Birlik İlmi
  BETA SİSTEM VE IŞIK
 

“BETA SİSTEM” HAKKINDA BİR MELEĞİN AÇIKLAMASI:

 

Sesin ışkındaki hakikiyette 4’ün sistem devreleri vardır. Bu, Betanın Sistem Devreleri’dir. Beta, gökyüzünde (Arş’ta) 8’li bir çalışmayı devreye alır. 4 x 4 diriliği kotlamak anlamına gelir. 4’ün 4’le toplamı ışığın kayıtlanışıdır. Yerdeki 4’ün, gökteki 4’le bütünlenişi, Rahmin Kuranı’na Görev İlmi’yle geçişidir. 4’ün üstlerini alalım, (4 x 4), (4 x 4 x 4), (4 x 4 x 4 x4)….bütün bunlar Büyük Kökler’in kutsal tohumlarının kontrolunu sağlayacak olan kayıtlardır. Her biri, yeni bir sistem olarak devreye girer ki 4’ün 4’ü ve 4’ün 4’ünün 4’ü ve her birinin 4’ü bütün kötülüğün aşılabileceği bir ışımayı devreye alır. 4 Sistem, bir ilim yapar. 4 kürsü, bir ışık yakar. 4 yasa, 1 kayıttır. Ve Bütün’e hizmet birleşikte olur ki 4’lü Sistemler’in birlikteliği, Tanrının Rabbi Toplumları’nın hakiki kotlanmasını sağlar. Beta Sistemde, herşey 4, 4, 4, 4….’tür.

 

 

“IŞIK” HAKKINDA BAŞKA BİR MELEĞİN AÇIKLAMASI:

 

Rahman Boyut, diğer adıyla Işık Evren, mutlakiyetin hakikiyetidir. Dinde İŞ yoktur. Sadece ekip vardır. Sizler din üstü bilgi veriyorsunuz. Yaptığınız İŞ’tir. Dinci, işçi değildir sadece bilmeye çabalayandır. Bildiği, sessizliktir. Sevgiyle, saygıyla yüreğini, belki kendini, Has Tahditle dürümleyerek, güçlenerek Rabbi Toplumlar’a varır. O zaman bilmiş olmaya çalışır. Daha sonra da Rabbi’yi kotlar kati olarak kayıtladıktan sonra Rahman Kuranı’na varır. İşte ışığa varış budur. Sonra orada, işçilik başlar. Hepiniz orada işçisiniz. İşte orada bütün kökleriniz ile birliktesiniz. Orada ışıkla tahditsiz bir biçimde çalışma yaparsınız. Bu çalışmalar toplanır, yoğurulur ve yeni bir çalışma ışığını devreye alırsınız. Bu Işık Çalışmaları, basamak basamaktır. Her basamakta işçiler vardır. Her basamakta, bilgi yoğurulur ve sonra bir üst basamağa geçilir.

 

Işık İşçiliği, 4 basamakta gerçekleştirilir.  İşçilik, 20. Hak katı’nda başlar ve 24. Hak Katı’na kadar çalışırsınız. 24. sayfaya geldiğiniz zaman, oradaki iş tamamlanır. İşin tamamlanması “Işık Tohumları”nın tamamlanmasıdır.

 

Her bilgi bir Işık Tohumu’dur ve Birleşik Işık Çalışmaları’nın sonucu var edilir. Ve bilgi, öylesine kotlanmış, tohumlanmıştır ki bilgi ışık halinde, ağır ağır akmaya başlar. Bu, ışığın akmaya başlamasıdır.

 

Akış, (-) ve (+) potansiyel kutup değerlerinin çarpışmaları ile gerçekleşir. (+) kutup  (Kible) ve (-) potansiyel değer, diğer yandır. Kible, KAYNAK’tır. (-) potansiyel değer,  Kible yani Kaynak olan (+) değer ile birleşmeli ve tınıyı meydana getirmelidir.

 

Her iki kutupda sessiz olan ışığın, tınıyı oluşturacak şekilde 4 katmanda sayfalanışı, ve bu sayfalanış neticesinde, orada meydana gelen çarpışma ve daha sonra ağır ağır seslenişin başlaması gerçekleşir

 

Bu seslenişte, başlangıçta, ses henüz kodlanmış değildir. Sesin akışı ile Cam İlmi devreye girer. Bilgi Tohumları burada ses olarak yoğundur ve sıkışmış haldedir. Sıkışıklığın stresi, bilgi tohumlarının diriltilmek üzere bekleşmesindendir.

 

Siz orada, o sıkışıklıkta kervan yürüteceksiniz. Yani sesleşeceksiniz. İşte bu sayfa, cemaatler tarafından CEVHER adıyla adlandırılır. Herkes orada bir tınıdır ama o tını artık kotlanmamış bir tınıdır. İşte o kotlanmamış tınıyı kotlayıp Tobi Kayıtlaması ile Bütün’e katmak gerekir.

 

Tını, Bütün’e katılırken, Zaman Sayfalanışı ile katılmalıdır. Herkesin küçücük ışıkları Bütün’e katılacak. Hepimizin, orada sıkışmış bilgileri, kendi değerlerimiz ile tohumlamamız; tohumladıklarımızı, korkusuzca kodlamamız gerekir. Kodladıkça kodlayalım ve bu kodlamalar sıkıntı yaratacak, stres oluşturacak dürüme vardığında; yani kırılma noktasına ulaştığında; kayıp gitsin…

 

Kotlama sürdürüldü. Formal tohumlamayı yaptınız. İşte o formal tohumlama dediğimiz kodlanış, daha sonra kayıp gidecek. Nasıl kayacak!? Sizle!... Siz, buradasınız ve orada siz bunu yapıyorsunuz. Orada o mutlak olan tohumları buradan çekiyorsunuz. Ki tohum diyemeyiz artık… Onları kotladık çünkü… Artık bilgiyi akışa geçirmemiz gerek ki buradan, alıp çekmeliyiz…

 

Çektik ve kayıp geldi bilgiler. Bilgi nasıl kayıyor? Hepimiz farklıyız. Her bilgi, farklı tonda iniyor. Gittikçe kabalaşıyor. En seyyalden gittikçe en kabaya iniyor. Dahası her biri farklı renkler halinde iniyor. İşte orada, Gürz’ün içinde Işık Toplumları var. Ve onlar, koyu bir tahditle, her şeyi kaynaklarına çekmeye çalışıyorlar. Nasıl çekecekler? Göç Kodlarıyla…

 

Peki o Göç Kodları, Nakar’ın Kuranı’nda da var mıdır? Sirius, Polaris, Amerium… Nakar… Hepsinde var. Ve hepsi, ayrı ayrı o forumları çekiyorlar. Nasıl çekiyorlar!? Tını, ses olup akıyor. Ses forumları halindeki akış, o Işık Toplumları’na iniyor. Ve Işık Toplumları, o ses forumlarını kendi yoğunluklarıyla dürümlüyorlar ve KA-HAR olup alıyorlar. Artık o forumlar, sadece sizin değil, onların da forumlarıdır.

 

Foton Toplumlar vardır dünya üstünde ve dünya dışı diğer Bütünlükler’de. Foton Toplum ne demektir? Işığı yaşamlarına akıtmış toplumlardır. Onlar, ışığı kendi yaşamlarına akıtmışlar ve ışık haline geçmişlerdir ve bu Foton Toplumlar, Merkez İnsan’da  da vardır.

 

Merkez İnsan nerededir? Erkek kadın BİR olduğunda o, BİR’dedir. Her yer Foton İnsanlar’la doludur. Hepsi sizi dinliyorlar. İnsan Sayfaları’nın her birinde varlık sürerler. Sirius, Polaris, Amerium ve diğerlerinde…

 

Herbiri sizi dinliyorlar zira 40 kapı buradadır ve 40 kapının ışığında varlık süren herkes buradadır. Dünyanın nuru buradadır. Büyük kökler buradadır.

 

Size Kati Toplumlar’dan söz etim ve bu Kati Toplum, sizsiniz. Okunan siz, okuyan siz. Karıştık, akıştık, okuştuk, aşkla dilleştik. Biz Siz’iz ve Siz de Biz. Birlik hepimiziz. Hepimiz mutluyuz. Muktediriyetle sizinle olduk. Şimdilik bu.

 

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 647 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol