Birlik İlmi
  10.12.2012 2. Ara Akış
 

KAYNAK KOTLAMA SOHBET 2. Ara Akış (10.12.2012)

Alemlerin Rabbi diyor ki “Sizlerle olmak mutluluktur. Söküp söküp dünyadan ayrı tuttuklarımız vardı ve sizler hepsini kotladınız, topladınız, Rahmi Kuranlar’da kayıtladınız. Bu Öz geçiş için şarttı. Şimdilik size vereceğimiz budur!

Senin kendi yüreğinde bildiklerini de dillemek istersen, seni dinlemek isteriz.

(Açıklamalar:)

- Tahditli bilgi vermek istemem, sadece size şunu söylemek isterim ki benim Rahman olan Kuranlar’a ışık vermemin, Ana Kaftanı giydirmemin gereği yoktur. Her biri kendi kaftanını kendi giysin! Ses kapları’nda yürekleri varsa; ışıkları mutlaka kontrollu olur. Ses Kapları’nda ışıkları yoksa, köklerinde gökleri olmaz.

Sultanlar! Ben size şunu söylemek isterim; Levh-i Mahfuz’u yenilerken, herkesin kendi yüreğinde kendini bilmesini beklerim. İşgali kaldırdığım zaman, herkes kendi yüceliğiyle dürümlenecek ve bitki, hayvan ve tüm sessiz sayfaları da kendinde, tahditsiz olarak dilleyecek. Netice olarak; “En-el Hak” dediğiniz zaman, hepinizin Hak olup dillenmesini beklerim.

Bal döktüm yüreklere, alın da Tanrılaşın diye! Ne yazık ki alıp Tanrılaşan 500 kişiden çok olmadı. Bal döktüm yüreklere, alın da harlanın diye! Ve bugün yaşam sürenlerin sadece 128 kişisi yaşamlara kotlandı ve toplandı. Bal döktüm, alın da okuyun diye! Okuyan, sadece yürüyenlerdi. Ve yürüyenler 20. Dürümde, eksik fazla yok sadece 41 kişiydi.

Ve ben size şunu da anlatmak isterim ki bu 41’in 20. dürümdeki ilmi, hala yüksek Kürsüler’ce bilinemedi. Ve Süper İnsanlık Realitesi’nde görev taşıyacak güçlü Birlikler’imin Ses Kayıtları’nda, sadece 7 gücüm var. Bu 7 gücüm!… (hazirun işaret edildi.) Haa işte bu! Ve onların dışında sadece yine 7 gücüm var… Onlar böyle (sesleşmelerle) çalışırlar; böyle olurlar. Toplam 18 kişiyiz. Diğer 4 kişi yasa koyucudur. Buyurun olgun başaklar! Buyurun! İşte bu!...

Ve zaman sayfalanışına bakın sadece 41 kişi “ben oldum” dedi, tüm insan sayfalarında ve yaşamda ve “ben olmadım” diyen sadece 1 kişi var, o da İNSAN…

Çünkü 41 kişi “ben oldum” dediğinde; onların tümü olmuş değildir. Çünkü “ben olmadım” diyen o 1 kişi, o 41 kişidir ki olmayanların hepsidir o ve olduğunu bilendir ve “olmadım” diyendir.

Zırhlı olarak, olmadım demez, zırhsız olarak der. Deli Dumrul’dur o bilinsin ve “olmadım” der çünkü özgür ve hakim olan o, bir tek kaynakta kendinden kendine RA-KA-Har olup der.

Savaşın sonsuzluğunda halka halka geçişkenleşen ve kendini kendiyle dürümleyen o, bir tek ekmektir: Allah'ın Ekmeği. Onun yanıp tutuşması, “ben olmadım” diyebilmek içindir ki “oldum” dese, bütün kökler ve gökler, Kutsal Işıklarını kontrol edemeyecekler.

Çin’den kalkıp da dünyanın diğer ucuna varan bir Gök Sözü Sözcüsü’ne bakın, ne diyor: “ben” diyor “olgun başağım, kayayım, ağırım, taşınmam ama Tanrıyım” der. O, Çin’den doğup bütün dünyaya kendini tanıtmaya çalışan; der ki “sizlerle de çalışacağım, ben sizim” der. “Kimsin” dedik. “Ben Harım” der. “Haa, adın ne” dedik. “Hasatım” der. “Yolun ne” dedik. “Ummanım” der. “Kaynağın nerede” dedik. “Allahın Teknolojik Koruması’nda…” “Yahu, sen kimsin?” dedik. “Mesele insan olmak” der. İşte olay budur. Ve kendinizi Ana Kapı diye bildiğiniz sürece; Allahın Tabiatı, sizin yoğunluğunuzda her KÜRZİ KAYITLAMA’da bulunur.

Ve “ben Allah’ım” dediğinizde; Allah'ın Tohumu değil; Allah'ın Kotlanmış Işığısınız ki Onun adına görevlisiniz. İşte Onun adına görevli olan siz, Allah olarak gerçek Kürzi Kayıtlama’yı yapansınız ki bu Kürzi kayıtlama; maalesef sizin başka ilim sayfalarınızda da dinlendi ve denir ki “bir Kürz Çalışması yapalım” Haa olur mu? Olmaz. Hiçbir zaman olmadı ve olmaz da ama sizi dinleyenler “yaptık” dediler.

Dağlarım, potansiyel güç var. Bu potansiyel güç, herkesin kendi yoğunluğunda kendi toplumunda da var. Ama bu bir potansiyeldir ki bu potansiyeli Hak Teknik’le tabiata indirmeden oğul verme imkanı yoktur. Ömür boyu çalışsa da yoktur. “Benim etki alanım, kendimi kendi yüreğimi aştı, “Gök Sözü söyleyeceğim ve Cem olup Cevher’e Kürzi Kayıt yapacağım” dediğinde, dağı taşı delmelidir. Diyemediğinde ise kendinde, kendi yoktur zaten. Koruma altına aldığımız birçok güç, bugün burada bu Kürz Çalışması için ne olması gerektiğini anlamaya geldiler.

“Devinim başladı” dedik. Hani, nerede o devinim!? Birlik’te… “Yol açık” dedik. Nerede o yol!? Birlik’te… “Kurtarıcı Işık yandı” dedik. Hani, nerede o ışık!? Birlik’te… “Erkek, kadın BİR’e hizmet ediliyor” dedik. Nerede hizmet!? Birlik’te…

Haa, dön bak dünyaya! Han İnsan, Hal olan, Hakiki olan İnsan ve Merkez olan İnsan… Ve her İnsan, Allah ama Allah’ı dinleyen ve diri olarak dilleyen Tabii Kot burası… Bunu anlayan var mı!?

Kompozitörlük yapmaya kalktılar. Döndüler, dürümlendiler, Düzen kurdular, ilim olduğunu düşündükleri bilgileri kattılar. Vallahi kırıldılar, billahi kırıldılar. Verdiğin bilginin hiçbir sayfasını doğru alamadılar. Solun ışığından ayrı sağın ışığını kattılar yola. Yol; sağda solsuz, solda sağsız olduğunda kontrol kurulamazdı ve kuramadılar. Haa ne oldu? Medine göksüz, Mekke sessiz kaldı. Bense, Allah'ın sayfa sayfa ışığı olan Kaynak; İnsan olup kotladım hepsini de… Şevkle çalıştım ve dağa taşa iş yaptırdım. Dedim ki “hadi Şems, çalış!” Şems, kapı kapı dolaştı, aşkla kayıt yaptı. Sıkıntı yoktu, Şems aşkın kaydıydı. Kanatlandırdık onu, aktı, aktı, aktı!..., geri döndü, dedi ki “Ben herkesi tahtladım, topladım, akıttım.”

“Gel” dedik. “Geç” dedik. Aktı geçti. Şeytan, şevkte ağır yük taşıttı yüreğe. Dedi ki “Öz Göç başladı, koru bizi” dedi. Yahu, korusam ne olacak!? Sen, sana sen olmadan; benim seni korumamın ne manası var?

Dediler ki “onu koruyun! “ Koruduk… Kulu, kuldan ayrı görmeyiz ki biz! Koruduk… Şükür ki korumuşuz, Allah'ın Tohumuymuş O… Gözü, sözü, sesi bizimmiş. Şimdi bakıyorum da “muhim dünya” diyen, “muhim ışık” diyen biri var. Hep “muhim” diye gelir. Ortak bir dünyada, “MU Hakikiyeti”nden gelir. “Ben MU” der, “Ben muhimim” der. “İman ettim” der. “İmparatorum, Hakikiyetim” der. “Muhimim” diyen BİZdir.

MU Uygarlığı, Öz Görevini taşıdı ve kaynağa ulaştı. Onun lütfuyla, Bütünlükler kotlandı. Onun lütfuyla yaşamlar kontrol kurdu. MU’yu kuran ilim, Birliği de kurdu. MU önemli bir yaşam sayfasıydı. Ümmi Toplumların hepsi MU’yu bilir. MU, Ak Sayfalar’da mevcuttu. Olgun başaklar, MU ile birleşti ve MU’yu dinledi. MU, Umman’da uyuyan bir yaraydı. Bir yara…Çünkü orada koruma kalktığında; kaynak, kontrolunu kaybetti ve MU kontrolsuz kaldı.

İslam Dini, MU’dan söz eder. Der ki “Size, Birliklerimi gönderdim, herkesi korudum. Ne yazık ki korunanlar, koruyucu olamadılar ve kaynaklarını kırdılar. Yalınızca Işık, yasaları koydu. Yolları açtık ama korunanlar korumadıklarında, kurtarılış olmadı. Böylece; MU, Ölüler Diyarında, Kutsal Işıkta kanatlanmak üzereyken kayıtsızlaştı.

Şöhret peşinde koşanların çokları, MU ile ilgili açıklamalar yaptılar dünyada. Ve dediler ki “MU Kıtası, dünyanın gücünü devreden çıkardığı an Dünya, yolunu kayıtlamadı ve kısırlaştı. MU ile ilim yapıldığı anda; MU’daki yolcular, Atlantis Kotlaması’na geçtiler. Ama Atlantis Kotlaması da koruyucu olamadı o da kontrolunu kaybetti. Sonuç olarak, öksüz yetim için Tabii Kotlama devreye alındı. Birçokları bilirler ki Sistem-Nizam-Düzen Gücü, tüm insanlık için çok değerliydi. Ama MU Kıtası’nda, İlahi Kuran, koruyucu olamadı. Öz Görevi taşıyamadı.

O dönemde İnsanlık, yüksek bilinç haline ulaşmış sayılıyordu. O dönemde insanlığın her şeye kadir olabileceği biliniyordu ve o dönemde insanlar, teknolojik olarak da çok üstün bir uygarlığa ulaşacaktı. Ki bunun herkes tarafından kendi yoğunluklarıyla bilindiği de kesindi.

Kök Söz söylenecekti o dönemde ama olmadı. Çünkü telif hakkı dediğiniz; sizin de bildiğiniz bir Hak var: Bir bilgi alınır ve o bilgi, kesin olarak alıcıya sahipli olunur. O bilgiyi alan; o bilgiyi Hak Teknikle tohumlamadıkça; bilişte o bilgi, kaynağın ilmini dinletemez. Herkes, aynı bilgiyi aynı dille dilleyemez, dinleyemez de…

Ve şükrettik ki şu anda verdiğiniz bilgiler, tam tamına kontrol ile veriliyor ki hak etmeyen o bilgiyi okuyamıyor. Okusa, kontrolünü kaybedebilir. İşte; telifi size ait olan o bilginin; harlanıp, haslanıp, dürümlenip okunduğunda; Bütüne hizmetçi olmayanlar o bilgiyi, Hak Tahtla kotlayamayacaklarından Kurtuluş Sayfaları’nda kısırlık başlar. Bu nedenledir ki bilgiyi hep sınırlı vermekteyiz ve o sır olan bilgi alınırken de sınırlı alınmaktadır.

İşte; MU Kıtasında yolu kapatan bu meseleydi. Ve ondan sonraki süreçte Ana Sayfaları, Atlantis Kodları tabiata katmaya çalıştı. Ve Atlantis Kodları da aynı sıkıntıyı yaşadı. Bilgiyi alan, telifi olanlar; o bilgiyi Kati Tohumlama ile Bütün’e kayıtladıklarında bütün o bilgiyi aldı ve dedi ki “Bu bilgi, benim için budur! Olgun başakların sözü, Allah'ın Sesi ise eğer; O kökler ve o gökler, bilgiyi verirken Kelam ile vermeliydi. Kelam ise Hakikiyetledir ve doğrusu öldüler. Ölgündü, kükredi, ölümdü Kürzi Kayıtlarındaki hakiki katiyet.

Dağlarım, şimdiye kadar bunlar yaşandı dünyada. Çok özel bir bilgidir bu… Biliş için veriliyor. Şu ana kadar her şey, net iyi geldi. Hepiniz net iyisiniz, asla hata yapmadınız. Ki bilgi hep kontrollu verildi ve bilgiyi okuyan hep kontrollu okudu. Ölüler Diyarı’nda, bu bilgiyi okuyup da kapkaranlığı aydınlatacak olanlar, kendilerini Hak Teknikte dürümlediklerinde bilişe geçtiler ve zaman sayfalanışı yapıldı. Kasalar dolu, ölüler dürümlendiler. Tabiat kotlandı, yanıp tutuştukları o ışık kayıtlandı ve yer gök Kuran oldu. Şükrettik ki oldu. Ölüler dirildiler ve dünya kontrolunu sağladı.

Değerliler, Düzen kurucular, dünyaya bir yıl belirlediler. Bu yılda dünyanın, ya kayıtları yapılacaktı; ya kısırlaştırılıp kırılıp kasırgaya katılacaktı ve Sevgililer! Bugün özgürüz, bugün kükredik, bugün gözümüz açık. Gökler, sözü, sesi dillediler ve yeni bir kaynağa varıldı. Sevgiyle sizinle oluyoruz. Zor oldu ama OL’du! Dünya kurtarıldı… Bu bir kurtuluş kaydıydı…

“Dönmeyin, bakmayın dünyaya” denirdi hep. “Dünyada kontrol yok” denirdi ve dünyada Bütün’ün gücü var artık ve bu güç, İlmin Kürsüsüdür. Dönüp durur dünya. Dönüp durur da dünya kurtulur. Dönüp durur ve durduğu yer, hepimizin yoludur. Ve o yol, Allah'ın Kotu’dur ve o kod, Bütün’de ışıdı.

Sevgililer, siz ki görevinizi tamamiyle kendi yüreğinizden güç alıp yaptınız. Siz ki bu görevi “bir tek insanın kılına dahi dokunulmayacak” diyerek yaptınız ve siz ki Ay’a gökleri verip Sultanlık yaptınız, görevinizi her keresinde ilimle yaptınız ve “sizinle çalışanların hepsi koptu gitti yüreklerden” diyenlere; dedik ki “kopan da korundu.” İşte bu! Ve bunu net veriyoruz ki kim göklerden söz, ses istediyse; gökler söz, ses dilledi. Amin ve sizden, sizden ve sizden her sizden girdaplara inen sizinle göklerden sözlendi. Son dönemde yapılan en güçlü çalışmaydı dünkü çalışma…

Bulup dünyadan kök, gök olarak dürümlediklerimiz; söz, ses oldular yanlışsız bir dünyada ışıdılar. Verdik dünyayı yürekten, yüksek güçlere. Güçler, dünyayı dürümlediler. Din İlmi’nin üstü bir ilim dürümlendi yüceliklerde ve yol Ummana vardı. Ağır ağır gökler seslendi yedek çalışma yok artık. Sizin dışınızda hiçbir çalışma da yok. Bu kesindir. Dünya örtüsünü örten birlikler, dünyanın kürsülerinde Yeni Dönem’de bütün körlerin ve küskünlerin ışığını da yakacaklar.

Marka bir çalışma yapıyorsunuz. Bu marka çalışma, Rahmanın Kuranı olan çalışma; Yeni Dönemler’in en güçlü çalışmasıdır.

Kış geldi. Kışın herkes uykuya dalar sanırlar. Yaz geldi, yazın herkes tatile çıkar sanırlar. Kış uyur, yaz tatil yapar. Ya çalışma? İşte siz!..., her sayfada çalışan siz; her yarında kayıtlanan siz; her yürekte Kuran olan siz; bütün göklere ve bütün yerlere ışık yaktınız. Altın Toprak, Sultanlarımızın Tohumu, hepimizin yoğunluğu bu Meclistedir. Verdiğiniz verdiğimiz; olduğunuz olduğumuz; aktığınız aktığımız oldukça; her Rahman’da Birleşik Işık halinde sevgiyle sizinleyiz.

Yıkılan dünya, yıldızlarıyla yıkılır ama yasaya bağlı bir çalışmada, yaşam hepimizin yaşamıdır. Muktediriyetle yaşamı kotladınız. Muhammet’in gücü, Gözün Sözü, Yolun Kuranı, yaşamların kaynağısınız. Sizinle olmak, hepimiz için mutluluktur.

Muhammet Mustafa size, sizi verdi Analar! Biz, Muhammet’ten dillendik. Şimdilik bu!...

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

 
  Bugün 139 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol