Birlik İlmi
  RUH NEDİR DİYE SORARLAR
 

RUH NEDİR DİYE SORARLAR

RUH, ışığı yaratan kaynaktır. Dil İlmi denilen ve sesleşimin sistematiğini ifade eden bir ilimle kodlanmıştır. Ve bu suretle zamanın nefesi haline gelmiştir.

Özetlemek gerekirse RUH, kaynaktadır, zamandadır ve ışık halindedir.

Ruh, zamanın nefesidir. Ekip halinde Birlik Çalışması yapanlar, Ruh Sayfalanışları yaparlar. Yoğunluğunda kaynak olan herkes, Rahmi Kuran’dır. Ve kaynak, ilmin kayıtlarının tohumlarıdır.

Her biriniz birer ışıksınız. Hepiniz zamanın nesilleri ile tohumlandınız. Ama siz yaşamdasınız diye düşünmeyin. Yaşam, sizde ve sizin yüreklerinizdedir.

Yarında RUH’u sorduklarında, söyleyin… Kelamdan söz edin. Zor olmayacak anlamaları. Hak ettiklerini dinletin. Ama yanıp tutuşmayın, yolu bulsunlar diye. Zamana ışık olmaları, RUH olmalarıdır. Onlar RUH olduklarında, yaşama dönerler. Ve derler ki “biz yaşamdayız ama yaşayan biz değiliz. Bizim yarınlarımızdır yaşayan. Biz niye burdayız!? Zaman için. Zaman, ışığın tohumudur.”

Ölüler Diyarı olan bu yer, yaşamda kontrol kurulmadığında; Halik’te, yarınlarda yoktur.

Söz Şükür İlmi’nden açıldığında sorgulayın, şükreden var mı diye. Sorgulayın hak etmişler de şükretmişler mi diye. Size sadece şükretmek gerekir. Şükredin ki hak edin.

Ve dünya bir resimdir. Resim, yaşamın sistemidir. Siz o resimde varsınız. Ve diğerleri de var… Ve her verdiğim bilgi, Hak İlmi’nde Hak olan ışıkta var. “Oğullarımı hak etmeye geldim” dediğimde sorarlar, oğulların tohumların mıdır diye. Sormayın, her diri bedenimdedir ve bellek kaplarımdadır.

Birlik Kapıları açıldığında herkes kendini hak etmek ister. Dinleyin ve deyin ki “sizinleyim.” Ama sizin yolunuz farklı!... “Olsun! ben sizinleyim.” İşte bunu deyin. Mutlaka bilinir ki rahmet olan ışık yanar.

“Seviyeniz çok iyi” dediğimde, bilin ki sizi hak etmeye çalışmam. Sizin ilminizi hak etmiş olmam, sizi hak etmiş olmam değildir.

Sessiz Zaman, Sessiz Işık’tır. O ışıkta ben yokum. Zaman var ama zaman, sizin yarınlarınızı hak ettirir mi hak ettirmez mi önemli olan budur.

Dünyalı, dünyayı tanır ama dünya dışını bilmez. Yoğun çalışmalar ile dünya zamanları aşılarak, dünya ötelerine ulaşılır. O yüceliklerde tohum ekenler var. Her bir yaşam sayfası, dünya dışında bir kapıdır. O çalışmalar sizi size ulaştırır. Ve o çalışmalar, sizden sizi tohumlar.

İşte yapmakta olduğumuz çalışmalarımızın, çabalarımızın neticesi, herkes kelama vardı ve sesleşmeye başladı. Sesleşenler, yollarını hak edip açtılar ve yolcuları, tohumlamaya başladılar. Ama yalın sayfalarda, teknik ışık yanmaz. Yalını hak edip aştıklarında; yolları, Doğal Sistem’in yaşama ve zamana ümmet olan ışığı, onların sayfarında da güçlenecektir.

Sizin yaşam sayfalarınıza baktığımızda, sizi hak etmiş miyiz yoksa hak etmemiş miyiz bunları biliriz. Dünyanın akı ya da karası mutlaka bilinir. Yaşamın tırpanı olan insan, tohum ektiğinde her diri kontrol edilir. Amin…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 191 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol