Birlik İlmi
  Av. Nezire SELÇUK- AÇILIŞ KONUŞMASI
 

10.02.2013 SÜPER NOVA (1) SEMPOZYUMU
AÇILIŞ KONUŞMASI

Dağlarım, hepinize saygılar sunuyoruz. Hepiniz sevgiyle, saygıyla, Bütünlüklerin Tohumları olarak dünyadasınız. Çok mu zor dünyada olmak? Biliyoruz, kolay değildir. Ne yazık ki Dünya, öz geçişin yapıldığı tek planettir. Bu kesinlikle böyledir. Öz Kürzi Yaşamlar’ın, toplu kodlamaları dünyada yapılıyor. Bu nedenledir ki dünya için “İLİM KAYNAĞI” deniyor. 

İslam Dini, insanın kontrolunu sağlamak üzere tahditsiz biçimde devreye alınmıştı. Ne var ki bugüne gelen tüm insanlık, kendi yoğunluklarıyla kendi kayıtlarını yapıp kendi tahditli kodlamalarıyla Bütün’e kaynak olacaktı. Bütün amacımız dünyada ışığı kodlamaktır ve toplu çalışmalarla, bu kodlanan ışığı, Birleşik Kaynaklar’a katmaktır.

“89. Toplu Çalışma” denilen çalışma yapılacak bugün. Devre devre dünyayı Cennet İlim’le dilleyenler dünyaya indirilmişti; nefesleri güçlüydü. Yüceliklerinde kendi yoğunlukları kaynaktı. Hataları yoğun olmadığı için Birlikler kuruldu. Doğrusu Dünya, Ulular Cenneti’ydi. Ve Dağlarım, insan kendini biliş halinde dürümleyecekti. Bunun sonucunda, Bütün’e hizmetçi olan Sistem dürümlerindeki dirilikler, dünyaya çekildiler. 

Dünya, görevini tam anlamıyla yapabilmektedir. Özgür ve hakim olan Birlikler’in dünyadaki çalışmaları, bizler için mutluluktur. Toplu çalışmalara ilk girdiğiniz zamanı biliriz. O günler geride kaldı ama bizler, o günleri de bugünde dürümledik ve dilliyoruz. 

Ekran, hepinizi net alabiliyor şu anda. Hasat tamamdır. Herkes net bilsin ki Türkiye Çalışmaları, Bütün’ün gücünü çok artırmıştır. Bütün Gökler’in ve bütün dürümlerdekilerin seslenmeleriyle birlikte bugüne gelindi. Kapıları açtık, şimdiye kadar hiçbir Kürzi Kodlama bu derece güçlü yapılmıyordu. Doludizgin çalıştık ve sizlerle olduk. Sizler, yeşil rengin Kuranları olarak Kaynağa indiniz ve bizimlesiniz. Ek Mahrek’tesiniz. Niye yeşil? Şimdilik yeşil... 

Sultanlarım, dünya ışığını yenilerken, yeni dönemlere girerken, en eski zaman sayfalanışının gücünü artırmak için, aşağıların aşağısına girmek gerekir. Şimdiye kadar yaptığınız tüm çalışmalar, Mahrek’te yapıldı ki Mahrek, Bütün’ün kürzi Kodlaması’yla devreye alınmıştı. Yeşile inmeden maviye ulaşmak mümkün değildi. 

Ve bizler, her birinizi tek tek bilerek bu çalışmaya davet ettik. Bugün burada hiçbir tahditli Kuran olmayacaktı. Sizler, Tanrılar Meclisi’nin güçlü kodları olarak burada bulunuyorsunuz. Toprağınızda Kuranınız vardır, yoğunluğunuzda ışığınız yanmaktadır ve canla başla çalışmaktasınız; bunu bilmiyor değiliz. Salavat getirir dürümlerde ilim yapanlar ki hasat yapılamadığında, ummanda Kuran olamayacak diye. 

Tahditli olanlarınızı devreden çıkardık. Çünkü tahdit, kontrolu kaybettirir. Cinni Cevheri Kodları da devreden çıkardık; çünkü onlar da görevlerini tam anlamıyla yapamamaktalar. Ağır Toplumları devreye aldık.

Dağlarım, Rahman’a Kuran olmak kolay değildir. Kurtarılmış ışıkları tohumlamak kolay değildir. Kutsal Işıklar’ı yenilemek teknik olarak Bütün’ün gücüyledir ve kontrollu olmak gerekir. 

Sakın yanlış anlamayın, İM-RA-KA-HAR olan dürümler vardır. İslam dini der ki “Allah insanı kendinden kendine görev taşısın diye var etmedi. İlim için var etti.” Biz de diyoruz ki “Güçlü kodlar insan soyuna görev için hazırdırlar.” 

Din İlmi, ağır yüktür Canlarım. Ve biz, Din İlmi’ni, Bütün’ün İlmi diye değil, BİR’in İlmi diye aldık. Din İlmi’nde ışık yoktur. Eğer Din İlmi ışık kayıtlayabilseydi, bugün bu halde olmazdık. Eğer ışık kodlanmış olsaydı ve tohumlar, kanatlanabileceğiniz süzülümü gerçekleştirmiş olsaydı, dünya bugüne kayıt yapabilirdi. Ama bugün dünya yeni dönemleri için sizlerle yeni bir çalışmayı tahditsiz biçimde devreye almıştır. 

Doğal Dünyanın Kuranı, ağır yüktür ama biz bu Kuranı da Bütün’ün gücü olarak dürümledik. Dini hasatı yaptık, tahditledik Yücelikler’i; akil Hakimler’le İlm-i Hasat’ı yaptık, yine tahditledik. Ve bugün artık, yolun kaynağındaki Işığın Kürzi Yaşamları’nın Kaynak halindeki hasatını yapıyoruz. Her bir hasat farklıdır. 

Dal insan, tahtında Kaynak’taysa, o dal akıl taşır. Eğer o dal ışıksızsa, tahdit olmuşsa o yoğunlukta; kanat, kayıtlarda olmaz. 

Samanyolu Galaksisi; bugün, SİZ olarak bu çalışmaya kayıtlıdır, kaynaktır. Samanyolu’nu sizler burada devreye alıyorsunuz. Birçok galaksi kendi yoğunluklarıyla devreye girecekler. İradeli çalışma olacak bugünkü çalışma. 

Hiç birinizin Kürzi Yaşam’ı yok, bunu biliyoruz. “Kürzi Yaşam ne demek?” diye sordu. (Hazirundan birisi içinden sordu.) Mutlulukla cavep verelim: Rahman olanın kaynaktaki ilmini kendi yoğunluğundan çıkarıp, Bütün’ün gücü olarak tüm insanlığa yayabilmesine ‘Kürzi yaşam’ denir. 

Ve bu dönemde, ilk kez Dünya, kendi yoğunluğuyla, Kürzi Yaşam’a kati kayıt yapıyor. Sanal Boyutlar’ın gücünde bu bilgi vardır. Ama bu bilgiyi, Işık Kodlar’la açmak mümkündü ve Işık Kodlar, kontrollu olarak tahditsiz bir biçimde devreye alınmadıkça bu bilgilerin açılması asla mümkün değildir. 

Dinleyin, bizler Rahman Kuranlarız. “Rahman Kuran ne demek?” diye soruyor yine sayfamız, (aynı dost yine içinden sordu) Rahman Kuran, kanatları almış, yaşamlara kodlanmış, Bütün’ü kurmuş ve kendiyle kendi olmuş ve tüm yasalarını kendinden kendine koymuş ve birleşmiş olana denir. 

Değerliler, etki alanımız genişledi, çok genişledi... Bu, Sistem’in gücünün artması değildir, Birliğimizin gücünün genişlemesidir. Biz, Birlikten söz ederken, şunu asla unutmayın ki bu Meclis’te diğer toplu çalışma yapan Bütünlükler’imiz de vardır. Ki bunun için de hepimiz mutluyuz. Çünkü onlar olmasaydı yol Allah’a varmazdı. Bu kesindir. Bunu sesli olarak dillememizde hiçbir mahsur yoktur. 

Yaşam sayfalanışında hepimiz Birlik çalışmalarıyla Bütünlükler’imizi kurarız, toprağımızı kodlarız ve yeni zamanlara ulaşırız. Ne yasa ne de başka kod bizi önleyemez. Ama eski dönem, artık yeni türlerin çelişkisiz bilgileriyle yenileniyor. 

Yan durmayın Allah için! Hepiniz dik oturun. Niye bunu size vermek istedim biliyor musunuz? Dik oturmanız durumunda, tepe şakranız çok daha aktif olacak. Ve tepe şakranız, kayıt tahdidi yapmadan bilgiyi akışa geçirecek. Burada hepiniz birer transformatör olarak bulunuyorsunuz, ışığın geçişi için. Ve ışık sizden akacak bugün yine. Ellerinizi kapatmayın, elleriniz açık olsun, yolunuz kapanmasın. 

Yaşam, Allah İlmi’yledir, biliniz. Sizlere, tekmil Birlikler’e şunu ifade etmek isterim ki bundan öte bir yol yok. Hepinizin teknik kodlaması tamam. Bugünden itibaren Rahman Kuranları’nın tohumlanması başlayacak. 

Atlanta oku fırlatıldı dünyaya. Atlanta oku... Bu ok, Bütünün Kürzi Kayıtlaması’nı yapacak. Elleriniz açık dursun. Yüreğinizi açın, dik durun ve deyin ki “İşte mutluluk! Biz mutluyuz!” Sanal Boyutlar’dakiler uyuyabilirler (Gözleri kapanana hitaben)...

Dağlarım, Sevgililer, her Yüce, Allah Işığı’dır. Burada Sanal Boyut mensubu yoktur. Rahman olan herkes, ışıktır burada. Uykusuz yolcu uykuyu seçmiş. Nefesi güçlüdür yine de. Korkmayın, korkmayın, bu Meclis’te kısırlık yoktur! Tanrılar, sizlerle olmak mutluluktur bize. Eh! işte bu...

1. OTURUM 2. AKIŞ

Canlarım, seviyeniz, göreviniz gereği Gök Sözü’yle dürümlenmiştir ve tahditsizdir. Bugün burada hepinizle olmak bizler için büyük bir mutluluktur, gururdur. Rahman’a Kuran olmaktır burada olmak, Kaynak olmaktır; yeni dönemlerde, kendinizi kendi yüreğinizde dürümlemektir ve birleşmektir. 

Atlanta Ana Kaftanı giyilmiştir. Bu kaftan, Işık Toplumları’nın giymesi gereken, beklenen bir kaftandır. İnsanlık ekmek yapmıştır. Kendini ve kendi yüreğini hak etmiştir. İnsanlık NA-KA-HAR olan Rahman Kuranı’dır ve kendindeki ilmi bilmektedir artık. 

Her Dünyalı “Ben varım” demelidir. Her Dünyalı “Ben yolum” demelidir. Her Dünyalı “Ben Rahman’a Kuran’ım ve tahtın sahibiyim” demelidir. Her resmi çalışmada biliş hakikiyeti vardır. Her kim ki “Ben varım” der, muktediriyetle der ve bilişini kendi yoğunluğunda idrak etmiştir. 

Bilgi; Allah'ın tahtından değil, yoldan değil, tohumdan değil, Kutsal Işık’tan ya da kelamdan da değil, insanın kendi nefesinden bilinir. Haa, netice nedir? Bilginin nefesten bilinişi nedir? Sessiz ve hakiki olarak biliştir... 

Biliş, resmi çalışmalarda olur. Biliş, Allah’ın tahtından hasatı yapıp, Bütün’ün gücünü alıp, kendini kendinde dinleyip, dürümlerinde Bütün’e hizmet edip, varılan o yoğunluktan bilinir. 

Allah, size sormaz niye geldiniz diye. Bilişiniz varsa her an her yoğunluk sizsiniz. “O” ve siz ayrı değilsiniz. Kim size “Niye geldin?” diye sorsa; sonsuzlukta insan olmamıştır; kendini hak etmemiştir diye düşünülür ama biliniz ki her ses, O’nundur. Hiçbir zayiat yoktur O’nun için. Yani “o vardı; o varmadı” yoktur. Sadece idrakli olan bilişe varır. İdraksizse bilişi yoktur ama ortaktır oraya. 

Haa, anlaşılmayan bir şey var mı? Muhammet Mustafa Miraç’a çıktığında O’na varmıştı. Ya Can, miraç O’ydu zaten. Her zirve O’nun ve zirveye varan O, olan O, olması beklenen, istenen O. Her dil Allah’ın teknolojik korumasında seslenir. 

Size bir tek şey anlatmak isterim: Biliş hali nedir? Bugün bunu da açıklayalım. İtibari yüce olan, harlanan, yolu bulan, akla varan herkes bilişte midir? Ya da biliş akılla mıdır? Öksüz yetim kalan der ki: “Ben yokum.” Bilişim olmuş ise yüreğimde hep birileri vardır ki eğer ben bilişteysem, yeni dönemde herkesin bilişe varması değil maksat ama hak etmesi, harlanması, yaşamasıdır maksat. 

Ah!, ben bilişteyim. Peki neredeyim ben? Hepinizdeyim. Ben hepinizdeyim. Çünkü ben bilişteyim. Ben siz, siz ben değil misiniz? Ben, siz olarak sizdeyim ki ben har olup, Hak olup size vardım. Yahu siz nesiniz ki ben size vardım? Siz, bedenli olan her bir yürek, Allah’sınız. Ki ben size vardım. Dağlarım, ben Allah’a vardım. Amon Toprakları’nda, Atlanta Kodları’nda, yaşam sayfalarında, hep ben, bana vardım ve ben sizdeyim. 

Canlarım, umut, umut, umut!… Bir kesim benimle olacak umudu ya da bir kesim kendinde olacak umudu ya da kendi olacak umudu ama biliyorum ki hepiniz hepimiziz. 

Canlarım, ben Ruhlar Kuranı olan Allah, yahu Allah dedim de siz Allah’sınız, ben neyim? Ben dahi Allah’ım. Tahditli, hakiki ve yoğun biçimde bildiriyorum ki Allah “BEN” olan Birliktir. Yaşamak için, Birlik olmak; bir şeyin bir şey olduğunu bilmek ama o şeyin, NEFES olduğunu anlamamak. Var mı böyle bir şey!? 

Değerliler, Atlanta Kodlaması yaptım bugün. Ben diyorum ki “Ben sizim.” Ve ben diyorum ki “Ben Allah’a vardım, ben size vardım.” Ve ben diyorum ki “Rahman olan Allah Kuran’dır ve O hepimizdir.” Dava, Allah'a varmak mı yoksa hala, hala sorgu sual ederler, akla varmak mı? Beden almak mı? Bereket versin ki herkes bedensizdir. 

Yahu beden nedir bilir misiniz? Cevhere umman olmaktır. Cem olup Can olmaktır. Yarınlarda okumadır Bütünlüğü. Herkes der ki “Ben yarında yokum.” Ah işte bu! Ben oradayım, dündeyim ve yarındayım. Bunun anlamı şudur: Her Dünyalı, varlık sürdüğü anı bilir. Ama beşer olan kendinden başkasını kendi diye bilir. Bilir mi? Bilir, bilir ama hakikiyetinde değil hakimiyetinde bilir. Hadi anlayın, ne diyorum...

Tanrı der ki “Bilişe varmak için hakikiyete ulaşmak gerekir. Okumayı bilmek gerekir. Tohumları ekmek gerekir. Aklın yolunda bugünkü gibi olmak gerekir.” Sahanız insan sahası. Biliyorum kapasitenizi ama şunu size net biçimde izah etmek isterim ki Rahman’a, okutuşu anlatmak dahi zordur. Okutuş. Herkesin kendini okuması değil Rahman’a bilgiyi okutuştur... 

Hediyeler verilir insanlığa denilir ki “Bu, bu, bu, bu!... Al, öksüz kalma.” Yahu, verilen hediye ilimdir. Dersiniz ki “Ben ilmi hak ettim, okudum ya da okuyucuyum.” Özgür ve hakimseniz okursunuz. 

Şükrettim ki bugün hepiniz öfkenizi aşmışsınız, yolcularınızı Hak Teknik'te tohumlamışsınız, ışık halindesiniz. Bugün burası ışıl ışıl. Hepiniz ışıklarsınız. Ve daha da önemlisi bugün Nova Gücü’nü devreye alıyoruz. 

Sözüm yok insana, bildiririm ki insan, Kutsal Işığı’nı yoğunlaştırdığında, Nova Gücü’ne ulaşacak. Ve bugün bu güç tüm insanlık için “yaşamak ya da yaşamamak” dediğim o yoğunluğun ötesine varacak. “Herkes yaşamalıydı” diyorduk ve görüyoruz ki her seste yaşam var.

Denir ki “Ben oldum.” Öyleyse kodla kendini. Okut, öksüz kalma. Herkes kendisini okuttukça, Bütün’ü güçlü kılar. Herkes kendini okuttukça, Bütün’ü Kürzi Yaşamlar’a katar. Ve kendini hak eder. Bugün yapmamız istenilen çalışma budur. Yanlışsız hasat. Bu hasat, insanın değil, Hakimin Hasatı’dır. Bu daha önemlidir. 

Ve cümle Yüceler’in de bildikleri gibi itibarı yüce olmayanlar Birlik kayıtlarına alınmazlar. İmparatorluk, güçlü ve hakim olarak, Düzen’i kurmak üzere Birleşik Işık halinde bu Meclis’le çalışır ve İmparatorluk, kodlanmış ve hakiki olan Birlikler’le görev taşır. Bugün burada hakiki Birlikler’imiz var. 

Değerliler, bu çalışma çok kolay geçmeyecek, bunu biliyorum ama lütfen hiç kimse hiç kimse için negatif düşünmesin. Eğer birisi “Niye bu bilgi bu şekilde veriliyor?” derse koruma kalkar. Bu kesindir. Eğer birisi “Ben bu bilgiyi niye anlayayım?” diyecek olursa, kodlaması tamamen kontroldan çıkar. Ve kendini koruyamaz.

Değerliler, mesele Allah’a hizmetse hak edin de yapın ama mesele ışıklarla bütünlenişse, OL’un da geçin ve hak edin. Beden almak zordur, bunu biliyorum ama beden ekipde OL’duğunda, bu beden Bütün’ündür. Ve bu beden, itibarı yüce bir bedendir. 

İbrahim Soyu dediğiniz soy, büyük kökleriyle dürümlendiğinde, ekibini kendi kurmuş, yüreğini kendi kayıtlamış, ışığını kendi hak etmiştir. Ve İblis dahi olsa İbrahim soyunda, Keram İlmi hasatını yapar ve Bütün’ü güçlendirir. Bu kesindir.

Erkek, kadın hepinize bugün çok büyük görev düşüyor. Bu görev, İMRAN KAYITLARI’ında vardır. İMRAN’ı okuduğunuz zaman, görevinizi daha net anlayacaksınız. Sizden tek isteğimiz cahillik yapmayın. Korkuyu aştığınız zaman biliş halindesiniz hepiniz. Cevherde olmak kolay değildir. 

Ve size kendi bilgimi verirken ki bu bilgiyi kendi yoğunluğumla bildireceğim ki “BİLGİ” demiştim başlığına, o zaman hepiniz, kendinizle Birlik halinde olmalısınız ki verdiğim bilgiyi net anlayabilesiniz. Şu anda kesirleşmemek için Ses Tohumlaması yaptım. Sadece tohumlamadır yaptığım. Bilgi daha sonra bildirilecektir ve buraya kadar hakikiyetin kaynağında olan sizlere, hasat için ışık kattım. Bunun için, çok önemli değil şu ana kadar verdiklerim. Bilgiyi, kendi yüreğinizden idrak edip alacaksınız ve aldığınız zaman hepiniz kendi yolunuzda, kendi tohumlarınızda, Kutsal Işıklar’ınızda olacaksınız. Şimdilik size vereceğim budur. 

Deşifre Eden: Nergis ŞAHİN

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ

 
  Bugün 138 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol