Birlik İlmi
  MUKTEDİRİYET VE SEVGİ
 

Peker SELÇUK’un Sempozyum “MUKTEDİRİYET (2)” deki konuşma metni:

MUKTEDİRİYET VE SEVGİ

Muktediriyet vasfı, Yüce Allah’ın sevdiği kullarına lütfudur, ihsanıdır. Allah bütün kullarını sever ama burada, üzerinde durulması gereken husus, hak etmektir. Aslolan hak etmek seviyesinin merdivenlerini tırmanmaktır.

Bir başka ifade tarzı ile dillendirmek istersek, Allah tarafından seçilmiş olmak demektir.

İnsanoğlu yeryüzüne indirildiği andan, yani kalü beladen beri, muktediriyetin alametleri belirtilmiştir. Nedir sözü edilen alametler? İnasın sevmek; insana önem vermek; mütevazi olmak; muhabbetli olmak; kendinden önce başkaları olmak; sen ben demek. Bunlar aslında hem zor hem de kolaydır. Kolaydır çünkü egomuzu törpülersek işimiz kolaylaşır. Biraz dikkat; biraz gayret ve özüne dönmek yeterlidir. Önün açılır.

Sevgi merkezli bir düşünce tarzı ve böyle bir mantık insana yeter. Bunun öğretisi de bize veriliyor. Bilgilerimiz şöyle diyor:

“İnsan herşeyden önce bir üreteçtir. Aynı zamanda tüketendir. O bir transformatör olarak İLAHİ PRENSİPLER VE KOZMİK KANUNLAR doğrultusunda ya da aksi ya da aksi doğrultuda düşünce üretir; enerji tüketir. Doğal sisteme ve özellikle kendi doğasına uygun üretiminde dünyaya huzur ve mutluluk katar; sevgi katar.”

Burada muktedir insan tanımlanıyor. İlahi prensipler ve kozmik yasalar doğrultusunda gitmemiz öğütleniyor. Aksi doğrultuda düşünce üretmek, enerji tüketmek muktediriyet değil diyor.

Ve ilahi prensipler ve kozmik yasalar bizi muktedir insana giden yolu gösteriyor. Ve bir şey daha bize anlatılıyor. İnsan yaratılırken muktedir insan vasıfları ile dizayn ediliyor. Bu işlevi kademe kademe geliştirerek, yani yediden yetmişe kadar geçen bu dünyasal ortamda yarına hazırlanmamız bekleniyor.

İnsan ezelden ebede izzetlenmiş müstesna bir varlıktır deniyor. İnsan olmanın ilk şartı; temel şartı, insanların birbirlerini sevmeleridir. Sen yok, ben yok. Sen – ben, ben – sen... Benim yarımsın sen. Sen yoksan ben de yok.

Bir ulu kişi, bir muktedir şöyle demiş:

Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü.
Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü.

Anlıyoruz ki yaratılanı sevmek Allah’ı sevmek ve bir çeşit ibadet etmek demektir.

Ve yine;

Ben gelmedim dava için; benim işim sevi için.
Dostun evi gönüllerdedir. Gönüller yapmaya geldim.

Evet dostlarım, bir insan, insanlığına bukadar muktedir olur ve bukadar veciz biçimde dillendirir.

Bir diğer Muktedir, büyük veli Hz. Mevlana, çağların ötesinden bizleri uyarıyor; nasihatte bulunuyor.

Cömertlikte, yardım etmekte akan su gibi ol. 
Şevkat ve muhabbette güneş gibi ol. 
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. 
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. 
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. 
Hoş görülükte deniz gibi ol.

Bütün yollar Roma’ya çıkar diye ünlü bir tarihi söz vardır. Kadim Roma’da beri söylenir; hatırlarsınız. Bu söz, bütün yollar sevgiye çıkar diye değiştirilebilir. Çünkü bizim bilgilerimizde de bu minval üzere öğütler verilmiyor mu?

Bakın o bilgi nasıl:

“YARGILAMA, ELEŞTİRME, HIRSLANMA, KİNLENME, KENDİNİ HOR GÖRME, HERKES OL, KENDİN OL, BİR OL, KÜTLEDE OL, KÜSLÜKTEN AYRIL BARIŞ OL. DEREDE KAYNAK OL, KUTLU OL, DREKT OL Kİ KUTSAL OL, AK Kİ KASIRGAYI YEN.”

Muktedir olmanın reçetesi elimizde. Bundan sonrası bize ait.

Son söz olarak, Allah’ın güzel isimlerinden; sıfatlarından olan VEDÜT kelimesini dillendireceğim.

Anlamı çok derindir. Hatırlamakta fayda vardır. Pek ziyade, muhabbetli, sevgi dolu, şefkatli ve sevgisi çok olan anlamlarına gelir. Madem ki biz Allah’ın kulları, yani O’nun halifesiyiz, onun naibiyiz, öyleyse ona layık olalım. Emanetine sahip çıkalım.

Kalbiniz, gönül gözünüz sevgiyle açılsın. Hepimizin üstüne sevgi güneşi doğsun. Çok geç olmadan.

Peker SELÇUK
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi

MUKTEDİRİYET (2)

 

 
  Bugün 20 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol