Birlik İlmi
  Peker SELÇUK - Ben Yoğum Hepsi 'O'dur
 

ALTIN ÇAĞ SEMPOZYUMU (09.06.2013)
Peker SELÇUK’un Konuşma Metni

BEN YOĞUM; HEPSİ O’DUR:

Gönül gözüyle gördüm. Sordum. Kimsin sen? Dedi ki; “SEN”. Ama senin için “nerede”nin yeri yoktur. Senin bağlı olduğun bir yer yoktur. Akıl, seni zaman içinde belirli bir varoluşun içine yerleştiremiyor. 

İşte bu yüzden bilemiyor senin nerede olduğunu. Sen, tek varlıksın. Tüm “burada”ları kuşatan. 

Neredeye cevap olacak hiçbir yerde bulunmayan noktaya kadar...

Öyleyse sen neredesin?

Ünlü halk şairimiz Kaygusuz Abdal cevap veriyor bütün bu sorulara:

“Muhit-i Zevrak menem, Hak menemdür. Hak menem.

Tamu vü uçmağ menem, cümle mekan bendedir.

Evvel ü ahir menem, Gani vü fakir menem.

Zakir ü mezkür menem, küfr ü iman bendedir.

Cümleye mabud menem, Kabe menem, put menem.

Adem’e maksud menem, işde fulan bendedir.”

Açıklamalar:

Ben bu alemin sırça kabıyım. Herşey benim içimde. Allah ben; ben Allah’ım.

Cennet de benim cehennem de benim. Bütün evren yani alemler bendedir. 

Öncesi de sonrası da; ezel, ebed benim; bütün zamanlar benim; zamanın kendisiyim. Zengin de benim; fakir de benim. Yani Allah da ben kul da ben...

Zikreden de dua eden de zikir olmuş da benim. Allah’a inanmayan da (yani küfür içinde olan da) ben; O’na iman eden de benim. 

Cümleye Allah benim; ziyaretgah benim; put benim; herşey benim...

Ademoğlu’na yani insana amaç benim; O’nun maksadı benim; herşey benim. Her iş falan-filan benim... Yok benden gayrı birşey...

İnsanoğlunun meramı, isteği, dilediği şey benim. İşte aklınıza ne gelirse, falan, filan bendedir. 

Kaygusuz Abdal, sayıp söylemeye devam ediyor:

“Halik’in emri, beni kuze-ger balçığı gibi devranın çarhı üzerine koyup dolap gibi döndürdü...

Gah ben kuze dizdi...

Gah saraylara kerpiç eyledi...

Gah insan eyledi, gah hayvan eyledi. 

Gah nebat, gah maden eyledi.

Gah yaprak, gah toprak eyledi...

Nice bin kerre isimler ve lakablar urundum. 

Nice bin kerre türlü suretlerden göründüm.”

Açıklamalar:

Yaradan, Rabbim beni çanak çömlek yapılan çamur yaptı. Desti ve çanak yapılan çarkın üzerine koyup döndürdü durdu. 

Sonra da gah desti gibi dizdi; gah bina yapımında kerpiç gibi dizdi sıraladı.

Gah insan eyledi; gah hayvan yaptı; gah bitki yaptı; gah maden yaptı. Yani ben bu fonksiyonlarla çeşitli roller üstlendim; görevler yaptım. 

Gah yaprak, gah toprak eyledi. Bu kimliklerle görevler yaptım. 

Binlerce defa çeşitli isimlere ve lakablara büründüm; göründüm. 

Yine binlerce defa bin türlü suretlere, şekillere, hallere büründüm. 

Yani çamur oldum; desti oldum; hayvan oldum, bitki ve saire, yaprak, toprak, muhtelif kimlikler ve rollerle göründüm. Hepsi hepsi O’dur. Beyhude, boşuna ondan başka birşey arama. Yok... Bulamazsın.

Kaygusuz Abdal’ın devamını Hz. Mevlana’da izliyoruz: 

Ne diyor Mevlana Hazretleri? 

Herşey insandadır. O, Allah’ın cemalinin aynasıdır. Bunun için insan her dilediğini kendisinden istemelidir. 

Her insan, büyük bir alemdir. İnsan büyük birşeydir. Ve içinde herşey yazılıdır. Fakat karanlıklar ve perdeler, bırakmaz ki içindekileri okuyabilesin. 

Yüzünü ne tarafa çevirirsen Allah oradadır. “Ben Hakk’ın kuluyum; kölesiyim” diyen biri; kendi varlığı, diğeri Allah’ın varlığı olmak üzere iki varlık ortaya sürmüş olur. Halbuki “ben Hakk’ım” diyen, kendi varlığını yok ettiği için “ben yoğum. Hepsi O’dur” der. 

Ayrılıklar, zahirdedir. Mana ve gaye itibarı ile herşey BİR’dir ve birleşmiştir. 

Kabe’ye giden ne kadar çok yol vardır?...

Ve eğer yollara bakacak olursak, ayrılık büyük ve sonsuzdur.

Varılacak yer birdir. 

Peker SELÇUK
Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

http://youtu.be/AtIeLh_Koo8

 
  Bugün 148 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol