Hayat bir arayıştır, bir soru değil; gizemdir, bir sorun değil. Ve aralarındaki fark büyüktür. Bir sorun çözülmek için vardır; halledilebilir birşeydir, halledilmesi gerekir. Ama gizem çözülemez; yaşanması, tecrübe edilmesi gereklidir. Bir sorunun yok olması için cevaplanması gerekir ama bir gizemle karşılaştığınızda onun içinde çözülürsünüz. Gizem kalır, siz yok olursunuz...

(Osho)

İnanmayın, inançsız olmayın. Bir Hindu olmayın, Jain ya da Hıristiyan olmayın, yoksa karanlığa doğru ilerlemeye devam etmiş olacaksınız. Bütün ideolojileri, bütün felsefeleri, bütün dinleri, bütün düşünce sistemlerini bırakmadığınız ve içinizi tamamıyla boşaltmadığınız sürece, elinizde hiçbir şey kalmayana kadar, hiçbir fikriniz kalmayana kadar devam etmediğiniz sürece...Tanrıyla ilgili nasıl bir düşünceniz olabilir ki? Onu tanımıyorsunuz. Sadece büyük bir tanıma arzusuyla içeri girin ama bilgiyle ilgili bir fikriniz olmasın. Yoğun bir tanıma isteğiyle gidin, orada ne olduğunu tutkulu bir aşkla merak edin ama başkalarının size verdiği fikirleri yanınızda taşımayın. Onları dışarıda bırakın. Arayan kişinin gerçekliğe giden yoldaki en büyük engeli budur...

(Osho)

Mistikler "paradoks" kelimesini çelişki anlamında kullanmazlar. "Çelişki" kelimesi bir mahkumiyet içerir; bir şeyler yanlıştır, bir şeylerin ise doğru atfedilmesi gerekir. Ama paradoks tamamen farklı bir olgudur. Hiçbirşeyin doğru olarak atfedilmesi gerekmez. Paradoks bir gizemdir, elde edilip açıklanamaz. Varoluş bir gizemdir, akıl onu anlamak için yetersizdir, tümüyle yetersiz (...)


(Osho)

Ne olursa olsun 24 saatliğine, yalnızca 24 saatliğine hiçbir şeye tepki vermemeyi deneyin, hiçbir şeyi reddetmeyin. Eğer birisi sizi itiyor ve siz de yere düşüyorsanız düşün! Ardından ayağa kalkıp evinize gidin. Bu konuda herhangi bir şey yapmayın. Eğer birisi size vurusa başınızı eğip minnetle kabul edin. Evinize gidin ve sadece 24 saatliğine herhangi birşey yapmayın. Daha önce hiç bilmediğiniz yaşamsal bir enerjinin yükseldiğini göreceksiniz. Bunu bir kez yaşadığınızda, böyle birşeyin tadını aldığınızda, yaşamınız tamamen değişecek. Ardından yaptığınız tüm aptalca şeylere, tüm dargınlıklarınıza, tepkilerinize, intikamlarınıza, kendinizi üzdüğünüz şeylere güleceksiniz.
Kendinizden başka kimse size zarar veremez, kendinizden başka kimse sizi kurataramaz. Siz hem Yahuda'sınız (İsa'nın bulunduğu yeri yöneticilere söyeleyen havarisi) hem de İsa.

(Osho)

Eğitim dediğimiz şeyin aslında eğitimle bir ilgisi yok, sadece eğitimin tam tersidir. "Eğitim" kelimesinin asıl anlamı içteki bir şeyi dışarıya çıkarmak, kişinin merkezindekini yüzeye getirmek, onun görünmeyen gizli ve uyuyan taraflarını ortaya çıkarıp aktif ve dinamik bir hale getirmektir. İşte eğitim budur.
Ama bunlar eğitim adı altında uygulanmıyor. Eğitim adına olup biten her şeyde tam tersi yaşanıyor: Herkes fikirlerle dolduruluyor. Kuyudan hiçbir şey çıkarılmıyor, kuyunun suları çekilmiyor, aksine kuyuya taşlar atılıyor. Kısa sürede kuyunun suyu yokolup taşlarla doluyor. Bu, bir bilgin, bir alim, bir profesördür. Hiçbir şeydirler, doldurulmuş domates, doldurulmuş patatesten başka hiçbir şey ama bütün saçmalıklarla kendilerini doldurmuşlardır. Sadece kendilerini bilgiyle doldurmuş kişilerdir, her türden saçmalıkla doldurmuşlardır kendilerini.

(Osho)