Birlik İlmi
  KARANLIĞIN IŞIĞI (5), 1.AKIŞ 3.BÖLÜM
 

3.EKİM.2018 TARİHLİ KARANLIĞIN IŞIĞI (5)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ – 3.BÖLÜM

Yolum; Allah yolu, deyin. “Oldum ve olduruldum” demeyin…”Ben, öz görevliyim, olmadan, öldüm”. “Olmadan, oldum” demeyin. “Ben, bütünün gücüyüm” deyin. Olmaktan öte olurum ve olmaktan öte okunurum. Okuyan, “ol” diyebilendir.

Kendini dinlemeden, kendi olanlar, kelama halik kılmadan, hasat olanlar, kurullarını kodlayıp, mutlak olmaya çalışanlar, yeniliktir yaptığımız. Bu yenilik, bütün köklerimizde mevcut olanın, göz olmak üzere, mutlakiyeti, kaleme çekmesidir.

Kan akmaktadır, dünyada. Akan kan, ilmin kanıdır. Ama aktıkça akarda, o kan, hakkın kapısını bulmazsa, aşk sofrada olmaz.. Peki, kan, ağır mıdır? Akan kan, has tahtın ilmidir ve aktığında, mutlakiyet kodlanır. Biz, “kan” derken, kelamın ağır yükünü kast etmedik. Anlayın ki o kan, kardeşliğin ilmidir.

Ama Ata, Ati, hakiki, halik olan, has olan, hepimizde varsa, Allah’ın tahtında, insan oturur ve insan, mutlaktır ve kan, aklın sahrası olur, ona. Ve orada olduran ve olan, tahditsizdir.

Eminim ki bugün çok açık verdim bilgileri ve herkes anladı. Bugünden sonra, tüm insanlığın, okuma öğrenmesi gerekiyor. Kendini okuma ve kendini dinleme.

Bunu öğrenir mi? Mutlaka ama önce ölmelidir. Ölmeden ölülere, kök, gök, söz söylemez. Ölmeli ki özle söz, tek olmalı. Ve göz görmelidir.

“Ölmek” dediğim, arza inmektir. Eğer arza inilmişse, İslam, insandır. Ama arza inmemişse, İslam, hasat dahi değildir.. Ve biz, arza ineni, hakkın kapısı, diye biliriz. Eğer, Allah’ın aklı, hakkı ve tahtı yoksa biz, onda dahi yokuz.

Peki, o nedir? Elinizdir. Oldurduğunuzdur. Horlamadan, toprağa tohum diye indirdiğinizdir. O beden, sizsiniz. Ve siz asla hata yapmamalısınız.

Bol, bol düzenler kurduk. Dünya dürümleri kodladık, bol bol. Her diriyi kontrol altında, tuttuk. Koruyucu olduk, tüm zamanlarda ve biyo safralar kodladık. Biyo safralar, sistemdi. Safraydılar. Kalemsizdiler. Ama biyoydular.

Bizler, biyo kodlamalarla, tohum ektik.. Her şey her şey biyo tohumdu. Birçok tohum, yaşama çekildi. Birçoğu koftu. Birçoğu toprak topluma, kodlandı. Oğullar, her indirdiğimiz sahra kodu oldu, her biri ve dünya yoğunluğu arttı.

Bütün sahralar, saha oldu. Halik oldu, hepsi. Tüm sahralar. Su altının gücünü, dürümlere indirdi. Mutlakiyeti kodladı. Su altı, tüm insanlığın şafağıdır. Ve orada, mutlakiyet kodlandı. Ve Sualtında, göz, söz oldu.

Görev başladı. Yaşamın güçlendireceği oğullaması. Hepimiz, bir saha olup, indik, cennet kapılarından, bu yoğunluğa, bir tekimiz bile kırılmamalıyız, bu kesindir.

Kin, nefret, çorbadır, yaşamda. Ama biz, o çorbayı da halik kılmalıyız ki hak sahralar, kodlansın. Burada olmanız, ölüyü diriltmekten çok, ölecek olanları, göreve almak içindir. Ölmeye gelenler, göreve gelecekler. Onları, biz, görevli olarak, kaynağa almalıyız.

Kimdir, onlar? Kuran olanlar. Çünkü onlar, ruhlar kapısından, girdiler, insanlığa ve onların, kaynak olmaları gerekir. Peki dirimiler? Kesinlikle. Ve onlar, dünyaya ölmeye geldiler. Ölüp, düzeni kodlayacaklar.

Olgun sahraları, koklayacak ve tohumlayacaklar. Onların barışı, insandır. Ve başka bir doğanın gücü, ocaklarındadır ki o gücü de dünyaya çekecekler. Her gelen, kelamı çeker,yaşama. Bu dönemde onlar, kendi dürümlerinde, her sahrayı, lekesiz biçimde, dünyaya indirecekler.

Ve dünya toprağı, tüm insanlığın kodlarıyla, teknik tahditsiz kayıtlarını yapacak. Ve bu dünya, muktedir olacak. Dünyanın yürüyen, sonsuz sahraları var. Ölüdür hepsi de ama yürümektedirler. Onların, merdiven kuracakları, hakikiyeti tahditsizleştirekleri ve yasaları koyacakları, dönem başlıyor.

Ve hem olgun sahralar, hem de olmamış sahralar, teknik kodlama yapacaklar. Ve türevleniş, kontrollü olacak. Büyük kötülükler, bugün burada, kontrol ediliyor. Hepimizin kontrolünde olacak, kötülükler.

Önce yaşayacak, sonra kodlanacak, sonra toprak olacak ve kontrol edilecekler. Bu kesinlikle olmalı eğer bu olursa “mucize” denilen, hal yaşanacak. Nedir, mucize? İnsanlığın halik olması ve yarını, hak etmesi. Ve bütüne hizmeti..

Eve dönme zamanı geldiğinde, imparatorluğun gücü, mutlaka dürümlerde olacak. Ve biz, her anda olanlar, eve döndüğümüz zaman da bu çalışmayı, kodlayacağız. Ve bu çalışma, bütünün gücü olarak, dürümlerde sürdürülecek.

Kimse, kimsenin görevini bilmez, canlar. Dünya planeti, mekteptir, tüm zamanlara. Ama iyi bilin ki o mektep, büyüğün, küçüğe görevidir. Her görevli, kendini kontrol diye değil, mutlak olanı, kodlamak için gelir. Ama murat ettiği koruyuculuk, kasalarında, sahra olarak, mevcuttur.

O kasaları, okumaya başladığı zaman, her şey artık bilinir, hale dönüşür. Ve bugünkü gibi her insanı kendindekini, kendi yaşamlarındakileri dillemeğe başlar. Ve dillenen her şey, her seste kelam olur. Ve bilinir.

Bugün biz, bilmeye değil, bildirmeye çalışıyoruz, bildiklerimizi… Mutlaka iyi bilinsin ki harımız çok iyidir. Hazır oldukları zaman, her şeyin hakiki lekesiz ve hakiki ilim olarak, BSUİ olacak. Barış, sevgi, umut ve mahrek olan, insan olacak.. O gün kuran olan, tüm sahralarda, kutsal olan insanlık, mutlak kuranları kodlayacak.

Hayatlarımızı, hakka, hakikiyete, adadık. Ama biliniz ki bu hayatlar, bizim için çok zor değildir. Biz bütünün görevini yaptık. Ve adak olduk, bu türevlenen, insanlığa. Ve bizim adımız bundandır ki rahmi kapıda si sa ha oldu.. Biz o, biziz canlar.

Hepimiz, rahmi kapıda, si sa ha olarak, bu çalışmayı yapıyoruz ki bu adak olan gelenlere, sahra olan gelenlere, ait bir addır.

Burada olmanız mutluluktur, bize. Çok mutluyuz, canlar… Çok.

https://youtu.be/ECJLQo2jXko
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 278 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol