EVRİM

Evrimleşmeyi gelişmişlik olarak kabul edersek, yaşam formlarının giderek daha karmaşık kombinasyonlar oluşturması, mutasyon veya doğal ayıklanma gibi faktörlerle gerçekleşen değişim ve dönüşümün, her zaman gelişmişliği sonuçlamayacağı aşikardır.

Doğal sistemin otomatizmasından evrimleştikçe özgürleştiğine inanılan insan faktörü farklı bir bakış açısı ile doğanın mutlak ve ortak iradesinin hilafına körleşmiş ve sağırlaşmış olamaz mı? İlahi prensipleri ve kozmik kanunları ferdi bilinç alanlarında yeniden keşfetme sürecinde kendini keşfetme yolculuğunu evrimleşme olarak nitelendirirsek, madde şuurun mutlak bilinçlilik halinde; ferdi debelenmeler bütüne teşmil edilebilir mi?

Bunlar, çoklarının zihinlerini kurcalayan soruların birkaçı...

Yaratı faktörü olan zeki enerji replikleri o replikleri var eden bilinç aktivasyonları, doğal otomatizmaya bağlı formal kombinasyonlar oluşturur. Bu kombinasyonlar, doğal yaratının cevheri yoğunluğunda mutlak sistemler olarak inorganik ve organik varlık kalıpları meydana getirirken, yaratılan her bir formal değer, kendisini var eden zeki enerji repliklerinin, doğal otomatizmaya bağlı, toplaşmalarının ve birleşmelerinin sonucu olduğu aşikardır. Kuarklarların, protonları nötronları; proton ve nötronların, atomları, atomların molekülleri ve moleküllerin de maddeyi yaratması gibi... bu toplaşmalar,birleşmeler daimi olarak ve mükemmel biçimde gerçekleşmekte ise ki öyledir. O halde dünyanın elanda yaratılmakta olduğunun kabulü gerekir. Zira yaratıcı bilinç üretim fonksiyonunu el anda doğal sistemin otomatizmasında sürdürmektedir. Bu suretle yaratının giderek çeşitlenmesi, varlık bilincin kendisini çoklaması, türevlerini yaratması, yarattıklarını çözümlemesi, karmaşık formal kombinasyonlar oluşturması evrim midir? Ya da değişim ve dönüşüm evrim olarak kabul edilebilir mi?

İnsan ve diğer yaşamsal formların doğal sistem otomatizmasındaki rolleri, varlık bilinç alanları ile belirlenir. Suptil varlık bilinç alanları, doğal otomatizmaya mutlak uyum içinde kendi yaşam formları üzerinde hakim bir güçtür. Doğal ayıklanma, mutasyon gibi, ferdi iradenin hakimiyetinin mevcut olmadığı bu düzeylerde değişim ve dönüşümü yine doğal koşullar belirler. O halde onlar, maddenin ortak bellek alanlarındaki aktivasyona paralel olarak bu süreci; sürece etkin dahilleri olmadan yaşarlar.

Doğal sistemin otomatizmasından özgürleşen bilinç halini yansıtan insan, şuur alanını genişlettikçe, fizik beden ile zihin beden arasında mevcut olan bellek alanını genişletir. Üretilen bilince paralel olarak genişliyen bellek alanı, kaynağı kendisi olan bilginin duygusunun neşriyatında. neşrolan zeki enerji replikleri, varlık bilincin ferdi oldurma alanlarını aşarak, kitlesel birleşimler gerçekleştirerek, yaratının kristalize prizmal enerji peteklerinde, “Eko Sistem” diye ifade edebileceğimiz sistem dahilinde erişim alanlarında. değişim ve dönüşümü ses vibrasyonları ile sağlar. Varlık bilinç, Kürzü aşma erginliğine vardıktan sonra, madde üzerindeki tesiri, direkt maddenin hücre şuuruna anda zerk halini alır. Bu aşamada artık Eko Sistem sona ermiştir. Varlık bilinç, dahilinde olduğu bütünsel bilinç iştiraki ile ruhun bütünsel gücünü kendisinde hakimiyet güçü olarak tezahhür ettirmiş ve maddeyi dönüştürebilme erginliğine ulaşmıştır.

Sonuç olarak, dünyaya bu suretle maya olabilen bilincin kendini keşfetme ve etkinleştirme sürecine evrim demekte bir mahsur yok diye düşünüyorum...

Sevgiyle,

Nezire SELÇUK

NOT:

1. Maddenin hücre şuuru nedir?
Maddenin hücre şuuru, zerre bilinci ifade eder. Yaratının her zerresi muhkemdir. Bu günlere kadar, prizmal kristalize enerji peteklerinin yüksek enerji noktaları olan 90 derecelik açılarından Eko Sistem diye ifade edebileceğimiz bir akışla iletilen bilgiler; Dünya kitle bilincinin ulaştığı evrim sayfasında ki bu sayfa kürzün aşıldığı sayfadır artık bilgi Eko Sistem ile yüksek enerji noktalarından akarak yani ışık, foton siklon tekniği diye bildiğiniz, veya Cebrail Sistemi gibi sistemlerle değil, direkt olarak anda maddenin hücre şuuru dediğimiz her bir zerre bilince zerki gerçekleşmektedir. Bu aşamada bilinçlerin hızlı aktivasyonları ile değişim ve dönüşüm süreci hızlandırılmış ve madde yaratı beta uyarlamasını gerçekleştirmiştir.

2. Hücre şuuru nedir?
Hücre Şuuru ile kastedilen maddenin hücre şuurudur. Madde, gürzün Rab ve Rahim Boyut dahilindeki her zerredir. Hatta cevheri yaratı dahi bu kapsamdadır.

3. Madde evrimi nedir?
Madde evrimi, Maddenin ruhsal hakimiyet gücünü kendisinde tezahhür ettirme süreci olarak düşünülmelidir. Ruhun bir ve bütün olduğunu ve yaşam formlarının tek tek ruhları olmadığını ancak yaşamsal süreçte madde varlığın kendisini evrimleştirerek ruhsal güce sahip çıkmasının mümkün olduğunu bilmeliyiz. Ruhsal güç, madde varlığın geçirdiği evrim neticesinde elde ettiği “Hakimiyet Gücü” dür.

4. Özgen nedir?
Özgen; Kendini farklı kotlayarak kendi yoğunluğunu kontrol edebilen yüceler vardır. Onlar kotlarını kayıtlarlar ve zaman sonsuzluğunda görevli olurlar.