Birlik İlmi
  İNSAN (2)-1
 

İNSAN (2/1)
27.06.2018

Kendi yaşamlarını hakedenler, buyurup geldiler!... Biz onları, ocak ile dilledik. Geçip geldiler ve geçtiler tahditsiz olan yarınlara. MUTLAK KURAN oldular… HULUSİ HALİK oldular… MUTLAK HASAT oldular…

Artık yeni bir zamandayız. Bu yeni zamanda; yerküre yeni bir CEVHERİ KURAN olacak ve bizleşecek. Biz, İnsanlık Boyutlarına KALEM olacağız. Evren evren gezenlere de gerçek KALEM olup İLİM SAHRASI’nı tohumlatacağız.

Asıl görev şimdi başlıyor. Nedir bu görev!? İNSAN olmak. YARADAN olmak ve kontrol kurmak!… Hadi gelin yaratalım!... Ne yaratalım!? İLİM’i yaratalım!... Yaşamı hakedelim; sofraya, NUR olanları alalım ve onlarla, oğullarını tohumlayalım ve görev taşıtalım.

Neden Dünya!? Bir ses duyarsınız!... “BEN!” der o ses!... “KELAMIM!” der!... “Sizim!” der. Ama o ses, hep sizi diller!... Siz olur diller!... Her dillenen, sizin ilminiz ile sizde dillenir!... İnsanlık Boyutlarında bunu anlayan, kendini anlar. Bilir ki kendi RAHM-İ KAPI’sında yaşamları var. Her bir din, hakikiyetinde KURAN olurken, İLİM DİLİ, KELAM’dır. O KELAM, murat ettiğiniz her anda, kendi sahrasını tohumlar.

“Önce kendini bil!” denir insana. “Kendini bil ki hakikiyetini bil!... Bil ki HALİK ol. ÖZ GÖREV’ini bil; HAKK ol!... Sorumlusun yaşamlardan. Bunu bil!... Sen kendini anlamazsan, seni kimse anlamaz. Sen, kendini anla ki seni, her İLİM KALEMİ anlasın.

Unutma yarınları için yaşam sahrasındasın. Sen yarınları var et ki yaşam senleşsin ve sen, sevgiyle kontrol kur!...

Umutlarını kaybetme!... Merdivensin her ana. Ah Canlarım ah!.. Sevgisin de ama sen, sevgi olduğunu hak edip de anlamadan, ANA KAYNAK seni anlayamaz ki!...

Vereceğin kimedir; nedendir; niyedir!? Bil ki; ocak ol o yoğunluğa!...

Sana vasi gerekmez!... Sen vesayet altında olamazsın. Cevherinde HALİKİYET’in var. Sen, NAKAR olsan da hasatında, HALİK olan yaşamlar var.

Vereceksen, insanı kodlara; ver ki sen; İLİM’de o kodları haket!... Vereceksen İLİM’i hasata; sen, seni haket ki HALİK ol!... Verdiğin, aldığındır; unutma!...

Hata, İNSANIN KURANI’nda yoktur. Yorulduğun zaman; dinlen ama hak et de dillen!... Sen yorulursan; İnsan Sofrası, yaşam kontrolunu kaybedebilir. Bundandır ki sofralar kurulur, tükenen İLİM SAHRALARI’na… O sofralarda, DİN olmaz; KELAM olur. Öyle çok kodlama yapılır ki o sofralarda. Etten, KELAM’a varan; İLİM’e vardığında; BİR TEK olur.

MESİH, KALEM’dir. İSA, insana MESİH olabilir ama KARA SAHRA olabilir mi!? KARA SAHRA, KERVAN olanların, tohumu ile kodlanır ve kontrol kurar.

Sevgili Yarınları Kodlayanlar, Sevgili Yarınları SAHRA olarak koklayanlar, Sevgili yarınlaştırıcılar, SAHRA’da KURAN olanlar, sizi kucaklıyoruz!... AŞK SAHRASI’na HASAT İLMİ ile indik; sizleştik!... Sizi kucaklıyoruz!...

URAN SAHRALARI’ndan, İNSAN KALEMLER’e indik ve zirve olan, BİR’i BİR’e diri olarak dilleyene indik. İki DİRİ, bir DERE olur İLİM’e akar. Biz, BİR olduk; zirve olduk; HAS TAHT’a aktık. Şimdiden ve şimdi olarak… İş budur!... Bu oldu!… Oğullarım, şimdilik!... Şimdi!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 62 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol