HOŞGELDİNİZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
=> Daha kayıt olmadın mı?
Ortak aklın yarattığı BİRLİK idrakinin temel faktörleri olan bilgiyi, sevgiyi ve saygıyı hakim kılan; spiritüel, kozmik ve metapisişik paylaşımlar dileğiyle Forumumuzu hizmetinize sunuyoruz.
Saygılarımızla... FORUM - Maharaj'dan burake (şimdiye kadar 135 posta) | | S: En Yüce'ye en çok yaklaşan deneyim nedir?
M: Muazzam sükun ve sınırsız sevgi. Evrende doğru, güzel ve soylu olan her ne varsa, hepsinin sizden geldiğini, onların kaynağının siz olduğunu idrak edin. Dünyayı denetleyen Tanrılar ve Tanrıçalar en harikulade ve muhteşem varlıklar olabilirler; ama onlar, efendilerinin zenginliğini ve gücünü ilan eden parlak, debdebeli giysiler içindeki hizmetkarlar gibidirler.
S: İnsan En Yüce Hal'e nasıl ulaşır?
M: Bütün düşük düzeyli arzulardan vazgeçerek. Siz daha azı ile memnun oluyorken, en yüksek olana ulaşamazsınız. Size keyif ve zevk veren sizi geride alıkoyar. Siz her şeyin geçiciliğini, sınırlılığını, doyuruculuktan uzak olduğunu idrak edinceye ve tüm enerjilerinizi tek bir büyük özlem içinde toplayıncaya dek, henüz o yolda ilk adım bile atılmış değildir. Öte yandan, En Yüce Olan için duyulan arzunun bütünlüğü ve dürüstlüğü de aslında En Yüce Olan'dan gelen bir çağrıdır. Fiziksel ve zihinsel hiçbr şey size özgürlük veremez. Bir kez, tutsaklığınızın kendi eseriniz olduğunu anlayıp da sizi bağlayan zincirleri perçinlemeye son verdiğiniz zaman, artık özgürsünüzdür.
Maharaj | | | | burake (şimdiye kadar 135 posta) | | Eğer vazgeçme bilgeliğine ve gücüne sahip değilseniz, o zaman sahip olduklarınıza bakın. Sadece bakmanız onları yakıp bitirir. Eğer zihninizin dışında durabilirseniz, az zamanda farkedeceksiniz ki sahiplendiklerinizin ve arzularınızın toptan reddi, yapılabilecek en akıllıca şeydir.
Dünyayı siz yaratıyor, sonra da onun için hayıflanıyorsunuz. Bencil olmak sizi zayıf düşürüyor. Eğer siz arzu etme gücüne ve cesaretine sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, bu sizin genç ve deneyimsiz oluşunuzdandır. Bu hiç değişmez; arzulanan amaç, ona ulaşma amacını tahrip eder ve sonra kendisi de solar gider. Bu da çok hayırlıdır, çünkü size zehirden sakınırcasına arzudan sakınmanızı öğretir.
Maharaj
| | | | burake (şimdiye kadar 135 posta) | | M: "Ben zaman ve uzay içinde bir kişiyim" duygusu zehirdir. Bir bakıma zamanın kendisi zehirdir. Herşey zaman içinde son bulur ve yenileri doğar - sırası geldiğinde yok edilmek için. Kendinizi zaman ile özdeş görmeyin, endişe içinde "daha sonra ne, daha sonra ne?" diye sorup durmayın. Zamanın dışına adım atın ve onun dünyayı yiyip bitirdiğini görün. Kendi kendinize deyin ki: "Eh, her şeye son vermek zamanın doğasıdır. Varsın öyle olsun. Bu beni ilgilendirmez. Ben ne yakılabilirim, ne de yakıt biriktirmeye ihtiyacım var."
S: Tanıklık edilecek şeyler olmazsa, tanık olabilir mi?
M: Tanıklık edilecek bir şey daima vardır. Bir şey olmazsa, o zaman da onun yokluğu vardır. Tanıklık doğaldır ve sorun değildir. Sorun, aşırı ilgidir ki bu, ilgi duyulan ile özdeşeleşmeye götürür. Neyle aşırı meşgulseniz, onun gerçekliğine inanırsınız.
Maharaj | | | | burake (şimdiye kadar 135 posta) | | S: Dünya birçok arzu-edilir nesnelerle ve insanlarla dolu. Onu nasıl yok olarak düşünebilirim?
M: Arzu edilir olanları arzu edenlere bırakın. Arzularınızın akışını almaktan vermeye çevirin. Verme, paylaşma tutkusu, iış dünya fikrini ve verme tutkusunu zihninizden doğal şekilde yıkayıp götürecektir. Vermenin ve almanın ötesinde sevginin saf nuru kalacak.
S: Sevgide dualiteye gerek var; seven ve sevilen.
M: Sevgide "bir" bile yoktur, "iki" nasıl olabilsin? Sevgi ayırmanın, ayrımların reddidir. Birliği düşünebilmek için önce dualiteyi (ikiliği) yaratmak zorundasınız. Gerçekten sevdiğiniz zaman "Seni seviyorum" demezsiniz; diyorsanız, dualite vardır.
Maharaj | | | | burake (şimdiye kadar 135 posta) | | S: Farkındalıkta devinim, eylem nerededir?
M: Siz şifa bulmaz biçimde eylemcisiniz! Devinim, huzursuzluk, kaynaşma yoksa, sizin için eylem değildir o. Kaos, devinim uğruna devinimdir. Gerçek eylem, yer değiştirten değil, dönüştüren, transforme edendir. Yer değiştirme sadece bir taşımacılık işidir; kalbi değiştiren ise eylemdir. Hatırlayın, algılanan hiçbir şey hakiki değildir. Faaliyet eylem değildir. Eylem gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Siz sadece onun meyvesini bilebilirsiniz.
Maharaj |
Cevapla:
Bütün konular: 190 Bütün postalar: 358 Bütün kullanıcılar: 154 Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse 
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 230 ziyaretçi kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|