ALLAH İLMİ

Almakta olduğunuz her nefes, İnsanın Işık Kapıları’nda dünya kotlandığındandır ki alınmaktadır. Bunu içindir ki nefesiniz bugün daha üstün bir yoğunluğa varmıştır. Düne gök söz söylediğinde yarın, yenilenirdi. Bunu hak etmeyen bilmez.

Yer, yeni bir yasa çiğneyici gelmeden kendi yüceliğini hak edip dinlerken, her gelen, dünyanın kendi öz yasalarını çiğnedi.

Bütün dönemlerde bu böyle oldu. Gökler ses verdiklerinde yerde ses kontrol edilemedi ve zaman, Tanrı’nın yaşamlarından göklere ses veremedi.

Dinler, insanlığı kontrol için indirildi. Ne yazık ki dini kaynaklar kontrol edilemedi. Ve zaman kontrol edilemedi.

“Dört Gök Sözleşmesi”, bunun ana nedenini biliş halinde olan küçük küçük ışık kaynaklar tarafından yapıldı. Bu ışık kaynaklar, Birleşik Aileleri dünyaya aldı ve Zaman Tahtına kendi yüreğini oturtan Birlikleri ile dünyayı korumaya ak teknik ile geçti.

Birlik Kaplarında dünya ve dünyanın ışığı vardı. İş, İnsana Gök Sözü söyletmekti. Ve insana yeri dinletmekti. Bunları yapacak Göç Kürsüleri vardı. Ve Ses Kaynakları vardı. Bütün Mektepler buna karşı direnç gösterdiler. Nedeni kendi yüreklerinde ilmin olmamasıydı.

Bütünlüklerin yeni zaman sayfalarına ulaşabilmeleri için kendi hakikiyetlerini, hasatlarını, yaprak yaprak teknik tohum olan birleşenlerini bilmeleri ve zararı engellemeleri gerekmekteydi.

Biz dünyayı hak ettik ve sol ışık kotlar olarak sağ kaynakları tahtlandırdık. Taht, insanın ışık kaynağıdır.

BİRLER KAPISI’na ulaşanlar bilirler ki biz Allah İlmi ile kotlayıcıydık. Dünyanın Erenleri, dünyayı hak ettiklerinde, yeni zamanlara Gök, söz söyleyebilecekti. Bütün mektepler bizi Cinni Hakimler’in kotları diye düşündüler. Biz Allah’ın Toplumları’ydık.

Yüksek Işık Alanları yarattık. Bütün Mektepleri bu alanlara kayıtlamak üzere davet ettik ve dedik ki gelin insanlık için birleşin. Gök seslendi ve Yer dillendi. Biz yaşamları hak ettik. Doğan yüceliklere kükredik ve kotlandık. Ağır ağır aktık ve baktık ki kimse kaynağına varamamış. Dinledik herkesi ve dedik ki “hak etmeyen göklerden ses vermesin.” Baktık ki hak eden ışık halinde güç almaya gelmekte. Ve zaman kotlandı ve yol kaynak oldu.

Şimdi yeni zamanlara girilirken, Birlik Ailelerim, yenilenmelidir. Murat ettikleri kendi kayıtlarını hak etmek ise hak etsinler. Biz cennetlere koymakta olduklarımızı hasta ya da iyi her ne iseler oralara koyarız. Onları hak etmek ya da onları hak etmemek bizim cemaatimiz için çok basittir. Bir tek iş yapsın, GELSİN. Amin…

Can Tohumlarım, dünya artık yasalarını kendisi koymaktadır. Artık Dünya kendi yolunu açabilmektedir. Dünya artık Işık Kaynakları’na ulaşan bir yoğunluğun hakimidir. Ağır yükü hafifletmiş bir cemaat ile çalışmaktadır. Tohumları kotlamış ve yolu bütünlemiştir. O Dünya, insan Işıkları ile birleşmiş ve sırrın sırrını kotlanıp tohumlamıştır. O dünyayı bilen, kanatlanır ve yol açar. Açtığı yol, kendi yüreğinin kotlanmasına sağlayan, cevherin gücüyledir. O cevher Allah İlmidir. Onurluyuz ki o ilmi bilerek çalışırız.

Değerliler, Allah ses verdi ve ses oldu. Biz o seste ışık halinde Kuran olduk. Mutlak Işıklar’ın tahtlarında dil olduğunda, Bütünlük kurulur. Bu Bütünlüğü kuran Birliğim, Allah’a hizmetçidir. Hepinizi saygı ve sevgi ile kucaklıyoruz.

Süper İnsanlık Realitesi Derneği