DÜNYA VE DÜNYAYA GELENLER:
Dünya kendi kotlamasını kendi yapabilen; son sözü kendi söyleyen bir çalıştırıcıdır. Bilindiği üzere Ana Kaynak olan dünya, kotlanışıyla Birleşik Işık yaratımını gerçekleştirmiştir ve Birleşik Işık, dünyanın kontrol edici yoğunluğunu yaratmıştır. Bunun sonucu olarak, dünyaya göç edecek olan her Yüce’nin kendi bilgi kaydı ile düzen kurması mümkün olabilecektir... Doğumu ölümü olmayan Yüceler olarak dünyaya inen Birlikler, yüklenecekleri Düzen kurma sorumlulukları ile ağır yük taşıyacaklar.
Ancak dünyanın “yaratıcı bir çalıştırıcı” olduğunun da bilinmesi gerekir. Birçokları dünyayı “yaşayan bir çalıştırıcı” olarak bildikleri halde, birçoğu da dünyanın “cansız bir tohum” olduğunu düşünmektedirler. Dünya, “Yedi Daimi Kot” ile var olan ve her yaşayanında da bu kotlamanın var olduğu bir yoğunluktur. Başka hiçbir yerde olmayan bu yedi kot, sadece dünyada mevcuttur. Bunun sonucu olarak, dünyaya inen herkes, bu yedi kotu kendi yoğunluğunda aktive edebilmek üzere kendi yüceliklerini terk ederek dünyaya iner.
Genellikle dünyaya geçenler, kendi varlıklarının (Varlıkları = Bütün kütleleri, bellek kapları, birlik kayıtları, birleşik kaynakları

yarısını, dünya üstünde Birleşik Işık’ta terk ederler ve yarım olarak; dirimin, yaşamın bulunduğu bu yolculuğa gerçek kotlama ile girerler. Hepimiz bunu net anlamalıyız.
Çokları da kendi Yüce Cemaatler’inden ışık alarak, dünyaya Göç Kapları’nı almaya inerler. Kafa (bütün kütleleri/bellek kapları

, kol (birlik kaydı

, gövde ve tüm uzuvları (birleşik kaynakları

bir tek kot ile bir tek kayıt ile dünyaya girdiklerinde, BSUİ güçleri (barış, sevgi, umut, insan güçleri) onları kotlarlar ve zarar etmemeleri için onlara ocak yakarlar. Onların, “Nakar İlahi Görevlileri” olmaları da mümkündür. Her kim olurlarsa olsunlar, onların yeni sayfaları okuyabilmeleri, onlara en önemli güç olacaktır.
Dondurulan çok özel çalıştırıcılar da vardır. Onlar; kafa (bütün kütleleri/bellek kapları

, kol (birlik kaydı

ve tüm uzuvları (birleşik kaynakları

ile dünyaya girseler de hasatları yapılamaz. Çünkü hasata ihtiyaçları yoktur. Onlar mahrekte; en küçük ve en güçlü yaratıcılıklara sahip olup dünyaya inmiş görevlilerdir. Her rahmeti dinlerler ve dillerler ama Kaynak olarak Göç Kapları’nı taşıdıkları için, kendi Yücelikler’inden üstün olsa da bir başkaYücelik’le çalışmazlar. Bedenlerini terk ettiklerinde dahi kendi yarımları olanları taşıyabilirler. Çünkü onlar, kanatlarıyla dünyaya inmiş olan yolculardırlar.
Dünyanın namazı kılındığında, her yol (yol olanlar), Altın Kotlar’ı kendi yüreklerine alıp cemaat oluşturmak ister. İlahi Güç, yaşam sürer; dünya yaratıcı olur ve yarışma başlar. Ayaklarının altında kendi yücelikleri olan kotlar, Bütün’e hizmet yarışına katılırlar. Onlardan işi en iyi yapabilen; en küçük yüceliklerden en yüksek ışıklara geçebilme imkanına sahip olandır.
Meleklerden görev isteyenler de var. Melek olup gelmiş olan onlar, kendi mehillerince Kanat Kotları’nı dilleyerek, güç yaratırlar ama hak edip de insan olamazlar. Çünkü onlar, insan ışıklardan güç almak istedikleri takdirde, kar kış çalışmaları gerekecektir ki bu sorumluluğu taşımak istemezler.
Dünyaya Keramet Ehli olarak gelen yolcular da vardır. Oğullarını ve kızlarını bulan onlar, kafası kolu ve tüm uzuvları tam olarak dünyaya giren birleşenlerdirler. Her yarımla birleşebilirler ve her yarımdan ışık çekebilirler. Omuzları yüksüz olduğu halde Göç Kapları ile birleşerek güçlendirici olurlar.
Kendi Yüce Cevherini, Düzen Kapları ile dinleyen Birleşen, dünyaya girdiğinde, hakikiyette ışık olup Düzen kurar ve yaşayan görevi, Kati Kotlama ile Birleşik Işığa katar. Onun adına “RAHMAN” denir. Omuzları güç yüklüdür ve sınır aşıp geçer. Altona Kotlaması yapıp İsalar’dan ve Muhammalar’dan Göç Kapları’nı alıp yaşar. Onun üzerinde ışık vardır. O ışık bir hale şeklindedir. Onunla olan ocak yakar ve zamanı kotlar. O hasatın gür hükümranıdır.
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
www.birlikilmi.tr.gg