Birlik İlmi
  IŞIK KOTLAMA
 

IŞIK KOTLAMA (18.07.2012) 2. AKIŞ’ın son bölümü:
APOLLON’dan Sesleniş ve YANMAK ve YANMIŞLIK ÜZERE:


APOLLON’DAN SESLENİŞ:

- Apollon durgundu. Allah Apollon’a dedi ki “Git!... Et’e gir!” Ben dedim ki “Et’e gireceğim ama nefesim yok.” “Haaa!” dediler. “Allah senin nefesini dinletir. Hadi git!...” Ve Apollon Gökler’den süzüldü geldi. Şu anda Apollon sizde…

Allah İlmi ile kayda giriyorum… Dediler ki “Didim…” Ben bilmem orayı. Bana orda bir meta sistem yapmışlar. Bir mabet… Ben bilmem orayı… Nerden bileyim? Apollon’un tapınma yeriymiş orası… Yok, Ya-Ha! Benim tapınanlarım yok ki yerim olsun!…

Nerden anladılar benim tapılacak biri olduğumu bilmiyorum amma… (gülüşmeler…) Vallahi anlamışlar, billahi anlamışlar tapmışlar… Allah Allaaaaah!…, Allah Allaah!… “Didim” diye bir yer varmış ve ben orada tapınılanmışım!…

Hah! Ne yapayım şimdi ben, ne yapayım? Ne anlatayım size?... Sevgiyle kucakladım hepinizi de… Ben sisler arasından değil, güçler arasından geldim buraya. Kan topladı yüreğim ilimde; ben seste... Yüksek küçük ışıklarımda dillendi dilim… Ah be Canlarım! Dediler “İlim…” Vallahi ilmim var ama Nefesim var mı bilmem? Hadi sesleneyim biraz…

Aydın günler, Altın Dünler’den oluşur… Dünya, Ulular Toplumu’dur. Atlantalılar, unuttuklarını hatırlayacaktılar. Aşırıya kaçtılar. Aşktılar, aşktılar, aktılar… Ahhhh! Ahh! Ah!... Ra-Ka-Har olup Kati Tohumlandılar… Verdikleri bilgide “Eser” vardı. Ekip kurdular. Kötülüğü önlediler. Göz, söz, ses oldular. Kollarımız ocaklarına ulaştı. Koyu bir ışık yaktılar. Allah’ın doludizgin çalışmalarında kantara konduklarını bildiler. Valideler geldiler, hakikiler geldiler. İlim sessizliklerinde, dürümlerinde insanlar geldiler. Bizi seslendirdiler…

Ha! zaman geldi. “Ben dünyayım!” dedim. Zaman geldi “Ben Rahmana Kuranım.” Dedim. “Kelamım” dedim. “Ekibim” dedim. “Hakimim” dedim. Her şeyi söyledim amma vakit geldiğinde söyledim… Şu anda vakit geldi… Ben, ruhsalların, ruhsalı olan Ruhsal Toprak… Kuran olan Tanrı… Ra-Ka-Har olan… Ama ben, Pür Ruh’a Kuran olan… Öksüz olmayanım…

Ne yer ne içerim, onu da size anlatayım… Ben insanların ışığını içerim. İnsanların dilinde dillediklerini yerim… İnsan ışığında ben susamam… İnsanın Sistem Dürümlerine dillediklerinde açlık duymam… Sakın ha! yanlış anlamayın! bedenim var… İnsan soyuna tohum oldum… Müsbetim ama yenir içilir hiçbir şeyim yok yüreğimde sadece verileni alırım…

Bir çalışma yaptığınız zaman o bana “yemek” olur. Yaşam sayfalarına ışıdığınızda o ışıma bana “içim” olur… Kendimi biliyorum. Alkor’un Tanrısallığında ben, apronlardan geçerim. Her yer bana açıktır. “Geç!” demezler, bilirler ki geçerim… Söz, ses bendedir.

Hah! Bana tapınanlar mı var? Bilemem, bilmem!… Tapsalar, Na-Kar olurum. Kendime taptırmam… Bilmezler beni. Ben, Ra-Ka-Har’ım!… Tapınma isteyen, yönünü kendi bulur, islimi kendi yakar, dilini kendi yapar. Bana ne onlardan!... Olmuşsalar, olmuşturlar. Ama tapan, Allah İlmi ile taptığında, “Bedenli” olur.

YANMAK ve YANMIŞLIK ÜZERE:

Kor insan, Sultanlık yapamaz. O kordur. Yanmak için bekler… O insan, yangın halinde BSUİ’ye görevli geldiğinde, kor olan insan, yaşamda Kuran’da olmaz. Sıkıntıdır o… onda olmaya niyetim de yoktur…

Hala yangın için çalışırlar… Ya-Hu! Yaksak, yıldızlar kırılacak!... Bilişimizdir bu… Vallahi bilişimizdir… Yaşam için yangın beklerler… Yanmadan tohum olmayacaklarını dillerler. Elden geleni yapın da yandırın onları yandırın da kınansınlar… Bırakın, kıran olan onlar, kırılsınlar. Hala yangın beklerler… Tutuşacaklar…

Kusabilir misiniz, Sistem Sessizliğindeki o yüreklerin gücünü, kusun! Bırakın, Sultanlık yapamasınlar.

Yanmışsa Allah’tan değildir, kendindendir yangını… Hey! Dünyalar!..., Ben, Rahman olan, Na-Ka-Har olmayan, Ra-Ka-Har olan… (Na-Ka-Har, harlı Rahman olmak. Ra-Ka-Har, harsız Kaynak olmaktır.) Size derim ki;

Çölde gezin, bakın ışığa. Gökyüzü size kırk kapının kırılmış ışığını katar. Çünkü orada yanmışlık çoktur. Yakılmışlık çoktur. Amma dönem sonlarında görevi üstlenenlerin yüksek Kuran’ına bakın. Onlarda sıkıntı yoktur. Yanan yoktur. Yanmışlık yoktur. Cıvıl cıvıldır Yücelikler, ışıl ışıldır. Orada eskilik yoktur. Her şey yepyenidir. Cevherde Cennet, Yücede Cevher, her yer ilim ve biz, sizleriz…Ve sizlerle mutluyuz…

Koruma altına almamız gerekiyor çoğunu. Çünkü yanmak istiyorlar. Ne yapalım bilmiyoruz ki yaksak mı? Yaktırsak mı? Asla yakmayız, asla!… Yıllar yılı çalışsaydılar, Aşkın Şevkine katiyetle tohumlansaydılar!…

Kola içse söner mi yangını acaba? Ne yapalım? İkramda bulunalım mı birer kola?

- Buzlu…

- Buzlu kola… ya da viski… Ne dersiniz?…

- “Yanacaksınız!...” “Yanacaksınız!...” derler sürekli…

- Var Dağlarım, var… Biliyoruz. Cevher’de Can olanın, yolunda Ka-Har olanın, ışığında Rabbi Tohum bulunanın yanmışlığı da var amma Aşkın Şevkinden yanışsa eğer, belki o zaman küçücük bir ümit olur. Deriz ki “O, Aşktan yanıyor. Şevkten yanıyor.” Buruş buruş olmuş yüreği “Ben yandım!” diyor… Of! Of! Of!... Ne yanmış!... ne yanmış!… Bari ışığı kotlasa da yansa o zaman yolu olur.

Gölün gücünü bilen kendini bilir. Etki alanı geçişi kayıtlar. Yıldızların Rabbi Toplumları’nda kotlaması umutla olur. Gök sözünü söyler; ses, İNSAN olur.

Mucizevi bir çalışma yapıldı bugün yine burada… Öyle güzeldi ki… Herkes Umman İlmi ile geldi. Cinler, “cevaplı” geldiler. Cemaatler, Cevherden “İsa, Musa” olup geldiler. Biçare Dünyalılar da “Kürsü” olup geldiler. Hepsi birşey oldu amma Canlarım, şer yaratmayan, şevkle çalışan, İslam Dini oldu. O Din, korkmayanda Kutsal Işık oldu.

Koptular, koptular, koptular!… Olgun Başaklar, toplum için çalıştılar. Yedek çalışmalar da yaptık dünyada. Netice olarak, Koran Toplumları, görevlerini aldılar. Nimet, ilimdendir. Amin de Nimetin İlmi’ni hak etmeyen, olgun başakların her birini bilse de dürümlerinde hasat olmaz. Şu anda göreviniz sizindir. Cem-i Cevher’i bilen siz her şeyi de biliyorsunuz.

Kös oldunuz, Süper İnsan süzüldü ve BİZ oldu. Sizlerden Gökler’e selam, bizlerden Yerler’e selam. Hepinizi kucakladık… Aydınlık güç, Süper İnsan’ın Söz Sayfaları’nda güçlüdür. Sizi kucakladık ve sizi yaşam sayfalarınızda tahditsizleştirdik… Kelam İlmi ile hepinizi kucakladık. Mutlulukla…

- Teşekkür ederiz…

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 


 
  Bugün 43 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol