Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (4) 2. AKIŞ
 

21.MART.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI 4
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ

Dağlarım!...

Buluşup gök çözümlemeleri yapacağız diye beklerken, nesillerimizin yoğunluğunda bütünün kütlesi kontrol edici hakikiyetini diriliklere çekmeye çabalıyor… Varlığın kontrolu kolay ama yokluğun tohumları da mutlak olmalı ki, bitişkenlik Mikail kelamında mutlak olsun…

Çok ölü verdi dünya… Şükür ki, ölüler diyarı diye bilinen bu dünya, din kelamdan öte hak teknikle kodlanmaya başlandı…

Hepinizin daha iyi anlamasını beklediğim mesele, masaların bugün çok daha dikkatli olduğudur… TÜM İNSANLIK BİRLİK KALEMLERİ HALİNDE KODLAMALAR YAPTI BUGÜNE KADAR… Birlik kalemleri, birlik kelamlarıyla kodladılar tüm zamanları… Ve yeşil dereler; yeşil akarken, mor olanlar morda kodlama yaptı… Her masa ayrı renkle dillendi… Ama tik tak DİRİLİK KODLAMALARI başladı!... MEKANİK VE OTOMATİK KODLAMALAR!... Bu şu anlamdadır ki, İMPARATORLUĞUN GÖREVİ DEVREYE GİRDİ!… İmparatorluk, kontrollu ve hakikiyetli bir çalışmayı mutlak kuranlara indirdi… “İşgal” dediğiniz bir hal vardı dünyada… İslamın kelamı, insanlık kuranında islamı kodlarken, hakikiyetin dilinde mutlak kuranlar, mutlak kalemlerle bütünü kodlamıştılar bugüne kadar…

Doludizgin bu çalışmalar devam ettikçe, hasat tamamlandığı anda, mutlak kuranların mahreke inmeleri gerçekleşecekti… Cennet dediğimizde islamın kelamındaki cennetten çok öte bir cennetti… TEN, İNSANIN KALEMİ VE TEKNİK “ KO SİSTEMİ” İLİM… Teknik KO SİSTEMİNDE mutlakiyet ve hakikiyet ilmin kalemi… Bütün kötülükler bu şekilde, İslam kalemlerince kontrol edilecek ve toprak toplum tohumlarını koruyacak ya da koruyamayacak… Ama, az bilgi vermek isterken, çok bütünler bitişkenleşerek bilgi kalemimize çekilmeye başladılar… Bu da bizim daha yüksek bilgi vermemizin gerekliliğini ortaya koymaktadır…

Kar yağmaya başladı… KARIN YAĞIŞI, TAHTIN KALEME İNİŞİDİR!... Eğer beste güfte istiyorsanız, buyurun beste yapalım, güfte yapalım… Ama biz bugün burada toprağı tohumlamaya çabalayacağız… Cennetin cevheri olan insana, yaşamın kontrollu ilmini dilleteceğiz…

“Kaç kere dünya kuranı olunur” diye sordu bir yürek… Ona şunu söyleyelim… “DÜNYA KURANI TAHDİTSİZDİR!... Onun için, onun biliş kalemiyle kontrolu gerçek sayfalanışta yoktur… Ama teknik olarak iyi bilinsin ki, her andaki kalemler orada mutlak kuran olurlar ve yarınları kayıtlarlar…”

Devinimi artırmak değil miydi maksat? Buyurun artıralım… ÇARIK KİRLETİLDİĞİ ANDA, YEŞİL MORDAN ÇIKAR!... İYİ BİLİN!... AMA ÇARIK TEMİZSE, MUTLAKİYET KODLANIR… Ulular dünyayı korurken, mutlak olup koruduklarını bilirler… TOY DÜNYA, TOHUMLARINI KONTROL ETMEYE BAŞLADI… Aşkı, şarkıyı, şevki, şavkı çok net anladılar… ŞİMDİ DAHA DA ÖNEMLİSİ, BU DÜNYANIN YOĞUNLUĞU ARTIYOR… Bu yoğunluk artışı sonucu nedir? Düzen kurucular, dünyayı tohumlamaya başlayacak… Bu tohumlanış neticesi ne olacak? Işık kaynaklara, ışık levhilere inilecek…

Peki bunun nedeni nedir? Kendi yüreğimizin gücü… Bu güçle kendi yüceliğimizi bütüne hizmet diye indirebileceğiz… Peki ışık kayıtları, netice ilmi kalem olan bilişin kodlanışıysa, neden dünyanın ruhunu kontrol etmiyoruz? Çok özel bir soru!... Neden dünyanın ruhunu kontrol etmiyoruz?

Yorulmayın… İzah edeyim… DÜNYA, TEKNİK KAPIDIR!... TÜM ZAMANLARIN KAPISIDIR!… Bu teknik kapının, herkesin yoğunluğuyla ilgisi yok ama ışık tohumlarıyla ilgisi vardır!... Eğer birlik kalemi, İLMİ KALEM olabilmiş ve ışığı kodlayabilmişse, bu yoğunluğa varmışsa, artık bu dünyada koruyuculuk devreye girebilir demektir…

Korumak, korunmak mıdır? Hayır… Ben koruyayım… Ben de korunayım… Yok böyle bir iş… Eğer ben koruyucuysam, beni koruyabilen hiç kimse yoktur… Çünkü ben kontrolluyum ve koruyanım… Tanrıyım ben!... Tahditsizim!... İlimim, kalemim ve mutlakım!... Ama beni koruyan varsa, ben hakikiyette bütünün kübra olan kelamında yokum…

Bugün doğanın gücü olarak çalışıyorum… AMA DÜNYA DIŞI VARLIKLARI DÜNYANIN RUHUNU KODLAMAYA GELDİKLERİNDE, BEDENİMDEN GELİRLER!... BENİMLE BİLİŞKENLİKTE DİLLEŞİRLER VE KODLAMA YAPARLAR… MUTLAKA BUNLARI ANLAMANIZ GEREKİR!... DÜNYA ÖTELERİNDEKİ DOSTLARIMIZ, BİZİ BİZE ANLATMAYA DEĞİL, BİZDE KELAM OLMAYA GELDİKLERİNDE BİR TANE DEĞİLDİRLER… KENDİ YÜCELİKLERİNİ ANLAYIP GELİRLER VE BİZİMLE TOPRAĞI TOHUMLAMAYA ÇALIŞIRLAR…

KUTSAL DÜNYA, HEPİMİZ İÇİN MUTLAKTIR… Ama bu dünyanın kutsiyeti, islamın kelamından çok faklıdır… İmparatorluğun kuranıyla ilgili, alakalı… Din ve dil değil… İLİMDİR OLAN DÜNYADA!... İNSANLIK İLMİ!...

Koç kesip dünyayı kurutmaya gelenler de vardır… Koç keserek, yaşama borç ödediklerini zannederler… Oynanır yaşamda… Oynatılanlar olur… Ama iyi anlayın ki, kelamın kapısını açtığınız andan itibaren, koç kesmenizin kelamı kontrol için, kök gerçekliği dürümlemek için, geri çekiliş için hiçbir manası olmadığını bileceksiniz…

VERDİĞİM TÜM BİLGİLER, RUHLAR KALEMİYLE VERİLİYOR ŞU ANDA… Medine’nin Kübra olan kelamıyla kodlama yaptığımız o günlerden çok daha yüce güç kodlamaları yapılıyor burada…

Kupamız, Allah’ın kulluğuyla kodlanan bir kupadır… Som altın ışıklar iyi bilirler ki, ALLAH İLMİN KALEMİDİR!... Ve O’nun ötesi bir yoğunluk, toprağı tohumlarken, ağır yük hafiflemektedir… Sizler Allah’ın diliyle Allah’ı dillerken, yeryüzünün gözü olarak, bu yüceliği dürümlemektesiniz…

ÇÜRÜK İNSAN ÇERÇEVELİDİR… O der ki “bu yok, bu yok, bu yok…” AMA ÇERÇEVESİ OLMAYAN, HER ANI DİLLEYEBİLİR VE ONUN İLMİ BÜTÜNÜN KÜLTÜ OLABİLİR… MUTLAKA BUNLARI ÖĞRENİN, ANLAYIN!...

SAHRA dediğiniz de İSLAM’dır… AMA İSLAM, İNSANDIR, İNSANDAN AYRI DEĞİLDİR!… Siz insanı kelam diye de bilin… Ama insanı YAŞAM diye de bilin… İnsanı tanrılar tartısında TENDE OLAN diye de bilin… İnsanı KULLUK YAPAN diye de bilin… Her şey sizin sizdeki dilinizle bütünün kübra olan kelamında dillendiğinde bileceksiniz ki, SİZ MUTLAKSINIZ VE HER ANDA VAROLANSINIZ…

Korkmayın!... Buyurup görev alanlar, buyurup yoğunlaşır ve buyurup ışığı kodlarlar… Ama dünyanın nuru olarak yaparlar bunu…

Canlarım!...

Rahmana KA HA olun ve yaşayın… “İSLAM, İSLAM, İSLAM” dedik hep… İSLAM, ALLAH’IN İLMİDİR… BUNU SAKIN UNUTMAYIN!... AMA İSLAMIN, İMPARATORLUĞUN İLMİ OLDUĞUNU DA BİLİN!... “İNSAN “ DEDİĞİM DE “İSLAM” DIR!...

SAHRA DİRİDİR… O YÜREKTE, BÜTÜNE HİZMETÇİLİK OLUR AMA SAHRADA KELAM, MUKTEDİR İNSANDA MURAD ETTİĞİDİR… SEN NE DİLERSEN ODUR O!... ÖZ GÖRÇEKLİĞİNİZ, AHA BUDUR…

GÖR-ÇEKLİK!... İSLAMDAKİ İLİM… AMA AKLIN İLMİ… Hayır ya da hayır… Ama her hayırın hakkı, hakikiyeti olur… VE TÜM HAYIRLARDA ŞAFAK OLUR… O ŞAFAK MUTLAKTIR ve o şafak kulluk içindir…

KELAMA, KALEME İNMEDEN, NEFESE İNEMEZSİNİZ!... BUNLARI İYİ BİLİN!... Nefes, asla kontrol dışı değildir… Yarının kaynağındadır ve mutlak kulluk içindir…

Şikayet etmişler… Çok ama çok ışık verdi… Neden bu kadar çok ışık vermekte? Biz bu bilgileri okuyup anlayamazsak ne olacak diye… Deliler… Deliler… Anlamadılar… Biz hep diri olup dillendik… Ama anlatmadılar bilgiyi… Ya KA HA!... İnsan diridir ama, dilinde hakikiyeti olduğunda, her insandan öte ilimdir… O ilmin kalemi vardır… O KALEM BİRLİKTİR… Biz birliği kelam, yarını kuran diye dilledik…

AYRILIK BİTTİ CANLAR!... AĞIR YÜK HAFİFLEDİ!...

VE BİZ MUTLAK KURANLARA, KUTSAL İLİM ÖĞRETTİK… 
Gerçek budur!... Şimdi… Çayı demleyelim mi? Buyurun demleyelim… AMA BU ÇAYDA YAŞAM OLACAK… Bilelim… Biz islama her insandan öte kelam etmeye değer bilgi veriyoruz… İnsanlık bilgisi… BU BİLGİLERİ OKUMAYAN, KÖK GERÇEKLİĞİNİ HAK EDİP DUYAMAYACAKTIR… BU BİLGİLERİ OKUYAN, KENDİ DÜRÜMLERİNDE BİLİŞTE KENDİNİ HAK EDECEKTİR…

Bu bilgileri onlarca yüce, okumuş anlamış olmasına rağmen, konrol dışı bilgi bütünün kübrasında kalem olacaktır… VE BİZ, HER BİR YÜREĞE İNSAN OLUP İNECEĞİZ!... 
Aha bu!...

https://youtu.be/33_jhtE489s

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 56 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol