İNSAN (8/1)
08.08.2018
Canlar, sizi size vermek; SİZ olmak ve YOL olmak üzere buradayız. Bu yoğun çalışmada; biz, ALLAH TAHTI’nda olanlara, HAKK TAHT’ı olarak indik.
ASLIN NEFESİ, ALLAH TAHTI’nda kodlanmıştır. ASIL OLAN İNSANLIK, kodlanan İLİM SAHRASI’dır. Bu SAHRA’da, DİRİLİK vardır. hepimiz buradayız.
Ellerimiz, ağır ağır yarınlara ulaşırken biz; dünyaya İNSAN SAHRASI olan yarınları tohumlayan sizinle olmaya geldik.
Şevkimiz, şevkinizdendir. Et kemik olan; yarını kodlayan ilminiz, “BİZ” oluşunuzdandır.
Artık dünya çok farklılaşıyor… Biz, bugün bu yoğunlukta olmak istedik… İmparatorluk olarak Yaradan ve yaratılan, IŞIK SAHRASI olduğunda; burada olacaktık. “Biz, ALLAH TAHTI’ndayız.” Diyebilenler; erdikleri en yüksek sahrada, DÜNYA olabilirler. DÜNYA olabilmek için umman olmak gerekir.
Beden, İLİM’dir. Bilmek gerekir ki bedene giren, İLİM’e girer. İnsanlık; “İNSANSILIK”tan, “İNSANLIK”a ulaştıktan sonra; ROBOTİK olanlar, yaşamlarını hakedebilirler ve hakim olup RUH olabilirler. “RUHUN HAKİKİYETİ”nde hasat yapabilirler… İNSANSILAR, İNSANLIK KALEMİ’ni halik kıldıktan sonra, RAHMAN olabilirler.
Buyurun! bunların tümü oldu!… Bütün CEVHERİLER ve bütün KÜLTLER, her İLMİN SİSTEMİ’nde, kodlandılar ve sonsuzlaştılar.
“Ardınız yoksa, yolunuz olur… Ardınız varsa, yolunuz yoktur…” Bunu diyen, bu Meclistir. Her insan, “ben cennetteyim!” diye düşünür. “Bu yol, hepimizindir!” diyen bu Meclis, SAHRA olarak görev taşıyor. Herkes, herkese kaynaktır. Bunu anlamak zor mudur!? Zor değildir!... Her insan, kendini HALİK kıldıktan itibaren herşeyi hakeder ve anlar.
BİRLİK KALEMİ bunu diller hep!... “Herkes, herkesle tohumdur.” Bu dendiğinde; sonsuz zamanlar, sonsuz sahralarla kontrol kurarlar…
Ağır yük, hepimiz içindir. Bu yükü hepimiz, BİZ olup kodlayabilir; BİR olup kontrol edebilir ve hasat yapabilirken HALİK kılabiliriz.
Her bir din, biz için BİR TEK’tir. Din için çalışanlar, sanırlar ki bir tek din var ve o din, kendi dinleridir… Yanıp tutuşurlar ki herkes, kendi dinini terk etsin de kodları, tohumları olan, kendinde olanlarla, BİRLİK kursun diye…
Size akıl verildi; anlayın!... İnsan soyu, anla ki ALLAH BİR'dir; BİR TEK’tir ve her diri, o TEKLİK’tedir…
Biz, ANA KALEMLER, bunu hep bildirdik. Sormadın, “dinin ne!?” diye. Sormadık “kaynağın nereden!?” diye. “Namaz kılıyor musun!?” diye sormadık ya da “ayin yapıyor musun!?” diye sormadık!.... Size, “BİZ” dedik. Size “İSLAM” dedik. İSLAM, İmparatorluğun Toplumları için İNSANLIK’tır.
Her insan, bir tahditle yaşama iner ve tahditsizleşir. Tahditsizleştiğinde, “İNSANSILIK”tan “İNSANLIK”a ulaşır. Bunların, hasat olanlarca bilinmesi gerekir.
Verdikçe alınır bilgi… Aldıkça verilmeli!… Aldıkça verilen bilgi, hasat yapabilen bilgidir.
Bir an için kendinizi haketmediğinizi düşünün. Ne yapmalısınız haketmek için!? İnsanlar, bilmeli ki HAKK olmak, HALİK olmak ve HASAT olmak şarttır. HAKK olmak için HALİK olmak sorumluluktur. Hologramı aşmak, TOHUM olmak gerekir. Etkin ve hakim olmak gerekir.
İmparatorluk için bu görev her insana verilemez. Her insan, herkese “sen bensin” diyemez ama “ben varım; herkes var” diyebilir. İşte! entarisi “İNSAN” olandan, “İNSAN SAHRASI” olana bu bilgi verilir. Kimi İNSANSI’dır. Entarisi İNSAN’dır. Kimi İMPARATOR’dur, İLİM’dir ama ANA KAPI’da, İNSANLIK BOYUTLARI’nda, “ben şuyum!” demez.
Ve birtek SAHRA var ki o, “beden almak, kodlanmak için; koklanmak için; tohumlanmak için; BİRLİK kurmak için; yaşam olmak içindir.” Der… İşte ona biz, ağır yük taşıtmayız. O NUR’dur. KUTSAL KALEM olan RUH’u hakeder ve dürümler… O RUH, tüm insanlık olur ve kontrol kurar…
Buyurun! bu yoğun ışık, bunları başardı. Bu yoğun ışıkta, burada olmak mutluluktur hepimize. Sizi, biz olarak kucaklıyoruz!... “OL TURAN’IM OL!… Olgun SAHRA’m, ol ki HASAT ol!…” Budur dedikleri her birinin!...
Biz de deriz ki olan İLİM’le olsun. Olduğunda, hologram TOHUM olsun ona… Tohumu kodladığında, HALİK kılsın… Her an, has olan İLİM olsun… Her an, BİZ olsun…
Mutlulukla sizleri kucaklıyoruz. Şükür ki buradayız!... Bu yol bizim de yolumuz oldu. A-HA bu!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
