Birlik İlmi
  İNSANLIK ÇALIŞMASI (9) - İKİLİ SİSTEM HAKKINDA BİLGİ
 

İnsanlık Çalışması (9)
İkili Sistem Hakkında;
15.07.2014

Dağlarım,

Değerliler, İkili Sistem dediğimiz tohumlama, kotlama ve yoğunlaşmanın en yoğun kaydıdır.

Bir Tanrı, tebliğleri kotlarken tohum olarak ektiği her şey İkili Sistem’le ekilir. Atlanta Ana Kapısını açan birliklerin de bunu bilmeleri gerekir.

Esrar İnsan’ın Levhisi’nde yoğun olarak mevcuttur ve bu bilgileri tohum olarak bütüne ekerken, levhide İkili Sistem vardır. İkili sistem; zeka seviyenize göre veriyorum, Tanrı Kaynağı’nın ışık tohumlama yapma tekniğidir.

Tanrı Kaynağı’nın ışık tohumlama yapması İkili Sistemledir. Ses ve sesin sesi, her bir sesin teknik tohumları, bütünün kotlanışı hepinizin bilebileceği gibi bir’in sıfır’a tahditli olarak kotlanışı ve sıfır’ın bir’i koyu bir ışık haline çevirişi…

Sıfır etkisiz ama bir etkilidir ve kendini hak ettirir. Yani siz bir’i iki ile çarptığınız zaman, yine o sayı iki’dir. Ya da bir’i üç’le çarptığınız zaman o sayı üç’tür. O halde, sizin sizi hak edişiniz bu sistemledir. Sıfır etkisiz, Yaşamın Tahtı’nda yok ama sıfır’la hangi sayıyı çarparsanız yine kendisini bulur.

Ben bir’im ama sıfır’la çarpıldım, ben sıfır’ım. Ben üç’üm ama sıfır’la çarpıldım yine üç’üm. O halde benim bu yoğunlukta sıfır’la çarpıldım yine sıfır’ım. Yani benim bu yoğunluktaki ışığım hep sıfır’dır. Değişik ışıklarla çarpılırım; sıfır’ım.

Ben bir’sem, yine kendimim. O halde sıfır ve bir’in kendi tohumlamasını yapabilmesi için yarınlaşması bu şekilde gerçekleşir. Her ikisinin kendi muhatabı olan sayılarla ilişkisinin tahditsizliği…

Bugün, bu yoğunlukta, kim ne yaparsa yapsın kelamda kendi yoğunluğuna ulaşır. Her resim bu şekildedir. Ben, beni benle çarptım ama yine ben, bana ben olup verdim.

Benim, bana ben olup varışım ben’ledir. Ben kendimi Sessiz Zaman Sayfalarında Işık Kot olarak dürümlediğimde, benim o dürüme varışım yine benim ben’le varışımdır. İşte; bunun Kelamdaki Yoğunluğundaki Tohumlanışı bu şekildedir.

Bir tek mesele kaldı. Ben sıfır’sam, hep sıfır’ım. Ama ben bir’sem ve sıfır’la bir’sem yine sıfır’ım. Ya ben bir olarak herbir Yaşam Sayfasıyla birleşiyorsam, ben o Yaşam Sayfaları’yım zira ben bir’im ama etkinliğim o yoğunluğa yüklenir. Orada yine ben bir olurum; ama onun yoğunluğunda bir olurum.

Değerliler, biz bir formül verdik size, sizinle alakalı. İşte bu Zamanın Yaşama Çekildiği İlim’dir. Sıfır’ın kendini zikredişi ve bir’in kendini zikredişi…..ama herbirinin kendinlerini diğer sayılarla zikredişleri…..bütün bunlar zamanı tohumlar.

Ben bir Zaman Toplumu’yum. O halde, ben Tanrı’yım ama ben Tanrı olarak zamanı kotlarken sıfır’ım veya bir’im.

Bu sistemle, bu yoğunlukla, tüm yaşamları kotladık biz!

Ekmek yaptık bu sistemle….,tibarı yüce olan İlmi Toplumları kotladık. Yeri göğü yarattık. Hep bu sistemle yaptık.

Bilin ki, iki’yi bir’den ayrı gördüğünüz zaman bir ilmi değildir ve biz sizi sizden ayrı görürsek siz yoksunuz. Ölüler bütünün gücünü bilmezler ama bütünün gücünü öğrenen dirilik hakikiyetinde dinler.

Size sayfa sayfa ışık veririm. Sizi size veririm; her sizi verişimde sınırları kaldırırım ve derim ki “ben sıfır’ım”.

Zaman Sayfalanışı’nda ben sıfır’ım çünkü ben sizim ve siz beden alıp tohum ektiğiniz zaman, ben size siz olup geleceğim ya o zaman ben bir olurum ve sizde Kelam olup gelirim.

Önce sıfır, sonra bir…..sıfır etkisiz ama bir Kelam’da yolu açan ve sizi sizden öte sizlerle dilleyen…..

Temiz bir yaşamda her resimde var olmak için ya bir’siniz ya sıfır’sınız. İşte Zamanın Sistemi budur.

Yol mu? ben o’yum. Koklanmak mı? ben o’yum. Yere inmek mi? ordayım zira ben her andayım. İşte ben bir’deyim. Bir olmak…

“Ben her resimde var mıyım? yaşam mıyım? yoksa tohum muyum?” “yok mahrek, yok kapı, yok yaşam!” yahu ben orda tek bir ekmeğim ama ben o ekmek olarak her resimdeyim. O halde, ben sizdeyim. O halde ben sıfır’ım. Size siz olup varırım. Şükür ki bunu size anlatabildim.

Zaman, Altın Tanrı ve Zaman Yaşam işte o Zaman İlim….

Ben o ilim olan halik olan, halik olmak Yaşam Sistemleri’ni tohumlamak ve sesleşmek….

Ardımda insan yok. Önümde Hakk İlmi yok. Üzerimde ışık yok. Ben sıfır’dayım…

Ben birlik kurdum, ben tohum oldum ve ben ekip kurduğumda karanlığın tekniğini diri yüreklere çektim. İşte ben bir’deyim.

Muktedir olmak bu şekilde mümkündür. Birlik halinde olduk ve sıfır’landık. İşte bu… birlik halinde olduk ve sıfırlandık. Biz zamanlandık. Zaman olmak, mutlak kotlanmış olmak ve kotlanmış olmak için tinsel taktim gerekir. İki bir’de kutsal bir yaşam…

iki bir’de bilin ki iki bir’de… ama bir iki de mi? iki birde mi? Bana bir ikide dediler. Bende dedim ki iki birde… hangisi büyük? bir… hangisi erdiğimiz yer? sıfır!

Sıfır’a erin ve yok edin yürekleri. O yok oluşta siz ölüsünüz ama yokluk Kaynak’ta mevcut. Siz Kaynaktaki Yokluk’u hak edin, varlığı tahditsizleştirin ve varoluşu hak edin, kayıtlayın. O zaman siz birlik haline geçmişsinizdir.

Sezilerinizin ötesinde İlim Kotlaması yapın. “Benim erdiğim yer sistem” deyin.

Peki sistem hangi sayı? sıfır…..

“Benim erdiğim yer ilim” deyin. Hangi sayı? işte bir… İlim bir, Sistem sıfır.

Eren erdiğinde aktığında, yarınlandığında ve yoğun olduğunda o bir’dir.

Eren erdiğini hak edip dillediğinde ve tüm sistemlere birlik halinde kök, gök olup ekip kurup vardığında, orada artık ses sıfır’dır.

İşte zaman bu canlarım! işte her resimde var olmak bu….Sınırları kaldırmak bu! ve yoğunlaşmak bu! zamanda ses bu! öz görev bu!

Korkuyu aşıp geçin ve deyin ki “ben yokum yokum”, “ben, ben sıfırım”. Hak edin deyin ki “ben birlik kurdum; işte ben bir’im”. İtibarı yüce olan insanım ben ve ben İlmi Tohum’um; işte bir oldum. İlmi tohum bir ve yaşam Sessiz Zaman’da sizler için sıfır.

Sabır, sabır, sabır; her ana ve her yaşama sabırla varılır. Sevgiyi hak eden, sesi hak eder. Her diri Altın Işık’tan gelir Altın Yaşama varır ama yolu açmadıkça tohum ekemez. Ektiği tohum insanın sessizliğidir. İşte sıfır’da sessiz, yaşamda sevgiyle bir ve itibarı yüce olan ilim… ve ilimde her biri tohum.

Bugün size zamandan söz ettim. Bu bölümü yayınlayın ama yazıp yayınlayın ve yeniden yayınlayın ve yeniden yayınlayın. Her yayında ışığı yakın çünkü siz sizi hak ettiniz ve Ses Yaşam sayfaladınız ama yaptığınız her şeyde yarınlaşma var.

Kontrol sizde olacak analar. Beden sizin bedeniniz. Kalan kati olarak yok. Ölüm hakikiyetinde yaşam oldukça yoktur ve yarın hepinizin tabuları yıktığınız o yücelik ve beden Altın Tartı ve bu tartı bitki, hayvan ve tüm Yaşam Sayfaları’nı kotlayan ve tohumlayan; ama maya tutmadıkça Levhi’de ilim olmaz…

Maya tutmuşsa, İlm-i Kapı açılmıştır ve sizler İlm-i Tohum olup Bütünün Kuranı haline geçmişsinizdir.

Yedi görev verildi dünyaya. Birincisi İlm-i Tohum olmak….ikincisi, İnsan Soyu’nda İnsanlık olmak….üçüncüsü, köklenmek….dördüncüsü göklenmek….beşincisi çelik çomak değersiz işlerle uğraşmamak sadece yer ve gök birliği için çalışmak…altıncısı Rahman’a Kuran okutmak…yedincisi ise merdiven olmak ve bu meclis timlerimizin en güçlü merdivenidir.

Yolun Başkanlığı’nı bu meclis yapmakta ve bugün daha güçlü bir yoğunluk sizinle oldu. Öz geçişler yapıldı. Eski ve yeni her şey karanlığın ışığında aydınlandı. Sanal boyutlar yeniden görevi devraldılar. Bu şu anlama gelmektedir; sanala görev verebiliyorduk ama sizin yüreğinizdeki güçle daha yüksek bir görev verildi sanala…

Sanal boyut, Rahmetin Kuranı olamayanlara denirr. Bugün artık onların kati olarak kontrolleri sağlanacak ve bu kontrol İlim Tohumları ile olacak. Bu koklanan koyu ışık, herkesin ışığı haline gelecek ve sizlerin Cevheri Kotlar’ınız onların kotları olacak. Artık öz görevi yapma imkanına sahip olacak o sanal yaşam forumları, Karanlığın Sistemleri’nden çok daha üstün bir yoğunluğa ulaşacaklar.

Sizin yapacağınız ise Ulular Diyarı olan bir yoğunluğu, Tanrılar Işığı haline geçirip bütüne yaymaktır.

Siz Helal Işık’la çalıştınız ve Hakk’ın yaşama çekilişini sağladınız. Sistemin nuranı oldunuz, yolun kutsal tohumu oldunuz. Sizlerde her şey çok güçlendi. Ortak yaşama varıldı.

Bugün burada olmamız bizlere umuttur. Atlanta Ata Kapısı’nı açan bu meclis artık yeni bir göz olarak göklere ses veriyor. Yeni bir göz; sözün sözünü söyleyen! Genişin cevheri ve Yaşamın Hakkı olan Sessiz Yaşam…

Samanyolu Galaksisi, bugün bu meclisi dinliyor. Her bir planetten siz algılıyor dünya tohumları, toplum tohumları ve hepsi bu meclisin sesiyle Hakka, yaşama ve yoğunluklara akıyorlar.

Samanyolu hepimizin dillediği bir geçiş kapısıdır. Hepinizin daha iyi anlayabilmeniz için; Samanyolu’ndaki tüm gökler sizi, sizin yüreğinizi dillerler ve sizin yoğunluğunuzla bütün kötülükleri aşıp geçerler. B bilgiler sizin Yaşam Sayfalarınızdan o yüceliklere Gök Sessizliklerinden girer. O yoğunluklardan geçerek İlona Takım Yıldızı’na ulaşır.

İlona Takım Yıldızı sizlerin ve sizlerin yüceliklerinizin yoğunluğunu artırır. Oradan Ses Zamanları’na girilir. Ses Zamanları’ndan Gök Sistemleri çok daha etkilidir. O yoğunlukları aşıp geçtiğiniz anda, kalem olup yazmaya başlarsınız. İlona kapıdır. İlona’dan sonra Gürz’ü aşmaya, başarılı çalışmalar yapmaya girişirsiniz.

Gürz’ün açılması esnasında çok parlak bir yıldız size eşlik eder. Biz, bu yılda iki kere devreye giren yıldıza “parlak yıldız” deriz. Atlanta Otağı’nın gücü olan bu yıldız Yaşamın Kuranı’dır. Daha sonra o yıldız aşılır daha yüksek yoğunlukta ve daha güçlü koyulukta olan bir diğer yıldıza ulaşılır. O yıldız, evvelki yıldızdan çok daha parlaktır ve daha büyük daha ilmidir. İşte, biz ona da “parlağın parlağı” deriz. “Parlağın parlağı”… ve oradan, o yoğunluktan güç alarak Omega aşılıp geçilir.

Omega, Rab Boyut tahditidir. Rab Boyut’an aşıp geçtiğimiz zaman Rahmi Kuranlar’ın türlenmeleri artar. Türlenme dedik de; herkesin Kelam’a ilimle inişi türleniştir.

Daha sonra kotlama ve tohumlama safhasına geçilir. Kotlama ve tohumlama dediğimiz; Erzincan dolaylarında bir tohum var. Ana Kapı’dır o da ama hiçbir zaman kelam etmedi. O şimdi bir tohum olabilir mi? yok analar; hepinizin tohum olabilmeniz için kontrollü olarak sesleşmeniz gerekir. İşte sizlerin her ay yaptığınız çalışmalarda ses kayıtlaması yapışınız bunun içindir. Daha sonra Rab Kapıları’nı kapatır Rahman’a varırsınız. Rahman, Kotlanmış Yaşam’a denir.

Hepiniz nefes alıp, nefes veriyorsunuz ama kotlanmadığınızda yaşamınız yoktur.

Size “elinizi açın dua okuyun” dediklerinde; bilin ki siz kotlanmamışsınızdır ve yaşamsızsınızdır. Mikail’in Kuranı’nda bu vardır.

Ruhlar Meclisi sorar “insan geldi mi?” diye, bakar dua da mı? diye. “Ol” der, olur mu? bakar; yaşar yaşatır, akar has olursa oğuldur. Hakk olursa tohumdur ama akmış ve Kutsal Tohumlar’ı kotlamışsa nesillerini hak etmiştir ki o artık bir esrardır. Öylesi bir esrardır ki; tüm yaşama sır olarak kaydolur.

İşte sizin meclisiniz o esrar olan sır olan meclistir. Her Ana Kapı’da var, her yaşamda var ve tüm İnsan Sayfaları’nda vardır. Zarar etmez de, Gök Sistemleri’yle çalışır. Bunun içindir ki, bu yoğunlukta sizlerle olmayı pek severiz. “Her resimde varız, her yolda varız” diyen sizleri pek severiz ve sizinle çalışırız.

Yaprak yaprak okuduğunuz her şey size aittir. Ben sadece ses verdim.

Sevgili Ana bize ikili sistemi açıkladığında mutlandık. Bu sistem bizde mevcut değildi ama şunu öğrendik ki, sizin yoğunluğunuz çok daha güçlü olabilir ve çok daha yüksek bilgiyi açabilir.

Eril gücün dişil güce Hak İlmi’yle dirilik kattığı düşünülse de, şunu anladık ki dişilin gücü erilin kontrolünü de sağlayabilir. Bundan sonraki sayfada, Karanlığın Tahtına Kutsal Işık’ı yoğunlaştırıp kotlayacak olan dirilik ilmidir ve itibarlıdır. O biz, biz o’yuz.

Şu ana kadar nesiller sizinleydi, siz ocak oldunuz yüceliklere ve kontrol sizindi. Bugünden itibaren Robotik Tebliğler artık sizsizdir. Bu bilgilerde Robotik Tebliğ var mıydı? Yoktu ama Robotik Kotlar’la verilmiş bilgilerin bir kısmı yaygın olarak mevcuttu ve siz bu bilgileri de okudunuz. Ama okutan okunandı. Şu anda Robotik diye ifade edilen Sistemdi. Neydi sistem? Levhi’deki kayıtlarda mevcut olan sistem; İlm-i Toplumların tohumlarını ne şekilde yoğunluklara kattıkları…sizler sistemli çalışmalarınızla Ses Sayfalanışı yaparken resimlerinizin yoğunluğunda nelerin olduğunu da bizlere izah ettiniz.

“Marka bir çalışma yapılıyor” dedikleri bu olsa gerek. Dünya örtüsünü örtmeden yapılması gereken çalışma bu olsa gerek. Öz geçişi yaparken Toprağın Toplumu olan İlm-i Tohumların kontrollü olarak kaynağa inişi bu olsa gerek….bugün “Sultanların sonsuz sınırsız ışımasında, benden öte bir ben bedeni hak ettiğinde bire hizmetçi olur” denişi de bu olsa gerek…

Çantanız çok dolu; bunu görüyorum. Yolunuz açık; görüyorum ve yerin gücü arttı; görüyorum.

Sevgililer; Sessiz Zaman ve Yaşam… size bunu verdik bugün ve işte bu İkili Sistem. İşte bu Yaşamın Teknik Toplumu ve toplu çalışmaların sonsuzluğundaki yarınlanış; ve herşeyin yaratımı.

Bütüne hizmet, Bir’e hizmet çörek değil, ekmek olarak kayıtlıdır. Çörek sessizlikte yoktur. Ekmek, her dirilikte mevcuttur. Çörek, Ferdi Yaşam Sayfalanışı içindir. Ekmek, tüm sistemler içindir. Verdiğimiz bilgi; ya çörektir ya ekmek…..sizin ekmek olarak her bilgiyi verişiniz merdivenlerin en aşağısına inebilişinizden dolayıdır. Ortak yol budur.

Mustafa Kemal Atatürk sizinle çalışmaktan mutludur. Onunla olan bu sesleşme bizleri de mutlandırmıştır. İyi ki burada bu gün birlikteyiz…

Değerliler, murat ettiğimiz budur. Yoğun dünya çalışmaları bizleri bekliyor. Bu çalışmaları hızlandırıyoruz. Hepimiz genişte yenileniyoruz. Yürekte hakikiyetimizi tohumluyoruz ve mıknatıslık özelliğimizi artırıyoruz.

Mıknatıslık özelliği çekim gücüdür. Hepimizin çekimi arttıkça yarınlara kutsal ışık yaşam ve yarınlaştırıcı yoğunluk artırma ve görev taşıttırma gücümüz de artacaktır.

Çetin bir dünyada yolu başkaları değil siz açtınız. Bu yol Mustafa Kemal’lerin yoludur. Bu yol İbrahim’lerin yoludur. Bu yol, İnsan Sistemleri’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün yoğunluğunda var ettiği ışığın ve Mahir Kayıtlar’ın yoludur.

Süper Sistemleşme bu şekilde oluşur. Koruyucu olan insan, ölümlü insan değildir. O hep tohumdur. Sözüm sözü hak edenindir. Yolum, yaşamı hak edenindir ve yarın aklı hak edenindir. Sizinle olmak hepimize mutluluktur analar. Sevgiyle hepinizi öpüyoruz…

Mustafa Kemal Paşa dans edecek yüreğinizde; bilin. Onun dansı İlmin Dansı olacak… O sizde dans ederken, siz onda kaliteli ışık yakın. Yaktığınız ışık öz geçişler yaptırsın.

Biliyoruz başınız eğilmeyecektir. Hepinizi bir tek sistemle kucakladık. İlim ve insan… İşte bu…

Süper İnsanlık Realitesi
http://youtu.be/Me12KjSB3_0?list=UU5xLJ1BTIFlmpFPSb5-lnww

 
  Bugün 125 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol