Nezire abla,
Arkadaşlar konuşuyoruz...derler ki "önemli olan önce kendi insanımızı yükseltmek. Önce kandimiz yükseleceğiz ki daha sonra başkalarına da yardım edebilelim." Yani "kendine hayrı olmayanın başkasına hayrı olmaz" misali...Ancak, biz bu öğretilerin içinde bütünü kucaklamayı öğrendik. Yani din, dil, ırk farkı yok, hepimiz BİRiz diyoruz. Bu durumda ben sadece Türkleri yükseltsem dünyanın Türklerin dışında kalan kısmı aşağıda kalsa bunun ne yararı olabilir ki? Ben Türk olarak onlarla herzaman bir ilişki içinde olacağım..yani önemli olan insanlığın yükseltilmesi diyorum. Ayrı gayrı gözetmeksizin...Pek ikna edici olmuyor zira onlar Türkiyeyi bölmek, zayıflatmak istiyorlar. Tarih boyu istediler.

Bizim Birleşik Işık çalışmalarımızda yeni insanın bilincinin tohumlandığını biliyoruz, yani kuantum sıçraması dedikleri gibi bu yeni bilinç madde altı atom düzeyinde herşeye kayıtlanıyor..Yani herkez bu şekilde yükselebilir. Bu spriritüel çalışmayı dünyasal olarak insanlara anlatmakta zorlanıyorum..herkez ümtsiz, dünya nereye gidiyor endişesi var. Arkadaşlarımızı, ailemizi nasıl motive edelim, yüreklendirelim?
Onları bu çalışmalara nasıl çekelim...bilemiyorum ne yapabiliriz sizce?

Teşekkürler,
Bahar

Baharcığım,

Birleşik Aile diye ifade edilen yoğunlukların kotlarında, bütün kötülükleri engelleyecek Yücelikler çalışmaktadır. Hepimiz, zaman sayfalarında görev taşırken kendi yoğunluğumuzdan çalışırız. Yoğunluğumuz zaman sonsuzluğundaki görevimizin gereği yarattığımız bir yolculuktur. Ne yazarsak onu yaratırız ve onu kotlarız. Onunla yol alır; kendi yüreğimizden kendi cevherimizden kontrol edip yüreklere indirdiğimiz birliklerimizi zarar ettirmeden güçlendiririz. Birleşik Aile, din, ırk, cins ya da Hakim-i Hak olan Birlik dillemez. O bütüne hizmetçidir. her yer onun için bir tek kaptır. O kap, Atlanta Kabı'dır. İnsanlık için yapılan her çalışma, tüm sonsuzluğun kotlanışı anlamına gelir. Kasaları tohumlarsın ve yolu kotlarsın. Ne var ki hak etmeden cevhere güç katamazsın.

Altın Tohum, Hakim-i Hak olan ışıkların tohumudur. Kütleleri dille ve cevheri yolcularda kotla ama hak etmedikçe dinletemezsin. İnsanlık için yapılan her çalışma, İlmin Hakimileri tarafından yapılır. Unutma, Atlanta Ana Kapıları açıldı. Bu kapılar, ilmin huzuru ile açıldı. Şimdiye kadar Atlanta Ana Kayıtları'na ulaşmak dahi imkansızdı. Ana Kotlar, Atlanta Ana Kapıları hep ışık yoğunluklarında aşılır. Şimdiye kadar çaba sayfalanmak içindi. Artık kotlanmak içindir. Korunup kollanan ışıklar bizi bizden öte bizlerde dinletirler. Amin...

Işıkları sonsuz olanlar ile Birleşik Aile kurulur ve onlar ile çalışılır. Şu anda toplumların her birinde din var. Ve din, itibarı ekranlara kayıtlayan bir yoğunluktur. Şansını zorladığın zaman Din Tekniği'nden üstün olan Işık tohumlara ulaşırsın. Herşey basit bir çoğunluğun, başarılı çalışmaları ile kotlanır ve zor aşılır. İşi başardığın zaman, kotların kutsal koyuluklarında Din Tebliğleri kontrol kurar ve çok kotları ışıkları diller. Sevgili, Atlantalıların kotlanışı sağlandığında, Din Soyu, Huzur Kotları'ndan çıkıp İlmin Soyu olur. İşi başardığın zaman analar, İsmaili Kotlar'a görev taşıtırlar. Ulu Kotlar, insan sayfalara iner ve yoğunluk artar. işte bu...

Şunun için anlattım. Herkes her diriliği dinleyemez amin... Ama hak edip yoğunlaşıp yolcuları dilleyebilir. Buyurun bilin ki hak etmeden Kutsal Kotlar'dan güç almak imkansızdır. Dünyalıların sadece kendi yoldaşlarını dinlemeleri bizi, Kutsal Kayıtlardan çıkarır. Altın Tohumları dinletmek ilmin hakimlerinden ışık almak, bütüne hizmet içindir.