AKLIN KELAMI (1/1)
07.11.2018
Yazarım; yazdığım, kodlanır ve KURAN olur… Oldururum; olur yaşamlar… Tohum ekerim; ektiğim tohum, ilmim olur… Ben, bana varırım. Varırken, kendimi dillerim… Diriliğim, her insanın ilmi olur… Okurum; okunurum… Tohumlarım; dillenir, dinlenir ve yol, “ALLAH YOLU” olur.
Özür borcu var insanlığın, “KELAM”a… Özür borcu var yarınların, “İNSAN”a… Özrü kabul borcu var ALİM olanın; HALİK olanın ve RUH olanın…
Herkes, herkese borçludur bilinsin istedim. Beni, benden sorana, ben derim ki “borcum yok!... Sorduğun, bildiğindir zaten… Bilen sorar; bilmeyen, diller sadece… Sormaz ama bilen, diriliğinde dinlerken yaşamı; “KELAM”ı HALİK olur da sorar.
Ortalık, İLİM SAHRASI!... Yarınlar, İLİM SAHRASI!... İnsan, İNSAN SAHRASI!... Her yer SAHRA ve SAHRA OLAN İLİM, MUTLAK KURAN OLMUŞ!… Okunmakta!...
Oku!, Okut ama hak et!... Bunu anla! Sen, ete giren insan; beden olan, ALTIN TINI’yı HALİK kılan ve YOL olan insan… Hangi dünyada, seni kodlayan var!? Bunu soran, KURAN’ı okumayandır.
Soruyorsa, biliyor öyle mi!? Yahu! Olup, kodlanmış bilgi ile sormak var; DİN KAPILARI’nı açıp KURAN olup SOM ALTIN IŞIĞI ile TOHUM olup kontrol kurup sormak var!... Hangisi!?
Sen bensen ve ben sensem; ben, seni sana nasıl anlatayım!? Sen, beni bana anlatabilir misin!?
Benim ilmimde, “BEN”, “DİL”dir. Benim yarınım, “İNSAN”dır. Hasatım, “İLİM”; Halikiyetim, “DİRİLİK”tir. Buyurun!... “OL” deyin; oldurun!...
RUHSAL KAPILAR’ın tümü açık… Bugün burada olan her şey, tüm zamanlarda olmakta… Dünya İnsanlığı, Has Teknik ile olmuş olanı ve olmakta olanı anlamaya çalışmakta… Hepsi, insan tarafından yaratılan olaylardır, olanların ve oluşanların… Olan, insanlık tarafından oldurulur. Oluşan, İLİM tarafından oluşturulur… İkisi farklıdır!...
Devre devre dünya planetini anlamaya çalışan dürümler dünyaya inerler. Bizi, bizden dinlerler ve dilerler. Nesiller boyu, dünyamızı ziyarete geldiler. Bizi, bizden dinlerlerken; bizi anlamaya çalışırlar.
Sorgulama, “İLMİN İLAHİ HALİKİYETİ”nden dürümlere iner ve hepsi, her bir yaşamı anlar ve anlatır… Onlar; bize, bizim diriliğimize girip bilgi vermek isterler.
İşte tüm insanlığın, KURULLAR tarafından dilletilmesi hadisesi budur. Bu şekilde, dünyayı, ÖZ KÖKLER’de dillerken tohumlayanlar; sorumlu olarak KELAM ederler ve diriliği, hologramdan aşırtmaya çabalarlar.
Mutlaka İNSAN, boyutlar arası ilim yapan bir varlıktır… Her boyutta, onun “İLİM’i, “HAKİKİ”dir. Onun “KURAN”ı “MUTLAK”tır ve o KURAN, “İNSANLIK”tır…
Oğullarımızı Dünya Planetine gönderirken; biz, dünyayı her bir cevheri ile anlamaya çalıştık. Dünyanın, “İNSAN SIRRI” olduğunu bilmekteydik. Bu sırrı anlayabilmek için “DÜNYA İLMİ”ni öğrenmeliydik. “DÜNYA İLMİ”ni anlayanlar, anlatacaktılar…
İşte planete, GÖÇ KAPILARI’nı açıp geçenler; bize, “İLİM”i dilemeliydiler. Bu çalışmayı, burada yapış sebebimiz budur. Bu yol, “İLİM YOLU”dur ve bu yolu hak edebilmemiz için “İNSANLIĞIN KELAMI”nı dinlememiz gerekliydi…
Bunu, başarabileceğinizi biliyorduk. Bunu, HAKK TEKNİK’le dilleyeceğinizi bilmekteydik. Bu nedenle, bu yoğun çalışmayı devreye aldık. Akış halinde açığa çıkan her bilgi, “İNSAN SIRRI”dır. Bu sır, “MUTLAK”tır ve hakiki teknikle açılmakta olan bilgilerin, DİRİLİKLERE GİRİŞİDİR ve YAŞAMLARA AKIŞIDIR…
Bize, “ESKİ” derler. Bize yerküre, “YENİ” der. Her şey, KELAM’la dillenen “BİLİŞİN KAYDI”dır ve herkes, KELAM ettiğinde; “BİLİŞ”i, HALİK kılıp “KALEM” olur. Okunan, okuyandır. Her bir “BİLİŞ”, okur ve okunur.
“Oturun, kodlayın yaşamları!” deriz. Niye deriz bilir misiniz!? Zirveler; “ZİYA”dır, “ŞAFAK”tır, “AŞK”tır; etkin ve hakim olan insandır… Biz; Dünyalılara, ÖZ GÖREV’imiz gereği geliriz ve dilleniriz…
ZİYA, ZAMANA HAS ŞAFAK OLANDIR… İnsan unuttuklarını hatırlar ama HALİK olup hatırlar. Unutulan, yaşamlardır. Her insan, bir SİSTEM olarak doğar ve yaşamları, HALİK kılar. Kıldığı, kırıldığı “HALİKİYET”te kendini bulur ve kendini dinler… Her bilgi, kendi yaşamında mevcuttur; kendi kayıtlarında mecuttur… Bu bilgileri, hak etmeyen okuyamaz. HAKK olan kodlanır ve okur.
SÜPER SİSTEMLER ve SÜPER LEKESİZLER!... Tümü İNSAN ama her biri, bir ZİYA!... A HA şimdilik!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
