Birlik İlmi
  BİRLİK KAPISI - IŞIK KAPISI - AKLIN RUHU
 
BİRLİK KAPISI – IŞIK AKIL - AKLIN RUHU: Dürümlenen bilgi, kelam olan himmettir. Her dilde ve her dürümde, bu himmet olan yoğunluk vardır. Bu yoğunluk, Birler Kapısı’nı oluşturur. Birler Kapısı, kontrollü olarak Allah İlmi ile kodlanmış bir yaşam sayfasıdır. Bu kapıdan gerçek yaşama geçen Birlikler, bütün kütleleri ile dünyayı tohumlamaktadırlar. Dünyayı, Nefes Zamanları ile kodlayan Birlik, dünya tohumlarını koruyan Birlik’tir. Yaşam, Zamanın Nefesi’dir; Yaşamın Işığı’dır ve sonsuz bir Kuran’dır. Bütünlükler’in diriliklerinde, “Birleşik Yaşam Soyu” vardır. Bu şu anlama gelmektedir: Her bir yaşam formu, birlik halinde tüm yarınların ışığı olarak tek bir ışıma gerçekleştirir. Bu ışımada, dürümlenen Tinsel Yaşamlar, Birlik Kodları olarak kaynağa inerler ve zamanı kontrol ederler. Dünyayı kontrol etmek için yapılan en önemli çalışma; diriliklerin, Birleşik Yaşam Sayfaları’ndaki kodlamadır. Bu kodlama ile bütün kütle kontrol kurar. Örter dünyayı biliş yaşamlarında ve zamanı hak edenler, Birlik kurarlar; Bütün’ü, kütleleri ile korurlar. Ölen ve ölmeyen birliktedir dünya üstünde. Ölen, yaşamda ümmi kalandır. Ölmeyen ise kodlanmış ve yaşamsallaşmıştır. Her iki yaşam sayfası da Birlik katiyetinde, Birleşik Yaşam Sayfası olarak dünyada tohum olur. Ölünün tohumu ile diri olanın tohumu farklı biçimde kayıtlanır. Biri, “Birlik Kodu”dur. Diğeri ise “kontrolsüz yoğunluk”tur. “Din” dendiği zaman; Birlik Kodları’nca gerçekleştirilen “Birler Kapısı Kodlaması” akla gelir. Buna karşılık, herkes kendi yoğunluğu ile fahri çalışmalar yaptığı taktirde, tüm yaşamlar kati olarak tohumlanır ama oluşan yoğunlukta kontrol yoktur ve bu yoğunlukla hasat yapılamaz. Her İlmin Tahtı’nda. Birleşik Işık yanmalı ve zamanın ummanında. tahditsiz yaşamsal yürekler olmalı ki Birleşik Yaşam sayfalansın. Bu yapıldığında, yaşam tohumlanır ve bir tek yarın olur. İşte o yarına, kaynakta “Birlik Kapısı” denir. Her din, bir Birlik Kapısı olarak kodlanmıştır. Tüm Birlikler, Birleşik Yaşam Sayfaları olarak kodlandıklarında; tümü, “tek bir Birlik Kapısı” haline gelir. İşte dünyayı tohumlayan Birleşen, dünya üstü Var Katları’nda, bu yoğunluğu tohumladı ve yerce görev yapıldı ve gökçe cevheri kodlama yapıldı. Nefes Zamanlar, kontrol kurdu ve yaşam, sistemleşti. Dünlü yaşam ile yaşam sayfalarındaki yeni sayfalar ve yarınlaşmak, teknik olarak birlikte olur. Her dere, insana akmaz. Zaman sayfalarında çok dereler, tüm yarınlara akar. İşte bunun için dünden, bütün kütleyi hak edip yarınlaşanlar, Birlikler oluşturdular. Dürümlenen her birleşenin, tahditsiz yaşam sayfalamaları ile kodlanmış Işık, Birlik İlmi’nde tek bir “İlm-i Hak” oldu. Dönüp baktğımız zaman dünyaya, bir tek zamanı hak etmiş olanları görmekteyiz. Onlar, tohumlarını kodladılar ve birleştiler. Diğerleri ise kontrol edilemediler. Ocaklarında tohumları yok oldu. Bütün mesele onların kendi yarınlarında kontrol edilebilmeleri için Birlikler oluşturmaları gerekliliğiydi. Her derede, Akıl Tartısı vardır. Bir tartıda, iki akıl olmaz. Her dere, bir tek akıl ile tartılır. İşte o akıl, Levh-i Mahfuz zirvesinde var olan IŞIK AKIL’dır. Mesih Sayfaları’nda diri yürekler olur. Tohumlar olur ve Birlikler olur. Hepsi Ampullerini yakarlar ve cevhere inerler. Hepsinin isteği, o yoğun ışığın sayfasında kendi yasalarının olmasıdır. Hepimiz yarın için çalışırız ama Birlik Kodları, tüm zamanlar için çalışırlar. İşi bilmeyenlere, iş yaptırılmaz. Bundandır ki bilen ile bildiğini hak eden İlmin Tohumları, dünyayı hak etmiş olanlardır ve onlar ile Birlik Çalışmaları yapılır. Tohum ekmek sırdı. Herkes kendini tohum olarak nitelendirseydi, Birlik Kapısı’nda bir tek tohum olur muydu!? Bu gün geldiğimiz sayfada, herkesin daha iyi anlayabileceği gibi Türkiye Çalışmaları ile Birlik kodlaması yaptık ve teknik kodlama neticesinde Birleşik Işık yaktık. Bu Birleşik Işık, safha safha dünyanın eteğine yanaştı ve şu anda bu etekten yukarılara doğru tırmanmaya başladı. Dirilikler bu ışık ile bütünleniyorlar. Dürümlenenler, yine bu ışık ile kodlanıyorlar. Türkiye, yeni bir zaman sayfasında, yeşilden maviye ulaşan Birlikleri ile kontrol kurdu ve tüm yarınları kontrol etmektedir. “Artık yarınlar, kontrol altına alınacak” diyerek çalışanlar, beden radyolarını açıp dünyayı duyumsamaya başlayacaklar. Ocak yandığında, her biliş haline ulaşan, bir vericidir. O alır ve verir. İşte dünya toplumları artık Kelam Tekniği’ni hak etmişler ve Birleşik Işık halinde dürümlenmeye başlamışlardır. Tohum ekmeyen, yolu ekmemiş olandır. Yolu ekmemiş olan, ilmi hak etmemiş olandır. Akıp gidemez o ve kelamda tohum olamaz. İş budur… Dünya bir Ruh’dur ama bu Ruh, İnsan Ruhu değil, AKLIN RUHU’dur. Aklın ruhu var mı diye sorarlar? Yoksa neden dünya kodlanmaya başladı ve bu şeklide tohumlanmakta!? Neden Tanrı, kontrolunu dünya toplumları ile kurmakta!? Kimse Ruh’un ne olduğunu anlamamışsa anlatalım: Ruh, kanatlanan Işık Kodlar’dan (Kanatlanan Işık Kodlar = Öz Göçü başlatmış olan Işık Kodlar), rahmet olan toplum tarafından (Rahmet olan Toplum = Yaşam Sayfalanışında, ışığı kaynağa alabilen toplum), kontrol kurmak üzere, kaynağa akıtılan ışıktır. O ışık ile herşey kontrol edilir. Sanılır ki her Cevheri Kod bir Işık Tohum’dur. Bu dahi yanlış anlaşılmaktadır. Biliş haline ulaşmayan, hasat yapamaz. Has tahta varamaz ve kati olarak kontrol kuramaz. Bilen, hasat yapan, has tahta varan ve kontrol kuran; Işık Tohum’dur ve ışık tohum, Rahmet olan toplumdur. Son sözüm şudur ki Dünya, artık merdivenlerin en aşağısından yukarılara tırmanmaya geçen Birlikler’e, güç katmaya başladı. Ocaklar tüttü ve zaman, sözünü söylemekte. Her derenin etkisi ayrı olmakta. Bir tek toplum, zaman sonsuzluklarında kodlanış ile kaynak oldu. O toplum, İnsan Soyu’dur. İnsanlık İlmini bilen soy, Altın Taht’ın ışığını, tüm yarınlara hak edip dürümletmiştir. Dünya, nefes almaya başlamıştır. İşte o soyun yaptığı çalışmalar neticesi yaşam, nurdan kodlanarak, yaşamak istemeyenleri de dinletmeye başlamıştır. Dünden bugüne geçenleri; dünde kalanlardan, kesip ayrı tutmak isteyenler var. Çokları, geçmişi gelecekten, kapı kapatarak ayırmak isterler. Biz ise o kapıyı kapatmamaya çabalamaktayız. Zamanın ete girmesi; yaşamın, sessiz zirvelerde dürümlenmesi, yeni bir İnsan Işığın yarınlaşması ile gerçekleşir. Sizi ve siz olan tüm insanlığı, kontrol eden Türkiye Çalışmaları, Yaşam Sayfaları olarak kodlanan insanlığı hak etmiştir. Yedek zamanlama gereği kalmamıştır. Dünyayı toplumları ile kontrol etmek birleşmekleydi ve oluşan Birlik, zirvelerde kontrollü olarak türlenenlerin birliğiydi. Her zaman, Can Taht, Birlik’tir. Dünya üstün görev taşıyanlar, 500 kaynak (kaynak = Taht) yaptıklarında; Din Tahtı, Işık Kaynak olur ve tüm insanlık Birlik kurar. İşte yaşam budur. Hediye olarak sizlere görev veren ve Göç Kapları’nı sizlere; ummana kayıt yapın diye indiren Birlik, İnsanlık için her şeyi yapmıştır. Şimdi sıra İnsan’da. İnsan, nefes alana denir… Can Tahtlar Birleşin ve hak edin. Has Tartı’ya konduğunuzu bilin. Biz siziz ve sizin yüreklerinizde, görevlerinizde ve cümle yüceliklerinizde sizleyiz… Süper İnsanlık Realitesi Derneği
 
  Bugün 71 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol