Birlik İlmi
  BİLİŞ (3)-3
 

BİLİŞ (3/3)
23.08.2017

Değerliler, nesilleriniz kelama inerken, insanlık için indiler. Ben, size sizi anlattım hep ama hak ettiğinizce!… Siz, beni bana değil, yarın olan yolcuya anlatın!… O, siz olan yolcudur.

Burada, Atonlar ekranlara yansıtıldılar. Onları dinledik. Onların, tümünün ütopik insanlar olduklarını gördük!… Onlar, Kelam İlmi’ni, Hasat Tekniği ile anlamaya çalıştılar. Bunun içindir ki onlardan, Gökçe Kalemler’i, dürümlere indirmedim.

Onlar, Nakar’ın Kalemleri olduklarını dillediler. Biz ise Nakar’a Kuran demeyiz. Nakar; kalemin, Kare Küre İlmi’dir… Bu şudur: Onlar, Nüsa Kapısı değildirler; kalemin, kelam olan yarınıdırlar…

Peki bunu, niye bugün anlatıyorum!? Çünkü Dünyalar kodlanırken, o dünyaları kodlayanların, kelam olup yüreğimize inmeleri gerekir… İsa bize kelam etti. Onu dinledik… Musa Kuran oldu; kültünü tüm insanlığın, tüm zamanların görevlisi saydı. Onu dinledik…

Musa, Kuran’dan akıp yüreğe indi ve dedi ki “seni kontrol edeceğim!” Buna karşılık ona sordum: “Sen kendini hak ettin mi!?” diye. Dedi ki “ben kendimi hak ettim.” “İyi de neden senin yolundakiler, kelama hakim olamadılar ve Ruhlar Kapısı’ndan çıktılar…” Buna cevabı şu oldu. “Onların tümü kölelik yaptılar. Hepsi, nefese köleydiler ama yarına Kuran olacaklar ve nur olacaklar…” Öyleyse yaşamak için kendi yarınlarını hak etmeleri gerekir. Aksi taktirde yolu bulamazlar. Bunu anlamanız gerekir…

İsa Kuran’dır. İnsanlık Kuranı’dır. Nesilleri, boyun eğmedi hiçbir yarına ama yarın, onlara boyun eğdi… Bu ne demek!? Onlar, Kale Kulları oldular. Kulluk Kalemi’nde kendilerini buldular ve zaman oldular… Zaman olabilen bir yaşam, kardeşlik için hakim demektir. Hepsi kardeş olabilir… Hepsi hasat yapabilir… Hepsi ile hologram olan dünya yaşamları, kontrollu olarak aşılabilir… Bundan sonra nesilleri, daha yüksek kültler halinde kontrol kuracaklar.

Muhammet Mustafa; darı, teknik olarak aştı. Onun nuru, kul oldu; Kübra oldu; Hükümran oldu ve sonsuzlaştı… Ocağında Kara-Küre olan Nihan Kalemleri var. Hepsinden görev aldı ve yol oldu… Oğullarını hak etti kodladı ve tohumladı… Onurluyuz ki ocağındayız… Ocağında kulluk yaptık. İsmi “Nisa” olanları kodladık… Ot kopmadan, olan her ne ise oldu…

Dünya için çok daha büyük bir iş var. O iş, ilimdir… İşte artık DÜNYA İNSANI, İLMİN KALESİ OLAN YAŞAMI HAK ETMELİDİR.

“İNSANDIR KURAN OLAN” dediğimiz zaman; sorumluyduk tüm insanlıktan… İmparatorluğun kulluğunda; insan, itibarı yüce olandır… Ona, “NİHAN” denir.

İşte dünya budur… Dünyada çok farklı IŞIK KALEMLER var. Hediye dağıtırlar insansılara… Onlar da bu hediyeleri kabul ederler. Sormadan, NİSA KAPISI’ndan geçip YARINA geçerler… Sormadan, yalın olan ışıktan, külte geçerler… Hiç sormadan ve sordurmadan!…. Sonra NUR KAPILARI’na geçerler.

Hepsi, açı daraltarak girdikleri her andan; yeni anlara, yine açı daraltarak geçerler…

Her geçen, kendi yarınını hak edip geçer… Gözü gören, KÜRZİ KAPILAR’ı bulup o yoldan, kendine ulaşır.

Sonra DURGUN TOPRAKLAR, DURGUN YARINLAR’ı hasata kayıtlarken; her bir yarın, TEMİZ ZAMANLAR’a ulaşır.

DURGUNLUK aşıldıktan sonra HAREKETLİ DÜRÜMLER’e ulaşılır. Oradan da TELİF HAKLARI OLANLAR, KELAM LEVHİSİ’nden kendi yarınları için ışık çekerek görev alırlar.

Tükenen her bir İLİM KALEMİ, Kelama iner. Ziya olana, KURAN olur. SÜPER REALİTE KALEMİ, kervandan kaleme vardığında; orada, KANAL BİLGİLERİ BİTER…

KANAL BİLGİLERİ; herkese verilen bilgilerdir. Bu bilgiler, herkeste olmayan ve herkesin anlama imkanı olan bilgilerdir…

KANAL BİLGİLERİ bittikten sonra KONTROL başlar… Artık İNSANSILAR, İLMİN KAPISI’na varırlar; İNSANLAŞIRLAR ve kendi yollarında; kendi HALİK KALEMLERİ’nde, kendi yaşamlarını hak ederler ve toprağa çekerler…

Bu, insanlığın hak edişidir… orada ARTIK KELAM, HAKİKİ KELALDIR ve ARTIK, İNSANA KANALLIK BİTMİŞTİR…

Bu insanın, KENDİ YARIN LEVHİSİ’nde, KENDİ YARIN KURAN’INDA olan BİLİŞİN KALEMİ ile herşeyin, kendi yolunda tohumlanışı sağlandıktan sonra, vardığı bir safhadır.

Bu safhada, DÜZEN’e KÜRZİ KAPI açılır ve DÜZEN’i kuracaklar, bu kapıdan geçirilir.

İşte bundan sonra “DÜZENİN KURULUŞU İÇİN YAŞAMAK” denilen safhaya varılır…

YAŞAMAK ve YAŞANMAK!… Hepimiz yaşarız ama yaşanan çok az insan vardır. bunu iyi anlayın… DÜZENİ KURAN İNSAN, YAŞANAN İNSAN OLUR… Onun yaşamı, her insanın KAHA olan yaşamı olur…

Bütün kütle bunu iyi duysun!... Bu mektep, yaşama inen ve herkese KAHA olan bir yaşam kaptanlığı yapmaktadır. Burada, her insan yaşanabilecektir… Her insanın yaşanabilmesi için yarını hak ettiği bir mekteptir burası…

“OL!” dedik ve oldu!… Şimdilik!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 371 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol