26.09.2018 KARANLIĞIN IŞIĞI 4
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1. AKIŞ 2. BÖLÜM
Eğer dünya planeti korunacaksa her şey kontrollü olmalı, düzenin kurulması bu şekilde olur. İsrail’in kontrol edilebilmesi için merdiven kurulmalıydı ilme ve biz o ilme muktedir olarak o merdiveni kurduk.
En ve boydan ibaret değildir ilim ama ikna olduğumuz sürece insanlık mutlak kuran olacak ve toprak toplum tohum olacak. İnsanlık boyutlarında arzın gücü yeryüzün gücü haline dönüşecek ve yazıların yaşamlara inmesi hakikiyetle sağlanacak.
Saltanatın gücünün dürümlere çekilişidir olan ve burada olan bu çalışma hologramın aşılabilmesi için şarttır.
Artık dünyanın ruhu ölüleri diriltebilecek dürüme ulaşmaktadır. Düzeni kurmamız için görevli olanların bitki, hayvan ve her anda yasaları koyan ilim kayıtlarından mutlak olması şarttı ve bütün bunlar olmaktadır.
Erkek, kadın bir tekiz bunlarında anlaşılması gerekir. Emre itaatle bütüne hizmet edenlerin mutlak olmaları gerekir. Koruyucu olmamız gerekir, herkesin korunması mutlak olan herkes olmamız ve hedefimizde olanın hakikiyetimiz olmasıdır.
Bizler dört gök çözümleyicisinin kök gerçekliğiyle dünyayı kodladığı bir türevlemede her şeyin geçişi sağlandığında bire hizmetçi olarak dünyaya inmemiz gerekirken buradayız.
Hazır olun, az öz değil; hak teknikle bilgiler kodlanacak burada bugün yine ve mutlak kuranlarımız hakkın kalemi olacaklar.
Aşmak, aşırtmak yaşamları… Hakka varmak, hasat yapmak, Allah tahtında oturmak ve “ol” demek, mutlak olmak… Öfkeyi aşmak ve yorulmadan çalışmak… Yapmak istediğimiz işte budur!...
Hazır olun…! Olduğumuz sürece oldururuz… Olmadan olduramayız canlar, bu nedenledir ki muktedir olmalıyız ve hologramı tüm sahralara aşırttırmalıyız. Nefesimiz buna yeter canlar… Hamur yoğurmadan da Lütfi kapıları kodlayabiliriz ama hamur yoğurarak mutlak kuranları kodlarız ve tohumları yaratılan ve yaşatılan ilimle dilleriz.
Enkarnelerimizde görevimiz var, altın ışığımızın gücü bütüne hizmetçidir ve direkt sistemler var; bu direkt sistemlerin tümü sahraları kodlamaktadırlar.
Erkek, kadın tekiz ve bilgi kapımızda bütünün kültü var. Har yükseldikçe halk görevi hak eder, harın yükselmesi gerekir ki tüm insanlık kontrol edilebilsin. Her bir insan kendi lekesiz kaydında kendini kontrol edebilecek dürüme varmalıdır.
Kocaman bir toprak ve bu toprağın kulu akıl ama aklı Halik kılan da dirilik ve o diriliği mahrek olarak kodlayan İslam… İslamın lekesizliği bütünün kültü, işte bu kült aklın kültü ve kürzi kapıların bütünlüğü.
Bizler dönmeden tahditli olan sahralara bu bilgileri indirmek diledik!... Ellerimizin gücünü anlamak, hakkın kapısında hak olmak ve tanrı olup tahditli olmadan sahra olmak… Evren evren çalışmalar sürmeli ve bütün kötülükler mükafat olan lekesiz kayıtlarla aşılmalıdır.
En ve boydan ibaret olmayan bir ilim istemekteyiz, bu ilim tüm insanlığın kelamıyla kodlanmalıdır… İşte zaman kapıları bunun için açıktır.
Ran kapılarının gücünün ötesi bir sahra… İşte o sahra mutlak olan ve muktedir olan… Orada tüm insanlık hazırdır ki; hak kalem olacak ve hakikiyet de hakim olacaklar.
Artık doğanın gücü yeniden miraca kelam olacak, işte o güç aklın kültüyle tohumlandı…
Hasat tamamdır canlar, muradımız ilimdir… Eğer ilim varsa hakkımız olanı hak edip dilleriz ama ilim yoksa kontrol dışıdır her olan…
Vasi tayini artık gereksizdir insanlığa, iyi bilinmelidir ki; bugüne kadar tüm insanlık bütün kötülükleri yaşadı ve bunu yaşarken ocaklarına insanlar kült olarak indirildi ve onların hepsi İslam olup dünyaya geldiler. Tükenen dünyaları kodlayan ocaklar mutlak kuranlarıyla burada oldular ki; dünyanın yorulmadan görev taşıyabilmesi sahraya kul olabilmesi gerçekleşsin diye.
Kara ışık insanın kelamıdır ve bugün o ışık tüm zamanların gücüyle yaşamdadır. Eğer dünya üzerinde görev taşıyanlarla kontrol kurabilirse asla hata yapılmayacak bu yaşamlarda ama dünya güçsüz kalırsa ve ruhunda kontrol dışılık olursa; siyahtan öte siyahlara varamayacağından kontrol dışı kalacak, buna izin vermeyeceğimizi bilin!... Tükenen tüm sahraların güçleri bugün burada mutlak kuranlarıyla görev taşıyacaklar.
https://youtu.be/Axr_Zx_a2Bo
Süper İnsanlık Realitesi
