Oy Canlarım!... Oyy!... Muhammet gelmiş IŞIK ister… İş budur!... İş, BİRLİK KAPISI’nı açmak ve kodlama yaparak, ekrana yansıyanları buraya almak!... Buyrun İnsan Soyu! Kim ki ekrana yansıdı; bize geldi… Gelen, KELAM’a geldi… Yarına geldi… Et kemiktir, itibarlıdır, diridir… İçi biz, dürümlenen diriliği biziz… Biz, BİZ olup geldik ocağına.

Hazır zamanlar, hazır yarınları tohumladı… Bana Rahman olan, yol olup geldi ve ben, beni dillerken; BİZ olup dilledim… Hadi gelin, olun ve kontrol kurun…

Uzunca zamandır dar boğazdan geçiyorduk. Bu dar boğaz, ZAMAN SAHRASI’nda yarınlar için bir yaşam kaydıydı… Bu yolu açtık; DURGUN TOPLUMLAR’ı kodladık ve gerçek kayıtlarla dürümlere indirdik. Her insanın, kontrolü sağlandı. Daha önemlisi, başka dünyalarda da o kontrolü kurabildik. Uzun zamandan beri dürümlerde BİZ olmaya çalışanlar, ARZ’ı akla kodladılar; MUTLAK olup kontrol kurdular; koktular!... Koktular ve SOY SAYFALARI’ndan, DİN KAYITLARI’na akıp başka yaşamlara indiler.

Hepimizin kontrolü; mutlu, koyu bir ışıklaydı!... Bu IŞIK yandı. Dündan çok daha güçlü bir dünyada kontrol kuruldu… Az bilgi, KÖK GÖKLER’i sofraya oturttuğunda; GÖÇ KODLAMASI başlar… GÖÇ KODLAMASI, İLİM KAYITLARI ile olur. İşte oldu!...

Arka, önü hologramdan aşırtır. Ön, KÖK olur zörriyeti kodlar. ÖZ, gerçekliğini hakeder ve RUH’a yaşam olur.

Beşere KALEM gerekir ama AMONLAR’a, KAYNAK gerekir… Biz, AMONLAR’a görev verdik… Dedik ki “hasat yapın!” İşte yapıldı!... ATONLAR’a görev verdik dedik ki “HALİK olun!...” İşte oldular!... Biz, HATONLAR’a da insanlığı anlattık!... Anladılar!... Şimdi artık biz, dünyaya bizi anlatalım!... Bakalım anlayacaklar mı!?

Nesillerini, HALİK kılanlar, anladıklarını, hakedecekler!... İşte bu!…

Şimdilik bu!… Aha bu!… Şimdi!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ