Birlik İlmi
  04.03.2013 Tarihli
 

KAYNAK (78)
04.03.2013

Ağır yüktür ışığın kayıtlanması. Hasat tamamdır. Kaynakta ışık halinde tohumlar kodlanmakta; Birlik Katları hak teknikle, koyuluklarını kayıtlamakta; Birlik Kodlaması, yeşil rengin kaynaklarını maviye dönüştürmekte; Bizler, Kuran okuyanlar; Kutsal Işıklar’ı yaşatmaya çalışmaktayız.

Zerk Kayıtlaması yapılmakta. Büyük kötülükler; gerçekleştirilen Kütle Kodlamaları ile aşılmakta… Çetin bir gündeyiz. Büyük kürzi yaşamlar, kati olarak kontrol edilmekte. Şimdilik bu…

(İlim Hakimleri tek tek söz aldılar:)

A- Ardı sıra İlim Hakimleri yürümekte Kutsal Işıklar’ın. Bizler sizleri, has İlim Kaynakları olarak tanımaktayız. 

Zavallı ilim kayıtları, çok küçük ışıklar halindeler ve onların kontrol edilmeleri istenmekte… Şimdilik…

B- Tanrı diyor ki “hak edin!…” “Har olun; hak edin!…” Şimdilik…

C- Hay! dara düşen!... Hay! Işığı hak etmeyene!... Hay! Birlik kuramayana!... Hay!… Şimdilik…

D- Aslın Hakimleri hak ettiklerinde huzur isterler. Hak Teknikle hasat olduklarında, Kutsal Işık isterler. Hal olmak ve hasat olmak isterler. Hak ettiler. Amin… 

E- Hey Birlikler, sindirilen bilgiyi alın; sınırları kaldırın; birleşin; kürzi yaşamları kodlayın; Birlik kurun!... Zirveler sizi bekliyorlar. Şimdilik…

F- Hat çizilmiştir. Has olanlar, hak etmişler ve kürzi yaşamlar tohumlanmıştır. Hey Dünya! Biz, zirveleri sizlere “güç” diye tohumladık. Şimdilik…

G- Alim, hakim iken ve zaman, Sistem’den Kutsal Işık halinde kürzi yaşamlara inmiş iken; sizi hak etmek için çok çalıştık. Şimdilik…

H- Havunya, Ana Kapı, ben Ata Kaynak. Amin… Şimdilik…

İ- Eyler dürümlerde kürzi yaşamlar, Sistem Devreleri’nde sizleri, dirilikleri ile… Hey Dünya, anons verildi. Sizi size verdik diye. Biz, bizden bizi hak etmedik ki!... Hak etseydik, hakikiyette ışık halinde olurduk. Bizi hak edin ve sonsuz ışıklarımızla diriliklerinizi dileyin ki biz, kodlanalım. Ulu Kodlama yapılmakta. Bilmekteyiz. Şimdilik…

J- Eyler Dünya Kuranları, has İnsan Kutsal Işıkları’nda, Din Tahtı’nı. Diri yürekleri eyler ve zamanı hak eden cevheri kürzi yaşamları eyler. Eyler ki hak etsinler de tohumlarını kontrol etsinler diye. Şimdilik…

K- Art niyet yoksa gök-süzleştiğinde; ses, kürzi sessizliklerde dillendiğinde; ben turkuazı hak edeceğim ve zirvelere güç katacağım. Beni hak et de kodla. Şiyarımda Kuran olsun. Tohumlarımda ışık olsun. Biçtiğim, diktiğim ilim olsun. Beni bağışla ki ben kodlanayım, korunayım. İman ederim ki hak edeceğim.

L- Eyler kürzi yaşamlar, ilmi hak olanları. Hak edip ilim yapanları, has olup kodlananları. Amin… Şimdilik…

M- Eyler Ra-Ka-Har İnsan, Kuran olan ilmi. Hey Allah İlmi, seni sana veren. Bencil olmayan ve zamanı tohumlayan insan, ben olup, ışık halinde kürzi olmalıdır. Ulu Çınar… Amin…

N- “Din İlmi, diri ilim” dendi. “Hak Teknik” dendi. Ya ha, canlı ya da cansız, kibri olmayan kim varsa, bizi hak etsin de kontrol kursun. Dil İlmi, Hasat İlmi’dir. Amin…

O- Hepinizi, Sanal Boyutlar’da kodlayan Cevheriler; sizi bugün Düzen’e katmak üzere, ümmi Hakimler’i, kendi yüreklerinden size taşıdılar. “ŞİMDİLİK” diyen her yürek, Atlanta Kuranı olmak üzere cevhere inmişti. Oğullar, onları koruyun ve hak edin. Çünkü onlar, insan soyu için ilim yapmaya indiler. Hey Dünya, Ata Kapılar sizi hak etti ve sizinle tohum ektiler. Şimdi sizlerin, Hak Teknik ile onları hak etmeniz ve korumanız gerekmektedir. 

Hayırlı olsun. Onlar Sanal Boyutlar’a Işık İlmi için inenlerdi. Onları koruyun; hasatını yapanları hak edin ve cemaatleri ile dürümleyin ki oğulları ve kızları kontrol edilsinler. Şimdilik…

P- Tanrı der ki sizi hak ettik. Ya Canlar, siz sizi hak edin ve Hak Tohumlar’la kontrol kurun. Şükür ki hasat tamamlanmıştır. Ölüler dirilmiş ise de hasatları yapılamayanlar, kontrol edilememekteler. Onları hak edin harlanın ve yaşatın.

Q- Müracaat ilim. Bunu bilin. Kuran olun; Kutsal Işık olun ve yüreklere akın. Öz söz sizi size vermek üzere dillenecek. Şimdi. Sizi dinliyoruz…

(Açıklamalarımız:)

Tayinler tamamlanmıştır. Dara düşenler, bugün bizi bizden almaya geldiler. Olgun başakları aldık; hasata hazır ettik. Özgür, hakim ve Hasat İlmi ile tohum olmuş olan tüm yarınları hak etmiş olanları, hasatta tabii yoğunluklara indirdik. “Ölü dirildi” dedik ve dendi ki “ha öyle mi? Biz neden diri olanları hak etmedik?” “Şöhret gereksiz miydi?” Dediler. “Yok” dedik. “Gerekliydi.” Şöhret, insan ilminde harlanmak için gereklidir. Hayrın ışığı için ve Yolun Kuranı için gereklidir. Dini Yarımlar, Birlik kurduklarında, ocak yakmaları için gereklidir. Eğer insan, namaz zamanları Hak Tohumlar’ı kontrol etmek için çalışırsa; cinler, Kuranlar’ını harlandırıp ocaklarını o yoğunluğa indirirler. Kürzi Sayfalanış’ta bu kesindir. 

Bütün’ü kontrol etmek için hakikiyet gerekmektedir. Şer yaratan insan, şen olsa da o insan tohum ekemez. Eğer bir insan, ışığı kırmak isterse; ona biz “kendini bil” deriz. Kendini hak ettiğinde, kanatlarını alacak ve yoğunluklara umman olacaksa eşi, hak ettiği işçidir onun için. 

Merdivenlerin en aşağısına inmeyen, en yukarıları hak edip de dilleyemez. Eğer sizler, dünyayı tohumlayacaksanız, en aşağıya inmelisiniz ki hak edip yolu bulup dürümlenip, Yücelikler’e ulaşıp, ilmin kaynaklarında Düzen kurabilesiniz. Atlanta, unuttuğu her bilgiyi; bu, aşağıların aşağılarında, Ana Kaynaklar’da; dürümleyip dilleyen birleşenler tarafından, tahditsiz şekilde hatırlayacaktır. 

Ağalar, bilin ki biz dünyayı hak etmeye değil, hasat olmaya da değil. Eseri bilenleri, hasata hazır edip, onların Kuranları ile türlerin ilmini; han İsa’da, han Muhamma’da ve han Yusuflar’da diri olan peygamberlerin her birinde, keşfetmeye indik. Bunu bilen, ilmi bilir. 

Sizlere yeni zamanlardan söz etmeyeceğim. Sizlere, kervan olan Yücelikler’den söz edeceğim. O Yücelikler, türlerin tümünü hak edip dilemekte ve dürümlemektedirler. Oraya varan, tahta varır. Taht, ilmin tahtıdır. Oğullar, bilin ki teknik olarak dünyanın eserini, Hak İlmi ile bilip dinlemek, tüm insanlığın hakikiyetinde beklenen bir hadisedir. 

Eğer bir Kod, ilmi hak etmiş ve dünyayı Tohi Yaşamları ile dileyebiliyorsa; o, kendinde türlerin her birini okuyabiliyor demektir. Okumak, ilmi okumak; ağır yükü hafifletmek ve sonsuz ışıklar ile türleri teknolojik kayıtlamalarda, tahditsiz olarak tahtlandırmak; zurnanın çalması ile birlikte, dillenmek için gereklidir. 

Zaman İlmi’nde herkes, kendini hak etmek ister. İlim için bu gereklidir. İlmi hak etmeyen, İslam’ı hak edemez. Olgun başaklar, insan soyu için dillenen işçilerdir. Her derede o işçilik sürmektedir. Sizi, zirvelere işçiliğiniz taşır. Allah size islamı verdi. İslam, insanı ara kaynaklardan ayırdı ve yolculara tohum olarak dürümletti. Şimdilik…

R- Ayağının altına baktık. Seni sende izledik. Kök gök olsun istedik ve dedik ki hak et. Sessiz insan, sesli insandan güçlüdür. Sen sesli oldukça, biz sende olup ses kaplarımızı doldurmalıyız. Şimdilik…

S- Aha kapılar açık. Ana şimdilik…

T- Oranın işi tamam ana. Buraya dönelim!… Her dere insana kontrollu olarak akmıyor. Ama biz, sizden daimi Kuran okutmak istiyoruz. Buna imkan tanıyın ki Birlik kuralım. Amin…

U- Dereler, diriler ve tüm ilim kaynakları sizi, “ŞİMDİ”de kucakladık. Şimdi…

(Açıklamalarımız:)

Değerliler, “şimdi” dediniz ve hak ettiniz dillendiniz. Ve şimdi yine “şimdi”ye döndük. Bunu anlatın bana… Niye şimdi?… Denir ki “biz, Allah İlmi’ni hak ettik dürümledik. Şimdi ile dürümledik.” Ne yazık ki hak edilmeyen Cevheri Tohumlar, o “şimdi”yi kodlayamadılar. Ve sonsuz ışıklarınız her diri için kontrol edilemedi. 

Şükür ki buraya bugün süper sayfalanış ile sizleri aldık. Yerin kayıtları sizi sonsuzlaştırdı. Şimdi bana açık verin bilgiyi. Niçin dürümlerinizde Kuran yok ve siz Ata Kaynaklar’dan çıktınız? Zavallı insan, dünya için çalışırken; niçin yolu kapandı? Bunu bana açıklayın. Şimdi…

V- Hata yaptık Ana. Zavallı insan, Kuran’dan çıktı ama hatası çoktu. Süper insan soyu diye bilinen İnsan Işıklar kontrol edilemediler. Köklerinde Kutsal Işık yoktu. Sultan Sayfalanışı tohum ekemedi ve yolcular, Kutsal Işık’tan çıktılar. Ölü, dürümlerinde dil olmayana denir. Kibri aşamayana, dili hasat yapamayana, ölü denir. O halde Zirveler ölmüşler. Öyle mi!? Ya da ölü kodlanamadı ve yolları Işık Kodlar’dan çıktı. Bu mu? Bana açık bilgi verin. Amin…

W- Deneme yanılma yöntemleri ile çalışma yapanlar ışık kodlarını hak edip tohumlayamadılar. Ocakları olmadığı için yaşamlardan çıkarıldılar. Öldüler ve hüsrana uğradılar. Öyle örtüler örtündüler ki nefesleri kalmadı. Bütün kötülükleri ağır yük diye yüklendiler. Emer İlmi’nde bu Güç Sayfaları mevcuttu ama biz bu sayfaları kontrol ettik. Şimdilik…

X- Tanılar yanıltıcıdır. Tanı koyduk yüreklere. Tanı, yanıp tutuşanların dilekleriydi. Beklentileriydi. Ne istedilerse onu koyduk tanı olarak. Ve zaman kodlaması bu şekilde yapıldı. Kim ilim istedi ise tanıda ilim oldu. Kim yaşamı hak etmek ve zamanı tahditlemek istedi ise zaman tohumlamasında olan buydu. Köklerini isteyenlere kök tanısı kondu. Yüceliklerinde insan olmak isteyene, insan tanısı kondu. Özgün olmak isteyen, özgür oldu. Ya da soyu öyle kontrol edildi. 

Ben insan olan insan, Ata Kapı ilim… Benim tanımda, dürümlerimde türlerim ve teknik hakikiyetlerim var. Zirvelere kontrollu olarak tahditleyip kayıtladıklarım ve cevhere indirdiklerim var. Ölülerin hasatları var ve yüreklerdekilerin ışkıları var. Özel tahditli bilgim yoktur. 

Özür dilemeleri beklenenler, hala Kuran okuyamadıklarını anlayamadılar. Oğullar özellikle cevherlerinde Kürzi Yaşamlar’ı olamayanlar; kaynaklarına Ana Kapılar’ı açıp inemeyenler, beş güçlü yüreği hak edip de kodlayamayanlar; zürriyetlerini tohumlayamadılar. Şimdilik…

(Açıklamalarımız:)

Değerliler, tüm insanlık ailem, bilin ki bütün amacımız, insana kürzi yaşamları kodlattırmaktır. Şimdilik…

Ezer geçer mi Yücelikler, Işık Kaynakaları’nı? Yok yarım, onları kodladık ve tohumladık. Allah; insanı, kendi yüreğinde hasat tekniği ile yaşattı. Bunu herkesin anlaması gerekir. Kitlede Kuran okunduğunda; tüm yaşamlarda Kuran okunur. Kuran, Altın bir yaşam sayfasıdır. Olgun olmayan, o yaşam sayfasına varıp, o şafkı hak edip dürümleyemez. 

Aranın açık olduğu zaman sayfalarında, Işık Kaynaklar, tabii yoğunlukları kodlayacaklar ve tüm insanlık Kuran olacak. O Güç Sayfalanışı, hepimiz için elzem bir kayıttır. Bünyeleri güçlenmeyenler, ışıktan uzak tutulacaklar. Bünyeleri güçlenenler, teknik kodlamalarla kürzi yaşamlara katılacaklar. Öz geçişleri yapılacak. Ağır yük hafifleyecek. Allah, Dil-i Hak olanları tohumlar. Oynayan, oynayan ve tüm oynayanlar, nefeslerinde teknik kayıtları olamayanlar olarak, cevherden çıkarıldılar. Ah işte bu… 

Devamlı “İŞTE BU” dendi. Şu ana kadar. Bugün “ŞİMDİ” dendi. Ve yeni zamanlarda “HAH” denecek. Yarınlarda “HAH” demek “aha, gür bir sayfaya ulaşıldı” demektir. Bugün kürzi yaşamlarda, bu sayfa, mevcut değil. Her diride bu sayfa, kutsal bir alan olarak mevcuttur. Buyurun ilmi hak edin ve “HAH” denilen o yoğunluğa ulaşın… sizleri kucaklıyoruz. Şimdilik…

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 61 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol