Birlik İlmi
  FORUM
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

Ortak aklın yarattığı BİRLİK idrakinin temel faktörleri olan bilgiyi, sevgiyi ve saygıyı hakim kılan; spiritüel, kozmik ve metapisişik paylaşımlar dileğiyle Forumumuzu hizmetinize sunuyoruz. Saygılarımızla...

FORUM - Skype, çalışmaları......

Burdasın:
FORUM => GİRİŞ => Skype, çalışmaları......

<-Geri

 1 

Devam->


Furkan Dağ (Ziyaretçi)
04.10.2010 13:00 (UTC)[alıntı yap]
Selam,
Öncelikle Bahar arkadaşımıza bize bu sayfayı açtığı için teşekkür ederiz. Bundan da burada bahsetmek istedim. Skype'de arkadaşlarla başlattığımız bir çalışma var. Bu bütün dostların toplanarak skype üzerinden herkesin evinde oturarak bilgisayarı ile katılacağı bir çalışmadır. "Süper İnsanlık Realitesi" bilgilerini hep birlikte tartışarak sohbet tarzında okuyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. İşte yaptığımız budur. Amacımız, Öze ait bilgilerle iletişim kurarak öz akışa doğru giden bu yolda ışığımızı daha da güçlü kılmaktır. Amin.
Bu sayfanın açılışının nedeni nedir? İşte bu çalışmalarda katılımcı arkadaşların çalışılan metinlerden arzu ettikleri herhangi bir cümleyi ya da paragrafı kısa bir tarzda da olsa yazıp, bu bölümde paylaşmaktır. Zaten Bahar arkadaşımız bir mail'le herkese bunu duyuracaktır. Bunları katılımcı arkadaşlarla onların yoğun olmalarından dolayı, çok paylaşamadık ama olan budur. Onları bilgilendirmiş olduk böylece. Her arkadaş katılırsa bundan gurup olarak çok mutlu olacağımız kesindir. Erim arkadaşımızda bizimle olacak ve çalışırken "gerektiğinde" bize öz akışıyla yardımcı olacaktır. Birlikte olmak dileğiyle...Sevgiler
-------
"Nakar dünyanın toplumuna indiği zaman ışıkları yakar ve sorar. Kim benimle çalışmak ister diye. Herkes Nakar'dan korkup kaçar" ……23/09/2010 Tarihli Sultanlık Metni…..bu metni ben anladığımca yazarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Türkiye’de son, dönemde öz akışlarla (özden çekilen hakiki bilgilerle) negatiften görev yapan bütünlüklerin mahiyetlerini "doğru anlama" açısından spiritualistlere daha fazla bilgi sağlanmıştır. “Birleşen Birlik” zaman süreçlerinde yaptığı çalışmalarla "özden",Öz bilgileri çekip absorbe edebilecek bir yoğunluğa erişti. Çünkü “birleşmeden” bu beden içinde öz'ün hakiki bilgilerini dünyaya indirip ve böylece bu bilgileri "öz biliş haliyle" ve tabii ki "yapılan çalışmalarla" dünya cevherine kotlamak imkânsızdı. Bu Öz bilgi akışları esnasında, negatif boyutlar ile ilgili birçok yanlış bilgiler de değişmeye başladı. En azından negatif, yoğunlukların dahi (eski inancın ötesinde) BİR için çalıştığı, gerçek hedeflerinin kendi “yoğunluklarını yaşatırken” bir yandan da BİR’i güçlendirici ve “kontrol edici” eforlar sarf ettikleri de anlaşılmış oldu. Nakar; evet negatif idi, negatif ama bu negatif oluş her can'a ve bütünlüğe "illa" negatif yansıyacak diye bir ilahi yasayı içermiyordu. Süper İnsanlık Realitesi bilgileri bunu Nakar, negatif performans gösteren canlara ve Birliklere negatif, pozitif performans gösteren canlara ve Birliklere ise pozitif yansır diye açıkladı. Bunun dışında Nötr olan, Rahman olan için zaten bu 2 kutbiyet tamamen geçersizdi. Ati’de herkes ve her şey zaten BİR idi.
Yukarıdaki cümleler yani, negatif yansır veya pozitif yansır bilgisi sadece Rahim boyutlarında varlıklaşan bilinçlere yöneliktir. Burada bütün dava "yarım olan" kişinin kendini pozitif bir süreçte yaratması davasıdır. Negatif bir yaratım tablosunu oluşturmakla ilgilenen bir varlık için Nakar'ın, zaten o varlığa pozitif yansıması mümkün değildir. Bu itibar ile BİR olanların negatif yoğunluklardan kaçma meselesi de zaten mantıksızdır. Zira Nakar BİR'e BİR olarak yansır. Zaten gerçek olan bilgi, "Bütün olanın" pozitif, negatif gözetmeksizin her yoğunlukta var olduğudur. Zaten onlar BİRdirler. Nakar'ı görüp eyvah "bu bizi yıkar" mantığı ile kaçmanın bu bağlamda bir geçerliliği yoktur. Kimse, ister Nakar olsun ister diğer tüm negatif yoğunluklar olsun, onlarla negatif "iletişim kurucu" bir yaşam biçimini yaratmadığı sürece kimsenin, kimseden kaçmasına gerek yoktur.

Yüreğimizde azgın bir kibir var ise elbette Orion bize güç verir ve onun enerji yoğunluğuna kilitleniriz. Çünkü kibrimizin daimiyetini sağlayacak başka bir enerji kaynağımız yoktur. Bu şimdi Orion'un mu yoksa yüreğindeki kibri bitiremeyen canların suçu mudur? Bu Sadıklar Celseleri’nde yaşanmıştır. Sadıklar, celse akdederken konuşmalara parazit yayın karışmıştır. Bunun üzerine Sadıklar, bu bir deneme idi sebep sizsiniz demiştir. Neden? Şöyle demişlerdir “Çünkü yüreğinizde nefs var. Eğer yüreğinizde nefs olmasa idi kesinlikle parazit yayın olmazdı.” İşte olan budur. Hem negatif bir yaşam tarzını yaratacaksınız, hem de diğer yandan da negatifler beni kotluyor diyeceksiniz. Böyle saçma bir şey olur mu? O zaman git kendini pozitif yarat seni o zaman Sirius kotlasın....iyiye kotlan..

Çekirdek dünyamızdaki bütün bu "yaradılış teknikleri" Bütün'ün kendinden kendine, kendini yaratıp daimi yetini sonsuzlaştırma çabası içindeki yaratım tablosundan başka bir şey değildir gerçekte. Bir insan BİRlendiği zaman o Nakar da da var olur çünkü kendini Bütün’de var etmiş olur. Amin. Ben, BİR’in bir sayfasıyım ama tüm sayfalarda var olan bir sayfayım. Ve tüm sayfalar bende bendir. Gürz içindeki tüm var olan yoğunluklar da BİR’in bir sayfasıdır ama her bir sayfa tüm sayfaların toplamıdır. Herşey BİR şey’in içindedir her şey, her şeyin içindedir. Lazım olan tek şey bilmek ve bildiğini idrak etmektir. Bütün olan ben, bilmek için yarımlandım bilmek istedim ve bildim der.

BİRlenmeye doğru giderken Rahim'de hem negatifin hem de pozitifin muhakkak bir zirve noktasına sahip olduğunu anlamakta çok önemlidir. Negatif ve pozitif yoğunlukların titreşim yelpazesi kesinlikle aynı değildir….tıpkı yaradılıştaki her şey gibi. İyi ve iyiden üstün bir iyilik, kötü, ama kötüden üstün bir kötülük hangisi olursa olsun hep birbirinden farklı bir frekansın yaratılarıdır. Kişi, ya da "Kütle" iyidir kuşkusuz iyidir ama iyilikten üstün olan iyilikleri yaratamaz çünkü yoğunluğu buna müsaitlik arz etmez. Kötü'de aynı şekildedir. Rahim'de her 2 kutbiyetin titreşim yoğunlukları zaten bir "varlıklaşma" alanını ve bu alana paralel de bir "göreve" karşılık gelir. Nakar enerji yoğunluğu, Rahim boyutlarında seyir eden diğer negatif kutbiyetteki kütlelerin enerji yoğunluklarından çok daha farklı ve keskindir ve zirvedir. Nakar, "çalıştırıcı" yönüyle de "kendine özel" bir yoğunluktur. Amin. Süper İnsanlık Realitesi bilgileri bu yüzden Rahman olmayanın, Rahim boyutlarından çıkamayanların Nakar'la sesleşmelerinin dahi mümkün olmadığını ifade eder.

Ses veren şöyle ses verir "Şer yaratan; şevkle, şavkla çalışırsa, Birleşik Aile’ye kendi yüceliğini kotlatabilirse, yoğunlaşarak ışığı yakabilir ve sonsuz sır olan bilgimiz onun yoğunluğuna kendi koyuluğunu katar ve onu Kelam İlmi’yle diller. Yolu hak eder. Bu onun artık şerden uzaklaşabilmesi anlamına gelir".
İyi, daima kendini kötüde kotlar. Kötü nihaiyi bir amaç değildir iyiyi kotlayıcı ve çalıştırıcı bir frekanstır. İlla, kötülük önlenecekse "BİR olanlar" kötü'de iyiyi kotlarlar ve kötü’nün kötülüğünü böylece önlerler.
"Çünkü yolumuzu aydınlatacak olan güç, rahmi göreve almıştır. Ve rahmi göreve alan bu güç, büyük kötülükleri önleyebilmektedir." Amin. Sevgiler.
Furkan Dağ (Ziyaretçi)
04.10.2010 13:03 (UTC)[alıntı yap]
Skaype çalışmaları sayfası, www.birlikilmi.com sitesindedir. Arkadaşların Bilgisine......

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 189
Bütün postalar: 351
Bütün kullanıcılar: 146
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 352 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol