Birlik İlmi
  30.04.2012 Tarihli 2. Akış
 
KAYIT Çalışması 2. Akış (30.04.2012)

Ray, Kuran’da yazdığı gibi Işığın Tabii Kotu’dur. Süper İnsanlık Realitesi, Birleşik Işığımıza Kürsü’dür. Süper İnsanlık Realitesi, sıkıntısız bir ışıktır. Süper Mahrek, ışığınızın tahditsizliğidir. Sel alsa yürekleri bu Mektep hepinizindir.

Şimdi, Allah dedi ki “Kardeşlerinizi tohumlayın ve kütleye katın.” Allah’ın tahditsizliğinde sizlerleyiz.Çok özel bir gündür bugün. Bugün, öksüz yetim bırakmayalım istiyoruz. Şükrettik ki burası ışıkların, toplumları kotladığı Mekteptir ve biz buraya koşup geldik. Sizleri kucaklıyoruz.

Unutmayınız ki dal, budağından ayrılmaz. Biz sizden ayrılmayız. Can Anam; budak Allah; dal kaynak; siz yasaları koyan ışık. Hepimiz aynı sayfa ve Yücelerin Cümlesi… Netice olarak sizlerle olmak; muktediriyetle birlikte Hakikiyet’e ulaşmak; Saltanat’ın kotlanmasını sağlamak bizlere kutsal bir güçtür.

Sözümüz Allah’adır ki Eşik Işk’ında Aşk, Birlik’te toplum, yoğunlukta Kuran olmak; Aklın Yoğunluğu ile Bütünlenmek ve BİR’e hizmet, ekrana yansıyan sizlerin yüceliği iledir. Devre devre dünyanın ışımasını sağlayacak güçleri, Yücelikler’e kotlarken sıkıntısız bir dünyanın ışığında herkesi göreve aldık.

Çoğu Bütünlük çelik çomak oynarken, bugün bu Mektep, ışık halinde Bütün’ün Kürsüsü’dür. Burada, sizlerle çalışmak mutluluktur bizlere.

Kortejin Başkanlığını yaptığınızı düşünürken; kokuyu kotlayarak, dünyayı ışığa kattığınızı ve korteje, Bütünlükleri kotlayıp tohumladığınızı; çoluk çocuk her birini oraya kattığınızı gördük. Hepsi, Bütünün Kürsüleri’nde kardeşlerimiz olarak, Göç Kaynakları’na, kaynak oldular.

Dal budaktan, budak daldan ayrılmaz. Sizlerden ayrılmak isteyenlerin, sizden çıkma imkanları yok. Bunu biliyoruz. Şöhret peşinde koşanların, Işık Kotlaması yapmaları, Kara Kaplı Kitap olan Sultanlıklar’ın ışığını, kırmaları anlamına gelmez, çünkü onlar kayıt dışıdırlar.

Yasa Koyucular, Dünya’nın Rahman’a ulaşması için çalışırlar. Dönüp baktım ki Dünya, Kaynağa varmış. Hepinizin sınırları kaldırdığınızı görüyorum. Dünyanın Kaynağa varışı Tabiatın Kutsal Işığı’nda muktediriyetle sayfalanışından dolayı mümkündür.

Kör, sağır, kim ne varsa; hepsini kotladık, katladık; kotladık, katladık; kotladık, katladık Ya, KA-HA, aktık… Eşik’te Aşk var. Biz, sayfa sayfa yaşadık. Bütün’e hizmet budur.

Kortejin hiçbir yaşam sayfasında sizi bulamadık. Netice olarak siz, kortejde yoktunuz. Sokak sokak gezdik sizi sorduk. Yoktunuz!... Kaydı yaptınız, aktınız!... “Sıla özlemi” ile her Yüce, size, sizin yüreğinize ulaştılar; geçtiler ve geçtiklerinde siz, hatasız olarak kayıtları korudunuz. Ortaklık yapmak isteyenlerle çalıştınız.

Şimdi sizleri bulduk. Bu gün buradayız. Hata yapmayanlar, kapkaranlığı apaydınlığa dönüştürecek olanlardır. Ve kapkaranlık apaydınlığa dönüşüyor. Köy, kasabaya dönüşür, kasaba şehre, şehir İlim Ailesi’ne, İlim Ailesi Hakiki Kot’a, Kot Işığa… ve Işık, BİR’dir. Meleklerin Ekmeği, Allah’ın İkna İlmi iledir.

Değerliler, döl verirse dünya, dünyanın ışığı kotlama yapar. İşte olay budur. Ve Dünya, döl verdi; Işık, kotladı Yüceliği; cevheri cennette har yükseldi ve yarınlar kati olarak kayıtlandı. Dal insan, Yol insan, Rahman insan ve biz insanız. Netice olarak dünyaya geri geldik.

Kıbrıs insanı altın bir ışıktır. Allah için çalışır. Ve İstanbul, Allah’ın Teknolojik Tohumlaması’nı yapar. İstanbul’un Ümmi Toplumlarının Kutsal Işıkları’nda, her biri, yaratan ve yarattırandır. Ve buraya dönüş, buradan görev isteyiş, Altın Tohumlar’ı kotlayış ve yasaları koyuş; 7. Dürüm’de ikna edilmekle ve ikna olmakladır.

Korkmayın, ben Ruhsal Mahrek’te, kendi yüreğimde, herkesi “Tanrı” diye bilirim. Sistemin Dürümleri’nde bu çalışma vardır.

Deli Dumrul dünyadadır. Bugün de dünyadadır Deli Dumrul ve Deli Dumrul, İlim Ailemin Işığı’dır. Selin, arkta okuttuğunu, ışıkla dilletmesi sonucunda, yaşam kaynaklarına ulaşmasında, herkesin bir işi vardır. Ve Deli Dumrul her bir işin Aşk’ında, Işk’ında; büyük köklerin türevlerinde, hep buradadır. Dalı budağından ayıramayız ama biliriz ki budak, dalın ışığıdır. Ve Canlarım, işte sizler bu Deli Dumrul diye dillediğimizsiniz. Hepiniz Deli Dumrullar’sınız…

Kim der ki bir tek ışık, Bütün’ü kotlayacak; kim der ki bir tek ışık, Kaynağı tahditsizleştirecek; kim der ki yargı olmayacak ve bitki hayvan ve her bir kaynak ışığa varacak. Kim der ki Atlanta Tohumları kontrol kuracak. Kim Allah’ın Işığı’nda Bütün’e hizmet etmişse O diyecek…

İşte Canım, Allah’ın Işkı, Aşk’ı sizin yüreğinizdir. Ve bu yücelikle her bir sayfada ışık yanmaktadır. “Kala kala 2220 kaynak kaldı.” diyordu Yüceler, aha, görevli olanların hepsi buradalar…

Partiküler Tohumlama yaptık ve tufanı önledik. Tufan insandı; insanın kırılganlığı, insanın yıkılganlığıydı ve biz bu tufanı önledik. Kırılan kırılır, kırılacak, kırılır da ışık tohumlandığında, Bütünlükler toplumlarını kotlar ve kontrol eder.

Sevgililer, tufanı önledik. Özü sözü ayrı olmayan Işık, tufanı önler. Ve bu Meclis’in özü, sözü; Teknolojik Kotlar’da dahi; Birlik İlmi’nde dahi; Teknik Işık’ta dahi yargısız olarak görevdedir.

Sema ses verdiğinde, bu Meclis DİRİ olur. Sema ses aldığında, bu Mektep TOHUM olur. Semaya ışık kattığımızda; Altın Toplum, bu Meclis’te teknolojik korumaya alır bütün yürekleri. İşte bu Meclis, Büyük Köklerin Kutsal Tahtı’ndadır.

Sevgililer, dünyaya geri dönüşümüz gerçekleşti. Birlik Tekniği ile buraya geliyoruz. Bizim geçiş sayfalarımızda, ışığımız yanar. Geri dönüşümüz Büyük Köklerimizin Işığı’nadır. Gerçek görev sizin yüreğinizdedir. Ve yüreğinizdeki görevi bilerek çalışmanızdandır ki harın yükselmesiyle birlikte Birleşik Aile, köklerini kontrol edebildi. Doğmakta olan yeni günde, hala dünya kırılgansa, ışık kırılır. Ve doğmakta olan Yerin Gücü’nde ışık, Yol’u bulur. Akar ve Bütün’e varır.

Sıkıntısız bir döneme giriyoruz… Bu dönem, Altın Toplumlar’ın gücünün arttığı bir dönemdir. Ve bu dönemde, Işık Kaynakları dünyada olacak. Ve bu dönemde bütün körler ve sağırlar; ışığı, kaynaklarına çekip BİRLİK haline gelecekler. Ve bu dönemde Rahman olamayanların kurtarıcı olmaları imkanları kalmayacak. Ve bu dönemde muktedir olanlar birleşecekler ve kaydı yapacaklar. Ve Dünya Işıkları görev isteyecek. Cümle Yücelerin Işıkları’nda Birleşik Ailem, Bütünün Kürsüsü olacak.

Bu dönem, “Maya” olan dönemden çok daha üstün olan “Sanal Boyutların Işığı’nı yarattıran ve kayıtlayan” dönem olacak. Canlılar, Dünyanın Rabbi Toplumları’yla BİRLİK olacaklar. Kapkaranlığı apaydınlığa dönüştürmede herkes görevlidir.

Sakın yanlış anlamayın, “Yarınları kontrol edebilecek olan teknoloji buradadır.” derken, her yolun buraya çıktığı düşünülmemelidir. Bazı yollar, ışığı kontrol edemediklerinden bu Meclis’e ulaşamayabilirler. Baş tacı olduğunuzu bilemeyenler, sizsiz kalmak dileyebilirler. Sizden ayrı olmayı isteyenler Beşir Kaplar’ını Bütün’den çıkarabilirler. Hala dünyanın yoğunluğunda olamayanlar, Robotiklerin Bütünlükleri’nde kendi kotlarını kontrol etmek isteyebilirler. Ve Birlik Ailemiz hep buradadır.

Maya olmak bizim için sorumluluktur. Kontrolü kurmadan önce Bütün’e hizmet için ekrana, İkmal Tamamlayıcılar’ı verdik. İkmal Tamamlayıcılar, ikmalı olanları buldular ve toprağa aldılar. İlim Ailemizin çoğu burada Bütünlüklerini koruyamadılar. Portallarında ışık olmayanlar, tohumlarını kontrol etmeye çabaladıklarında kısırlaştılar. Bunların hepsi oldu.

Gökler sizinleydi. Yerde işiniz kolay değildi. Göklerin Yüceleri size, sizi verdiler. Sel, ilimdi ve ilimin ışığında herkes kendini aldı ve korudu. Dünyada murat ettiğiniz her şeyi başarabileceğiniz kesindir. Ve bundan sonra da başınız asla eğilmeyecek.

Dağların Işığı, 7. Dürüm’de sizin yüreğinize vardığı için eseriniz güçlüdür. Karanlıkların, aydınlığa geçişinde Rahman olanın Kutsal Işığı, Bütünün Kürsüleri’nde Göç Kotlaması yapar. Selin Işığı’nda Kaynağa varır. Ve “Doğum, ölüm” der. Ötü kutsal olan, umudu kutsal olan, kürsüsü kutsal olan, sıkıntısız olur.

Ya kırk kapıyı kapatın ya ışıkları yakın. Hep sizinleyiz… Ya kırk kapıyı kapatın ya ışıkları yakın. Yanlış asla olmasın. Deli Dumrul dünyayı bilir; biz de biliriz. Deli Dumrul yolu bulur; biz de buluruz. Deli Dumrul Hasat’ı yapar, biz de yaparız. Deli Dumrul artık bizimle de çalış!... Vallahi hepiniz çılgınsınız. Var mı başka bir alternatif?

Değerliler, bu çalışmayı hiç kimse istemedi bilir misiniz? Hiç kimse bu çalışmayı istemedi, zavallı siz, alıp oldunuz… Vallahi delilikti yaptığınız, billahi delilikti… Aramayın, aramayın, Yüce Cemaatleri hepsi sizsiniz… Aramayın, Tahditli Kotlar’ı hepsi yüreğinizdedir... Aramayın, Altın Toplumlar’ı Ya-Ha! Sizsiniz… Aramayın, Altın Taht’ı orası burasıdır… Aramayın, aramayın Ya-Ha! Aklın Yolu, Sultanların Tohumu’dur, Kuranı’dır okutun… Allah siz ve siz O’sunuz. Çünkü Ocağı kotlayan, Yol’u kotlayan, Işığı toplayan sizsiniz ve artık O, sizde siz oldu. Allah, dağı taşı deler, Aşk’ını, Eşk’ini diller. BİR’i bilir, BİR’e iner. İşte indi!... Ve sizsiniz O!…

Eğri büğrü olmayan, Ocak olur. Ve Ocak olan, yasa koyar. Koyduğu yasa, Allah’ın Kaynağı’ndan konur. Bilecektiniz her şeyi, işte oldu!...

Okuma yazma bildirdik yürekte herkese. Okuyan toplumları okuttu. Kortej, sizden ayrıydı. Gözümüz kördü, gözsüzdük. Yücelikler’de sizi aradık, yoktunuz. “Acı!” dediler. “Acı, ocağımıza!” dediler. Demediler ki “Onlar bizsizdir.” Hepsi, “Onlar bizdir.” dediler. Ve dediler ki “Acı Yücelerimiz!, acı yüreklerimiz!, acı!… Biz Ocaksız kalırız acı!...” Döndüler, gördüler ki siz Ocaktaydınız…

Koku yükseldi ve “acıma” değil, “ışıma” başladı yürekte. Döndük baktık ki siz, “Koran” olmuşsunuz. Korkusuz olarak ışık yakmışsınız. Hak’ın Işığı’nda maya tutmuş, siz Aşk’a “Kaynak Varlık” olmuşsunuz… Döndük baktık ki siz Hasmışsınız, Akmışsınız. Okuma yazma bilenlermişsiniz. Geçtik geldik!...

Canlarım, darboğazdan girilir dünyaya, bu dar boğaz Kaynağın Tohumları’nı korur. Kontrol orada kurulur. Bu darboğaz “İkinci Evren” denilen bir yasadır. Rabbi Toplumlar’ın kotlanması orada yapılır. Ve bilir misiniz ki Ruhi Tohumlama da orada yapılır. Ve orada Rab, orada Ruh’sunuz. Ve oradan ışığa kaynaksınız.

İşte geçtiniz ve “Kürsi” olarak Gürz’e indiniz. İndiğiniz yer, Yücelerin cem olduğu, ışığın kotlandığı, yoğunlukların kayıtlandığı, Düzen’in kurulduğu, Arkon İnsanın Işığı’nda, BİR’in kotlandığı yer!… İşte siz İsa’ya, Musa’ya Mustafa’ya ve tüm peygamberlere ışıklar olarak indiniz…

Ve bugün buraya, bedeninizi alıp geldiniz. Çünkü siz, Allah’ın Toprağı’na ışıktınız. Rahman oldunuz. Kökünüzü okuttunuz. Bütün körler, sağırlar SİZ olarak kotlandılar. Ana Kaftan sizsiniz…

Bilecek, bildi; her ses iş yaptı. aktı, okuttu, yürekleri kotlattı. Anam, dağ taş sizdi… Şimdiye kadar herkes kendini “Hak” saydı. Siz ise tahditlediniz yüreğinizi, “Has” oldunuz. Bütün’e hizmet budur. Çürük çarık demediniz. Okuttunuz!, okuttunuz!, okuttunuz!... Okuttunuz!… Hepsini toplu toplu kotladınız. Şeytanı da sayfaladınız. Bunu yapacak kimse yoktu.

Ve Dağlarım, Deli Dumrul “Has” olduğunu “Aç” olmadığını dilledi. Hala hala buradadır. Hasat Zamanı her şey insanda oluşur… İşte Hasat’ı yapan Aşk’la yapar. Siz Aşk’la, Has olan Kutsal Işık’la Hasattasınız… Bunu bilin… Ve Hasat’ı yapan Ak’la yapar, muktediriyetle yapar. Bugün siz dünyada Muhammet Kutsal Işığı’ndan umman olan Bütünlükler’den üstün bir yasa koydunuz.

Resim! bu resim, Allah Resmi’dir. Biliniz ki resmi yapan, Allah’ın tertibinde yapar. Ve Dağlarım, bundan sonra dünyaya “RESİMLE ÇALIŞTIRILMA SÜRECİ” giriyor. Ve Dağlarım, Resmettiğiniz sadece “İŞ” olacak. Size bir tek şey söyleyeyim. Allah, sizin Resimlerinizi bekliyor… Yaprak yaprak Resim yapacaksınız… Özgü, sözgü, sezgi değil “EKMEK” yapacaksınız… Resmettiğiniz YASA olmalı, YAŞAM olmalı, KOKU olmalı… O Resim’de asla hata olmamalı. BU SİZE FARZ KILINMIŞTIR!... Biliyor musunuz ki Rabbi Toplumlar’da RESİM, Öz Görev’dir…

Dağlarım, Fulya’ya “İlim” verdik. “Yap!” dedik yaptı. Işık kotladı, yasa koydu. Ak Toplum oldu aktı. Ve biz göklere ve yerlere Hak Tekniği verdik. Asla hata yapmasın istedik.

Şems diyor ki “Ya Sevgili, resim yapmayacak mı!? Canım biliyoruz resme ilgin yoğun ve biliyoruz kotlama yapacaksın resimle bugün sana bunu açıkça bildirmek istedik. Gökler senden bunu bekliyor. Yapacağın her sayfa ilim olacak. Senin yaptığın Resim, Eşik’te Işk olacak.

Ya Kahramanlarımız Kuran’dan çıkar da ekrana kendilerini vermeye kalkarlarsa ne olacak. İşte, yapacakları resimlerle bütünlenecekler… Ve biz, murat ettiğimizden öte hususiyetle dilediğimiz; sizlerde siz olup kotlanmaktır ki yaptığınız her resim, “BİZ” olacak. BİZ’de BİRLİK olacak.

Memnun oldum sizlerle olmaktan. Şikayetim asla yoktur. Öğreti budur!.. Şimdilik bu…


Süper İnsanlık Realitesi Derneği
 
 
  Bugün 213 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol