Birlik İlmi
  BETA KÜRZİ YAŞAM SİSTEMLEŞMESİ (12)- 1. AKIŞ
 
17.09.2014 TARİHLİ BETA KÜRZİ YAŞAM SİSTEMLEŞMESİ (12)- 1. AKIŞ
Yeryüzünde çok insan yoğunluğunu tohumluyor bugün. Yürek, ilim ve bu ilim işgal altına alınamaz bir Sistem.
Sizi bugün burada kontrolcu bir çalışmada Birlik Kayıtlaması’nda dillemek istedik. Burada, bu yoğunluk sizin yüreğinizin tahditsizliğiyle kotlanmış bir yoğunluktur.
Dünya insanlığı kontrol edilemez diye düşünülür. Gözleri kördür diye düşünülür. Yoğunluklarında tohum ekilemez diye düşünülür ve kotlanmış ışıklarla bu çalışma yapılamaz diye düşünülür ve dedik ki “biz ölüler diyarı olan dünyada bütün çalışmalarımızı yarınlaşan ışıklarımızla yaptığımız zaman her şey başarılır. Ve dünya bugün Yer Kürzi Tohumlamasını geçişin sistemleşmesinden itibaren kaynak dışı bilgilerin dahi Yaşam Sistemleşmesinde Bütünün Gücü haline dönüştürülebileceği bir çağrıya hazır edilmiştir.”
Burada bugün tüm İnsan Soyları için Yaşamın Tahtı’ndan İlm-i Ko olan Birlik Kayıtlaması yapılacak. Altın Işık Yılları’nın Güç Sayfalanışı gerçekleşecek.
Yürüyen dünya kontrol edildi ve görev tahditlenmeden ışık kontrolü sağlandı. Gülen yüzler, gülen İlim Ko Sayfalanışları’nı yapan Yer Kürzi Tohumları bizimle oldu bugün.
Kurt kuzuyu kaptı analar. Bilin ki, kurt kuzuyu kaptı. Kuzu kurda döndü ve sordu “kimsin dedi?” ve kurt dedi ki “ben kelamım, ben Sessiz Sistem olan Işığım. Nefes olanım” dedi ve kuzu söz verdi; “gün gelir ben kelama insan olup varırım ve ben de kurdu kaparım” ve bugün bu oldu.
Kürzi Tohumlama yaptık değerliler. Sistem, Nizam ve Düzen’in gücü olarak. Burada bu yoğun çalışmada İnsan Soyu’na ışık olduk. Ölüler diyarı dünya yaşamın sistemi oldu.
Rahmi Kuranlar’ın tümünde İnsan Sınırı aşıldı ve biz bugün büyük köklerimizi Doğal Sistem’e çektik.
Kalem İnsan, Kaynak olur. “Ol” der, Dünya olur. Oldun ya da olmadın bunun hiçbir manası yoktur orada. O kati kayıtta siz ne iseniz yaşam o’dur ve sizinle olan her şey sistemle olur.
Dini hasat İnsanlık İlmi’dir. Diri olanların hakikiyetidir dini hasat ve yaşamın sessizliğidir. Dünyaya gelen bize gelir; Düzen’i kurar, yaşama gelir. Yara bere içinde olanlar kanatlanırlar. Yere inerler. İşte olay budur.
Gelin bilin ki ben Ana Kaynak İlim Ko Sayfası olan, nihan olan insan. Ana Kapı; işte bu.
Bütün evren sizi dinleyecek bugün; bütün evren. Bugün yoğunluk artacak ve bugün “koru bedenlerimizi” diyenlerin gücü de artacak ve bugün sizler Gönüllerin Kürzi Tohumlaması’nı yapacaksınız.
Yaşayan Dünya Yaradan olup, Yaratan’ın yarattığında yaratılan olup birlik kuracak ve biz bugün burada bu yoğunlukta sesleşeceğiz.
Amon olup Ata Kapılar’da Levh-i olacağız. Cemaatimizin gücünü artırıp misafirlerimizin Kürzi Tohumlama’sını yaptıracağız ve bugün biz burada muktedir olan nesillerimizi kontrol altında tutacağız.
Aydınlık günler hepinizindir analar! Ardınızda dünya yok. Dümen sizsiniz. Yaşam sizsiniz ve biliş sizin bilişiniz. Ana Kapı’yı açın, geçin.
Mektep insan, Hasat İlmi’yle dürümlerinde dillendiğinde hepimizin yaşamı kök görevle gerçekleşecek.
Altın Tanrı hasatını yapmıştır. Yasaları koymuştur. Mikail’in Kuranı’ndaki o yücelikte dürümlenmiştir ve sesleşmiştir.
Geniş zamanlara gel. İnsan soyu olup gel. Allah'ın Tahtı’ndan gel. Ağır yükü hafiflet gel. Gel ki Hakka var. Gel ki hasatını Hakkın Tohumları’ndan, kaynağından yapıp tüm insanlığa ilim öğret, gel!
Ey diri ben Ana Kapı İnsan! benim insanlığa verdiğim güç, İnsanlık İlmi’nin tüm sistemleriyle dillenen güç, merdivenlerin en üstündeki o yüce güç; Mahrek. Ve biz o Mahrek’i tahditsiz olarak Yer Kürzi Tohumlamasında yaşama çektik.
Gerçek insan, Nuh Tufanları’nda kontrol kurabilene denir.
Gerçek insan Yaradan’ın Tanrı sırrını Kati Tohumlarında kayıtlayana denir ve genişi hak edene denir. Gerçek insan, ayrı gayrı gözetmeyene denir.
Geri dönün analar! Aton Tohumları bugün sizinle birlik kuracak: Çanta, çanta, çanta…..bir tek çanta insan. Tanınır ya da tanınır ya da tanınır ama tanınır. O insan unutmayın; yaşam olan insan, sessiz zamanları dilleyecek ve dirilikleri tüm insanlıkla dürümleyecek.
Gerçek insan, yaşamı hak etmiş olana denir.
Elimde dünya, yolumda Levh-i. Aklın Tahtı’nda var olan ışık bilgi ve biz o bilgiyi Bütünün Kürzi Tohumları’yla dürümleyenler!
Ey nesillerim, başa baş bir çalışmayla bugün dünyanın tüm sistemlerini dürtmeden dilliyoruz; dürtmeden. Kutsal Tanrı, Altın Tanrı, yaşam, biliş….hepsi dürümlerimizde has. Biz zaman olan yaşam…..Her anda, her sayfada varlık süren, kalem olan, Ana Kapı’yı açan, yer küreyi kör olandan gör olana taşıyan. Ben sessiz zaman; hepinizde olanım can ben!
Yedi Dünya kurdum. Benim ismim Levh-i olan Nefes. Yedi yaşam sayfaladım. Ben evrimden öte evrimde dürümlendim. Gerçek cana, gerçek kaynağa vardım.
Gelmeden, bilmeden, oğullarımı tohumlamadan kontrol edemezdim yürekleri. Geri döndüm dünya ben ve ben Ölümlülerin Gök Sistemleri’ni hak eden ve yaşatan insan!
Beni evimden kovmuşlar ve dünyaya görevli değil görevsiz göndermişler. Sonra demişler ki “o cennetten kovuldu” öyle diyorlar. Dahası diyorlar ki “canlı ya da cansız, insan soyunun ışığında onun yüreği yok, öz köklerin gücünde yok; çünkü o kontrolden çıktı.”
Demişler ki “Allah onu Ko Sayfaları’nda kırıcı bir şevkle kayıtladı” ve demişler ki “alın onu kontrol kurun ve gözünüzün görebileceği en güçlü yüceliğe taşıyın zira o dönüp geldiğinde İbrahim Soyu’nun kör olmadığı anlaşılacak.” Demişler ki “Kara Işık yandığında ocağı sönmeyecek” ve demişler ki “İnsan Soyu onun yüreğinde dürümlendi.”
Es ve geç…. o sen, sen o’sun ve sormuşlar “Karanlığın Tahtında İnsan Soyu mu oturur?” diye. Ölüler diyarında İlim Ko olan kaynak o safhada ışık halinda kalem olur yazar ve karanlık ışık haline dönüşür.
Sözüm şudur ki ben Ana Kapı İnsan, gelişi ve dönüşü olmayan an’da olan….
Bilin ki Altın Tanrı yarınlaşan her sayfada varlaşandır ki ende, önde, her diride vardır. Gerçek can yaşamdır.
Yaşam yoksa sır yoktur. Unutmayın ki son sözü söyleyecek olan insan Kutsal Işık olup yeryüzüne iner. Ki indi.
Söz nedir? kalemin kaydıdır. Kim ki kalemdir, kayda girer ve söz olur. O, bilişi tohum olarak yaşama çeker. Sözü insanadır. Tanrılık şavkıdır o.
Altın Tanrı kibri olmayana denir. Ağır yükü hafifletene, yaşama indirdiklerini hakikiyetle dilleyene ve bütüne görevli olana denir. İnsan Soyu’na ekip kurdurana denir. Yaşamı sistemli olarak çalıştırana denir. Ve yeryüzü bugün artık yeni bir insanla tanışmıştır. İşte Birleşik Işık bu yeni insan!
Bu Birleşik Işık, tüm sayfalarda var. Her diride var. İşte o has olan, Kürzi Tohumlama’yı yapan insan. Artık o insan kalem olmuş, yaşam olmuştur.
İşte o insan Türkiye çalışmalarında “ben varım” diyen her yücede kaynak olmuştur.
Hepimizin her diriye göz olmamız, söz olmamız, kaynak olmamız budur. Bundan ötesi yeryüzünün görevi üstlenmesidir.
Bilin ki doğanın gücü artıyor ve yol İnsan Soyu’nun ışığıyla aydınlığa varıyor ve bugünden itibaren artık doğa daha üstün bir yücelikle Bütünün Kürzi Tohumlaması’nı hasatçı bir ilme kayıtlayacak.
Ende, olgunlarda, tahditli olmayanlarda, yedinci dürümdekilerde ve BSUİ'de (Barış, Sevgi, Umut ve İlim) dilleşenlerde güç artacak. Gücün artmasıyla birlikte mıknatıslık özelliği de artacak.
Her can kelam olup tüm yaşamlardaki dirilikleri kendi yüreğine indirebilecek ve bundan ötesi artık Sistem, Nizam ve dünyalı olanların gücü olan Düzen, biliş halindekilerde kaynak olacak.
Sizi evrenlerin sessizliklerinden dinleyenler Evrimsiz Sayfalanış’ta sizi yoğunluklarınızdan dinliyor idiler. Bugün artık sizi kelamla dilleyen onlar, hasatçı bilişler olarak Mahrek’te size güç kaydetmekteler.
Yalan insanın kontrolsüzlüğü yalan, yaşamsızlığı yalan!
Yığın, yığın İnsan Soyu, kök güçlerindeki dürümlerin yolculuğunda Karanlığın Tekniği’ndeki o yüksek ikmalde, bilişsizliğinde, kayıtsızlığında, kontrol edilemeyişi yalan!
Her şey Ana Kapı’da oldu ve bugün öz görev hepimizindir; bunu bilin. Kuran-ı Kerim’deki insan Astral Yaşam, yarınlaştırıcılık ve ilim kayıtlayıcılığı yapabilen insandır. Onun ruhu olan, Kuranı olan insan köle olmayana denir. Kime köle değil o insan? nesillerini hak ettirmek isteyene köle değil. Hasat yapıp kendini Karanlığın Teknik Kotları’yla kontrol ettirene denir. Sessiz zamanlarda halik olamayana, kontrol kurucu yoğunluklarda kendini kırana denir ve köle kalem olamayana denir.
Biliniz ki evim İnsanın Evi’dir. Biliniz ki aklın Tanrılık Işığı’dır. Ben Amon’um analar! bitki, hayvan ve tüm Yaşam Sayfalanışını yapabilenim ben. Her yolda varım ve her cemaatle timler oluştururum. Kula kulluk etmem. Olmayan olmuş saysa da yüreğini, olduğunda bütün olacağını bildiğinde kontrol kuracaktır.
Kara, anaların şevkidir. Savaşın başka rengi yoktur. Savaşın tek rengi karadır.
Amonlar, samanları yeşerttiklerinde körün gücünü artırıp Kübra Kapıları’nda ışığı tohumladıklarında ve yarınları kotladıklarında, her diride var olup yarınlandıklarında Kutsal Tohum olur ve sabah zamanlarında sirayet ederler tüm sistemlere. O sirayet rengi siyahtır ve daha ötelere ve daha ötelere ve daha ötelere Altın Tartı’ya konurlar ve tohum olurlar.
Biçtiler yaşamı; biçtiler. Diriliklerde tinlerin tahditli oluşunu, kanatların kırık oluşunu, yaşamların sınırsızlığındaki o yoğun kesirleşmeyi dillediler ve döndüler dünyayı izlediler.
Dinin insana görev olduğunu düşündürdüler. Canlılar, din Kalemin İlmi’nde yoktur. Din Astral Yaşam’da yoktur. Din kalemde Hakkın Yoğunluğunda Işık Tahtı’nda kötülüğün önlenişi için ele verilen bir şevktir.
İki milat vardır dünyada. Biri unutulanların anımsandığı an, diğeri dinin aşıldığı an. Her birinde Altın Taht kurulmuştur.
Becerin; ağır yükü hafifletin. Becerin, insanı dilleyin ve beşer olan insanı şarkı, türküyle yüreğinize çekin, dürümleyin, seslendirin ve yaşatın. “Şarkı, türkü” dedim; dedim….
Sistem sizi sesleştirerek tüm yaşamlara dinletir. Ses yoksa dil yoktur. Dil yoksa tahditli olan bir sessiz zamansınız. İşte bunun aşılabilmesi umut olur ki Yaşamın Sistemleşmesi ile mümkün olacaktır.
Koruma altına almıştık dünyayı. Bugün artık dünya kontrol dışıdır. Niye? Zavallı dünya, karşı konulamaz bir yoğunluğa vardı. Bu yoğunluk onu göreve çağırdı. Görev onun yaşamı dillemesiydi. Görev onun tüm insanlığı sesleştirmesi ve tahditsizleştirmesiydi ve ölüler diyarı olan bu yaşamı dinletip, dilletip, diriltmesiydi.
İşte canlar bugün olan budur ve dirilen dünya kontrol dışıdır. Zavallı dünya öz geçişini yapmış, yeryüzünün gücünü arttırdığımızı anlayamamış. Yarınlaşmış olan bu dünya akış haline geçmiş. Ana Kapı’lar açık ve bu dünya hiçbir farkındalıkta değil.
Hadi gelin dünyayı hak edelim ve dünyayı sistemleştirelim. Hadi gelin dürümleyelim dünyayı! öz köklerimizi göreve alalım, kanatlandıralım.
Unutmayın ki bu dünya Kuran-ı Kerim’deki yarınlaşmış sevgidir.
Bizi insan sayarlar. Bizi Nefes sayarlar. Bizi umut sayarlar. Uran Tohumlaması yapan, unutulanları hatırlatan, yer küreyi tüm sistemlerle dürümleyen, daimiyeti 
kayıtlatan ve bilgiyi kalem olup kaydeden; aha buyuz biz!
Verdiğimiz her bilgi, daha önemli bir çalışmayı devreye alır. Her bir bilgimiz bir diğer bilgiyi diriltir. Böylece verdikçe verdik, verdikçe verdik, verdikçe verdik ve dünya sistemleşmesini sağladık. Aha bunun için verdik ve bu tohumları kontrol altına alabilmemizi ve yoğunlukları kayıtlayabilmemizi sağlayamadı; çünkü kör olan gök sistemli çalışma, göz söz olup dürümlediğinde dilleri kin ve nefret kaynak tahditi dışına çıktı.
Değerliler, kini aşar mıyız? yaşamda kin yoktur. Peki, nerede kin vardır? Levhi’de vardır. Peki, kin insanın kelamı mıdır? yoksa nefsi midir? Daimi Tohumlama’da insan Kaynağın Işığı’dır.
Oh canlar, işte ölüler diyarı dünyayı hak edip yaşatmalıydık. Kuran der ki “unutun dünyayı; çünkü dünya yolunu kaybetti.” Diğerleri de der ki; derler ki “Kara Işık yandı Dünya yolunu bulur.”
Pisagor gibi bilgeler de sorgu sual ederler. Doğanın gücünde varlık süren bilge kotlarımız var. Dünya yaşamını sürmüşler ve daha sonra Gök Sistemleri’ne görevli olarak indirilmişler. Pisagor onlardan bir tanesidir. Çatı kurmuş ve yolunu hak edip açmış biri ve bizsiz çalışmadı. Hep bizimleydi. Dönüp geldi ve bize ses vermek istiyor. Onu da hak edelim kaydedelim. Onu kayda alalım olur mu?
Hadi kayda girelim.
Deşifre eden: Hüseyin Akdağ
Süper İnsanlık Realitesi
http://youtu.be/ZYpkWngUr8E?list=UUKYcKah6eDdOm-Vd3vIofvw
 
  Bugün 140 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol