BİR’DEN BİR’E

Teknolojik Kotlama tamamlandıktan itibaren, Işık Tohumlarında kotlama başlayacak. Bu kotlama, zaman tabiatına uygun bir kayıtlama ile gerçekleşecek. Zamanın Tanrısallığında yapılacak olan Işık Kotlamaları, sır olan bilgilerin, kontrollu şekilde diriliklere indirilmesini sağlayacak.

Işık Kotlaması ile Görev Teknolojisi Sistemi, diriliklerden dünyaya indirilecek. Evlerin (kendisini bina etmiş olanların), evrenlerin ışığını alabileceği bir kurtarılış dürümünde; İnsan Işıklar maya olarak Kuran olacaklar.

Öze görev verildiğinde, güz olan yürekler, yaz olmaya çalışırlar. Yaz güçlenirse, kotlama artar. İş budur. Şu anda da dünyada iki Merkez Zaman Sayfalanışı gerçekleşmektedir. Birincisi, İnsanın Kaynakları’nda yapılan çalışma; diğeri ise Kuranların Tohumları’nda yapılan çalışma. Biri, Rahman olan insan tarafından yapılırken, diğeri Rahim İnsan tarafından yapılacak çalışma olacak. İnsanlık Ailesi İkinci Zaman’ı tohumlarken; Birinci Zaman tahtlanacak ve yarınları, toplu Kuranlar olan Işıklar tarafında dürümlenecek.

Everestler ve Marianalar BİR olduklarında, Din Tohumlar Bütün’e hizmetçi olurlar. İşte bugün varılan aşama bu aşamadır.

(Dünyadaki ruhsal savaşlarla ilgili açıklamamız:)

Davayı kaybetme imkanımız yok. Ama Davayı açanlar kaybettiklerinde işçilikleri sona ermiştir. Onlar, yeni zamanları hak etmediklerinde, Kuran olma imkanları da kalmamıştır. Dağı insan yaratır. İnsan Dağ olur ve tohumlarını tüm insanlığa yayar. Eğer insan kontrollu olursa zarar görmez.

Şimdi Din İlmi’ne bakalım. Birlik Sayfaları, ilmin sayfalarıdır. BİRLER KAPISI, İnsan Işıkları kotladığı zaman, tohumlarını kontrol etmeliydi. Bugüne baktığımızda biliyoruz ki Şems’in işi dahi, hakikiyeti tohumlamak iken, her derenin, Din İlmi ile kontrol edilmeye çalışılması hataydı.

Dünya bu çalışmalarını, her dürümde yapabilirdi. Her Dere kendini kotlayarak, cevhere varıp kotlanmış ışıklarla birlikte olabilirdi. Her din, insana Kuran diye verilmiştir. Ama bir tek insan bunu anlayamamıştır. Davayı kaybeden de bunun içindir ki Altın Tohumlar’ı Kuran diye bilmiştir.

Devrelerinizi açıp da yüreklere ulaştığınızda bilir, Kuran olur ve sonsuzlaşırsanız, zaman sizi ve siz zamanı anlarsınız.

Miraç, dinden başka bir Kuran ile aktive olur. O Kuran, İnsan Soyu’nun ışığıdır. İşte her Kürsü’nün bugün gelinen aşamada, insanın tartışılmayan bir yürek olduğunu anlayabilmesi gerekmektedir.

Miraç, altın bir Kot’tur. Bu Kot, insana Kuran diye anlatıldı. Han (Uğrak yeri) olup, ilim olduğunuz zaman o cevhere güç katar ve zararı engellersiniz. Şükür ki hak ettik de başardık.

Dağın üzerinde Yer Kürsüleri olduğunda; o dağ, insan olur ve zarar önler. O ürününü (Tanrısal Örümünü) bütün kütleye yaydığında; kendi yüreğinde kaynak yapar ve zarar önleyen o yücelik, Bütün’e iş yapar. O iş, insanın işidir. İnsan Atlanta Ana Koruması altında olduğu zaman; Kök, Gök olur ve Kuran Işık olur.

Şimdi bana sen ver:

- Meyhane insanın nurudur. O meyhanede insan; Kaynak Teknikle BİR’e ilim katar. BİR, ocak yakar ve Kuran, tohum olur. O tohum insan olur ve yol; ilimden, ilmin kaynağından cevhere varır. İş budur...

- Memnun oldum bilgiden. Amin...

Süper İnsanlık Realitesi Derneği