Birlik İlmi
  İNSAN KURAN
 

 

İNSAN KURAN

Yenilenmek, zerre kadar umurumda değil ama yeni bir Rahman’a Kuran olmak benim üzerinde durduğumdur. Bütünlüklerin bekledikleri tek bir şey var. BEN’leşmek ne var ki BEN olmak için “BİR” olmak; “Zamanın Kuranı” olmak ve “Yarın” olmak gerekmektedir.

Birlik Kotları ile önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu Kotların, tohum olarak ekilmeleri ve o tohumların, Kutsal Kayıtlamalarla dürümlenmeleri önemlidir.

Bütün kötülükler ve zamanın kayıtları olan tüm iyilikler silinmekte ve yeni zaman sonsuzlukları kotlanıp kayıtlanmaktadır. Örenleşenler, gür olup ve Kürsü olup birleşenler, her an kükreyen ışıkları ile yeni zamanları, Rahman Kuranları olarak var etmekteler.

Bütün cemaatlerin, teknolojik yaşam sistemlerinde, hep insanın, Altın Kuran olması istenen bir yaşam kaynağı var. O kaynağa vardığınız zaman Kuran’sınız. Düzen’i kuran ve zamanı sayfalayansınız. Siz orada yaratan olup yaratılanlardansınız.

Kimsenin verdikleri ve aldıkları aynı değildir. “Verdik ve aldık ama aldığımız verdiğimizden çoktur” derseniz, zamana borcunuz var demektir. Bu önemlidir. Eğer borçlanmak istemiyorsanız, haz ile har olup çalışın.

Dünyaya dönerken her kim ki kendini bilir, o kendiyle, kendi hakikiyetiyle geçip, gerçek Kükreyen Kuran olur ve Düzen için dünyaya iner.

Kim ki “ben korunurum” diye düşünür. O, koruyan olamaz. İşte onun içindir ki onun, Birlik Kotları’nda ışığı yanmaz ve zamana kaynak yaratamaz. Onu koruma gerekir ki birleşen dürümlerde, Kuran olan birleşenlerin ışığında, kendi kayıtlanmasını yapabilsin ve cevhere varabilsin diye.

Öz gerçeklik bu şekilde bilinmelidir. Merkez Zirveleri’nde harlanan; Birlik Kuranları’nda tohumlanan ve Kuran-ı Kerim’de dillenen her Yüce, kendini bilip çalışmalıdır.

Memurluk yapanlar ile hasatçılar ayrı çalıştılar. Biz memurları, kontrol eden hasatçılarlayız. Ortaklarımızın, herkese Cevheri Kürsü vermeleri istenmekte ve zarar etmeden harlanmaları beklenmektedir.

Everestler, hana insan olup indiklerinde, Marianalar, hana insan olup çıkarlar. Her biri hana girer. O han, ilmin hanıdır. Bütün Meclisler o hanın kontrolu için çalışırlar. İş, birlikte olur. Eğer Birleşik Işık haline gelinmemişse, bunu bilme imkanı olmaz. Ama Birleşik Işık haline gelinmişse, her cevher kendi yüreğini bilir ve kotlamayı hak eder.

“Mushaf” denilen temiz insan vardır. Onun sayfalarına girdiğinizde, o insanın namaz olduğunu bilirsiniz. Nur yağar yüreklere onun yüceliğine indiklerinde. Ki o insan, artık “Dünya Kuranı” olarak çalışmaya geçmiştir. Mesele, Altın Kuran olmaktır ve onun yüreğinde olmaktır. O kimi yüreğine alırsa onu, Kuran’a alır. Kotlar ve toplar; ilme katar. Ona “Nefes Altın İlmi” derler. Ki zarar etmez. Sadece zamanın kaydındadır. Artık insana güç vermeye başlayacak. Onun yolunu bulan, kendini bulacak. Murat edilen şudur ki her Kürsü onun yoğunluğunda ona ulaşsın ve onun yüceliğinde kanatlansın.

Artık bilmenizi isteriz ki “Cemaatler Birliği” kurulacak. Bu Birlik, ilmin yaşamlarında kotlanmış olan cemaatlerin, Birleşik Işığında olan Bütünlük Çalışmaları’nın tohum olarak ekilmesiyle gerçekleşecek. Eğer bir kaynakta bir rüya görülürse, o rüyanın mutlaka bir manası vardır. Ki görülmüştür.

İnsan murad ettiği her şeyin sahibidir. Ve herşeyin sayfasında bulunmaktadır. Eğer sizler, yaşamlara inmeye niyetliyseniz, zamanı sayfalayıp ineceksiniz. O zaman, sizin yüreğinizde, bedeniniz olmalıdır ki o beden, sizi hak etsin ve siz, o bedeni hak edin; kayıtlayıp tohumlayın ve Tanrısallaşın. Zira dünya bedeni ile Tanrı olunur. Dünya bedeni ile Rahm’e varılır ve Düzen kuran her Yüce ile birleşilir.

Sizin Zaman Kaynaklarınız ve Birliklerin Zaman Kaynakları ayrı değildir. Evela dünyanın korunması sağlanmalıdır. Dünya korunduktan sonra Ruhlar Mektebi, sizin yüreğinize ilim ile inebilir. İnsan Işıklar, sizi has tartıda tarttığında, siz kendi yüreklerinizde birleşirsiniz.

Ere güç verildiğinde; dişi kendini bilir. Er yüreğe vardığında, dişi kaynak olur; Kuran olur Bütün’e varır ve Kutsal Işığa varıldığında dünyaya varılır. Bunun içindir ki biz, Düzen’i kurduk ve yolu açıp Düzen Kotları’nı o yola kayıtladık.

Eve dönme zamanı gelmektedir. O gün bugünse, geçip gelin ki hakiki yolun İNSAN olduğunu bilin.

Miraç, İlmin Tahtı’ndadır. O gün geldiğinde, her Yüce, o Taht’ın kayıtlarında bulunmalıdır. O Güç Sayfaları, sizleri harlandırmalı ve yoğunlaştırmalıdır. Artık geçip dünyaya inin ki ben, dürümlerimle sizle olabileyim. “Benim aklım başımda ya sizlerin akıllarınız başınızda mı?” diyen bir tek Işık, yangın olduğunda; ben, “Zaman” olurum ve “Kuran” olurum. Ve Kutsal Işık halinde her Yüce’de var olurum. Of anam!, İşte bu!….

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 14 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol