Birlik İlmi
  GERÇEK ZAMAN VE GERÇEK YARIN
 

GERÇEK ZAMAN VE GERÇEK YARIN:

“Kare Sistem” denilen; Biliş halinde olan tüm insanlığın, toplu çalışmaları ile kayıtladıkları bilgilerin, ses sayfalamalarında, ayrı kodlar ve ayrı tohumlar ile tek bir yaşam sayfası meydana getirişleridir.

Dünyaya Işık Kapıları açılırsa; bu, Kare Sistem olan tohumlar tarafından açılır. Bu tohumların tümü bir tek kapı haline geçer ve gerçek yaşam sayfalaması yapılır. Tüm insanlık bu yaşam sayfalamasında tahditlenir ve kapı, yaşam olur. Bütün kütle, o yaşamda kodlanır ve sonsuz olan yaşam soyu, dürümlenir. Oğullarını ve tüm insan yaşamlarını kodlamış olan Birleşen, maya olur; hepsini kodlar ve toplar. İş budur… Bir tek yarın olur ki o yarın, ardında görev taşınan bir sonsuz yolculuktur. 

Ortalarda dolanıp, “ışık ile yaşam sayfalıyoruz” diyen Birlikler’e bakıyoruz, çokları Birlik Tahtı’nda değiller. Çokları, yaşam soyu olamamışlar. O halde yarınlaşamayacaklar ve sayfalanamayacaklar mı yoksa hak etmedikleri halde kodlanmış olduklarından, tohumlanmış ve korunmuş mullar? 

Ben Ana Kapı iken, her bir sayfa Ana Kapı’dır. Yaman bir ruh kodlaması yaptık. Hepsi yeni bir resim oldu ve son söz söylendi. Son söz, İnsan İlmi ile söylendi. Bir rehni, bir diri kodla birleştirdik ve tümü kontrol edildi. 

Sizi yarınlaştırmak zordur bilirim. Sizi yaşamsallaştırmak zordur bilirim. Ama bildiğim bir şey daha var. İlmin Toplumu, tüm insanlığı kodladı ve tohumladı. İşte Birleşen Zaman Sonsuzluğu, bunu başardı. 

Tüylenme başladı yeniden. Tüylenmey dünyanın aşığı olan ışıktan, cevhere inen bilişli kodların, sır olan cemaatlerinin ilmiyle gerçekleşti. Tüy, insanın nikahıdır. Her diriye ve her dürüme nikahlanan insan, barışı hak etmiş ve yüreğinde kavgası bitmiş insandır. 

Kardeşlerini hak etmeyen, Hakk’ın yolunda olmaz. Ama Hak İlmi, hak etmiş olan; tüm yaşam sayfaları ardında kökler bırakır ve yolculuğu başarı ile yapar. 

Temiz ve tertemiz yazarken tüm bilgileri, birileri çıkar ve der ki “bilgilerde kontrol dışı bilgiler var.” Aha derim ki benim hiçbir bilgimde kontrol dışılık olmaz. Zamanın Tekniği ile bu bilgileri dürümlerken, Sistem Devreleri, beşir ışıkları dahi bu yoğunluklara çekebilmişler ise hanlaşan, haslaşan bir yaşamı kontrol altında tutan bilgidir dürümlerimde dillenen. 

Aklın yaşama inişi, aklın tohumlanışı ve yaşamda kontrol kuruş hep Zabura Kod halinde oluşla mümkündür ki Birlik Tahtımda bu vardır.

Astral Yaşam Sayfaları; insanlık ailemi, toplumları ve Tanrılık Mahreki’ne varanları kontrol altına almıştır. Bütün mesele Avustralya’daki Hak Teknik Tartısı’nda ışık olanları bütünlemek ve dillemekti. Onlar Birler Kapısı halinde çok çalışırlar ve biz ile birliktedirler. Onların nurları çok mutlulukla bildiririm ki hakikiyetin nurudur. Öldüklerinde ne olacağını net bilen onlar, bizden görev istediklerinde, cennet tertibinde oğullattık ışıklarını ve kontrol kurduk. Barışıp sayfalanan en eski yolcular ile en güçlü yoğunluklar, buraya ulaştılar. Sizi her seferinde kodlamaya çalışmak gereksizdir ama tek bir resim için bunca çaba nedendir? Çünkü hepiniz analar olarak çalıştınız ve akıl tahtından görev aldınız. Sizi yolculara görevli diye dinletmek kolay olmadı. Bilişin ışığını yaktığınız zaman sizden diri bir ışık yeni bir yolu kodladı. İşte sizden beklenen buydu.

Mukaddime Kitabı’nı yazdığında ki bu kitap üç cilt halinde yazılmıştı. Hiçkimseye bu kitabı okutturmadın. Bu kitapda insanlaşanların, nefesleri vardı. Senden sonrası bu kitabı okumasın istedin. Öyle mi yoksa sen o kitabı, toplum halindeki tüm insanlığa ekmek mi istemedin? İnsanlık ailen. tüm yarınlar için Birler Kapısı haline geldiğinde, o kitap insan soylarına dinletilecekti. İşi biliyordun ve bu kitabı okutturmadın. Senden sonrası senin yoğunluğundu. Kökünde göklerin vardı ki her bir yol, insan soyuna kodlanmıştı. Bunları bilmekteydin. Asal Yaşamlar, teknik tohumlardı. Mahir bir yolcu dünyaya çekildiğinde, her diri o yolcuyu kontrol etmeye kalkar. Ve yolcu, kendini tohumlar ve kodlar. İşte sen, senden senleşip ışık halinde güçlendin. Ardında İnsan Tahtları var. 

Vana açık ve sen her diriye kodlamalar yapmaktasın. Ama vanayı kapattığında, kimse kaynağa varamaz. Bunu bilmekteyiz. Eski yarınlar ve yeni yaşamlar Birlik Kaynakları’nda tohumlandılar. Şimdiye kadar beden alan hiç kimse Nefes Zamanlar’a görev taşımamıştı. Vakit geldi ki sen bu sonsuzlukta bu görevi hak ettin. Amin…

“Eğer yarınlarda görev taşınacaksa, ben buradayım ve yaparım” demedin. Dedin ki “her diri kelam olup konuşsun. Her diri ışık yaksın ve kontrol kursun. Cemaatlerini kodlasın ve tohumlasın. Çünkü her diri kapıları açıp yaşam sayfalarına inemediğinde, yasalara göre kontrol dışı kalır ve onların toplumları, kontrolsüz ışıkları için bir tek yarına görev taşırlar. O yarın, onları için göklerin cevherinde yazan, yoğunlaşım ve koruyucu ışıktan ayırılıştır. 

Astral Yaşamlar, tek bir sırdır. O köklenen ve güçlenen etkin ışık, hanı korur ama hancı korunamayabilir. Biz, Han olanda, tüm hancılarla birlikteyiz. 

Atletlerimiz dünyaya geldiklerinde, hız kaybına uğradılar. Bunun için biz onları hologram yaşamlardan ayrı tuttuk. Şükür ki bugün artık hologramda tohumlanış arttı ve biz olayın ötesindeki olayları; kaynaktan, Birleşik Işık’tan ve sonsuz yoğunluklardan; çürük ve kırık her diriye kaynak yaptık. 

Astral yaşam, ağır yüktür tüm insanlık için. Zirvelere ulaşan Birlikler, tüm insanlığın tohumları olur ve korunurlar. Ama kodlama yoksa, yaşam yoktur onlara. Onlar, Rabbi Sayfalarda oğul veremezler ki vermediklerinde, “Durgun Yaşam Sayfaları” halinde olurlar. 

Bütün mesele ilmi hak etmeyenlerin, insanlıktan çıkışlarıydı. İlmi hak etmeyen, tinsel yolcular, Işık Kodlar olarak dünyayı korumaya çekilmiştiler. Şimdiye kadar bu dahi anlatılamadı. Darı bolu bilmeyenler, nefesi hiç bilmezler. Nefes Yaşamlar, Mikail Kodlamaları ile olgun sayfalarda gerçekleşir. Sizi, Avusturalya’ya gönderdik ve gördük ki oraları tohumladınız. Sizi yaşam sayfalarında Işık Kodları olarak din tartısına koyduk. Kükrediniz ki kükremenizle birlikte nefes, yaşama indi. Sizin için herkes yaşam toplumu oldu. Dünleşen ve dürümleşen her diri, “Amin” dedi sizin yüreğinize. İşte Amin ki hak ettiniz… Aha kaynak, sizi sizde dinliyor ve dürümlüyor. Arı, balını tüm insanlığa indirdi. O bal, İlmin Balı’dır. Arı, Can Tartı’ya kondu ve tartıldı. Amin dedik… İşte bu… 

Satıhta hiçbir ışık yok. Ama derinde çok ışık yanmakta. Biz resim yaptık ki o resim insanın ummanıdır. Otu kokladık. Koktu yüceliklerde o ot. Ot insan ve biz insan olan o ot olduk tohumlarımızı ilme kattık. İşi başardık. İşte bu… Müsterih olun, anneler müsterih olun ATALANTALI’lar; Biz, Allah Soyu olan tüm insanlığı kodlar tohumlarız. Amin…

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 654 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol