Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (3) 2. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

14.03.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI 3
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ – 1. BÖLÜM

Tahditli olarak yapılan her çalışmada olduğu gibi, bugün de burada Mustafa Kemaller kök gerçekliklerini dillemeye gelmişler de, bizlerin yoğunluğumuza dahil edilmediklerini görüyorum… Sultan Süleyman kulluğunda mutlak kuran olanlar da, BSUİ KODLARI olarak buradalar… Daha kimler kimler var… Nesillerini kontrol altında tutan çokları bugün buradalar… Korumaya aldıklarımızı izlediler, gözlediler… Sözden, sesten üstün bir sistem olarak kendi yaşamlarıyla dillediler…

Beşer dedikleri insanlığın yasaları koyduğunu ve yoğunluğu kodladığını da gözlemlediler… BEDEN, BEŞERE KALEMDİR… BUNU İYİ BİLİNİZ!... Ama bedeni hak edenler, beşeri kodlayabilirler ve kontrol kurabilirler… Burada olduğu gibi… Çorbamız çorbaları olur, rahman olan sahramız sahraları olur… Ve rahman olan kulluğumuz, kodlarıyla kodlanır ve tohumları olur… Bu yoğunluk onlar için mutluluk olmuş… Ne mutlu ki, bunu hak edip yapabildik…

Cennet adı, cennet kapısı, cennet ruhu her ne ise o cennet ummanlardaki kulluğuyla kaleme inen o cennet her neyse, BİZ o cenneti muhakim ve hakikiyetimizle dilleyebildik…

“KIRK KAPI, KIRK MAKAM” denir YAŞAM KAYITLARINDA… HER BİR MAKAM BİR RAHMAN!... Ama bunu anlama imkanları yoksa, rahmi kalem onları tohumlarken, Medine’nin kuranından üstün bir kuran, muhakim bilişle, her birini kendi yücelikleriyle diller…

Hepinizin esmaları ilim kalemleri olmuştur… Ama bizim için esma, yasalar konduğu zaman, yaşamı kodlar… Biz olgun başakları buluyoruz ve onlarla bu çalışmayı yapıyoruz…

“OLGUN BAŞAKLAR” DİYE İFADE EDİLEN; öksüz kalmayan, yasaları koyan ve ruhsal kapıları mutlak kuran diye dilleyenlerdir…

ESMA, islamın esmasından çok daha öte olan imparatorluğun esmasıdır… Bu esmaya beden verdiğimiz günden bugüne, kontrol mutlak kuranımızla kurulmuştur…

Umutlarımızı asla tüketmedik… “YES İŞTE” DEDİĞİNİZ VAR YA HANİ, “AHA İŞTE…”

Beyler!...

Dümene ilmi oturttuğumuz günden bugüne, islama İNSAN İLMİYLE, tükenen dillerin diriliğinde göz olduk…

Soğuk… Ama çok soğuk bir planetin, sahra olarak dillenen ilmini dinlettik… Bu soğuk planet, sahra soğukluğuyla kodlama yapanların, KARDEŞLİK LEVHİSİNE kendi yüceliklerini çektikleri bir günde, kasaları kontrol ettik ve koruma altına aldıklarımızı teknik kalem yaptık…

KARANLIK AYDINLIĞI KODLARKEN, BEDENİM MUTLAK KURAN OLUR… Müsterihim ki, dürümlerde ilmin kapısını hakikiyetimizle kalem yapabildik…

Analar!... Doğanın güçleri!...

Bugün burada olmanız bizleri mutlandırdı… Rahmana kul olmak buydu…

Tor, top bir dünya!... Toplanmış, tor top… Ama bu tor top dünya, mutlak… Bunu kimse anlamıyor… Sarmak gerekir bu dünyayı… Sarmak… Ama sararken, HALİK KILIP SARMAK… Ama bu dünyayı, kontrol kurup mutlak kılmak…

Ve dağlarım!...

Medine’nin kök gerçekliğiyle mi, YOKSA YAŞAM KODLARININ EN YÜCESİ OLAN İSLAM KALEMİNİN MUTLAK KAYITLARIYLA MI?

“MES” levhisinde, kelam kaleminde, yaradan diriliğinde hep insanlığı kodladık biz… Bugünden daha öte bir gün, olmadı ve olamazdı!... Bugün; hoşunuza gitse de, gitmese de…

“BÖCEK” diye bildiğiniz o yaşam forumları dahil… VE TÜM YAŞAMLARI KODLAYAN BİTKİLER DAHİL… Ve tüm yaşamlar, insanlık haricindekiler dahil…

“Es, es” varlığıyla yaşam kodlamaları yapmaya başladılar… ESTİKÇE, YAŞAMI KODLUYORLAR…

SARAR YOL İLMİ AMA, BU SARIŞ FARKLI BİR SARIŞ… HER ŞEY, HER ŞEYİ SARAR AMA FARKLI BİR SARIŞTIR BU…

Bu dünya, kupasını kaldırıyor biliyor musunuz? Ve diyor ki “Bedel ödenmedi, ödettirmeyiz” diyor… “Düzen kodlandı ve toprak toplumu tohumladık” diyor… “DÜN ÖLÜ OLAN PLANET DİRİLDİ” diyor… Ve bu dünya; kor haline dönüşürken, ikmal tamamlamış bir yücelikten, sessiz zamanlara insanlık ilmiyle iniyor…

“Köy” öz köklerimizin gücü ama o köyün öz sözü olur… BU DÜNYA, ÖZ SÖZ SÖYLEYEN BİR KÖY!... AMA BURADA YARINLAR VAR!… Ve bu yarınları kodlarken, KUSURSUZ BİR YAŞAM KODLANIYOR!...

İŞ, İLİMDİR!... Beşi beşle çarptığında, beşin beşliğinde BİLİŞ kodlanır… Ama her bir beşte, beşli, kodlamalar muktedir kuranlarla toprağı tohumlar… HER ÇARPAN, BÖLENİ KODLAR… BÖLEN, ÇARPILANDA DÜRÜMLENİR, ÇARPIM BÖLÜM MUTLAK KURANDA DÜNYANIN DÜZENİ OLUR…

BU DÜZEN BÖYLE KURULUR CANLAR… Çarpanı, çarptıranı… Böleni, böldüreni kodlayıp tohumlayanı korumak mutluluktur bize…

https://youtu.be/h1EjNAvnO8o

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 191 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol