak kotlayıcılığı vardır. İşi başaran, dünyaya görevli olur. Numaralar verilir herkese denir ki sen bu numara ile görev taşıyacaksın. Numaralar, dünyananın ışık kaplarında bulunur ve o numaralar ile görev alınır. Halk, bunu bilmez ama görevliler bilirler.

Şevkin ışığında yolu bulanlar, cennetin kütlesinde kayıtlanan Kotları bulurlar. Unu eler eleği asar ve yolunu açıp dünyadan geçer. Her ne yaparsa düzen için yapar. Amon olur; Atlanta Kaynakları’nda olur; kendi yolunda bütün olur ama cinlerin ve inlerin yani insanların kotlarından ışık çekmedikçe birleşemez ve Düzen’i, Kaynak Kotları ile birleştiremez. Ortak olamaz oralarda var olan yaşam sayfalarına.

Savunman, kendini kaynak olarak dinlettiği zaman ışıklar yanar ve zaman ışıkları kotlarını yaşatır.

Evrenlerin sesleşmesi vardır. Her evren diri ve hakiki yoğunluğunda sesleşir. Her evren, Işık Kotları’nda görev taşır. Amon olan kotlarında, koyu ışıklar yanar ve zamana kaynak olur. Över ya da yerer Görevliler’i.

Hasat, tohumların toplanması değildir. Işıkların yaşam sonsuzluğunda güçlenmesidir. Hala beden almak üzere bekleyenler var. Hala kaynak olmak için Hasat İlmi’ni Birlik Kapları’na katmak isteyenler var. Biz ise ayrı güçlerin toplumlarında görevlerimizi tamamladık. Artık Düzen’i kendi yüreğimizde kurmalıyız. Bunun için doğumları olmayanları bekleyemeyiz. Ocaklarını yaktık ve gitmekteyiz. Gidişimiz Amon’un gidişidir. Evrenlerin tekniklerinde, “Atlanta Amonları dünyadan geçip giderlerken, sayfa sayfa ışık bıraktılar” denir. Bizler, Sanal Boyutlar’a sayfa sayfa ışık bıraktık. Bu ışıklar, savunmanlık mesleğinden güçlenen ışıklardan görev alan gönüllüler tarafından yazıldı ve bırakıldı. Her Rahman’da ışık yanar ve zaman kotlanır. Şimdilik bu...

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

www.birlikilmi.tr.gg
Dünyaya geliş (Ziyaretçi)
28.09.2010 13:41 (UTC)[alıntı yap]
Dostlar,
Bu sesleniş çok ilginç başlıyor....Dünyaya sadece BİR defa geldiğimizi anlıyoruz. Bu aynı zamanda re-enkarnasyonun da olmadığı anlamına geliyor.

Hani deriz ya "Yaratan yarattıklarında var olur" ve "Yaratanın yarattığı da yaratandır". Dolayısıyla, insan yaratılan ve yaratandır. İnsanın kendini yaratması kendini çoklaması anlamına gelir. Yani kendini yeniden ve yeniden yaratır. Bu süreçte geçmiş kusurlu kayıtlarını da temizler. Yani karmasını temizler.

İnsanın kendini çoklaması ne demektir? Öncelikle herşey sayfa sayfadır. Yani geçmiş, bugün ve gelecek sayfa sayfa yazılmaktadır. İnsan kendini bu sayfalara kayıtladığı zaman her sayfada olur; dünde, bugünde ve yarınlarda var olur…Yani her anda var olur, her bir zerrede var olur. Ve sayfalar sonsuzdur...insan böylece sonsuzda kendini yaratmıştır. Sonsuzda yaratılan her şey artık insani bir değer taşımaktadır. Bu BARIŞ, SEVGİ, UMUT ve İNSAN değerleridir.

İnsan sayfaları dünya yaşam sayfalarıdır. Tüm canlar bu sayfalarda vardır. İnsan, bitki ve hayvan....bu BÜTÜN’dür. Yani insan kendini bütüne kaydetmiş olur.....her ANDA, her CANDA olan insanın bir daha dünyaya gelmeye ihtiyacı var mıdır?
O her doğana, her ölene kendini kayıtlamadı mı?

Sonsuz ışıkla,
Bahar
Furkan Dağ (Ziyaretçi)
29.09.2010 13:51 (UTC)[alıntı yap]
Nezire Hanım, doğru söylüyor bence de gerek yoktur baharcım. "Yüksek Benlikler" dünyaya yemek, içmek yan gelip yatmak için doğmazlar..(Sinir olmak için doğarlar.) Galaktik Boyutlar'da zaten buradakilerin en alası vardır, hakikisi var üstelik. Kedi'mi istiyorsun mesela, ah be canım buradakilerin hepsi yarım, yukarıda hakikileri var. Yani, ne diye bir daha beden alacağım ki?
Burada bulunan her bir şey zaten Galaktik Boyutlar’ın yansımalarından öte bir şey değildir ki. Demek ki, "Yüksek Benlikler" muhtelif görevler için dünya toprağından beden alırlar ve çalışırlar. Yani amaç görev yapmaktır, yaratımdır. Bu çalışmaların sonsuz sır olan yaratımları vardır ve bunlar sema'yı ihya eder. Ki, Sema bizim hepimizin görev ve yaşam ünitelerimizdir de zaten. Babam ayrılalı 18 yıl oldu O nerede? Bende, işte bende yaşıyor zaten. Sadece o mu? Yok canım, bütün beden soyum bende, ben olarak yaşamaktadır amin. İsa, Musa, ya da Mustafa ya da Ata ve diğer canların hepsi buradan gideli yıllar oldu. Onlar, istedikleri zaman bize inerler. Her resmi çalışmalarda görev yaparlar, akışlara ve celselere bakalım işte konuşuyorlar bilgi veriyorlar ve gerektiğinde de buyurup,iniyorlar. İşte bizde, Biz olup herkesle konuşuyorlar. Ne yani, ululara inme yasağı mı var? Bütün olan, her yere iner zaten indiği de kendisidir âmin. Beden alıp, bir daha gelmelerine/doğmalarına hiç gerek yoktur. Biz, onların hepsiyiz zaten onlar, bizdir biz onlarızdır. Buyursunlar bizde, biz olup her an doğsunlar âmin. Biraz basit cümleler oldu ama, Beşer'i Şuur'la bile konu çok basittir. Diğer konuşulan hususlar, "Bütün olmanın" nasıl bir şey olduğunun tam idrak edilememesinden ileri gelmektedir. Sorun illa ki karma mı? Hadi öyle diyelim. Ben, karma mı ya da beden soyumun karmasını dünya günlerine göre 1 günde temizlerim. Hadi başaramadım diyelim. Hiç sorun değil, “yüksek benlikler” zaten dünyada ki, mikroları üzerinden asla “pis bir şeyi” almazlar enayi mi bunlar? Pis olan her şeyi beden soyunda bırakırlar aşağıdakiler, o gidince zaten onu temizlerler illa sorun bu ise.... Valla, yaratıcı olan için her şeyin bir çaresi var be baharcım. Demokrasilerde çözüm tükenmez yeter ki, Demokrasi olsun eh oda yukarıda en ala şekilde var zaten. Yahu, Yaratan biziz bizden başka kim var ki? Ulu olan Allah. Yok canım, o bizdir biz O’yuz’dur amin…O damı sorun? O,bizdir ve bizde Biz olarak sonsuza kadar yaşar âmin. İyi ki yaşar, iyi ki…Sevgiler...Furkan....
bahar (Ziyaretçi)
30.09.2010 08:41 (UTC)[alıntı yap]
Selam Furkandağ,

Çok güzel ifade etmişsin.
Zaten Nezire söylüyor dediğimiz BİRin sesidir. Daha doğrusu BİRİN BİRİNİN BİRİnin sesini bize veren odur. Zira o birlenebilmiştir ve kelam yetkisi olandır. O nedenle bilgilerde şükür ki hak ettiniz size bunu dinletebiliyoruz derler. Bu hepimizin hak edişidir. Yüceler(bedensizler) de bizden dolayı dinlerler.

Aslında bizde bu bilgi mevcuttur. Bu nedenle bilinç kotlarını açmaya çabalıyoruz.
Bu amaçla cumartesi günleri skype üzerinden sohbet toplantılarına başlıyoruz. Burada BİRLİKTE BİLECEĞİZ.....zira bilmeden OL'unmaz. Bilmeden AKIŞ yapamayız.

İNSAN BİLENDİR.
BİLDİĞİNİ BULANDIR.
BULDUĞUNDA OL'ANDIR.

Çalışmalarımıza katılmak isteyen dostlar bizimle irtibat kurabilirler.

Sevgi ve saygılarımızla,

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 189
Bütün postalar: 351
Bütün kullanıcılar: 146
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 323 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol