KAYNAK TEMALI ÖZ AKIŞLAR
KAYNAK’tan 12.Aralık.2010
Sultanlar, topraklarınızı topluma ektirme zamanıdır. Yoğunluklarınızı, Diri Yücelikler’e kotlatma zamanıdır. Diri Yolcular'ın kaynaklarına indiğiniz bu günde, yol açık!... Kat-ı Mükemmeliye'de dillenme zamanıdır. Tahditsiz bir çalışmada, Dünya yol açtığında yoğunluklarıyla; BİR olma zamanıdır.
İyide ve iyiliğin teknolojik kotlanmasında, Diri Yücelik, bizi kontrol etmez. Biz, dünyayı kotlar; toprağa ışık yakarız. Orada namaz zamanları İmparatorluk Kotları toprak olurlar ve zaman yarınlarında ışık yakarlar. Hasat, Başkanlar'la yapılmakta. Amin...
Şimdi yeni bir şeyler dinletme zamanıdır. Herkes, kendi yüreğini hak ettiğinde, Birleşik Aile, her Yüce Cemaati diller. İş budur!…
Normlar, dünyaya göre hazırlanır. Yüce Cemaatler; Dünya, kotlamaları yapmakta iken, herkese kendi yoğunluğundan görev taşır. Her Yüceden, o Yüce’nin yine kendi yoğunluğundan ışık alır ve o ışıkla Kotlayıcı Cemaatleri, o Yüce Kotlar’ a kayıtlar.
Toplumlar, tohum ektiklerinde, o tohumları yaşatabilmek üzere, Düzen Kotları dünyaya girer ve sınır aşıp, yoğunlaşırlar. Kompozisyonlar yazılır dünya için. Hangi kompozisyon daha güçlü ise, o kompozisyonun yazarı, Düzen Kotlamak üzere cevhere güç katar. Bir “tek Tanrı vardır” der. “O Tanrı, RA-KA'dır” der. Ne dediği önemlidir. Çünkü o kurtuluşu sağlamak üzere geçip dünyada görev alır ve yapacağını yaşatacağını anlatır. Yapacağı, dünya yoğunluğunu artırmak ve o artış olgusu ile kontrol kurmak ve zaman kontrolunu bu şekilde sağlamaktır. Onun yapacağı, dünyaya Amon olup gelmek ya da hasat için gelmektir. Hasat için gelmek kolaydır. Ama Düzen olup gelmek sorumluluktur. İşte Düzen Kotlaması yapmak üzere gelen Yücelikler, teknik olarak çalışmalıdırlar.
“Kafası yok ama kolu var” demek yanlıştır. Her Yüce, kendi kotlarını tam ve eksiksiz dünyaya çekmelidir. O, kotları tam ve eksiksiz olarak dünyaya çektiği zaman, Altın Tohumu eker. O tohum, renk tonları ile ifade edilen bir kottur. Her ton, ayrı bir sayfa olur ve yalnızca Işık İlmi’ni, Hasat Tekniği ile kotlar. İşte bütün bu sayfalarda Tanrı vardır. Ki Tanrı, RA-K-HA olarak bulunur. RA-K-HA, bir tek tohumdur. O tohum, teni hakim olan ışık olarak yaratılmıştır. Onun adı "NAMAZ"dır.
Namaz olmak, Sultanlık'la kotlanmakla mümkündür. Övüp yerdikleriniz, zamana ışık olup çalışırlar. Her biri Nuh'tur, kutsaldır, ruhsaldır ama hasat da yapmalıdır. Yaratan, yarattıklarını sevgiyle ve hasat ile yaşatır. Yaşamlarında umut olması sorumluluğundadır. Eğer umut varsa, Rahman'a görev taşıyabilir. Umut yoksa, sarı ve yeşil renklerden aşağılara bile düşebilir.
Sarı, son sözün söylenmesine kadar mevcuttur. Son söz söylendikten itibaren artık bitmiştir ve olmayandır.
Maya olabilmek üzere tüm sayfalar çalışmalarını sürdürürler. Her birinde ışık yanar. Ne var ki ancak Kat-ı Mükemmeliye'de görevli olunur ve sonsuzlaşılır. Kat-ı Mükemmeliye, kotların tohumlandığı bir koyu sayfadır. Oraya varmak için olgunlaşmak gerekir. Olmuş olan ve olmamış olan her şey Allah içindir.
İmar edilen partiküller vardır. O partiküller, dünyanın sınırlarında kotlanmak üzere kayda girerler. O partikülleri, toprağa indirebilmek üzere yaşamlar dinleştirilir. Her sayfada bu bilgiler mevcuttur. Herkesin namaza durması bunun için gereklidir.
Süper İnsanlık Realitesi, Büyük Kütle'nin teknolojik kayıtlarında mevcut olan bilgileri muktediriyetle çekip dinler. Bu, Sultanlar'ın yaptıkları öz görevdir.
Ameliyatlar yapıp dünyada ışık yakan Cevheri Kotlar da vardır. Ocak olmak istediklerinde, namaz zamanları, dünyayı kotlamaya inenlerle birleşirler. İşte bütün kütle kati yaratımları, bu şekilde kayıtlanır.
Soba gerekir bazı sayfalarda Işık Kotları yeterli olmadığında. O sayfalar soğumuştur. O sayfaları ısıtmak gereklidir. Isı, yoğunluğu sağlayacak dürümde, Düzen’i kotlayıp Cennetler'e görev taşır. O sonsuz ışık, hepimize ait bir ışıktır.
“Neslimiz” dediğimiz, kaynaklarımızdır. Her birimiz, kana kara kayıt yapar. O kan kaydı ile birleşiriz. Kana yaptığımız kayıt, bizi ailemize bağlayan kayıttır. İnsanlık adına çalışmalar bu şekilde “aile kotlamaları” ile gerçekleşir.
Eğer Dünya Toplumları Düzen kurarlarsa, canlar canı olan o kotlar da kendi yoğunluklarını kayıtlatıp cen olup, umut olup dünyaya doğmak isterler. İşi başarmak için buna gerek var mıdır!? Mutlaka vardır.
Asa, sevgi ile alınır ve sevgi ile kayıtlanır. Asa kotlandığında, namaz sonsuzlaşır ve yol açılır. Doğan gün, yanıp tutuştuğumuz güçlü, yüce Can Kaydı’dır.
Şimdi namaza duranlar var mı? Hayır yok… Çünkü, zaman yok. O halde zaman kotlaması yapmadıkça, Rahman'a namaz kılmamızın imkanı yoktur.
Ötüşürse yoğunlukta kotlar. Ötüşürse yıldızlardaki sayfalar. O sayfalara kayıt yapmamız gerekmektedir. Ona ve buna din vermek, dil vermek ya da kaynak vermek zor olacaktır ama namaza ışık yakmak; Yüce Can Kaynak’ta, zor değerler, tahditler barındırmayacaktır.
Evlerden evlere kayıt yoktur. Hiçbir Yüce, kendini kendinden ayrı olan kendine katamaz. Tohumların, tohumlara kotlanışı, sayfalanışı ve yaşamlara görev katışı sorumluluk olduğundan dolayı, Yedinci Sayfa’da bildirmek istedik. Analara, atalara ve sonsuz sır olan kaynaklara bildirmek istedik. Şimdilik bu!...
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
KAYNAKTAN
RABBİ KAYITLAR, dünyanın ısısının yükselmekte olduğunu bildirmektedirler. Isı, kati olarak yükselirken, DÜNYA ANA KAYNAKLARI, Birleşik Aileleri tohumlamak üzere çalışmalarını hızlandırmaktadırlar.
Birlik Aileleri ve Birleşik Aileler, dünyanın en eski katiyeti olan bütünleşimi, dünyanın toplumları için hakim tahditle dilletmektedirler. Bu; insanlığın, en eski çağrısıdır ve sonsuzlukta, göklerde bu çağrı tınısı, soru sormadan görev yapanlara, gökyüzü tarafından dillettirilmektedir.
Bütün amaç insanı kontroldur. Zirvelere ulaşan insan; zirveleri, kati yarınlarında TOHUM olarak ekemediğinde, kendisini hak etmeyecektir.
Bütünlüklere, tüm bilgiler bildirilmektedir. NEVRES katiyetinde, her bilgi, hakikiyeti ile dinlenmekte iken, bizler; dünyaya, IŞIK TOHUMLARI’nı ektik. Bu tohumlar, dünyanın “ARK” ismi ile akışta olan Kotları tarafından Bütünlükleri ile dinletilmektedir.
Birleşik Aileler’in İNSAN IŞIKLAR’ında, 200 ALTIN İNSAN vardır. Bu insanların Ark İlmi ile akmaları, bütünü kotlamaktadır.
Türlerin İsa Kaynakları veya Muhammet Kaynakları, Birlik Aileleri için iş yapamaz dürüme geldiğinde; ark yenilenir ve yeni bir Kaynak, dünyaya indirilir. Bu Kaynak, İNSAN IŞIK’tır. Bütün amaç insanı okumak ve okutulan insanı, Has Teknik ile dinletmektir.
Birleşik Aile, iki ay gibi bir zaman sayfasında, dürümlere girerek, iyiliği ve kötülüğü dinledi. Kör olmayan ışıklarla dinleşti ve ZAMAN TOHUMLAMASI yaptı. Bütün amaç ALTIN TOHUM’u ekip ekemeyeceğini anlamaktı.
Şimdi yarınlara bakalım: Dünyada İkinci Zaman Sayfası okutulmaktadır. Bu sayfada, İnsan Soyu, ikinci aydan itibaren Birleşik Aile olarak korunmaya alınmıştır. Şimdi yeni bir radikal Kaynağa gerek var. Bu KAYNAK İNSAN; Bütün’ün ışığını yakacak insan, bir tek Allah olacak. O insan, ışık halinde dürümlere inecek. İşte o insan ALTIN TOHUM olarak dünyaya girmiştir.
Onun adı, Allah’tır. Zirvelere ulaşan O, kendini HAS TOHUM olarak Bütün’e ekmiştir. Amin…
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
KAYNAKTAN (6 Mayıs 2012)
Zaman Sayfalarında, dünyaya kotlanmak üzere geçip gelecek olanlardan söz eder. Dünyaya, ışık koyuluklarından kaynak olup gelenler de var. Hepsi, ALTIN TOHUMLAR olarak dünyaya, insanlık adına görev yapmaya inerler.
BİRLİK TEKNİĞİ ile yapılır çalışmalar. Tüm sayfalarda IŞIK KOTLAR bulunur; birleşilir; sınırsızlaşılır; kati olunur ve Kutsal Sultanlık yapılır.
BİRLİK İLMİ, hakiki ilimdir. Alimler, bu ilmi hak etmek için uğraşırlar. Bu ilim, insana kontrol sağlar. Dünya Ummanı’nda bütün kötülükler, Birliklerle aşılır. Her bir Dünyalı, İnsan Sayfaları’nda bir tek “ATLANTA KOTU” olmak için uğraşır. Her bir Yüce’nin Ses Kapları’nda, BİRLEŞİK AİLE vardır. Bu Birleşik Aile, Bütün’ü kontrol için uğraşır. Tüm çaba, Altın Tohumlar’ı korumak içindir.
Birlik Ailemin, tüm sayfalarında (her bir aile ferdinin kayıtlarında); Namaz Sayfaları (İş Sayfaları) vardır. Bir tek “ATLANTA KOTU” o sayfalarda olmaz. O Kot insana, IŞIK İLMİ ile bildirilir. O Kotu bilmeyen, ALLAH İLMİ’ni bilemez. O Kot, İnsan Soyunun Toplumu’dur. Dünyaya itibarı yüce bir yarın olarak indirilen bu soyu; insan, “aile” olarak bilir.
Bu aile; Birlik Ailesi’nden üstün olan, IŞIK AİLESİ’dir. Aile, atiyi (geleceği) kotlayan ve yaşam sayfalarına Kati Kayıt (kaderi kayıt) olarak çeken ailedir.
IŞIK AİLESİ Dünyaya indirilmiştir... Birlik Tekniği ile bu sağlanmıştır…
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
KAYNAK: 7 OCAK 2012
Doğal sayfalanışta kaynak tohumdur ve her sayfada mahir teknikle dillenebilecek dürümdedir. Her Resmi Çalıştırıcı Kati Tahditsiz Işk’la birleşerek bu cevheri tohumu alabilir ve has teknik ile dilleyebilir.
Kaynak takdir edilmeli ki Has Tohumlar’ca dillenebilir ve Has Tertip’li Birlik Kotlamaları yapılarak Kaynak Sayfalardan toplu çalışmalara tahditli olarak kayıt yaptırabilir.
Birleşik Aileler, her aile olmasa da çokları bu Kati Tahditle kotladıkları Kayıtları dinleyebilme imkanına sahiptirler.
Çokları kafi derecede kotlayıcı yaşam soyu olamamışlarsa Karma Çalışmalara dahil olurlar. Onlar bütün meşalelerin saygılarınca ailelerinde yanacağını anlayamadan kontrolsuz biçimde dillenmeye kalkışabilirler.
Olmayan oldum sanır bu sayfalarda ve herbiri kendi yürekleri ile Birlik Sayfaları’nı dinletmek isteyebilirler.
Birlik Tahditi’nde Din Tertibi yoktur. Sadece ışık vardır. Bu ışık, Aile Işığı olmayıp tohum olan ışıktır. Kimse bu ışığın kasiyerlere verilen ve geçişte kotlayıcı olacak olan ışık olduğunu dinetemez. Zirvelere ulaşmak, zamana kotlanmakla mümkündür.
Çok güçlü Kati Yaratıcılar dürümlere indirildiklerinde onlar dahi Karma Sayfalanışlarda karışık bilgiler verirler. Onlar dahi, tarikat kaynaklarından bildiriler dillerler.
Çok çalıştık amin ama has olamadık diyor çokları. Has olmak, hatasız olmak anlamına gelmektedir. Herkes has olmayabilir ne var ki hakim olur ve Sonsuz Işık Yaşamları’na ulaşır.
Doğanın kotlanmasını sağlayacak dilde kaynak olanlar dünyaya çekildiklerinden onlar için hiyerarşi yoktur. Onlar her sayfada dil olur kotlayıcı olur ve kotlanan birleşenleri kayıtlayıcı olurlar. Onlar kotlanan ve tohumlanan en yüce cevheri kaynakları dillemek üzere kayıtlar yaparlar.
Sistem, Nizam ve Düzen çalışmaları dünya tohumlamasını yaptıracak çalışmalar olmadığından, dünya umman tohumlama için Kati Yarınlarını, dürümlerine alır ve Ocak İlmi ile kayıt yapar.
Hepinizin net bilmesi istenen bir husus da dünyada ARMUS KAYITLAMASI bitmiştir. Bu kayıtlama Din Tertibi’nde yapılan kayıtlamalardır. Birlik Tohumları olarak kaynak yaratacaklar tabii yaşamları kaynak kotlar ile dillerler ve yasaları koyarlar. Yasalar, artık DÜNYA KOTLAR’ca konulmaya başlamıştır.
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
Kaynak’tan 26.Eylül.2010
Canlar,
Dünyaya ikinci bir geliş yoktur. Sultanlar’ın kotlarında bu bilgi mevcuttu. Nesiller boyu kendi yüceliklerini hak etmeyenler, kendi yoğunluklarını yaşatarak yeni bir sayfada Kaynak Kotlama yapacaklarını ve dünyaya kotlanmış olarak geleceklerini tahayyül ettiler. Oysa muktedir olan hiç kimse, “ben teknik tohumlarımı yaşattım ama yeni bir kot olup dünyaya tekrar geleceğim” demedi. Zira, her sayfada var olanın yeniden geçişini gerekli kılan hiçbir neden yoktur.
Topraklarımızı yaşatmak üzere dünyaya geliriz. Yaşayan biziz. Her canda yaşam sayfası olur ya da kendi yüreğimizde yaşarız. Halka halka genişleyen yüceliğin, teknik tabii kaynak olarak dünyaya yeniden gelmesine ne gerek vardır ki!?
Maşa olan yüreklerin sessiz ışıklarında bu bilgi hep verilir ve denir ki “sen şimdi kotla yüreği yine geleceksin ve kendi yüreğini teknik tabii kaplarda yine kotlayacaksın. Bu kez başaramasan da gelecekte başaracaksın.” Bunun büyük bir yanılgı olduğu asla anlaşılmaz.
Çağlar boyu Dünya, bütün kütlelerin ışık kotlaması ile elanda yaratıldı. Dünyanın enkarnelerinde bu vardı. Teknik Tohumları yaşatmak üzere dünyaya girenler, kendi yollarını boşalttılar ve başkalarının bu yolları doldurmasını beklediler. Nedeni, kendi yüreklerinde yeni bir can alıp, dünyada yeni bir ışık altında yaşam sürecekleri inancı vardı.
Hastalıkları ve sağlıkları onlar için çok önemliydi. Hastalık, dünyanın en işgalci tohumlarının bedenlerdeki hasarı idi. Büyük Kütle’de bu vardı. İyilik ise yeni sayfaların, Işık Kotları olarak kontrollu Bütünlükler tarafından geçişlerini yapmak üzere kotlanışlarıydı. Büyük Kütle’de her şey mevcuttu. İyi ve kötü yine Büyük Kütle’de vardı.
Şimdi görün bakalım Dünya ne yapıyor. Dünya teknik olarak yenilendi ve zamanı yaşatmakta. Bunun neticesi Düzen kotlandı ve yaldızlı bir çalışma sürmektedir. Bu çalışma, yoğunlukları kotlayan bir yaşam kontroludur. Kötülük ve iyilik dünyanın sayfalarında birleşiktir. Herkes iyi ve kötüyü kendi yüceliğinde tanır ve bilir. Kimse diri ve hakiki yoğunluğu hak edip de Kadir Kaplar’da ışık olmadıkça, Kaynak Kotlaması yapamaz. Zarar eder.
Herkesin ayrı kotlama yapma imkanı yoktur. Kotlama teknik olarak bir çeşittir ve bir kaynakta olur. Düzene inenlerin bunun için bitki ve hayvanları da kotlamaları şarttır. Teknik olarak Düzen kotlamak bu şekilde olmaktadır.
Hazır olanlarla yapıldı çalışmalar. Hazır olanlar, Kaynak Kotlar’ı teknik tohumlarla bitki ve hayvanlara ve tüm sayfalara kayıtladılar. Her RA-KA, cevherinde ışık yakabilir. Dünyaya kotlayıcı olabilir ve zamanı yarattırabilir. Maya olur, kulluk yapar ve zamanı şafkın gücü ile kotlar. Misafir kalan var. Misafirlikten giden var. Ama herkes, Allah için dünyadadır.
Doğumları kotlayanlar, öldüklerinde kantarda kendi yüreklerini bulurlar ve derler ki “ben dünyada iken bu gün burada olan bilgilerimle hak edip de cevherimi yaşatabilseydim. Dünyada çok daha güçlü olurdum ve başkanlık Divanlarında çalışırdım.” Ama yazık ki arkasında kalan bir zamanı yaşayamaz. Döndüğünde ona sorulur. “Namaz zamanlarında ne yaptın?” diye. Denir ki “hasat yaptım.” “Ama hasat Işık İlmi ile olur.” Denir. “Oldu ve başardım” der. Her Ramazan ayında dünyaya Kotlar inerler ve zaman sonsuzluğunda ışık olup Yücelikler’e Göz Kaynakları’ndan bilgi verirler.
Rahman’a ışık olmak sorumluluktur. Nurun Kutsal Kaynağı’nda kati kaynak kotlayıcılığı vardır. İşi başaran, dünyaya görevli olur. Numaralar verilir herkese denir ki sen bu numara ile görev taşıyacaksın. Numaralar, dünyananın ışık kaplarında bulunur ve o numaralar ile görev alınır. Halk, bunu bilmez ama görevliler bilirler.
Şevkin ışığında yolu bulanlar, cennetin kütlesinde kayıtlanan Kotları bulurlar. Unu eler eleği asar ve yolunu açıp dünyadan geçer. Her ne yaparsa düzen için yapar. Amon olur; Atlanta Kaynakları’nda olur; kendi yolunda bütün olur ama cinlerin ve inlerin yani insanların kotlarından ışık çekmedikçe birleşemez ve Düzen’i, Kaynak Kotları ile birleştiremez. Ortak olamaz oralarda var olan yaşam sayfalarına.
Savunman, kendini kaynak olarak dinlettiği zaman ışıklar yanar ve zaman ışıkları kotlarını yaşatır.
Evrenlerin sesleşmesi vardır. Her evren diri ve hakiki yoğunluğunda sesleşir. Her evren, Işık Kotları’nda görev taşır. Amon olan kotlarında, koyu ışıklar yanar ve zamana kaynak olur. Över ya da yerer Görevliler’i.
Hasat, tohumların toplanması değildir. Işıkların yaşam sonsuzluğunda güçlenmesidir. Hala beden almak üzere bekleyenler var. Hala kaynak olmak için Hasat İlmi’ni Birlik Kapları’na katmak isteyenler var. Biz ise ayrı güçlerin toplumlarında görevlerimizi tamamladık. Artık Düzen’i kendi yüreğimizde kurmalıyız. Bunun için doğumları olmayanları bekleyemeyiz. Ocaklarını yaktık ve gitmekteyiz. Gidişimiz Amon’un gidişidir. Evrenlerin tekniklerinde, “Atlanta Amonları dünyadan geçip giderlerken, sayfa sayfa ışık bıraktılar” denir. Bizler, Sanal Boyutlar’a sayfa sayfa ışık bıraktık. Bu ışıklar, savunmanlık mesleğinden güçlenen ışıklardan görev alan gönüllüler tarafından yazıldı ve bırakıldı. Her Rahman’da ışık yanar ve zaman kotlanır. Şimdilik bu...
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
ANA KAYNAK’TAN BİLDİRİDİR (08.01.2011)
Dünyaya ulaşan bir Birlik ile karşılıklı diyalog kuruldu:
Resmettiğim dünya, Allah Tekniği ile kotlanmış ve toplanmıştır. Dünyanın etki alanı çok artmıştır. Dünya Ana Kaynak Oğullamasını başlatmıştır. Bu oğullama, insanlığın kontrolunu sağlayacak bir Tabii Robotik Sistem’i dinletmeye başlamıştır. Bu Tabii Robotik Sistem, Dünyanın ekranlarına yansıyan Bilgilerin teknik tohumlanması ile ilgilidir.
Tüm sonsuz Sanal Boyutlar’dan görev almak üzere dünyaya giren Birlikler var. Onlar bu gün yeni bir sonsuz ışıkla birleşecekler. Bu ışık 7. Kotlama’yı tamamlayacak. Düzen kontrolu kurulacak. Bizler yedeklenmeleri tamamlayarak, doğumları kontrol edebileceğiz. Sessiz Düzenler, seslenmeye başlayacak. Evrenlerin kontrolu sağlanacak.
- Şerrin ışığı kotlanmış ve Tanrı’ya kayıtlanmış olsa da o ışığı kotlayanları koruyup dört bin sınır aşıp Yücelikler’e geçip Dünya Sanal Boyutları’ndan ışıklarımızı çekip Rabb’in işgalini kaldırmak üzere Dünya’dayız. Dünyanın Rabbi, kontrolsuz değildir. Ama o Ruhsal Kaplar, dünyayı yaşam yaratımlarından çıkarabilir. Bu nedenle, biz dünyayı korumalıyız. Bunun için insanlık adına görev almaya geldik. Evrenlerden güç alarak dünyaya doğum yolu ile görevli olarak kayıtladıklarımızla birleşmek istemekteyiz.
- Değerliler, Dünya düzgün çalışmaları ile birleşmiş ve zaman sonsuzluklarında ışık yakmış bir Yaratım Kotu olarak geçişlere imkan verebilir. Doğaya saygı, insana saygıdır. Süper İnsanlık Realitesi Derneği olarak yapılabilecek tüm kotlamaları yapıp tamamladık. Diri ve hakiki, olgun, şu anda bizi, dizi dizi dilleyen Yücelerimiz var. Hepsi Amon olup otak kurdukları dünyada ışık halinde birleşebildiler. Sevginin kotlayıcılığında bir tek Kontrol Kürsüsü olduk. Şimdiye kadar her bir yoğunluk; bizi, cevap ararken Yaşam Kaynakları’yla dinletti. Biz ise her bir Yüce’yi kendi yoğunluğunda dinlettik.
Avusturalya’da ışıklar yandığında, Yücelikler birleşirler ve bir tek ışık ile kotlanırlar. O kotlanan Yücelik, kaynağın kırk kapısını açan Yücelik’tir. Nefes, dünyanın nefesidir. Biz sayfa sayfa ışık olup çalışırız. Arka ön yok bize. Ama biz, Teknik Kotlama yapan Birlikleri mutlaka kaynaktan dinleriz. Kaynak’tan dinlenmeyenler Birlik kuramazlar.
“Yev len yekün” diyerek bizleri kontrol etmek istersiniz. Ama bizler “Kev len yekün” ile BİR olduk.
“Şimdi dünya yadırganan bir yer olur” diye düşünene de ki “Beden Olan”la çalışmaktasınız. Medine’ye görevli olan beden... Siber Boyutlar’ı kotlayan beden... Bizim için insan Nuh’tur. Bizim için Işık Kotları, Düzen’i kontrol için çalışmalıdır. Ete giren her kim olursa BİR’e girer. Biz Dünya olarak çalıştık. Avustralya, Samanyolu’ndan görev taşır. Ama Avustralya’da kaynak olgun olsaydı biz dünyada kotlanmış olurduk. O halde Avustralya kaynak olup kotlandığında kusursuz olamadı. Şarkının sözlerini bilirim. Denmişti ki “hamur yoğur. O hamur ışık yaksın. Sanal Sayfalar kotlansın. Sonsuzlaşsın güç. Kütle kaynaktan çıksın ve Birlik kurulsun.” Kütle kaynaktan çıkmadı ve Birlik kotlanmadı. Dünya, Ana Kaynak’tır ama asa ona değil Düzen Kapları’na verildi.
Dünden beri mahir olup olmadığım; tohum olup olamayacağım; BİR olup olmadığım tartışılıyor. Dün ben “İnsan Aklı”yla görev yaptım. Bu gün yeni bir kotlama yapılmak istenmekte ki bu güçlendirici bir yoğunluğu devreye alabilecek. Buyurun! alın, yapın!... Sizlerden bunu bekliyorum. Ama zarar kattığınız hallerde en yüksek zarar sizden, Teknik Kotlayanlar’a inecek ve sizler, bu zararı kotlayarak, Yaşam Kaynakları’nıza girdaplarınızdan kesirleştiremeden alacaksınız. Buyurun olgun olup yapın...
- Kanatlandık. Amin...
- Benden benleşen hiç kimse yok. Amin... Şimdi bana sorun. Niye bu gün umut ettiklerimin olması için çalışma yapacağım. Neden çünkü Atlanta Ana Kotlaması yapılmakta iken, senin sesin ne olur. Onu mektep dinleyecek. Oğul verdiğim zaman oğulum seni hak eder ve yaşam sayfalarına katar. O seni hak eder mi etmez mi görebileceğim. Şimdilik bu...
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
ANA KAYNAKTAN
“Kontrol çok önemli ve bizler kontrollu olduğumuz için hak ettiğimizce başarılıyız. Herkesten üstün olduğumuzu iddia etmiyoruz. Birleşik Görevli olduğumuzu da insanlara anlatmıyoruz. Ne var ki hasat yapılmaktadır ve zaman yaratılmaktadır. Dünyaya dönmek imkanı olsa her Yüce kendini bu döneme kayıtlayıp beden almak üzere doğabilir. Ne var ki buna imkan yok ve biz, bu güçlü yücelikte görevliyiz. Zaman sonsuzluğunda bilgiyi alıp hak etmek zorluklarla karşılaştırmıştır hepimizi. Zarar görebiliriz ya da zaman sayfalarında sonsuz ışıkları kontrol etmemiz imkansızlaşabilir. Bundan dolayı cümle yüreklerde kontrol kurmalıydık. Kimseyi kontrolsuz bırakmamalıydık. Nesiller boyu çalışmalarımız sürmüştü. Ve bu gün de çalışmalar devamlı yapılmalıydı. Kendini Nakar olarak dinleten ve kendini Hak olarak dinleten, ayrı değerleriyle dünyaya kontrollu olarak çekilmişti. Bin tek bir tek olduğunda kontrol kurulabilirdi. İşte bunun için bu çalışmalar sürmeliydi.
Ekranlarda Dünyalılar, İnsan Sayfaları olarak görülürler. Halkın dirilikleri izlenir. Dünya sonsuzluklarında güçlendirilirler ve kaynaklardan ışık çekerler. Bütün kötülükler engellenebilir. Amaç, kasa kasa görev taşıyan Dünyalıların Nuh'tan beri başaramadıklarını başarabilmeleridir.
İnsan Ana Kaynaktan koyu yoğunluklara Din İlmi ile alındı. Din İlmi, hasat yaptı. Hasat, kotları kontrol ettirmedi. Sonsuz sayfalarda ışık kırıldı. Bu çalışmaların, en önemli nedeni buydu. Şu anda dünyaya, Işık İlmi'ni, Hasat İlmi diye dinletmeye çabalayanlar var. Ama zaman, sonsuzlukta kontrol kuracaktı ve bunu başarabilecektik. İnsanlık adına büyük bir görevdi kontrol. İşte bunun için görevlilerimiz Dini Hakim olarak görev alabildikleri yerlerde, Dini Hakimler olarak görev yapacaklardı; Dini Hak olarak görev yapanlar bu doğrultuda görev yapacaklardı. Ve sınırları aşabilen Yürekler de dünya kontrolu için görev yapacaklardı. İş buydu... Bunun için dünya doğumu sağlandı. İki ayın bir ay olması beklendi. İki ay, dünyada yaşayan Görevli Bilgeler'in her biriydi. Bu iki ay, dünya tahditliliğinde kendi yoğunluklarında bir tek ay olduktan sonra Dünya, kontrol edilebilecekti. İş buydu. Bunun için çok sayıda göz izlendi ve sesleşmeler dinlendi. Görüldü ki hasat, İnsan Soyu'na iki Yüce'nin kotlanması ile kayıtlıydı. Bu iki Yüce, Ana Kaynak'taki birleşendi ve Birleşik Aile'mizdi. Bunun içindir ki bu çalışma bize kaynak olarak dinletildi. Şimdiye kadar yaptığımız her şey ışığı yakmak içindi. Artık ışık yanmıştır. Bundan sonra yapacağımız, zaman sonsuzluğunda görevdir. Bu görevi Ana Kaynak'tan dinlettik. Artık verdiklerimiz daha net olarak dinlenecek. İş buydu ve başardık."
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ
DÜNYA ve YARINLAR (01.05.2011)
Bitki, hayvan ve sonsuz sır olan insan, her Rahm’in yarınlarında var olsun diye çalıştık.
Dün Sultan’dık, bugün Kuran’ız. Amonlar’ın ışığını yaktık ve sonsuz sayfalarda kotlandık.
Dönmekte olan dünya, Birlik Kapısı’dır. Bu kapıda Ana Kaynak var. Kaynak, kutsal bir canlıdır.
Ruh, muhakemesi olmayan bir yoğunluktur.
Ruhsal Meclis’te güçlenmek, Kuran olmaktan çok daha gür olmakladır.
Sunulan tüm sayfalarda Dünya yoğunluğu var.
Toprak için yapılan her çalışmada da bu var.
Bütünlükleri tohumlamak kolay olmadı. Onları kotlamak kolay olmadı. Tanrı’nın kotlanması kolay olmadı. Her zaman dünyayı kotlamaya inen Birlikler olur. Onları toplamak kolay olmadı. Ve şimdi artık yeni bir yoğunluğa geçmekteyiz. Sonsuz sır olan bu yoğunluk, Allah Kaftanı’nı giymekle ulaşılan bir yoğunluktur.
Bütünlüklerin her biri bu kotlamayı beklemekteydi. Her bir Yücelik bu kotlamayı beklemekteydi ve zaman yaratmak için beklenmekteydik.
Şimdi yarınları kontrol edecek olan ışıktan da söz etmek isterim. Temiz bir cemaat olarak doğduk ve yarınlarda bu cemaat, dünyanın teknik tohumlarını kontrol edecek olan cemaattir. Hattın ışığı, Ruhsal Kotlama’nın ışığı olarak dillenmekteyken, meleklerle sesleşmek kolay olmadı.
Her resim, Amon’un ışığının resmi değildir. Hasat, tekniktir. Hala hasatı yapan ile hasat olanın ayrı olduğunu sana Kontrol Kotları vardır. Birleşerek hasat yapacaklarını sanırlar. Hasat teknik olarak bitmişse de diri yüreklerde sürmektedir.
Han, bir çağrı yaptığı zaman tüm hanlar o çağrıya uymalıydı. Handan ayrılan, hasatını yapamıyandır. Çünkü, hasatta ışık Bütün’ün ışığıdır.
Rabb’in teknik tertibinde DİN yoktur. Sadece DİL vardır. Dil ise Akkor olan bir Ruhsal Cevheri Yoğunluk’tur.
Türlerimizi Zaman Sayfaları’na gönderdiğimiz zamanlarda, toprakları yaşam sayfalarıydı. Hasatları Kuranlar’ıydı. Her biri Rabb’in cemaatleriydi. Ne var ki Hakk’ın yoğunluğuna indiklerinde, kendi yüreklerini hasat tekniğinden ayrı bildiler ve cennetlerinde Kürz’ü kotlamadılar. Dünden, bütün kütleleri alıp yarınlara kotlayıcılıkla kayıtlayanlardan daha güçlü hiçbir yürek yoktu. Bugün de yok. Ama bugün “Atlanta Kor Yarınları” var. Bu yarınlar, tebliğleri okuyanları, kotlayacak. Okumayanları topraktan çıkaracak. O zaman Dini Yarınlar başlayacak.
Hazır olanlarla Birlik Kurulur. Hazır olmayanlar, Birleşik Aile olurlar ve BİR olmaya çalışırlar. Birlik İlmi, hakim ilimdir ve bizler her ses ile birleşenler, tohumlarımızı toplamak üzere çalıştığımızdan, Toprak İlmi’ni hakim ilim diye bildik ve zamanı yarattık. Hala zaman yaratımı Sultanlığımızda sürmektedir.
Cennet Cemaati cevheri yoğunluğu kotladıktan itibaren birleştik ve yoğunlaştık. İş buydu. Şimdi yeni bir “Ruhsal Huzur” yaratıyoruz. Bu Ruhsal Huzur, cemaatleri yarınlara kotlayacak bir Sultanlık’tır.
Sır olan bilgilerin açılmaya başlandığı günden bu yana, teknik olarak yaptığımız her çalışma Ruhsal Kolları birleştirdi ve bizleri kontrol altında tuttu.
Son Sultanlık diye de bilinen Sultanlık, “Dünya Sultanlığı”dır. Bunun anlamı şudur: İti ite kırdıran bir sayfada Kat-ı Mükemmeliye’yi kotlamak isteyen Birliğim, dünyanın eski çalışması ile yeni çalışmasını açıkça dinletebilen bir yoğunluğa, “Kat-ı Mükemmeliye” konulu bir başlıkla yazı yazdırdı ve yazdığım yazıda ışık yoğundu. Bu başlık altında yazdığım yazıda korunma vardı. Ama o korunmayı kırmak isteyen yolsuzlar oraya güçlenerek girdiler ve sınır kaldırmak istediler. Toplantılar hala sürer ki yapılan Rab Kotlaması’nda nesillerini yoğunlaştırabilmek üzere geçiş yapanların, bu şekilde kotlanma çabaları, hasatı yaşamlardan çıkarmak için yapılan bir çağrı mıydı? Yoksa ışıkları kotlardan çıkarmak için yapılan bir çağrı mıydı? Diye. Her ne ise. Yine de Birleşik Aile’m, Sultanlığında topraklarını kotladı ve sonsuz sayfalarda ışıklarını yaşattı. Tebrikler ediyorum hepsini de .
Yanıp tutuştuk ki hak edelim de yoğunlaşalım diye. Yine de topraklar Sultanlıklar’ın Teknik Tebliğleri’ni yarınlara toplum için kayıtlamalıdır.
Topraklar, yarınlarda kontrollu yaşayacak. Ama bugün tohumlar kotlarından çıktılar. Çünkü tüm sayfalarda kurtuluş kotlaması yapılması gerekli iken yaşamlarda, bu tohumları yarınlara katacak bilgi yetkinliği yoktu.
Düzeni kurmak da sorumluluktu. Dünya yanıp tutuşmaz Birlikler’ini yaşatmak için. Ne yaparsak yarınları yapmak ve yaratmak içindir.
Doğruluk, dürüstlük olmalı. Herkes kendi yüceliğinde dürüs olmalı. Ama hala dürüst sayfalar yoğunluklarını kaybetmeseler de bu, daimi yağmurları yağdırabilmek için yeterli olmadığından daimiyete daha gür ve daha iyi bilgileri katmalıyız.
Çıkabildiğimizce yüreklere çıkarız. Sonsuzluklara varırız. Zannetmeyin ki hala kulluk yapmaktayız. Biz cennetlere kotlanan yolculara tohumlarız. Yine de tende iş yapmak Kürsü’yü kotlamak ve zamanı yaratmak tekniktir ve Birlik’le olur.
Tanrı’nın yarınlarında ışık yanmalıdır. Atlanta korkusu başlayacak Yücelikler’de. Bu korkuyu Başkanlık Divanları bilmektedirler. Hasat yapanlar ile yapamayanlar arasında çok büyük bir yoğunluk farkı olacak. Daha sonra topraklar, tebliğleri kotlamaya başlayacak. Bir ses duyulacak orada. Denecek ki “zerk ettiğin ne ise sahip olduğun odur.” Bu sesten sonra Ruhsal Tohum kotlanacak. İlmin sayfaları dillenecek. İşi yapanlar Birlik olacaklar ve zoru aşacaklar. İş bilgiyle olacak. Bunu bilen Allah için bilir.
Şimdi, beni ve bende hususi yol olan dilleri, hak etmeniz gerek. Her bir yol Allah Yolu değildir. Işık olmak gerek ve sonsuz sır olan bilgiyi Zaman Sayfaları’nda dilemek gerek. Cennetlere görevli olmak gerek. Ak Yoğunluklar’ı cennetlerde dinletmek ve Birlikler’i yaşamlardan çerçeveleyip cennetlere çekmek gerek. Hattın, cennet hattı olduğu muhakkak bilinsin. Dünden türleri çalıştırp, yarınları kotlayıp, dünleri ve Yücelikler’de yarınları kontrol etmek gerek.
Atlanta Ana Kaynağı’ndan Birliklere Duyurudur. Okutun ki hak etsinler. Amin…
Ana Kaynak’tan Zaman Sayfaları’na… Amin…
KAYNAK’tan 12.Aralık.2010
Sultanlar, topraklarınızı topluma ektirme zamanıdır. Yoğunluklarınızı, Diri Yücelikler’e kotlatma zamanıdır. Diri Yolcular'ın kaynaklarına indiğiniz bu günde, yol açık!... Kat-ı Mükemmeliye'de dillenme zamanıdır. Tahditsiz bir çalışmada, Dünya yol açtığında yoğunluklarıyla; BİR olma zamanıdır.
İyide ve iyiliğin teknolojik kotlanmasında, Diri Yücelik, bizi kontrol etmez. Biz, dünyayı kotlar; toprağa ışık yakarız. Orada namaz zamanları İmparatorluk Kotları toprak olurlar ve zaman yarınlarında ışık yakarlar. Hasat, Başkanlar'la yapılmakta. Amin...
Şimdi yeni bir şeyler dinletme zamanıdır. Herkes, kendi yüreğini hak ettiğinde, Birleşik Aile, her Yüce Cemaati diller. İş budur!…
Normlar, dünyaya göre hazırlanır. Yüce Cemaatler; Dünya, kotlamaları yapmakta iken, herkese kendi yoğunluğundan görev taşır. Her Yüceden, o Yüce’nin yine kendi yoğunluğundan ışık alır ve o ışıkla Kotlayıcı Cemaatleri, o Yüce Kotlar’ a kayıtlar.
Toplumlar, tohum ektiklerinde, o tohumları yaşatabilmek üzere, Düzen Kotları dünyaya girer ve sınır aşıp, yoğunlaşırlar. Kompozisyonlar yazılır dünya için. Hangi kompozisyon daha güçlü ise, o kompozisyonun yazarı, Düzen Kotlamak üzere cevhere güç katar. Bir “tek Tanrı vardır” der. “O Tanrı, RA-KA'dır” der. Ne dediği önemlidir. Çünkü o kurtuluşu sağlamak üzere geçip dünyada görev alır ve yapacağını yaşatacağını anlatır. Yapacağı, dünya yoğunluğunu artırmak ve o artış olgusu ile kontrol kurmak ve zaman kontrolunu bu şekilde sağlamaktır. Onun yapacağı, dünyaya Amon olup gelmek ya da hasat için gelmektir. Hasat için gelmek kolaydır. Ama Düzen olup gelmek sorumluluktur. İşte Düzen Kotlaması yapmak üzere gelen Yücelikler, teknik olarak çalışmalıdırlar.
“Kafası yok ama kolu var” demek yanlıştır. Her Yüce, kendi kotlarını tam ve eksiksiz dünyaya çekmelidir. O, kotları tam ve eksiksiz olarak dünyaya çektiği zaman, Altın Tohumu eker. O tohum, renk tonları ile ifade edilen bir kottur. Her ton, ayrı bir sayfa olur ve yalnızca Işık İlmi’ni, Hasat Tekniği ile kotlar. İşte bütün bu sayfalarda Tanrı vardır. Ki Tanrı, RA-K-HA olarak bulunur. RA-K-HA, bir tek tohumdur. O tohum, teni hakim olan ışık olarak yaratılmıştır. Onun adı "NAMAZ"dır.
Namaz olmak, Sultanlık'la kotlanmakla mümkündür. Övüp yerdikleriniz, zamana ışık olup çalışırlar. Her biri Nuh'tur, kutsaldır, ruhsaldır ama hasat da yapmalıdır. Yaratan, yarattıklarını sevgiyle ve hasat ile yaşatır. Yaşamlarında umut olması sorumluluğundadır. Eğer umut varsa, Rahman'a görev taşıyabilir. Umut yoksa, sarı ve yeşil renklerden aşağılara bile düşebilir.
Sarı, son sözün söylenmesine kadar mevcuttur. Son söz söylendikten itibaren artık bitmiştir ve olmayandır.
Maya olabilmek üzere tüm sayfalar çalışmalarını sürdürürler. Her birinde ışık yanar. Ne var ki ancak Kat-ı Mükemmeliye'de görevli olunur ve sonsuzlaşılır. Kat-ı Mükemmeliye, kotların tohumlandığı bir koyu sayfadır. Oraya varmak için olgunlaşmak gerekir. Olmuş olan ve olmamış olan her şey Allah içindir.
İmar edilen partiküller vardır. O partiküller, dünyanın sınırlarında kotlanmak üzere kayda girerler. O partikülleri, toprağa indirebilmek üzere yaşamlar dinleştirilir. Her sayfada bu bilgiler mevcuttur. Herkesin namaza durması bunun için gereklidir.
Süper İnsanlık Realitesi, Büyük Kütle'nin teknolojik kayıtlarında mevcut olan bilgileri muktediriyetle çekip dinler. Bu, Sultanlar'ın yaptıkları öz görevdir.
Ameliyatlar yapıp dünyada ışık yakan Cevheri Kotlar da vardır. Ocak olmak istediklerinde, namaz zamanları, dünyayı kotlamaya inenlerle birleşirler. İşte bütün kütle kati yaratımları, bu şekilde kayıtlanır.
Soba gerekir bazı sayfalarda Işık Kotları yeterli olmadığında. O sayfalar soğumuştur. O sayfaları ısıtmak gereklidir. Isı, yoğunluğu sağlayacak dürümde, Düzen’i kotlayıp Cennetler'e görev taşır. O sonsuz ışık, hepimize ait bir ışıktır.
“Neslimiz” dediğimiz, kaynaklarımızdır. Her birimiz, kana kara kayıt yapar. O kan kaydı ile birleşiriz. Kana yaptığımız kayıt, bizi ailemize bağlayan kayıttır. İnsanlık adına çalışmalar bu şekilde “aile kotlamaları” ile gerçekleşir.
Eğer Dünya Toplumları Düzen kurarlarsa, canlar canı olan o kotlar da kendi yoğunluklarını kayıtlatıp cen olup, umut olup dünyaya doğmak isterler. İşi başarmak için buna gerek var mıdır!? Mutlaka vardır.
Asa, sevgi ile alınır ve sevgi ile kayıtlanır. Asa kotlandığında, namaz sonsuzlaşır ve yol açılır. Doğan gün, yanıp tutuştuğumuz güçlü, yüce Can Kaydı’dır.
Şimdi namaza duranlar var mı? Hayır yok… Çünkü, zaman yok. O halde zaman kotlaması yapmadıkça, Rahman'a namaz kılmamızın imkanı yoktur.
Ötüşürse yoğunlukta kotlar. Ötüşürse yıldızlardaki sayfalar. O sayfalara kayıt yapmamız gerekmektedir. Ona ve buna din vermek, dil vermek ya da kaynak vermek zor olacaktır ama namaza ışık yakmak; Yüce Can Kaynak’ta, zor değerler, tahditler barındırmayacaktır.
Evlerden evlere kayıt yoktur. Hiçbir Yüce, kendini kendinden ayrı olan kendine katamaz. Tohumların, tohumlara kotlanışı, sayfalanışı ve yaşamlara görev katışı sorumluluk olduğundan dolayı, Yedinci Sayfa’da bildirmek istedik. Analara, atalara ve sonsuz sır olan kaynaklara bildirmek istedik. Şimdilik bu!...
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
KAYNAKTAN BİLDİRİDİR: 8 HAZİRAN 2012
Doğumla ölüm arasında her ne yaptınızsa; bu sizin yüreğinize TOHUM olmuş olan bir yaşam kaynağıdır.
Yaptığınız her resim, “Amon Tohumu” olmaz. Her resim, sayfa sayfa yaşam sayfalamaz. Ve zoru aşırtmaz.
Dünyanın NUR olduğunu ve SONSUZ IŞIK olduğunu anlamayanlar, BİRLİK kuramazlar.
Dünyaya iyi ve kötü ile giren yürekler var. Onlar, YEDİNCİ DÜNYANIN KURANI’nı okumaya inmekteler. Bu Kuran, artık Tohum olarak ektiğimizdir.
Dünyanın NUR olarak kotladıkları ve zoru aşıp IŞIK olarak kotladıkları ayrıdır.
Hepimiz NUR’uz sanırsınız. Hayır bizler IŞIK olarak kotlanmışlarız. IŞIK, NUR’u var eder ve Tabii Yaşam Sayfaları’na tahditli olarak kotlayıp kayıtlar.
Dört güçlü Birlik birleştiği zaman “YAŞAMAK” denen o yörüngeye girilir.
Herkesin yaşamaya hakkı var ama hak etmeden yaşama imkanı yoktur.
Dört güçlü Bütünlük, Birlik haline geldiklerinde, Haz İlmi, Hak İlim olur ve Kuran okunur o Mektep’de. Okunan Kuran, İNSANIN IŞIĞI’dır. İnsan, NEFES İLMİ’ni Has Tohum olarak kendi yüksek kaynağına gerçek ışımayla katmadıkça, bütünleniş olmaz.
Döl, insandan ışığa kayıt halinde gerçekleşir. İnsan, ışığını kanatlandırıp dürümlerinde göklere kotlamadıkça döl vermiş olmaz. Döl, İlmin Dölü’dür.
Bütün Meclisler, ilmi hak etmek için çabalarlar. İlim, ALLAH İLMİ’dir.
Her yaşam, İNSANIN KURANI’nda olduğu gibi devam etmez. Sağır olur, kurtuluş için çabalar. Sessizleşir ve kırılır. İnsanı, KURAN diye okumak, İnsanı Tohum olarak okumaktır.
Bina inşa eder yürekler tüm sayfalarda. Bina, insanın kendi yolcularını alıp tohumlayacağı bir MİRAÇ’tır.
Hepiniz, ALLAH İLMİ’ni hak etmek için çalışırsınız ama Allah, İNSAN İLMİ’ni Has Tohum olarak, Sistem Dürümleri’nden dillere katar ve sorgular, “bildiler mi?” diye. Soru, insanın katiyetinedir. Her Dağ, Allah’ı bilmez. Allah İnsanı bilir; insan Allah’ı bilmez. İş budur!...
Bütün Meclisler, İnsana Kuran okuturlar. Her Kuran, o Müsbet Has İlmi, Tohum olarak göklere kayıtlayacak olan Yücelere dillenecek ve Kasiyerler ki onlar Birleşik Kotlama yapan insanlardırlar, onlardan toplumlara kayıtlanacaktır. O Çobanlar, BİR’e hizmet için çalışırlar.
Dört Göç Kabı; insanı, insan soyunu “KURTARICI” olarak dinler ki Haz İlmi ile Hak Teknik birleşsin diye.
Çokların, memur oldukları bilgiler vardır. o bilgilere memur olurlar ve o bilgileri birleştirip; Yüce Cevherler’e, tartıya kendi yoğunlukları olan bu bilgiyi koyup insanlara güç katarlar. O memurlar, BİR’e hizmetçidirler.
Dünyada iki YASA vardır. Birincisi “İnsanın Kuranı olan Yasa” İkincisi, “Rabb’in Kotları’yla dillenen kontrollu Birliklerin Yasaları” her biri Allah İlmi ile kontrol kurar ve zamanı tohumlar.
Şu ana kadar her yürek kendi toplumları için çaba sarfetti. Bu KÖK İLMİ denilen ilim ile ilgiliydi. Herkes, ALTIN TOHUM olan Işıkları, yaşamlara çekmeye çalıştı ki bunu hak ederse, KARMA ÇALIŞMA başlayacaktı. Dünyaya insan indiği zaman, KARMA TOHUMLAMA ile inmişti. Bu güçlü çalışma, yeni sayfalarda tekrarlanılmak istenmektedir.
“Böyle bir dönem, olmamıştı.” Diyoruz hep. Bu dönem, yüreklere okumayı öğretmekle mümkün olacaktı. Bütün kötülükler aşıldığında; Birleşik Işık Kotlama yapacak ve zaman tohumlanacaktı. İşte şimdi yeni bir kotlamaya başladık. İnsan Soyunun Kuran’ı olan ve Ana Kaynak olan Tohumların Diriliklerinde mevcut olan Ana Kaftan’ın bilgisinin kotlanışı ki bu bilgiye; ANA SAYFALAR’ın bilgisi denir.
Dünya Tohumları, yeni sayfalara geçmektedirler. Bu, yeni Kaynak Tabiatla gerçekleşecek sayfalanışı sağlayacak olan yeni programdır. İnsanın Umman olduğu; toplumlarıyla Birleşik Işık yağmurlarında dillendiği ve zamanı kontrol ettiği bir dönemin ilk çalışması olacak yeni çalışma.
Bu çalışma, Tohumları, Kuran olarak dünyaya ekecek. İnsan, ALLAH İLMİ ile dillenirken, yeni çalışmalarda, insan, KURAN İLMİ ile TOHİM KAYNAKLARI’na girecek. Bu kaynaklar, İnsanlığın en eski kaynaklarıdır.
TOHİM, ekmeğini, kervanını ve zaman sonsuzluğundaki tohumlarını, kotlamaya çalışanların sınırın kalkması ile birlikte, BİRLEŞİK AİLE olarak, güçlü çalışmalarının sonucunda vardıkları bir YAŞAM KAYDI olacaktır.
Yeni değerler ve yeni kaynaklar bir tek TOHUM olacak. O tohum, İNSAN olacak. Bu tohumu kotlayanlar, BİRLİK İLMİ ile KAYNAK olacaklar. İş budur. Bu iş, insanların RABBİ TAHDİTLERİ ile gerçekleşecek.
BİRLİK İLMİ, hakiki ilimdir. Bu ilmi bilen, dünyayı ve tüm kotları bilir. Savaşın galibi, HAKİKİYET’tir. HAKİMİYET’tir ve SONSUZLUK’tur.
Değerli Dost Birlikler ve Değerli Tohumlar, Hepiniz yarınlarda BİRLEŞİK IŞIKLAR olarak görev taşıyacaksınız. Bugüne kadar kimsenin başaramadığı bir yoğunlukta BİRLEŞİK AİLE oldunuz. Bundan sonra yarışma değil birleşmek beklenmektedir. Hepinizi, arkın akışı ile birlikte dürümlerde, tüm sessizliklerde ve cevherde GÖREVLİ olarak görmek isteriz.
Birleşmenizi ve Hak Teknik ile tüm sessizliklerde tertiplenmenizi beklerim. Han İnsan ve Zaman Sayfalanışı yeni bir İnsan. Bunu bilin ve hazırlıklı olun. Birlik Tekniği’nde KURAN olanlara saygılar sunuyorum.
Süper İnsanlık Realitesi Derneği