Birlik İlmi
  İNSAN VE YAŞAM
 

İNSAN ve YAŞAM

Dağlarım,

Dünya yanıp tutuşur ki yarınları kotlasın ve zamanı yaşatsın diye. Dünya yanıp tutuşur ki harını yükseltsin ve Zaman Sayfaları, korunmayı kayıtlasın diye. Ve yarınların kontrolunu sağlamak için dünya yanıp tutuşur.

Dünyanın, yarınlara ulaşabileceği bir zaman sayfasında, her Değerli Tohum, dünya için birleşmeliydi. Düzen Kotları ile dünya tohumlanacaktı ve sonsuz ışıklarla Birleşik Hakikiyetten dürümlere inilecekti.

Bütün amaç insandı ve insanın Turkuazı olan ışığın tahtlandırılmasıydı.

Dünya, ete giren Yüceler tarafından korunacaktı.

BİRLER KAPISI, herkesin gerçek kotları tohumlayacağı bir kapıydı.

Dünya, herkesin yeni Ana Kapıları açıp; gerçek toplumlarla birleşeceği ve zaman kontrolunda, Dünya Kotları’nın ışık yakacağı bir Rahmi Sayfa’ydı.

Düzen Kuranlar, BİR’e hizmet için birleştiler. Zaman Tahtı’nda insan vardır ve o insan, Altın Tohum olarak BİR’e hizmet için Bütünlüklerini tohumlamıştır. Her insan, bir Rahmi’dir. Nevi şahsına münhasır bir sırdır.

Her derede, İlmin Kaynağı’na akar ve aktığında, Cevherin Tohumu olur, Bütün’e akar. Bunu bilenlerle dün önemli bir çalışma yaptık.

Kardı dünyada yağan. Dünya kar sayfalarını aştı ve yollar Umman Kaynaklar’a vardı. Kar yağdığında, Düzen Kotları dünyayı kontrol etmeye kalktıklarında, Tohumlar kontroldan çıkmıştı. Zaman sayfalanışı kontrolsuzdu ve yollar, Kuran’da yazılı Tahtlar’ın cevherinde dillenmekte ve sır olan birleşenlerin toplumları ile bütünlenememekteydi.

Yerler ve gökler birleştiğinde, yeni çalışma başlayacaktı. Bugün, yeni çalışma gerçek Kürsüler’den başlamıştır.

Yeşeren gök, ak sayfalarda, yerin tertibinde güçlenmekte iken; yeni zamanlar yeni yaşamları, toplumları ve yoğunlukları kayıtlamaya başladılar.

Artık resim yapmanın, gerçek ilmi yapmak olmadığı, sadece insan ışıklardan aşkı yaşamlara indirmek için çaba olduğu anlaşılacaktır

Bütün İnsan Kotlar ve bütün ilim sayfaları, ağır yükü hafifletecek düzeyde BİRLİK olduklarında, Din Sayfaları, Işık Toplumlar’la Birlik Sayfaları’na ulaşacaktı.

Döndün ve gördün ki; bir tek Altın Tohum var. İşte o tohum, Birleşik Işık’tı. O tohumu alıp insana verdik. İnsan, o tohumu aldı tüm ilme has olan Işıklar’a verdi ve Tüm Işıklar, o Tohumu aldılar BİRLER KAPISI’na vardılar ve oraya kayıtladılar. Dünya, yeni bir kapı hak etti ve o kapı, Has Tohumlar’ca var edildi. O kapıdan geçenler, Bütün’e güç kattılar.

DİN, tabiidir ve diridir. O’nun Kuran’ı Diriliğin Kuranı’dır. Ve ZAMAN, ışık halinde yarınları kontrol eden Bütün’ündür.

Örtüleri kaldırıp yaşam sayfalarına baktığımızda şunu da gördük. İlim, yarınların koruması ile dirilikleri kayıtlarken, BİRLER KAPISI insan sayfalarına güç katmaya başladı.

Ete giren yürekler, BİR’e girdiler ve zaman tohumlanması, yeni zamanları kotladı.

Emin ol ki bütün Kotlar, yeni zamanları hak etmek için çalışacaklar. Okumayı bilenler, Bütün’ü bilirler. Bizi, Zaman Kotları diye bilenlerse, cevher kontrolunda Din Tekniği ile bilirler.

Her DİL, insanın kontrolunda, bilişi; ilme ses olarak kayıtlayan bir sayfadır. Ve her dil, insanı nur olarak tohumlayan, bir yaşam kaydıdır. Biz ise, dini hak edenlere dil verdik. O dil, Allah Dili’dir.

Kayan Yücelikler, dini kayıtlarını diriliklerden çıkaran yüceliklerdi. Ocaklarını hak etmeyen o Yürekler, Bütün’e hizmet etme imkanları kalmayanlardı.

Beşer, ilim etkisini hak etmeyendi. Harlanıp yolcu olduğunda, İlmin Kaynakları’na doğru yol açan biri ile olur. O Kul’dur ve Tohum’dur. Onun Kuran’ı İnsan’dır. Öz geçişini yaptığında, Dini Kaynaklar’a varır ve Kuran olur. Öz Görev ister ve Din Tahtı’ndan İnsan Tahtı’na ulaşır. O tahtta et vardır. Et, ilmi ifade eder. Bilişi olan, ettir ve zamandır. Onun ruhu vardır ve Kuran’ı vardır. Onun, Lütfen net bilin altın bir yarını vardır. O yarın, insanın Nur olan yüceliğidir.

Erkek insan, Tanrı’nın kontrolunda çalışır. Kadın insan ise Kara Kaynaklar’a varır ve Tanrı olup çalışır. Erkek, “TEK’tir” denileni bilir ve onun yüceliğine kaynaktır. Kadın ise tohumdan üstün bir tohum olur ve zamanı kayıtlar. Erilin, zamanı kotladığı ve yaşamları kayıtladığı bir dünyada, dişili hak etmesi, zamanı hak etmesidir. İş budur...

Ve zaman, Kuran olduğunda; insan, murad olur kurtarır her bir yüreği. O zaman insan, Altın bir yaşam olur. Bunu bilin ve birlik halinde, Din Tahtı’nı aşıp, yaşam sayfalarına varın ve zamanı kotlayıp, yol olun; aşk olun; ağır yükü hafifleten olun; üreyenleri kontrol edin ve yaşam sayfalarında, Dinin Tekniği’ni Bütünün Kürsüleri’ne katın ki hak eden artık birleşsin; Birlik kursun; cümle yürekleri kontrol etsin.

Eve döndüğünüz zaman, görün ki ben orda olacağım. O ben, siz olan ben değil; sizleşen, benleşen olacak. O zaman savaş bitmiş olacak. O zaman, sayfalara inen her düren, kendi yüreğinde tohum ekmiş olacak. İşte o zaman siz ve biz bir tek İNSAN olacağız ki o insan, Altın Tohum olan insandır.

Netice olarak size bilişimle bildirdiklerimi, Hak Taknik’le dinlettiklerimi bilin ve zamanı has tabiatta dürümleyin. Ben, İNCAN olan sizlere beden vermeyeceğimi; sadece beşerin ilminde har olan bedeni giydireceğimi de bilin.

“Memleket İLİM’dir.” Dendiğinde çokları “memleket İNSAN” demişti. Ben, Tohum olan insandan söz etmiyorum. Tüm insanlıktan söz ediyorum...

Bütün’e hizmet, insana hizmettir. Evrenlerin tüm yaşamlara güç katması ve zaman tohumları ile bütünlenmesi, trende bulunmak için gerekendir. O tren, Allah’a varır ve Allah o trende ten olup var olur. Onun ilmini hak eden bilir. Onu has olan anlar ve o Koran olan iş yaparken, insanlıkla yaptığında, ocağı Kuran olur.

BİRLER KAPISI, altın bir Kot olup açılmıştır. O kapıdan geçmek isteyenler Birler Kapısı’nda HAL olmalılar. OL dedik ve OL’du. Amin...

İNSAN

 

 
  Bugün 123 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol