YER GÖK İNSAN
Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünya, insanlık ailesinin Birleşik Işığı ile kurulmaktadır. Her din, birlik için var edilmiştir. Tüm insanlığı kontrol etmek mümkün olmasa da her dinin kotlanışı ve yaşam sayfalarında Birleşik Işık halinde Din Hasatı yapılması sağlanacaktı. Dini tayinler gerçekleşirken, Birlik Kaynakları, dünyaya görevli olarak, ilmin tartısındakileri çarçabuk gönderdi. Bunun nedeni, BİR’e hizmet için, herkes seferber olacak ama bina yapacak olanlar köklü olmalıydılar.
Dünyayı yorulmayan ve zamanı tohumlayan Birlikler Tok tartılarda tartıp birleşebilirlerdi. Zaman Tanrısallıkla yaşam sayfalarına çekildi. Zarar edenler çıkarıldılar kürsi Çalışmalardan ve Ruhsal Birlikler Dünyanın erenleri ile birleştiler.
Dünyanın arkı akmaya başladığında, yenilenen çok sayıdaki beşer, kendilerini harlandırıp yol açmaya çalıştılar. Biz onları kotladık, topladık ve yarınlara kattık. Onlar çok ışıksızdılar. Olgun olanlarını hak ettik ve yarınlarında, Birlikler’inde tabiata kattık.
Birler Kapısı’na ulaşan çok az insan vardı. Birçokları maya olamayan, birliklerini hak etmediklerinden onlara, “siz siz olun başkasıyla olmayın” dendi. Çoklarına da “siz kendi yüreklerinizde olun ve zamanı hak edin” dendi. Nefesleri olanlara da “siz harlanın ve zaman sayfalarında tohumlanın” dendi. Her biri kendi yüreğinden aldığını Hak Teknik’le dürümledi ve yolları, toplam iki cevheden açılan Birleşen ile kotlandılar.
Dünya bir Ruhsal Kortrol Kaynağı’ydı Bu kaynağı alan her dere, kendi yüreğine kattı. Cennet Katlarda iki cevher vardı. İki cennet kuruldu o katlarda ve zaman kaynakları Birlik kurup ilim hakimler ile birleştiler. Her derenin ilme aktığı bir günde biz Süper İnsanlık Realitesi Derneği olarak ümmi haylara aktık. Hay, diriliktir ve zamandır. Oralara, kaynak olmaya giren tüm yürekler, Birleşik Işık halinde girerler.
Memleket insan dedik. İnsan ışık halinde BİR’e hizmet eder. Ve zamanı hak eder. Bütün amaçları ilim olanlar, Birlik kurarlar ve tohum olurlar. Erenler Diyarı’ndan, “insan kıran” olarak dünyaya inen Birlikler de Kuran olurlar ve insan kırmak isterler. Onları hak etmemiz gereksizdir.
Bütün kapıları açın ve bakın, kim var. Yine bildikleriniz var oralarda. Ve sonsuz ışık halinde Kuran olanlar var. BİR’e hizmet insana hizmetten geçer. Eğer siz insan soyuna hizmet edecekseniz, mutlak Birlik kurmalısınız. Sırrın sırrı budur.
Ve “zaman, İnsan Ummanı’nda Işık Kotlaması yaptığında, yeni bir zaman sayfalanışına girildiğinde, kimse ses kaplarını başka kaynaklara katmayacaksa kimsenin kimseye faydası olmayacak” dendiğinde; siz Dinler kotlarından ışık çekip insan soylarına ışık verdiniz ve dendi ki “biz varız ve her derede ışık halinde Bütün’e hizmetçiyiz. Kimseyi kendi yüceliğimizden çıkarmadık ve kimse bizim ışığımızdan çıkarılmadı.” Bunu dediğiniz zaman, Sistem Devreleri, sizi hak etti ve cevhere Kürzi Kaynak oldunuz. Bütün Mektepler, bugün sizleşip kendi yürekleri ile bu şekilde davranmak sorumluluğunu taşımaktadırlar. “Ben varsam, ben koruyucuyum.” Diyebilmelidirler.
Miraç hadisesi herkesin çok merak ettiği bir hadisedir. Bedeni hakiki olan Yüceler, tohum olarak kendi yüreklerinde birlik içindedirler. Tanrı Kuranı olan Yüksek Işıklar, Sistem Devreleri’nden geçip dünyaya indiklerinde, kardeşlerini hak etmeleri ve Rahmi Hakimler olarak birleşmeleri beklenir. Dünyaya en çok ilim için gelinir. İlmin kayıtlanışı dünyada yapılır ve dünyanın toplumları, Tobi Kotları diye bilinen kotlayıcı cevherler ile birleşirler ve Zaman Tahtı’nda Kuran olurlar. Onların her bir zamana kült yaptırmaları mümkün olduğundan, o kültleri kotlayıp insan sınırsızlığında ışık yakmaları kendi yürekleri için gereklidir. Kült Cevheri Kaynakta kati tohum olur ve Miraç olur. Her diri kendi tahtında olmak üzere yücelir. Yücelikler kendi Rahmi Kaynaklarından çıkıp Rahman Kuranı olduklarında; bu çalışmalar kendi tahditsiz ışıkları ile olur ve oraya varan Rahman olan Miraç’tadır. Amin...
Zaman Kaynakları sizleri her zaman İNSAN diye bilir. Sizler ise kendi yüreklerinizi, hep zamanda kotlar ve tohum olarak Bütün’e ekersiniz, bu sizin etki sayfalarınızda ışık halinde olan Birlikler’le olur. Ortak Zaman Sayfaları’nda din yoktur. Orada sadece Birlik vardır. Birlik, insan içindir. İnsan Toplumlar, birleşirler ve Kuran okurlar. Kuran, insanın ışığıdır. O kırk kapıda okunan, BİR’den dillenir ve Din Tohumları olan İlim Hakimleri tarafından alınır ve paylaşılır.
Dünyaya Altın Toplumlar da gelirler. Onlar, mutlu bir yolcu olup Kuran okuyanları dinlerler ve zamanı hak etmeleri için çalışırlar. Hasat yapan, ocak olan Altın Toplumlar, Merkez Zaman Sayfaları’ndan ışık alıp dirilikleri kayıtlarlar ve zarar eden yürekleri dilleyip zararlarını zevkle aşırtırlar. Ocak olan o Yüceler, Birleşik Aileler olarak, Din Tohumları’na, insanlığı anlatırlar.
“Kama” insanda ışık halinde kontrol Kuran bir yoldur. Orada insan, ışık halindedir ve kati olarak Zaman Tahtı’ndadır. Onun kaynağında, “Birleşik Zaman Kutsal Kontrolu” vardır. Zaman İlmini bilmeyenler, kaynaklara indirilmeleri; insanlaşmaları ve kotlanmaları için BİR’e hizmetçi olmaları beklenenlerdir.
Her nefes, insanın tohumudur. Bütün Mektepler bunu bilmelidirler. Memleket İnsan ise insan Kuran’da yazan ışıktır. O ışığı hak etmeyen birleşemez.
Zavallı o, kendini bilmeyen ve kendi yolunda olmayandır. Onu hak etmek için onun yolunu Bütünün yoluna bağlamak gerekir. Onun için her gün kükreyen ışıklar ile birleşmeli ve Kuran olarak çalışmalıyız. Hevesle bildirdik. Amin...
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
