GÖREV ve HAK EDİŞ

Dostlar, dün “DÜŞÜNELİM” başlıklı bir metin yayınlamıştım ve herkesi, düşünmeye ve kendi bilinç kotlarını aralamalarına ve kendi bilinç tohumlamalarını yapmalarına katkı sunmak istemiştim. Aslında daha ziyade düşünmeleri için kışkırtmak istemiştim...

Öğrenme Programlarının ve bu programların ezber bilgilerini aşıp bilişe ulaşan tüm insanlığın; kendi yaratımının da temelinde var olan bilgileri açıp dillendirmesi, nüve olan bu bilgileri tohumlaması, türevlerini yarınlara kayıtlaması ve zamanı bu suretle sayfalaması yaşamların daimiyeti açısından BÜTÜN’e en büyük hizmettir.

Süper İnsanlık Realitesi Derneği olarak devreye aldığımız tüm programlarda ve her paylaşımımızda Olgun Başaklar denen Dünya Bilinç Mektebi’nden mezun olmuş, bilinçleri muhatap aldık. Amacımız onlara bilgi öğretmek değil lakin onların kendi yüreklerinin bilişini aktive edip Bütün’ün hayrına bu bilgileri üretkenleştirecek şekilde açığa çıkarmaktı.

Bu nedenle genellikle DİRİ BİLGİ de denilen ÖZ BİLGİ ile paylaşımlar yaptık ki her olgun bilinç, bu DİRİ BİLGİ KOTLARI ile kendi bilinç kotlarını açarak kendi öz bilgisini okuyabilsin ve maddenin yeni oluşum sürecine kendisini ve kendi değerlerini katabilsin diye.

Bilgiyi asla sıralı ve sistematik vermedik. Zira sıralı ve sistematik bilgi talebelik dönemi bilgileridir. Bu bilgiler, ezberlenir, idrak edilir veya edilmez. İdrak edilmişse idrak, genelde ferdi düzeydedir. Bilinci şartlandırır, örter ve bu suretle disipline eder... Kısmi alan bilinç kültleri oluşturmak suretiyle kitleleri örtülü alan içinde etkiler. Bu tür bilgilerin de nihai amaçları Bütün’e hizmet ise de bu hizmet, kısıtlı kült alanla sınırlıdır.

Bu güne kadar yaptığımız ve halen yapmakta olduğumuz tüm çalışmalarda; Bütün’e faydalı olabileceğini düşündüğümüz her bilincin, kendisini var edebileceği hak edebileceği ve Bütün’e kendi yaşam sayfasını katabileceği bir seviyeden DÜŞÜNMESİNİ ve ÜRETMESİNİ bekledik...

Herkesin kendisini hak etmesi sorumluluğu yine kendisinindir. Biz Cemaatleri ve Yürekleri dinleriz ve onlar biliriz. Bildiklerimizi zaman zaman ışıktan tartar ve yoğunlaştırırız. Onların kaynaklarına bakarız. Zeki olup olmadıklarını görürüz. Eğer zeki iseler kendi yüreklerinde tüm bilgileri hak edip dinletecek güçleri de vardır. İşte biz yeni dönem için, Zamana Kuran olan Bütünlükler’in bizimle çalışmalarını beklemekteyiz. Eğer gelen “ben kendime geldim” derse herkes için bu önemli olacaktır. Ama gelen, “ben sizin için geldim” derse o bizim kaynağımıza giremeyeceğinden gelişini kapatırız. İşi bilmeyenlerle bu çalışmaları yapmaya gerek yoktur.

Eğerlerin çok olduğu bir yaşamda eğer şu olursa ya da eğer bu olursa ben size gelecem. Ama eğer şu olmazsa ben size gelmeyecem dediklerinde onların gelmesini istemeyiz.

Merkezin Ana Kaftan olduğu dahi anlaşılmadan ve Kaftan’ın bilişin hak edenlerin has tartıları olduğu anlaşılmadan kimse Hira Kotlaması’nı dahi yapamaz.

Eminim ki zamanı hak edenler BİR’e hizmetçidirler. Biz BİR’e hizmetçileriz ve kontrollü çalışanları dünyaya çağırdık. Yine de yeni çalışmaları yapmakta olduğumuz bu zaman sayfasında yenilik, ilmin yeniliğidir ve bunun bilinmesi gerekir.

Merkezin Ana Kaftan olduğunun bilinmesi ile birlikte kendini hak etmeyenler bizden çıktılar. Bütün amaç insana has teknikle hizmet vermektir. Kendini hak etmeyenleri, Birlik de hak etmek istemez. İşi bilmeyenlerle zaman sayfalanmaz. Şükür ki bunları size açmak gereği hasıl oldu. Eğer girdaplarınıza girer de birleşmenin neyi hak ediş olduğunu anlayabilirseniz, İnsan Işık olarak mutlaka geri gelirsiniz de hak ettiğiniz zaman sizden siz olup gelmenizi beklemekteyiz. Şimdilik bu.

Süper İnsanlık Realitesi Derneği