Birlik İlmi
  İNSAN (3) 1.AKIŞ 2.BÖLÜM
 

4.TEMMUZ.2018 TARİHLİ İNSAN (3)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 2. BÖLÜM

İmparatorluğun görevidir akıl… İkmal tamamlayanalar, her anda kendi hakikiyetlerindeki aklı kodlayacaklar.

“Ölüler diyarı olan yaşam”, mutlak kuranını kontrol altında tutacak ve cemaat cevhere cen olup, “kervan” olacak. Asla hata yapılmadı ve bundan öte bir ilim de kodlanacak.

İmparatorluk gücü olarak bu yaşamları kaynağa alırken, hepimizin görevidir insan… Ve insanın kaynakta olması bizi mutlandıracak.

Atonlar’ın kontrolünde, yerkürenin görevi bütünün gücüyle dürümlenirken, her şey her şeyle kodlanacak. Artık dünya yoğun bir kontrol altında tutulacak… Bu yoğun kontrol, mutlak kurulacaktı ve kuruldu.

Unutulan ne varsa, her insan tarafından anlaşılacak ve hatırlatılacak, hatırlanacak, hatırlatılacak… Yeni dönem, ha burada, bu yoğunlukta başlıyor! Bu yoğunlukta…

Buranın yoğunluğu çok özledir. Bu yoğunlukta yeryüzünün öz kökleri, göreve “kalem” olacaklar ve göreve “kaynak” olacaklar.

“Hira diriliği”nden öte bir dirilik dürümlere çekiliyor. Ulu bir dünya için bu çalışma, bir tek kul olan, mutlak olan, sahra olan “insan sahrası” diye bilinen yaşamda gerçekleşecek.

Hazır olanları buraya alacağız. Hazır olanlar, mutlaka bu yoğunlukta olmalıdırlar. Ocakları yok olmayacak. Yarattıkları her şey yenilenecek… Ve yasalarla gök çözümlemeleri yaptıkları o dürümlerde, insanlık kodladıkları yaşamlara geçiş yapacaklar. Hayırlı sahralar, kayıtlı sahralar, “hayıtlı sahralar”…

Canlarım, işte mutlak olan ilim budur. Hatim ettikleri yaşam sahralarını kastetmekteler… Bize sahradan gelen onlar, “hayıt” derken, hakikiyetin yaşam sahrasından söz ettiklerini bilmekteyim… Ve ruhun kulluğunda bu çalışmayı yapmaya geldiklerinde eminim. Hem insanlık boyutlarının gücü olacaklar, hem dünya dürümlerinde ekmek yapacaklar… Ekip olacaklar ve lütfi kapılara varacaklar.

“Hira kapıları”nın tümünü açıyoruz… Hira’daki güç, devreye girecek. Hira’nın gücü, ilmin kültüydü. Bugün de o güç, bütünün gücü olacak.

Aşkın sıhhati insandır. Ama hakikiyetin ilmidir insan… Ve bundan daha öte bir insanlık tohumu olacak dünya ilminde… Ve ziya olanlar daha yüksek “fark sahrası”na ulaşacaklar. O fark, ilmin farkı olacak. Hepimizin görevi budur.

Medine’nin kulluğu ve hakikiyetinden ötede İslam kalemleri’nin “kuran” olduğu mutlakiyetin de üstü yeşil, lekesiz hakikiyet… Bu yeşil, lekesiz hakikiyetin hak tınısı mutlak kurana vardırılacak. Olgun başaklar bulunacak ve ölü dürümler, dirilecek. İslam’ın kuranıdır burada okutulacak olan… Bu kuran, hakkın kulluğuyla kodlanmış kurandır.

Ergin ve hakim olanlar, nefesleriyle geçip gelecekler. Ergin ve hakim olmayanlar, kör sağır olsalar da “mahrek” olarak masamıza gelecekler… Ocakları mutlaka yanacak. Hakk sahrası, hakk tahtı, halik kılan ilmin sahrası olacak.

Yerkürenin gücü artıyor… Bunu herkes anlayacak. Bu güç, “Allah gücü”dür. Allah’ın üstü bir Allah yoktur ama aklın gücünün üstü bir akıl vardır. Bunlar net bilinecek.

Her insan kendini dinler ama “hakiki insan”, hakim olup diller.

Bundan sonra daha yüksek insanlık, kodlamaları başlıyor.

Hologram halikte olur. “Hok ka si ka ha” diyor Horasan sahrası…

Ona sorun bakalım, “Horasan sahrasında nefesi olmuş muydu?” Cevabımız:

Ben dünyalıyım canım. Allah’ın tahtı ilimdir, bilin. Ve bu dünyalı mutlaktır.

Şikayet etmeyin, Horasan’dan söz ettik bugün diye. Hologramdaydı Horasan… Ses verdik ki sahrada görevi olsun diye.

Hayrın hakkıdır insan. İkmal tamamladığı zaman, hologramı aşar. Ölüyü diriltir ve kök gerçekliğiyle “biliş”i kodlar.

Buna karşılık insan, semayı seslendirebilmek gücünü de elde eder. Eğer semayı seslendirebilecek yüceliğe varırsa, kaynak ışığı bütünün gücü haline dönüşür, ondan daha öte bir ilim olur. 
Öyle çok, öyle çok güç kodlar ki herkes kendinde olur.

Kanat germeyin dünyaya… Arzın gücüdür dünya… Aklın kuranıdır. Kanat gerdiğiniz sürece, bu dünyanın ruhu oluşamaz. Bunu iyi anlayın.

Eğer siz dünyayı hak etmeden koruyan olacaksanız, Düzen’i kuramayacaksınız. Bunları iyi anlayın.

Bu dünya, kontrol dışı bilgilerle kodlandı bugüne kadar. Bundan daha öte bilgiler de vardı ama insan sahraları bunu istemedi. Yasalarla kontrol kurmaya niyetlenmedi. Her insan kendi yüreğini anlayacak güçte olduğu sürece, kontrol dışı bilgi kodlaması “mutlak kuran”da ışığı kınayacak yoğunluğu oluşturur.

İslam, insanın kelamıdır. Ama insan kalemse, o kelam “mutlak” olur. Eğer insan, hakimi hakk iken, hak teknikle kodlu, mutlu ve huzurlu bir yoğunlaşma sağlayamamışsa, ölüdür.

(Devamı 3. bölümde)

https://youtu.be/pezJFswtwEI

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 198 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol