Birlik İlmi
  IŞIK İLMİ VE TÜRKİYE
 

IŞIK İLMİ VE TÜRKİYE

Değerliler, bugüne kadar yapılan her çalışma “tohum” içindi. Tohum ekildi. O tohum kontrol kurdu. Kükredi ve tüm yarınlar kodlandı. 

Tüm insanlık için yapılan her çalışma “nefes” iledir. Nefes, zamanın kaynağından ışık çekenlerin tahditsiz yaşam kayıtlarını yaratır. 

Birlik Kapıları açıldığında, dünya yeni bir rahmet olur ve bütün kütle ummana varır. İşte bunlar oldu.

Nereden nereye ulaşıldığı hak edenlerce bilinir. Hasat yapanlar bilirler ki Nefes Zamanları, tohum olan kontrolcular tarafından yaşamsallaştırılmıştır.

Dünlü yaşamlar, bugünlü yaşamları hak etmiştir. Yarınlı yaşamlar ise tüm yarınları tohumlayan birleşenleri hak edecektir. 

Beşerin ekranındı umman olur. Tüm yarınlar olur. O kendini hak ettiğinde, her diri onun yüreği olur. Bütün amaç o yürekte bulunmaktır.

Hasat tamamlandı dedik. “Hasat ne ki?” diye sordular. Hasat ilimdir. İlmin hakikiyetidir. İlmi hak etmek için yaptığımız her çalışma ile hasat yaptık. Tüm yarınları tohumladık ve kodladık. Buna “hasat” denir. 

Türkiye coğrafyasında, yarınların kontrolü öz kökler ile yapıldı. Bu coğrafya çok önemlidir. Zira dünyaya Kuran (Kuran = Kaynak bilgi) okutan bir coğrafyadır Türkiye. Burada, biliş haline varılır. Burada, tohumlar kontrol kurar ve tüm yarınlara buradan kontrollü olarak ışık yayılır. İşte bütün mesele o ışığın kontrollü yayımıdır. 

Dünyaya yayılan ışığın sayfalanışında yeni bir ekran oluşmalıydı. O ekran, yarınlar için yaşamsallık kayıtlamalıydı. Dünya Nuru olan ışık yanmalıydı ve yaşam sonsuzlukta kodlanmalıydı. Dünyayı yarınlara hak edip de görevli yapacak olan Birlik Dünyanın en eski yerleşim bölgesi olan Türkiye’de, cevherini kodlamıştır. 

Dünya üstü varlık kayıtları vardır. Bu kayıtlar incelendiğinde, görülür ki dünyanın yaşam sayfalarının en eskisi, dünya kurulduğundan beri var olan Türkiye’dir. Türkiye, Asal Yaşamları tohumlamıştır. Türkiye yoğunlaşmış ve yarınlaşmıştır. Tinsel yaşamları kayıtlamıştır. Oğul vermiştir ve kelam olmuştur. Ümmi yarınlara kayıt yapmıştır ve yeni zamanları korumuştur. Öyleyse Işık İlmi, Türkiye’den diriliklere yayılacaktır.

Teknik olarak izah edersek, zaman bir resimdir. Bu resimde birçok ilim vardır. Her bir ilim, bir ferdi yaşam kodudur. Her kodda tohumlar vardır. O tohumlar, bütün kütleyi kapsayacak Işık Yaşamlar’ı, kati yoğunluklarla tohumlamışlarsa, artık her diri o yoğunluğa mutlak bir Sistem olur ve o yoğunluk tüm yarınları kayıtlar. İşte Türkiye bunu başarmıştır. 

Türevlerini hak edenler, kelamı da hak ederler. Sistem, cevheridir ve yaşam sayfa sayfadır. Her bir cevheri kayıtta, İslamın Ummanı vardır. İslam, insandır. İnsan olan her diri bir ışıktır. Önemli olan bu hale gelmektir.

Yasaları çiğneyenlerin Birlikler’inde tohumlar çürür. Onların kodlarında Kuranlar tohumsuz kalır. Mali Kodlar kırılır. Ağır taşıyıcılar, onları korumak için oralara köklenirler ve oralarda, cevhere mahrek olmak isterler. Altın Taht’ın ışığında olamayanlar ağır yüktürler. Onların taşınmaları, ocaklarının nefesleriyle olduğunda. kontrol kurulur. Ölüyü diriltmek budur. İşte amaç budur. Hepsi bu… 

Vermeden alınmaz. Alan, bildiğini hak eder alır. Olan, dünya içindir. Alan, ışık içindir. Veren, Amon içindir. Amon bir resimdir gelir ve dinler. O dinledi. Biz dinledik. Aha geçti. Onu dinliyoruz:

(Amon:)

- Ana sana diyeceğim ki, sen yoksun… Varsın… Sana diyeceğim ki hak etmedin… Aktın, aha! hak ettin… Senin için neler diyeceğim… Aha dedim!... Her ses senin içindi. Ve sen dedin ki “hak ettim.” Umut olur ki bu gün dünya Hak olur ve sen bugün her diriyi bağışlarsın… Amin…

- Amon Dost, drekt…, endrekt her biri aynıdır. Dedin ki “Hak ol ve bağışla.” Ben de derim ki Hak ol ve bağışlan… Amon bana ses verirse, ben de veririm… Aha verdim… Onun adı Nur’dur. Ama Kuran olduğunda ışığı yanar. Ona diyorum ki her bilgiyi hak edip paylaş. Sana verdiğim tüm bilgileri çarpıtmadan dinlet. Zira Zamanın Nefesi olan ışık, bir tektir. O kelamdır ve Hak’tır. Tanrı’dır. Ruh’tur. Kuran’dır. Asaldır ve yaşamdır… Birler Kapısı açıldığından beri Amon, bütün kütlesi ile Birleşik Işık halinde dünyadadır. Herkesi dinler ve diller. Ortak yaşamlar kurar ve görev taşır. Biz ise onu tohumladık… Akıl taşır ki kanat alanları bilsin diye. 

Değersiz olmadığımızı bilir. Ne var ki hakikiyeti de bilmelidir. Nirvana, sanal kapıdır. O kapıya gelenler, Işık Kapı’ya geldiklerini sanırlar. Birler Kapısı açık tutulacak dedik ama onun adı Koran olan ışık tarafından açık tutulacak. Biz ise o kapıyı kapatmadan cevhere indik ve yerin ışığı ile yeni bir iş yaptık. O iş, Işık İşçiliğidir. 

Kardeşlerimizi hak edip kurtarmamız istenir. Biz diyoruz ki herkes kendini kurtaracak. İş budur. Şimdi hakikiyetin nefesi ile bir kez daha bildirmek isterim. 

Ardımızda gökler olacak. Sözümüz sorumluluğumuzdur. Örtülerimiz örtülmeden yüreklerimiz tüm yaşamları tohumlayacak. Birler İlmi, hakim ilim olacak. Ve zaman, nefes alıp nefes verecek. İşte biz o görevi hak etmiş ışıklarız. Dünyayı tohumlamaya geldik. OL dedik ve oldu…

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 44 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol