27.EKİM.2018 TARİHLİ MUTLAK OLAN İNSAN (9), 
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4.AKIŞ 3.BÖLÜM

KIRKLAR VE ATALANTA HAKKINDA ÖZ BİLGİ:

Kırk kapı sistem olduğunda, kalem “kuran” olur. Peki kırklar nedir? Bunu da sordular, izah edeyim:

Devinimi artırmak istemem ama şu anda size kırklar ile ilgili bilgi vereyim.

Mutlaka kurana “kürzi kapılar”dan girilir. Kürzi kapı olmak için KA HA olmak gerekir… Hakikiyeti haketmek gerekir ki hakk olup hakim olabilelim.

Ve her bir safha bir şafaktı insanlık boyutlarında her bir safhada bir şevk vardır. Kırkın, kırk katın ilmi olur. Her bir ilmi kodlayan bilgeler olur. İşte onlara biz “Kırkların ilmi” deriz.

Kırkların ilmi’nde “dirilik” olur ve hepimiz o dirilikte bütüne hizmet ederken, tahditsiz oluruz. Ve o tahditsizlik tüm kürzi kapılarda, mutlak kuranlarda hakikiyette göz olur.

Her insan “Ben kırkım.” diyebilir ama her insan “Ben 30’um.” veya “38’im.” diyebilir. Hangi katı haketmişse, o katı diller. Ama sevgililer; Allah’ın tınısını duyanların tüm sahralarda olduğu bilinmelidir ve onlar tüm kürzi kapılarda mevcutturlar ve onların kaynakları aşk olur ve her an olurlar. İşte onlara biz “kürzi” deriz. Kürzi olmak budur… Ama doğanın gücünü kodlayabilenler, daha da yükseklere varırlar ve doksanlara varırlar.

Doksanlara varmak, toprağa tohum olmaktır. Eğer ben Allah’ın ilmiyle dilleniyorsam biliniz ki ben yüz kırklardayım. Yüz seksene ulaşabilirim… Yüz seksen var mıydı? Yoktu ama ben var ettim. Ortak oldum o yoğunluklara… Biliniz ki öz gerçekliğimle kodladım ve kontrol kurdum.

Orada ne var? Allahın tahtından öte hakikiyet var. Ama o hakikiyet mutlak kuranları kodlayan sistem olan ve yaşamları yarattıran bir sahradır. İşte “Atalanta” dediğiniz o yaşam budur.

Ana kuran’dır Atalanta ve Atalanta’ya halik olanlar değil, hakikiyeti hakedenler ulaşırlar.

Atalanta, mutlak kapıların kuranıdır ve o yoğunluğa varmak hasatladır.

Hasatın tahtında insan oturacak, orada insan bütünün gücü olacak.

Atalanta Ata Kapısı’nı açmayan, Atalanta’ya ulaşamaz.

Eve dönme zamanım gelmeden evvel siz tüm bilgileri vermek istiyorum. Bunun içindir ki buradaki yoğunlukta bütün köklerimde bütün dürümlerde ilm-i ka olup bütüne hizmet ediyorum.

Biliniz ki Atalanta, “cennet” dedikleri o yaşamları kodlayabilen tahditsizliktir ve dünya yaşamlarının yaratımını yapmaktadır. Kürzi sahraları oluşturmuştur. El girdaplarından gerçek lekesiz kaynaklara ulaşabilenler, oraya ulaşmış ve orada mutlak kuranlarıyla kontrol kurmuşlardır.

Sistem, Nizam ve diriliğin dürümlerindeki Düzen’i kontrol edemeyenlerin hiçbir mahiriyette kelamı halik kılmaları imkanı yoktur.

Dağlarım, Atalanta toprağınızdır. Atalanta sahralarınızdır. Atalanta yaşamlarınızdır ve bütün kötülüklerin aşıldığı cevherinizdir. Oradan görev alıp gelen insan, inkar edilemeyecek bir yüceliktir.

Ve Atalanta tüm kürzi sahraların yaratım sistemlerini kodlayabilendir.

Ve diyorsanız ki “Sistem nedir?” On sekiz sistem yasalarını bilmenize imkan veriyorum; bilin. Galaktik sahraları oluşturur o sistem. Ve bütün kök görevlilerin kontrolunda kodlanır. “On sekizli sistem” derken kastedilen budur.

Görevinizdir ki insanlık ilmiyle şafak olun ve her şeyi yaratın.

Yaratmak, her şeyi yaratmak insanlığın kelamıyla mümkündür ki o kelam mahrek’tir.

Bizler doğal dünyaların görevini kodlarken bunları biliş halinde tüm sahralara indirdik. Her bir sahrada tüm bilgiler “sahra” olarak kayıtlanır.

Herkes kendi yaşamını anladığı zaman yaratıcılığını da anlayabilecektir. Gerçek şudur ki Muhammet Mustafa, mutlak kuranını kodladıktan itibaren toprak topluma tohum ekerken, kök görevini kontrollu olarak kayda alacaktı ve ona biz her şeyi anlattık. Ve dedik ki “İnsanı ve ilmi anlat.”

İnsanı anlatmaya çabaladı ama ilmi hiç anlatmadı. Sura üfüren insan, tüm insanlığın kapısını bulan o yoğunluğu kodlayan bilişin kelamıdır.

Peki canlarım, bugün size niye Atalanta’dan söz ediyorum; izah edeyim:

Tanrı arzın görevini kodlarken bütünün gücü olup kodlamıştı ama akıl kapıyı kodlattıktan itibaren kontrol diriliklere indi.

Ve tüm insanlık yeniliyor. Bütün kötülükler aşılıyor, çünkü Atlanta ana kapitali bütüne iniyor; Atlanta ana kapitali. Tüm cevheri kayıtları artık bütüne inmeye başlıyor. Peki, ne olacak?

Dağlarım, ne mi olacak? Seviyeniz yükselecek ve bütüne görev taşırken hepinizin kendi yoğunluğunuzda yeryüzünün gücünden de üstün bir gücü oluşturacaksınız. Bu güç, akıl kültünden öte olan hakikiyetin tahditsizliğindeki yarınların kontrol gücüdür. Yarınların kontrol gücü size, sizin yüreğinize çekiliyor…

Perde perde yaşamlar kodladık… Perde perde sahralar oluşturduk. Her perdenin gücünü dürümledik. Diriliği kayıtladık, ekmek yaptık. Ama bu dönem yapacağımız ekmek, hepsinden ötededir. Ve bu ekmeğin, cennet kervanına insanı katması istenmektedir.

Sarf ettiğimiz bütün çaba, Allah’ın tınısını duyanlarla bu yoğunluğu oluşturmak içindir. Bu yoğunluk oluşuyor. Ve bu yoğunluğun oluşmasıyla birlikte, rahmi kapıda ilim kalemleri mutlak kuranlarını kontrol etmeye başlayacaklar ve bundan öte insanlık yenileniyor… Yenilik başlıyor ve yenilik ve yenilik ama netice şudur; Atalantalılar’ın kalemi devreye girecek. Atalanta'nın kalemleri… Ve o kalemler hepimizin gözünde ve sözünde ve özünde görev taşıyacaklar.

Atalanta’nın kalemlerinin devreye girmesi artık, bütünün gücünün tüm insanlıkta dillenmesi ve dinleşmesi anlamına gelecek. Hem insanlık için, hem tüm sahralardaki yaşamlar için bütün kontrol, sistemin gücü olacak ve Bu Meclis, “sistem” olup mükafat olan o bilgileri “bütüne hizmet” diye dinletecek.

Kini aşan, yolu bulur ve buraya varır. Kini aşamayan burada olamaz canlar. Kinin ilminde Allah yoktur, insan vardır. Ama Allah’ın ilmi o yoğunlukta mutlaktır ve ilmi tohumlar. Ama o kendini hakikiyetiyle dilleyemez, çünkü o yoktur. Biz tüm insanlığı haketmeye çabalarken ağırı hafifleterek bunu yapıyoruz.

Olgun başakların Miraç kapıları’nda, Mikail’in kültünün bütüne hizmetleri bizleri mutlandıracak. Aşkla, hakla ve hakikiyetle sizleri kucaklıyoruz. İş budur.

https://youtu.be/wuXCDbO9EUM

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ